Sosyal Medya

Güncel

'ABD'nin PYD'ye yönelik tutumu hemen değişmez'

Ankara'daki saldırının YPG üyesi bir Suriyeli tarafından yapıldığının açıklanmasından sonra uzmanlara, ABD'nin PYD ve YPG'ye yönelik tutumunu değiştirip değiştirmeyeceğini ve Türkiye'nin bundan sonra atacağı adımın ne olacağını sorduk. Serhat Erkmen, Nihat Ali Özcan, Cevat Öneş ve Özdem Sanberk Washington'un hemen tutum değiştirmeyeceğini düşünüyor.



Ankara'daki saldırının YPG üyesi bir Suriyeli tarafından gerçekleÅŸtirildiÄŸinin anlaşılmasından sonra uzmanlara hem Türkiye’nin bundan sonra ne yapacağını, hem de ABD’nin PYD tutumunu deÄŸiÅŸitirip deÄŸiÅŸtirmeyeceÄŸini sorduk.

ABD, IŞİD ile mücadelesinde PYD’yi ve YPG’yi müttefiki olarak görüyor, PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiÄŸini ifade etmekle birlikte, PKK’nın Suriye kolu PYD için aynı ÅŸeyi düşünmedeÄŸini sık sık vurguluyor. BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu ise ABD-PYD iliÅŸkisinin maruz görülmeyeceÄŸini söyledi.

Ancak konuÅŸtuÄŸumuz uzmanlara göre, ABD’nin PYD tutumu kolay kolay deÄŸiÅŸmeyecek, buradaki olası bir deÄŸiÅŸiklik Türkiye’nin atacağı adımlara baÄŸlı. 

TOBB Ãœniversitesi’nden Nihat Ali Özcan, Türkiye’nin güvenlik, istihbarat ve diplomatik faaliyetlerini arttıracağını söylerken, Ahi Evran Ãœniversitesinden Serhat Erkmen, Türkiye’nin askeri bir karşılık vermesinin beklenebileceÄŸini söyledi.

Eski MÄ°T MüsteÅŸarı Cevat ÖneÅŸ ve Eski DışiÅŸleri Bakanlığı MüsteÅŸarı Özdem Sanberk, meselenin yalnızca güvenlik boyutuyla ele alınamayacağını, Türkiye’nin demokratikleÅŸme yönünde adımlar atarak, kendi Kürt sorununu çözmesi gerektiÄŸini söylediler.

Ahi Evran Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü Öğretim Ãœyesi ve 21.YY Türkiye Enstitüsü OrtadoÄŸu ve Afrika Masası BaÅŸkanı Serhat Erkmen:

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine askeri bir karşılık vermesi beklenebilir. Zaten, misliyle karşılık verileceÄŸinin söylenmesi, Suriye rejiminin PYD’yi desteklediÄŸine dair yapılan vurgu bunun sinyallerini veriyor.

Bu saldırının PYD tarafından yapıldığının net bir biçimde ortaya çıkması durumunda ABD söylemsel düzeyde belli bir süre, tansiyonu düşürmek için PYD’ye olan desteÄŸini azaltabilir ama PYD’den tamamıyla vazgeçeceÄŸini düşünmüyorum.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü Öğretim Ãœyesi ve Türkiye Ekonomi Politikaları AraÅŸtırma Vakfı (TEPAV) Uzmanı Nihat Ali Özcan:

Türkiye savunmada kalarak beklemek yerine aktif bir tutum içine girebilir. Diplomatik, güvenlik ve istihbarat faaliyetlerini yoğunlaştırarak terör karşıtı iklimi güçlendirmeye çalışacaktır.

Terör âlemi, propaganda âleminin bir parçası. Kafa karıştırıcı açıklamalar yapılacaktır. Türkiye ise failin kimliğinden yola çıkarak argüman üretecektir. Devletler, terör örgütlerine o örgütlerin ideolojileri nedeniyle aktif ya da pasif yardım etmez. Terör örgütlerine ideolojik nedenlerle yardım eden devletler olayın doğasını anlayamamış irrasyonel aktörlerdir.

ABD'nin PYD ile olan çıkar iliÅŸkisi, Türkiye ile olan çıkar iliÅŸkisine zarar veriyorsa, devlet refleksi gösterebilir. Bu, biraz da Türkiye’nin nasıl davranacağına baÄŸlı.

Dışişleri Bakanlığı Eski Müsteşarı, Emekli Büyükelçi Özdem Sanberk:

Türkiye'nin müttefikleriyle karşılıklı güvene dayalı iliÅŸkiyi güçlendirmek için adım atması, güven bunalımını aÅŸması gerekiyor. Bunun için de itham edici retorikten vazgeçmesi, içeride de demokratikleÅŸme yönünde tedbirler alması, gerekli mevzuat deÄŸiÅŸikliklerini yapması gerek. Meseleyi yalnızca güvenlik boyutuyla ele almaktan vazgeçilmesi gerekiyor. Diplomasideki meydan okuyucu tutumun bırakılması icap eder. 

ABD'nin PYD'ye yönelik tutumunda bir deÄŸiÅŸiklik ÅŸu aÅŸamada beklenmemeli ama, sözünü ettiÄŸim güven bunalımını aşıldığında ABD tercihi Türkiye'den yana kullanacaktır. 

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş:

Sorun, artık Ortadoğu sorunu çerçevesine genişledi. Devletin kalbinde olması da devlete yönelik bir mesaj. Türkiye önceliklerini iyi değerlendirmek zorunda. Bu, karşımıza güvenlik sorunu olarak çıksa da bunun siyasi, sosyolojik ve uluslararası ilişkiler boyutuyla da genişlediği gözden kaçırılmamalı. Meseley,i kendi içinde muhalefet ve iktidar işbirliği içinde çözmek zorunda. Anayasa tartışmalarının yapıldığı bugünlerde demokratikleşmenin sağlanması çok önemli. Hatta bence, siyasal iktidarın genişleyerek geniş bir koalisyon içinde soruna çözüm bulmaya çalışması gerekir.

ABD’nin PYD’yi destekleyen tutumunun deÄŸiÅŸeceÄŸini sanmam. OrtadoÄŸu’daki geliÅŸmeler çerçevesinde Kürt siyasal hareketlerinin önem kazandığını görmek gerek. Suriye’deki ve Irak’taki Kürtlerin önemli aktörler olmaya baÅŸladığı ama ancak demokratik ve istikrarını korumuÅŸ bir Türkiye ile barışa hizmet edilebileceÄŸi dikkate alınmalı. Özetle, Türkiye’nin kendi iç meselelerini öncelikle çözerken, yeni yapıcı politikalar da üretmesi kaçınılmaz. 

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.