Sosyal Medya

Güncel

Hasan El-Benna ölümünün 67. yılında anıldı

Müslüman Kardeşler Teşkilatının kurucusu Hasan El-Benna ölümünün 67. yılında anıldı.



1928'de Ä°ngiliz sömürge döneminin koÅŸulları altında kurulan "Müslüman KardeÅŸler Cemiyeti"nin kurucusu Hasan El-Benna'nın ölümünün üstünden 67 yıl geçti.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi'nde, Turan Kışlakçı, Mustafa Özcan, Yavuz Selim Kurt ve Ahmet Varol, Hasan el-Benna'nın İslam dünyası için önemini anlattı.

Untitled-7

Hasan el-Benna'nın konuÅŸulduÄŸu toplantıya ev sahipliÄŸi yapan Türkiye Yazarlar BirliÄŸi Ä°stanbul Åžubesi'nde, Turan Kışlakçı, Mustafa Özcan, Yavuz Selim Kurt ve Ahmet Varol, Müslüman KardeÅŸler Cemiyeti'nin (Ä°hvan) kurucusu Hasan el-Benna'nın Ä°slam dünyası için önemini anlattı. 

KızlaraÄŸası medresesinde gerçekleÅŸtirilen etkinlikte konuÅŸan TRT Arapça Genel Yayın Koordinatörü Turan Kışlakçı, bir dönem Mısır'a gittiÄŸinde el-Benna'nın evine uÄŸradığını aktararak, "Hasan el-Benna hangi kitaplardan istifade etti de böyle bir cevher ortaya çıktı diye merak ettim. O yüzden kütüphanesini görmek istiyordum. Evine gittiÄŸimde, bir önceki hafta, dönemin BaÅŸbakanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Hasan el- Benna'nın aynı mekanda kızı ve torunları tarafından karşılandığını söylediler. Evdekilerle oturup el- Benna'yı konuÅŸmuÅŸlar. Daha sonra darbe olunca Mısır hükümeti el koymasın diye kütüphaneyi kapatmış ailesi. Mısır rejimi yıllardır Hasan el-Benna'nın kütüphanesinin peÅŸinde" ifadelerini kullandı. 

Seyyid Kutub'un Hasan el- Benna'yı nasıl tanıdığını anlatan bir anekdota da konuÅŸmasında yer veren Kışlakçı, Kutub'un ABD'de hasta yatarken el- Benna'nın ÅŸehadet haberini aldığını dile getirdi. 

'HAYATLARINI MÃœCADELEYE ADAMIÅž AMA OKUMAYI DA Ä°HMAL ETMEMÄ°ÅžLER'

Hasan el-Benna ve arkadaşlarının hayatlarını mücadeleye adadıklarını ancak okumaktan hiç vazgeçmediklerini dile getiren Kışlakçı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hasan el-Benna'nın kütüphanesine göz gezdirince fark ettim ki, bir tarafa Kafkas direnişi, diğer tarafa Afrika'da İslami mücadele diye bölümler koymuş. Her bölümde onlarca kitap. Sadece okumakla kalmıyor, 2 binin üzerinde köyü ziyaret ederek, o insanlara hitap ediyor."

Turan Kışlakçı, 'Benna'nın inşa etmek anlamına geldiği bilgisini vererek, Hasan el-Benna'nın güçlü kişiliğine de vurgu yaptı.

'HAYALÄ°MÄ°ZDE YAÅžATIYORUZ'

 Hasan el- Benna'nın yaÅŸadığı döneme dikkati çeken Vahdet yazarı Mustafa Özcan, "Hayalimizde onu hep yaÅŸatıyoruz. Bu kısa ömürler bütün dönemlere ışık tutuyor, azık oluyor. Hasan el-Benna'ya o manada bakmak lazım" dedi.

Hasan el-Benna'nın muallim olduÄŸunu hatırlatan Özcan ÅŸu tespitlerde bulundu: 

"17 bin civarında şiir ezberlediği söyleniyor. Her açıdan davetçiliği, organizasyonculuğu, enerjisiyle o dönemin insanları arasında büyük bir dava hareketinin öncüsü olmuştur. 2 bin civarında köyü ziyaret ediyor. Bunlar kitle muallim. Her ne kadar okullarda muallimlik yapsa da asıl, kitle muallimlik yapmıştır. Kitle üstadiyeti o , yani bu ümmetin üstadlarından bir tanesi. Üstadiyet makamı, İslam ümmetine, bütün kainata üstad olunması Bediüzzaman'da da var. Yani insanlığa muallim olmak. Temel en yüksek hedef o."

Hasan el-Benna'nın billur gibi bir Arapça kullandığını, risalelerinin çok akıcı olduğunu dile getiren Özcan, bunun da el-Benna'nın pürüzsüz kalbinin bir nişanesi olduğunu söyledi.

'ONLAR HER DEVRE HÄ°TAP ETTÄ°LER'

Yazar Ahmet Varol, son yüz, yüz elli yıl geriye doğru okuma yapıldığı zaman pek çok önemli şahsiyetin olduğunun fark edileceğini belirterek, "Bunlar toplumun kilometre taşlarıdır, aydınlatıcısıdır. Bütün insanlık için önder, rehber isimler vardır. Bunlar diğerlerinden farklı olarak fikirleriyle, kitaplarıyla, değişik yönleriyle ortaya çıkarlar" dedi.

Hasan el-Benna'nın ümmet kimliği üzerinde, Müslümanların haklarını korumak üzere hareket ettiğini ifade eden Varol, sözlerine şöyle devam etti:

"Peygamberler insanlara örnek olmakla görevlendirilen kişiler. Diğerleri de Peygamberin ortaya koyduğu ölçülerle hareket ederek ortaya değer koyan insanlar. Bu ikisini birlikte kullananlar daha başarılı olmuşlardır. Hasan el-Benna gibi şahsiyetlerin her iki değerden istifade etmiş, insanlığa yararlı olmuş kişiler olduğunu düşünüyorum. Bunun ardından müslüman toplumların kimlikleri bu temel üzerine kuruldu."

Etkinliğin moderatörü Yavuz Selim Kurt ise, Hasan el-Benna'nın bütün dünyada büyük bir çapa ulaştığını söyleyerek, "O sadece 20. asrın değil sonraki asrın da kahramanlarından biri. Bizim böylesi kahramanları anmamız için illa ölüm, doğum yıl dönümlerini beklememize gerek yok. Onlar her devre hitap ettiler çünkü" ifadelerini kullandı.

HASAN EL-BENNA KÄ°MDÄ°R?

İmam Hasan b. Ahmed b. Abdurrahman el-Bennâ (14 Ekim 1906 - 12 Şubat 1949), Mısırlı siyasi ve dini lider. Müslüman Kardeşleradlı teşkilatının kurucusudur. Aynı zamanda Müslüman entelektüel, fikir adamı Tariq Ramadan'in dedesidir.

Genç yaÅŸta dini konulara büyük ilgi duymaya baÅŸlayan Benna, 1923'te Kahire'de dini ve toplumsal konularda geleneksel eÄŸitim veren Darü'l-Ulum adlı öğretmen okuluna kaydoldu. 1927'de Arapça öğretmeni olarak SüveyÅŸ Kanalı yakınlarında bulunan Ä°smailiye'de bir ilkokula atandı. Ä°ngilizlerin ülkedeki ekonomik ve askeri varlığı açısından büyük önem taşıyan bu kentte, Müslümanları derinden sarsan olaylara ÅŸahid oldu. Mart 1928'de bir Ä°ngiliz kampında çalışan altı kiÅŸiyle birlikte Ä°slamın ilkelerine geri dönüşü amaçlayan Müslüman KardeÅŸler'i kurdu. 1930'larda kendi isteÄŸiyle Kahire'deki bir okula tayin edildi. II. Dünya Savaşı baÅŸladığında çok sayıda öğrenci, devlet memuru ve işçi Müslüman KardeÅŸler'e üyeydi ve TeÅŸkilat Mısır toplumunun hemen bütün kesimlerini temsil eden bir önemli siyasi güç olmuÅŸtu.

Teşkilat üyelerinin birçoğu hükümetin milli çıkarlara ihanet ettiği görüşündeydi; Hasan el-Benna ise bir müddet daha hükümeti destekleme taktiğine bağlı kalmaya çalıştı. Ama gerek kendisi, gerekse teşkilat üyeleri idare açısından tehlikeli olmaya başlamıştı. Savaşı izleyen kargaşa ortamında el-Benna'nın sözünü geçiremediği teşkilat üyelerinin adları, başta Başbakan en-Nukraşi'nin öldürülmesi olmak üzere (Aralık 1948), bir dizi suikast olayına karıştı. Hasan el-Benna Şubat 1949'da hükümetin göz yumduğu bir suikast sonucunda Kahire'de öldürüldü.

Hasan el-Benna Da'vetuna, Nahvü'n-Nur, Akidetuna, el-İhvanü'l Müslimun tahte Rayetü'l-Ku'ran, Muskilatuna fi da'va'l Nizami'l-İslam,Müzekkiratü'd-Da'va ve'd-Dai gibi yapıtlarında emperyalizme karşı milli bir hareket oluşturulmasını ve Müslüman milletlerin İslamilkelerine dayanan birliğini savundu. Ona göre Müslüman milletlerin geri kalmasının sebebi din yolundan uzaklaşılmış olmasıydı.Kurtuluş, İslam öğretilerine geri dönerek sağlanabilirdi. Devlet İslam dini temelinde teşkilatlanmalı, İslam hukuku geçerli kılınmalıydı. Toplumun ahlakı ve eğitimi İslam ilkelerine göre yönlendirilmeli, toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliklere son verilmeliydi.Müslüman Kardeşler teşkilatı maksadı da bu programı gerçekleştirmekti.

Mısır'ın çeşitli, yörelerinde kurduğu okullar ve toplumsal hizmet kurumları vasıtasıyla görüşlerini hayata geçirmeye çalışan Hasan el-Benna'nın başlattığı hareket Arap dünyasını büyük ölçüde etkilemiştir.

HASAN EL-BENNA NASIL ÖLMÜŞTÜ?

Müslüman Kardeşler Örgütü'nün kurucusu büyük İslam alimi ve mücahidi Hasan El Benna 12 Şubat 1949'da Kahire'nin en büyük caddelerinden birinde arabası durdurularak polisler tarafından kurşunlandı Kaldırıldığı hastanede bilinçli olarak müdahale edilmeyerek kan kaybından ölmesi beklendi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.