Güncel
'Suriye'deki insani durum alarm veriyor'
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hüseyin, "Suriye’de kadınlar, çocuklar, yaşlılar, yaralı ve hasta insanlar savaşta pazarlık malzemesi olarak kullanılıyor ve bu durum günden güne artıyor" dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad Hüseyin, Halep'teki ve Suriye'nin diğer bölgelerindeki insani durumun hızla kötüleşerek alarm verdiğini belirtti.
Hüseyin gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'de her gün sarsıcı şiddet ve ihlâl olayları yaşandığını belirtti. Ülkede yaşanan korkunç olayları kesin bir dille kınadıklarını kaydeden Hüseyin, "Suriye'de çatışan taraflar, ülkede neden oldukları ölümleri ve yıkımları umursamayarak her geçen gün daha da batıyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, yaralı ve hasta insanlar savaşta pazarlık malzemesi olarak kullanılıyor ve bu durum günden güne artıyor. Bu çok rahatsız edici bir durum" ifadelerini kullandı.
Hüseyin, geçen hafta Beşşar Esed rejimine ait güçlerin Rus hava saldırıları eşliğinde başlattığı Halep kentine yönelik saldırıları sonucu 51 bin sivilin yerinden edildiğini, 300 binden fazla kişinin çatışma bölgesinde kuşatma altında kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Ülkede 1 Şubat'tan bu yana onlarca sivilin hayatını kaybettiğini belirten Hüseyin, son zamanlarda yapılan saldırılarda en az 3 sağlık merkezi ve 2 fırının da içinde bulunduğu sivil altyapılara verilen zararın raporlarının da ellerine geçtiğine işaret etti.
"Küçük çocuklar dâhil çok sayıda kişi ölüyor"
Hüseyin, özellikle rejime ve rejimi destekleyen gruplara bağlı silahlı güçlerin, IŞİD dâhil muhalif güçlerin kuşatması altında bulunan Suriye'nin diğer bölgelerinin insani açıdan çok daha vahim bir halde olduğuna dikkat çekti.
Hüseyin, "Muaddamiye, Şam, Madaya, Deyrizor, Fua ve Kafraya'da insanlar çok umutsuz bir durumda. Buralarda, şiddetli gıda yetersizliği ve tıbbi imkânlara ulaşamadıkları için küçük çocuklar dâhil çok sayıda kişi ölüyor" ifadelerini kullandı.
"Çocukların ve sivillerin hedef alınması iğrenç"
Sivillerin bir savaş taktiği olarak açlığa mahkûm edilmesinin uluslararası insan hakları yasalarının açık bir ihlâli olduğuna değinen Hüseyin, şöyle devam etti:
"Çocukların ve sivillerin hedef alınması iğrenç, böyle bir şey savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç anlamına gelir. Bu durumun sorumluları hem kim olursa olsun adalete teslim edilmeli. Tüm taraflara, uluslararası insan hakları yasaları ve uluslararası savaş hukuku çerçevesinde sivilleri her durumda korumak, onların huzurunu sağlamak, hasta ve yaralılara gerekli bakım hizmetlerini sunmak ve sivilleri beslenme ve sağlık haklarından mahrum bırakacak eylemlerde bulunmama sorumlulukları bulunduğunu hatırlatmak istiyorum."
"Cenevre'deki barış görüşmeleri olabildiğince erken başlamalı"
Çatışma halinde olan bütün tarafların sivilleri zorla yerlerinden etmeme ve okullar, hastaneler gibi korunaklı alanlara saldırmama yükümlülüğü bulunduğunun altını çizen Hüseyin, şunları söyledi:
"Cenevre'deki barış görüşmeleri olabildiğince erken bir zamanda başlamalı. Eylemlerinin ülkede çeyrek milyon insanın hayatını kaybetmesine, nüfusun geri kalanının ise bu derece acı çekmesine neden olduğu tarafların aynı masaya oturmayı bile başaramamış olması akıl almaz bir durum. Bu korkunç savaşa bulunacak kalıcı ve barışçıl çözüm, sağlam insan hakları temelleri üzerinde kurulmalı."
BM, 28 Ocak'ta kuşatma altındaki bölge sayısının 15'ten 18'e yükseldiğini bildirmişti. Şam ve çevresinde yoğunlaşan abluka altındaki kentlere, Madaya'ya iki ve Zabadani'ye bir kez olmak üzere sınırlı şekilde insani yardım ulaştırılmıştı. Bölgede açlıktan ölümler devam ediyor.
BM Dünya Gıda Programı'nın verilerine göre, Suriye'de 4,6 milyon kişi ulaşılması zor bölgelerde, 486 bin 700 kişi ise kuşatma altındaki bölgelerde yaşıyor. Bu kişilerden 274 bin 200'ü Suriye hükümeti, 200 bini IŞİD, 12 bin 500'ü ise diğer muhalif gruplar ve Nusra Cephesi'nin ablukası altında.
Kaynak: AA
Henüz yorum yapılmamış.