Sosyal Medya

Coğrafyamız

Halep bizimdir

Her gün mahallelerine düşen yüzlerce bombaya rağmen şehirlerini terk etmemekte kararlı görünen Haleplilerle konuştuk: “Şehre düşman postalı girmeden Halep’ten çıkmayız. Burada doğduk, burada ölürüz. Bizi bomba değil mültecilik korkutur”



Halep, tarihin kadim şehirlerinden biri. Suriye İç Savaşı öncesi şehrin en önemli sanayi, ticaret ve turizm merkeziydi. Ülke için başkent Şam'dan daha önemli bir anlama sahip olan Halep, Türkiye için İstanbul ne ise Suriye için o. Savaş şehre 2012'nin yaz aylarında ulaştı. Çok şiddetli çatışmaların ardından Halep'in yarısı muhalifler tarafından ele geçirildi. Esed güçleri muhalif alanları o kadar şiddetli bombardımana maruz bıraktı ki, şehrin kimi mahalleleri tamamen ortadan kalktı.

ORAYA GÄ°DEN TEK KAPI KALDI

2013'ün ortalarında ülkenin güneybatısındaki Kalamun ilçesinin Esed rejiminin eline geçmesiyle Lübnan-Suriye sınırı açılmış oldu. Esed rejimi, Ä°ran öncülüğünde Lübnan'dan binlerce yabancı savaşçıyı ülkeye taşıdı. Kara savaÅŸları daha da ÅŸiddetlendi, Halep'e her gün onlarca hava sadırısı gerçekleÅŸti. Sivillerin ÅŸehri terk etmesi için helikopterler yerleÅŸim yerlerine, hastanelere, okullara, pazarlara varil bombaları attı. Ancak yüzbinlerce Halepli, tüm bu olanlara raÄŸmen inat ederek ÅŸehirlerinden çıkmadı. Halep ÅŸimdi büyük bir tehlike altında. Åžehre insani yardım gönderilen iki kapıdan biri kapandı, diÄŸeri ise tehdit altında. Åžehrin kuzey kapısının düşmesiyle binlerce Halepli Türkiye'ye kaçtı ama henüz yüzbinlerce kiÅŸi memleketlerinde kalmayı sürdürüyor. Halep'in ÅŸehir merkezinde yaÅŸayanlar, “Düşman postalı ÅŸehre girmeden biz çıkmayacağız, istedikleri kadar bombalasınlar. Åžehrimizde ölürüz, bu ÅŸehir bizim” diyor.

 

 

Cihat Arpacık

 

 

 
 



Füzeler değil mültecilik korkutuyor

Halep çarşısında ayakkabıcılık yapan Muhammed, “Biz her halimize şükrediyoruz. (Åžehrin Esed saflarında kalan kısımlarını göstererek) Onlar şükredebilirler mi? Ne istiyorlar, gidip mülteci kamplarında pisliÄŸin-çamurun içinde mi yaÅŸayalım? Biz onurlu insanlarız. Evet, günde yüzlerce füze buraya düşüyor ama bu beni korkutmuyor. Åžehirden ayrılabileceÄŸim ihtimali beni Rus füzerlerinden daha çok korkutuyor. Bu halimle ben onlardan daha güçlüyüm” ifadelerini kullanıyor.

Bombaya alıştık

 

 

 

 

 

 
 



Halep'in Kürt mahallesi Åžeyh Maksud'da yaÅŸayan Nesrin ile pazarda alışveriÅŸ yaparken karşılaşıyoruz. Åžehirdeki durumu sormamla birlikte bir patlama sesi duyuyoruz. “Gördüğün gibi çok normal” deyip espri bile yapıyor. “Allah'a şükürler olsun, daha kötü günler gördük. 3 yıldır Esed bombalıyordu, biraz da Rusya bombalayabilir. Biz alıştık. Artık korkmuyoruz” diyor Nesrin.

Okumayı unuttuk

 

 

 

 

 

 
 



Halep'te binlerce çocuk uzun süredir eÄŸitimden mahrum. 2 yıldır okula gitmediÄŸini söyleyen Åžedi adlı çocuk, “Bir sabah gidip baktık ki okulumuz bombalanmış. O günden beri okula gidemiyorum. Okuma yazmayı unutmamak için annem sürekli kitap okutuyor” diyor.

Üşüyoruz

 

 

 

 

 

 
 



Rus uçaklarının, Halep'te muhaliflerin kontrolündeki ilçe, belde ve köylere düzenlediği hava saldırısında yaklaşık 40 bin kişi evini barkını bırakarak güvenli gördüğü Azez ilçesindeki Bab Es Selame çadır kentine kaçtı. Çadır kente gelen bazı aileler araçlarında uyurken, bazıları da bölgede terk edilmiş, camları kırık, kapıları olmayan bir otobüste kalıyor. Harap durumdaki araçların içindekiler soğuktan korunmak için aracın çevresini battaniyelerle sarıyor. Çocuklar ise soğuğun en çok hissedildiği gece vakti, dışarıda yaktıkları ateşin etrafında toplanarak ısınmaya çalışıyor.

Giden gitsin buradayım

 

 

 

 

 

 
 



Amine Hanım ise 64 yaşında bir Halep Türkmeni. Åžehrin Türkmen mahallesi Höllük'te yaşıyor ve hayatı boyunca hiç Halep'ten dışarı çıkmamış. Amine, “Bazı akrabalarım Antep'e, Ä°stanbul'a gitti. Beni de götürmek istediler. Giden gitsin, ben burada kalacağım. Atalarımın, babamın yurdunu neden onlara bırakayım ki?” diyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.