Güncel
Davutoğlu: Masa İmralı'da değil Ankara'da
Follow @dusuncemektebi2
Başbakan Ahmet Davutoğlu Londra dönüşünde uçakta gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın haberine göre, BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu, “Suriye'yi Destekleme Konferansı” kapsamında geldiÄŸi Londra'daÄ°ngiltere BaÅŸbakanı David Cameron, Alman Åžansölyesi Angela Merkel baÅŸta olmak üzere birçok ikili görüşme gerçekleÅŸtirdi.
Türkiye, Almanya, Avusturya, Hollanda, Yunanistan ve AB Konseyi görüşmesi ile İngiltere, Türkiye, Almanya, Kuveyt, Lübnan, Norveç, Ürdün ve BM ortak basın toplantısı gibi etkinliklere katıldı. Başbakan'ın bu temasları Suriye odaklı sıcak gelişmeler yaşanırken çok önemliydi.
Davutoğlu, bu kritik temasları yürüttüğü Londra'dan, iç gündemle ilgili çok önemli açıklamalar yapmak üzere bugün doğrudan Mardin'e gidiyor.
Londra ve Mardin'de eşlik etme olanağını bulduğumuz Davutoğlu ile Londra yolunda görüşme imkânı bulduk.
BaÅŸbakan, operasyonlardan sonra sürecin yeniden nasıl canlandırılacağı sorusunu yanıtlarken, Ä°mralı'da masa kurulma ihtimalinin artık bulunmadığının altını çizerek, son günlerde her kesimden isimlerle yürüttüğü temasları anımsattı ve “Ben son 10 gün içinde dört masa kurdum. Masa Ä°mralı'da Öcalan'la 3-5 kiÅŸinin oturması deÄŸil. Çağırdıklarımın çoÄŸu HDP'ye mütemayil insanlar. Her türlü geçmiÅŸten, kesimden. Ä°ÅŸte masa bu, bundan sonra da bu masa devam edecek” dedi. DavutoÄŸlu'nun açıklamaları şöyle:
ÇÖZÃœM SÃœRECÄ°NDE YERLEÅžEN ALGI: BaÅŸbakanlığımın ilk günlerinde Kobani gibi olaylarda birtakım eksiklikler ortaya çıkmıştı. Bakanlar Kurulu'nda ÅŸunu söyledim; ‘görünen o ki çözüm süreci baÄŸlamında yeni bir aÅŸamaya geliyoruz, yanlış bir algı var.' Çözüm süreci, kamu düzeniyle ilgili devletin yetkilerinin kullanılmaması gibi bir anlama geliyor. Şöyle bir iyi niyetli algı yerleÅŸmiÅŸti, ‘çözüm sürecine zarar vermemek için müdahale etmeyelim.' Zarar veririz korkusu bürokrasinin tepesinden aÅŸağı doÄŸru inmiÅŸti. Ä°htiyaçları tespit ettik, kritik ilçeler dediÄŸimiz yerleri tek tek masaya yatırdık. ‘Mart'ta, Nisan'da çözüm sürecinin ne olacağını görürüz. Ama bir gün meseleye neÅŸter atılması gerekiyorsa bütün devlet kurumları hazır olsun' dedim. Drone'lar, TOMA'lar, ihtiyaçların hepsini düşündük. Mart'ta sürecin iÅŸleyiÅŸini takip ettik. HDP'den sürekli ‘kamu düzenine saygı göstereceÄŸiz' denildi.
DOLMABAHÇE TEK TARAFLI: Dolmabahçe, tek taraflı bir açıklamaydı. Silahsızlanma konferansı yapılarak silahların bırakılacağı sözü verildi. Elimizdeki istihbarat bilgileri silahsızlanmayı bırakın bunların yeni bir ÅŸeye hazırlandığını gösteriyordu. 7 Haziran seçimleri sıkıntısız aşıldı. Bunlarda bir vehim oluÅŸtu, ‘nasıl olsa Ak Parti gidiyor' diye düşünerek kalkışmayı denediler. ‘Temmuz boyunca kalkışın' gibi Kandil'den çaÄŸrılar yapıldı. PKK'nın Suruç saldırısı,DHKP-C, Ceylanpınar olayı yaÅŸanınca, DAEÅž de sınırda bir askerimizi ÅŸehit edince güvenlik birimlerimize “Åžimdi vakti geldi, hazırız, ne yapılması gerekiyorsa yapacaksınız” dedim.
YÖNETME KABÄ°LÄ°YETÄ°: 11 Temmuz'da ben DemirtaÅŸ'la görüşmeye gidiyorum, Kandil'den ‘silahlanın, ayaklanın' diye açıklama yapılıyor. Devlet-kamu otoritesi yokmuÅŸ gibi PKK'nınAdana'da sakallı diye insanları öldürmeye baÅŸlaması, Hizbullah'ın bir daha olursa biz de sizi vururuz açıklamaları. 23 Temmuz saat 3'te, ‘Kasım'da verdiÄŸim talimatın gereÄŸini yapıyorsunuz' dedim. O gece DAEÅž'E, PKK'ya operasyon baÅŸladı. Dün de herkesi tek tek dinlediÄŸinizde yönetme kabiliyetinin ne kadar önemli olduÄŸunu görüyorsunuz. Silopi'ye, Cizre'ye giriyorsunuz daracık sokaklar, güvenlik güçlerimiz yan yana yürüyor. Birbirlerinin dilini anlamaları son derece önemli. Bu kadar kapsamlı operasyon yürüyor, sivil kayıplar çok az.
DÄ°YARBAKIR'IN OTELLERÄ° DOLU: Operasyonun bittiÄŸi yerlerde hayatın normalleÅŸmesi ve bir baÅŸka aÅŸamaya geçiÅŸ önemli. Eylem planımızı 300 baÅŸlığa ayırdık. Pazartesi bölgenin ticaret, ziraat odası baÅŸkanlarını topladık. Gece 3'te ayrıldım. Bunların bir kısmı siyasal olarak Ak Parti'ye yakın olmayan isimler. Salı milletvekillerimizle buluÅŸtum, tabanımızı dinledim. Biz diyelim ki 4 bin 600 kadar Sur'u terk etmiÅŸ aileye 1000'er lira kira yardımı yapıyoruz. BaÅŸbakanlık ödeneÄŸi olarak veriyoruz. Ayrıldığı evin ücreti 250 TL, biz onlara 1000 lira kira yardımı yapıyoruz. PKK baskı yapıyor, ‘çıkma' diyor, canlı kalkan olarak kullanıyor. Diyarbakır'ın bütün otelleri dolu. Parasını biz ödüyoruz, halk kalıyor. Bunlar 90'lı yıllarda köyler boÅŸaltılırken oluÅŸmuÅŸ son derece saÄŸlıksız yapılaÅŸmalar. Bu iÅŸlere baÅŸladığınız zaman bitirmeniz lazım. Tamamlamadığın her iÅŸ kar topu olarak üzerine geliyor.. Damlara keskin niÅŸancılar yerleÅŸtirilmiÅŸ, Ä°HA gönderiyorsunuz, damdan çekiliyor, aÅŸağıda evlerin duvarlarını kırarak teröristler geçiÅŸ saÄŸlıyor. Evler o kadar kötü ki derme çatma, asker yaklaÅŸtığında baÅŸka binaya geçiyor. SokaÄŸa çıkma yasağı olmasa bu evlerin her birinden 3-5 cenaze çıkar. SokaÄŸa mayın döşüyor, Öğrenciler nasıl okula gidecek. Sivil kayıp istemiyoruz, minimum zayiatla gerçekleÅŸtirmek istiyoruz.
ACİL REFORMLARI DÜŞÜNDÜK: (Yeni yapılanma olacak mı?) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı var zaten. Var olan yapılanmayı etkin işletmek önemli. Yapıyı bazen bütünüyle değiştirmek gerekir, onu bir hamlede yapmak lazım. Bakanlıkları yeniden yapılandırmayı düşündüm. Ama acil reformlar var. 3 aylık dediğimiz vaatlerin yüzde 66'sı gerçekleşti. Mart sonuna kadar tamamı gerçekleşecek.
REFORM, YATIRIM, KAMU DÜZENİ: 15 günlük programa bakın. İngiltere'de, Davos'ta, Almanya'da yatırımcılarla görüştüm. Suudi Arabistan'da Körfez'in en büyük işadamlarıyla oturdum. Gitmeden 70 CEO ile görüştüm. Ekmek aslanın ağzında. Tasarruf eğilimi düşük, bunu çok kolay değiştiremiyorsunuz. Halk, kazancının daha üstünde tüketim eğilimiyle yaşıyor. Reformlar, yatırım çekmek ve kamu düzeni. Bunları üç ayak gibi birlikte yürütme zorunluluğumuz var.
ARTIK BU MASA DEVAM EDECEK: (Öcalan da artık devrede değil, süreç nasıl canlandırılacak sorusuna karşılık) Masa dediğiniz şey aslında. Ben son 10 gün içinde 4 masa kurdum. Masa İmralı'da Öcalan'la 3-5 kişinin oturması değil. Çağırdıklarım Ak Parti teşkilatları değil, çoğu HDP'ye mütemayil insanlar. Her türlü geçmişten, kesimden STK'lar var. Baro Başkanı merhum Tahir Elçi'nin yaklaşımında arkadaşlar da var. İşte masa bu, bundan sonra da bu masa devam edecek. Valilere söyledim. Her hafta sivil toplum örgütlerini toplayacaksınız. Sadece memurlarınızla görüşmeyeceksiniz. Her birinizin bir istişare meclisi kurmanızı istiyorum. Her hafta alandan bilgi alacaksınız.
HDP'Yİ BUNLAR ŞIMARTTI: HDP'yi şımartan şey şu oldu; Mesela akademisyenlerin bildirisinde beni en fazla üzen şeylerden birisi, Kürt siyasal iradesi diyor. Kim temsil ediyor total olarak Kürt siyasetini. Biz yüzde 50 oy almış Ak Parti olarak neyi temsil ediyoruz? Bunu söylediğiniz zaman Türkiye'yi Iraklılaştırırsınız. Ben utanç duydum bu ifadeleri okurken. Bir akademisyenin yapmaması gereken şey, vatandaşlık kavramının ötesine geçip kimlik siyasetiyle bir hukuk geliştirmek. Sanki bütün Kürtleri ben temsil ediyorum, karşımda da devlet. Yok böyle bir şey. Bu algı bugüne kadar böyleyse bundan sonra olmayacak. Kürt vatandaşlarımızı Ak Parti olarak en çok temsil edenlerden birisi biziz. İkinci şımardıkları Suriye'de olan gelişmeler. Suriye'de kullandıkları yöntemi hedeflerine ulaşmak için Türkiye'deki çözüm sürecinden daha elverişli bir yöntem olarak gördüler. Süreç yerine barikatlar. Hendekleri Suriye'den öğrendiler. Bu iki yanılsamayı ortadan kaldırmadan kiminle, neyi konuşacağız? Seçmenlerini, STK'ları dışarıda bırakmıyoruz. Bir şeyi tecrübe etmişsem sonuçlarını da görmüşsem, o konuda bir kararım oluşmuşsa kolay kolay değişmez.
Ä°MRALI TALÄ°MATI YETMEDÄ°: 1 Ekim'de DemirtaÅŸ'ı kabul ettim. CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde TürkiyelileÅŸme söylemi kullandınız bu önemli ama kamu düzeni bakımından tehlike görüyorum dedim. 6 Ekim'de, 5 gün sonra kan gövdeyi götürdü neredeyse. BaÅŸ müsebbibi de HDP'den atılan tvitler. Mart ayı silahsızlanma için Öcalan'dan mesajlar gidiyor, ‘silahsızlanacağız' diyorlar. DemirtaÅŸ, Meclis'te konuÅŸma yaptı, masayı deviren konuÅŸma oydu. Demek ki Ä°mralı'dan aldıkları talimat meseleyi çözmeye yetmiyor. Bunlar baÅŸka yerlerden de talimat alıyor. Görüştükleri lobilerden. Türkiye kimin karşısındaysa onunla görüşüyorlar. Baktı ki herkes arkamda, neredeyse oralara gitti. Neredeyse Ermeni Kürt lobi ittifakına yöneldiler. Sonra Moskova'da aldı soluÄŸu, niye ÅŸimdi Brüksel'e gitmiyor? Niye daha önce Moskova'ya gitmiyordu, çünkü iliÅŸkimiz iyiydi.
Ä°MRALI Ä°LE GÖRÜŞMELERÄ°NÄ°N ANLAMI YOK: Talimatları Ä°mralı'dan almıyorlarsa, o zaman Ä°mralı ile görüşmelerinin ne anlamı var? Ä°mralı silahları bırakın diyor bunlar baÅŸka yerlerden duydukları sözlerle “tam vakti Ak Parti'yi zayıflatın 7 Haziran'a giderken bütün politikanız Ak Partiye dönük olsun' diye paralel çeteyle birlikte de bir strateji geliÅŸtirmiÅŸlerse bizimle nereye yol yürüyecekler? Gültan Kışanak, Ekrem Dumanlı ile görüşmeler yaptı. Paralel lobiyle görüşüyor sonra Ä°mralı'ya gidip ÅŸov yapmayı bekliyorlar. Ä°mralı'ya gitmek onlara meÅŸruiyet kazandırıyor, arkasından o meÅŸruiyeti kullanarak baÅŸka türlü bir oyunun içine girdiler.
TELEFONUMA ÇIKMADI: Bizim Parti'de bile ‘sayın BaÅŸbakanım yapmasak' dediler ama onunla görüştüm. Ben görüşmeyi yaparken, Kandil sabote etti. ‘Yapmayın o ayaklanma çaÄŸrılarıyla bir yere gidemezsiniz, sabrımızı taşırmayın' dedim. Diyarbakır'da saldırı oldu DemirtaÅŸ'ı aradım taziye için telefona çıkmadı. Ãœlkenin baÅŸbakanı olarak açtığım telefona bile çıkmıyorsa kim kimi dışlamış, kim masayı devirmiÅŸ? DemirtaÅŸ, Ankara saldırısını ‘devlet yaptı' dedi. Seçim sonrasında bunlara raÄŸmen KılıçdaroÄŸlu ve Bahçeli ile birlikte randevu istedim. ‘Kaçak çayı içip giderler' dediler. Åžimdi kusura bakmasınlar da ben böyle bir istiskali kabul eder miyim? Pervin Buldan Meclis BaÅŸkan Vekili olarak benimle görüşmek istemiÅŸ falan. BaÅŸkanvekili olarak duyduÄŸum saygı gereÄŸi konuÅŸacağım, nedir isteÄŸiniz? Masayı deviren onlar. Telefonuma çıkmayan onlar.
SONUCU OLMAYACAK İLİŞKİ: Belli bir noktadan sonra şu aşamaya geliyorsunuz. Bunları muhatap almak bir sonuç getirmiyor. Neyi görüşeceksiniz? Nezaketten habersiz, kendi oyunlarını oynamıyorlar, iradeleri ellerinde değil, Kandil'i, paraleli, Ermeni lobisi, neyi derseniz. Kendisi olmayan biriyle ben neyi konuşacağım? Kendisi olacak öncelikle. (İmralı ile HDP arasındaki ilişki kopmuş mudur sorusuna karşılık) Onlar kopardılar, şu an kopuk tabi. Sonuç olmayacak bir ilişkinin ne gereği var?
‘AK Parti'de deprem olmaz'
(Arınç'ın açıklamaları ve bazı isimlerin verdiği destek var. AK Parti için bölünme riski var mı?) Genel Başkanlığı aldığımda 3 hedefim vardı. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan sonra genel başkan olmak kolay değil. En önemli şey partinin birliğini korumaktır. Ak Parti'nin alternatifi yok. Ak Parti'nin içinde bir zaaf olması Türkiye'de bir zaaf olması demektir. Ne olursa olsun, Ak Parti'nin birliğini korumak zorundasın. Gerekirse kendinden fedakarlık yapacaksın ve Cumhurbaşkanı'mızın arkasından bir boşluk bırakmayacaksın. 81 vilayete gittim, Ak Parti teşkilatını harekete geçirmek için. Ne senaryolar çıktı, 5. parti çıkacak, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül için şu olacak bu olacak. 3 dönemliklerden çıkacak. 1,5 yılda neler yaşadık. İki doktora tezi olacak şeyler. Şu anda da benim için en önemli mesele budur. Bütün partiler deprem yaşıyor. Ak Parti bütünlüğünü devam ettiriyor. Ak Parti'de bir deprem olmaz.
ARINÇ'LA GÖRÜŞÜRÜM: Seçime giderken bir tartışma yaşanmıştı. Bunlar yaşanır veya konuşulur. Parti içinde de görüş ayrılıkları olabilir. Çözülmesi icap eder. Bu tür konuları, partimizi ve ilişkileri yıpratacak tartışmaları, açıklamaları basın, kamuoyu önünde yapmamak gerekiyor. (Arınç'la) Seçimden sonra bir kez, nisan ayında görüştüm. Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanlığı yapmış bir isim. Tabii kendisiyle görüşürüz. Görüşmeyiz diye bir şey yok.
CUMHURBAŞKANIMIZLA İSTİŞARE EDERİZ: Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ederiz. Bunları samimi ve dava etiği içinde yüz yüze konuşmayı tercih ederim. 13 yıllık iktidardan sonra aynı heyecanı Genel Başkan olarak sürdüremeseydim, partiyi birarada tutmak zor olurdu. 3 şey üzerinde bir yeni Türkiye vizyonu. Demokratik, özgürlükçü bir siyasal sistem. Nitelikli kalkınma ve Türkiye'yi dünyada etkin kılacak bir dış politika.
‘Toledo'ya bakınca Franco gelmez aklıma'
“Bir gazeteci, Dört Ayaklı Minare'yi sordu. Ben de ‘hazırlıklar var. UNESCO kültür mirası Dubrovnik, Mostar, Toledo'nun şöyle bir özelliÄŸi var, varolan mimari dışında baÅŸka hiçbir ÅŸey kullanamazsınız. Bunların olmayacağını söyleyebilmek için söyledim ama ertesi gün Franko diyor. Bir adam Toledo'ya bakıp da Franko'yu görüyorsa. Ben Toledo'ya baktığım zaman Franko gelmez aklıma. MHP de özerklik mi yapacaksınız diyor, soru ne cevap ne, bunların algısı ne?”
YÜKSEK ÖĞRETİMİ REFORME ETMEK LAZIM: YÖK Başkan'ı ve üyeleriyle toplandım. Orada ayrıca bir yüksek öğretim reformu, yükseköğretimi reforme etmek lazım. Orada da bazı düşüncelerimiz var, kalite kurulu oluşturmak gibi. Çok geniş kapsamlı bir yenilenmeye ihtiyaç var fakat herşeyden önce akademik samimiyete, dürüstlüğe ihtiyaç var.
‘Toprak bütünlüğünü hep savunduk'
(Barzani'nin bağımsızlık açıklaması) Biz prensip olarak Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü en fazla savunan ülke olduk. 20-30 yıldır hep bu tartışmalar sürer. 3-4 sene önce Sykes Picot'un bekçisi değiliz demiştim. Bu sene 100. yılı. Sykes Picot Anlaşması, sağlıklı, siyasi entitelerin varlığını sağlayamıyor. Bizim düşüncemiz hep şu oldu; Bu haritayı ekonomik ve kültürel ilişkiler üzerinden yavaş yavaş dönüştürelim. Siyasi harita sabit kalsın ama birliktelik artsın.. En yüksek oy oranlı referandumla bir ülke bölünse bile yeni doğan entiteyi de sarsar..
Henüz yorum yapılmamış.