Güncel
Dostlar Cenevre'de görsün
Cenevre'deki Suriye görüşmelerinin amacı, soruna politik çözüm bulmak olarak ilân edilmişti ancak BM sözcüsüne göre toplantı, “Düşük profilli dolaylı görüşmeler” olacak. Bölgesel ve küresel güçler birbirinden çok farklı tavır içinde. Cenevre-3 süreci öncesi taraflar, bölgesel ve küresel güçler ne düşünüyor? Ayşe Karabat'ın analizi.
250 bin kiÅŸinin öldüğü, 6 milyon Suriyelinin ülkesi terk etmek zorunda kaldığı Suriye İç Savaşı’na politik bir çözüm bulma iddiasıyla toplanmasına karar verilen ama daha düzenlenmeden bu amacına ulaÅŸamayacağı netleÅŸmeye baÅŸlayan Cenevre görüşmelerinin 29 Ocak Cuma günü baÅŸlaması bekleniyor.
2015 yılında Rusya’nın Suriye’ye askeri müdahalede bulunması, hem mülteci akınının hem de IŞİD kaynaklı güvenlik endiÅŸelerinin, Avrupa’yı Suriye yorgunu haline getirmesi, Ä°ran’ın üzerindeki ambargoların kalkması, Suudi Arabitan’ın Yemen’e müdahale etmesi gibi Suriye İç Savaşını etkileyecek geliÅŸmeler yaÅŸanmaya baÅŸlanması üzerine, bölgesel ve küresel güçler Kasım ayında Viyena'da bir araya gelerek, soruna siyasal çözüm bulma arayışına girmeye bir kez daha karar verdiler.
Daha önce yine Cenevre’de yapılan iki giriÅŸim etkisiz kalmış, ortaya siyasi çözüme götürecek net bir yol haritası konulamamıştı. Ãœstelik, Suriye rejiminin en önemli destekçisi Ä°ran da bu toplantılara katılmamıştı. Cenevre’de 2012’de ve 2014’de yapılan toplantılar da BeÅŸÅŸar Esed’in geleceÄŸi hakkında da fikir birliÄŸine varılamamıştı.
Oysa 2015 yılında Kasım ayında Viyana’da toplanan, aralarında Türkiye’nin de olduÄŸu Uluslararası Suriye Destek grubu, Ä°ran’ın da katılımıyla, BeÅŸÅŸar Esed’in geleceÄŸi hakkında hâlâ net bir tavır ortaya koyamasa da bir yol haritası belirledi. Bu haritaya göre, taraflar, Ocak 2015’de Cenevre’de bir araya gelecek, altı ay içinde tüm icra yetkisini elinde bulunduran bir geçiÅŸ hükümeti kurulmasını saÄŸlayacak, 18 ay içinde de ülkede seçimler yapılacaktı.
Ancak bu kararların alındığı Kasım ayından beri, Rusya’nın hava desteÄŸiyle rejim, muhalifleri geriletmeye baÅŸladı.
Rusya’nın tavrı
Esed’i askeri anlamda da destekleyen Tahran yönetiminin, harcadığı büyük miktardaki paralara ve insan gücüne raÄŸmen Esed’i ayakta tutamayacağını anlayarak Rusya’dan yardım istemesi üzerine, Moskova, Suriye’ye askeri anlamda da müdahil olmaya karar verdi.
İç Savaşın başından beri rejime destek veren Rusya, hem OrtadoÄŸu’da kalıcı olmak istiyor, hem de küresel bir güç olduÄŸunu ispatlamaya çalışıyor. Ayrıca ABD’nin OrtadoÄŸu bölgesinden çekilmesiyle oluÅŸan boÅŸluÄŸu da doldurmaya çalışıyor.
Bununla birlikte Rusya, düşen petrol fiyatları nedeniyle ekonomik anlamda zorlu bir süreçten geçiyor. Moskova, Suriye’ye yönelik askeri müdahalesinin zaman içinde kendisine pahalı gelmeye baÅŸlayacağının da farkında. Yeni bir Afganistan deneyimi de yaÅŸamak istemiyor. Åžu anda saÄŸlayabileceÄŸi bütün çıkarlara eriÅŸmiÅŸ gözüküyor, bundan sonra meseleyi uzatmanın kendi çıkarına olmayabileceÄŸini, Suriye’deki radikal unsurların kendi topraklarında Rusya için her zamankinden de çok bir güvenlik tehdidi olabileceÄŸini düşünüyor.
Bu nedenlerle Suriye’de geçiÅŸ süreci baÅŸlatılmasını isteyen Rusya, bu sürecin kendi çıkarlarına en uygun biçimde yapılması için hem askeri anlamda, hem de diplomatik anlamda olaÄŸanüstü çaba sarf ediyor. Muhalifleri ülke içinde gerileten Rusya, diplomasi masasında aynı ÅŸeyi yapmaya çalışıyor ve bu amaçla Cenevre görüşmelerine, rejimle yakın iliÅŸkileri olduÄŸu bilinen ülke içi muhaliflerle PKK’nın Suriye kolu PYD’nin de katılması için bastırdı.
Muhalifler, Rusya’nın bir yandan geçiÅŸ süreci görüşmelerini baÅŸlatarak ama öte yandan da muhalefeti zayıflatarak, görüşmeleri uzatmayı ve nihai olarak da BeÅŸÅŸar Esed’in mümkün olduÄŸu kadar uzun süre görevde kalması için mücadele ediyor.
ABD, Rusya ve Ä°ran’a mı yaklaÅŸtı?
Suriye savaşının başından beri bütünlüklü bir strateji ortaya koyamayan Washington 2016’da yapılacak ABD BaÅŸkanlık seçimleri öncesi, Suriye’de iÅŸleri hiç olmazsa belli ölçülerde yola koyma arayışında.
ABD için öncelik, IŞİD ile mücadele. Ancak, Suriye’deki İç SavaÅŸ devam ederken bunun hiç bir zaman etkin bir biçimde yapılamayacağını da biliyor. Bu yüzden Cenevre görüşmelerinin bir an önce baÅŸlamasını istiyor ve diplomasi masasında kazanımlar elde edebileceÄŸini düşünüyor.
Bu nedenle de muhalefete, görüşmelere katılma baskısı yaptı. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Michael Ratney, muhaliflerin Cenevre görüşmelerinin, kimin gerçekten Suriye’de kalıcı çözüm istediÄŸinin dünya kamuoyuna gösterilmesi için fırsat oluÅŸturacağını iddia etti.
Oysa muhalefete göre, ABD, Rusya ve Ä°ran’ın pozisyonuna yakınlaÅŸtı. Muhaliflerin oluÅŸturduÄŸu Yüksek Müzakere Heyeti BaÅŸkanı Esad Zubi, ABD’nin Rusya ve Ä°ran pozisyonuna yakınlaÅŸmasının ne ABD ne de muhalifler için hayırlı olmadığını söyledi.
Ayrıca ABD, toplantılara PYD'nin katılımı konusunda net bir tavır sergilemedi. Bu konuda ısrar etmeyi Rusya'ya bırakmışa benziyor. Ancak ABD, sık sık PKK ve PYD'nin aynı olmadığı vurgusu yapıyor.
Tahran kararlı
Suriye’de Esed rejiminin ve Esed’in kendisinin yönetimde kalması Tahran için vazgeçilmez. Daha azına razı olmayı, Tahran yönetimi büyük bir kayıp olarak algılıyor çünkü daha azının Ä°ran’ın DoÄŸu Akdeniz’deki etkinliÄŸini kırabileceÄŸini ve Sünni çoÄŸunluÄŸun olduÄŸu bir coÄŸrafyada çıkarlarına gelmeyeceÄŸini düşünüyor.
Ãœzerindeki ambargolar kalktıktan sonra Suriye’ye aktaracak daha fazla kaynak bulabilecek hale gelen Ä°ran, görüşme masasını engelleyen ülke olarak gözükmek istemiyor ama masadan istediklerini almadan kalkma niyeti de yok. Ãœstelik rejim, muhalifleri ülke içinde de geriletirken, Batı’dan kararlı bir duruÅŸ gelmemesi nedeniyle de kendisini avantajlı hissediyor.
Avrupa panikte
Suriye meselesine mümkün olduğu kadar uzaktan bakmayı ve kendi çıkarlarına dokunulmadığı sürece aktif adım atmama tutumu benimseyen Avrupa için de işin rengi Suriyeli mülteci akınıyla birlikte değişmeye başladı. Avrupa ülkeleri de soruna bir an önce çözüm bulunmasını istiyor ve ülkede istikrarın sağlanmasını her şeyin önüne koyuyor.
Suudi Arabistan da biraz yoruldu
BaÅŸta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkeleri için, neredeyse yönetime geldiÄŸinden beri hiç hoÅŸlanmadıkları BeÅŸÅŸar Esed’in gitmesi, tehdit olarak gördükleri Tahran-Åžam aksının kopması hayati önemde. Suriye’de geçiÅŸ dönemi sırasında ortaya çıkabilecek yönetiminin eskisi gibi Tahran’ın güdümünde olmayacağının garanti edilmesi, Körfez ülkelerinin ‘muzaffer hissetmesi’ için yeterli. Ancak, Suriye muhalefetinin en önemli destekçilerinden Suudi Arabistan, kaynaklarının önemli bir kısmını, 2015 yılında baÅŸlattığı Yemen’e askeri müdahaleye ayırıyor.
Muhalifler siyasal olarak birlikte, sahada zayıf
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler (SMDK) çatısı altında toplanan siyasal muhalifler ve ülkede savaşı yürüten silahlı gruplar, aralarındaki derin görüş ayrılıkları devam etse bile, savaÅŸ baÅŸladığından beri ilk kez birlikte hareket etme noktasına geldiler ve Suudi Arabistan’ın yardımıyla 2015 yılının Aralık ayında Riyad’da toplanarak Cenevre görüşmelerine katılacak müzakere heyetini belirlemeyi baÅŸardılar. Siyasal olarak, hiç olmadığı kadar geniÅŸ bir temsile ulaÅŸtılar ancak ülke içinde mevzi kaybetmeye devam ediyorlar. Özellikle Rusya’nın müdahalesinden sonra hem Güney’de hem de Kuzey’de toprak kayıpları yaşıyorlar. Ãœzerlerinde yalnızca Rusya ve Ä°ran’ın deÄŸil, kendilerine destek vermiÅŸ olan ABD ve Avrupa baskısını da hissediyorlar.
Çok düşük profilli görüşmeler
Bu ÅŸartlar altında 29 Ocak Cuma günü baÅŸlaması beklenen Cenevre görüşmeleri, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın sözcüsü Ahmet Fevzi’nin dediÄŸi gibi, ‘çok düşük profilli dolaylı görüşmeler’ olacak.
Reuters’a açıklamada bulunan ve ismini açıklamayan bir Batılı diplomat da, Cenevre görüşmeleri, Viyana’da öngörüldüğü gibi Ocak ayı içinde baÅŸlamazsa bir daha baÅŸlayamayabileceÄŸinden endiÅŸe edildiÄŸi için yapıldığını söyledi.
De Mistura da, 29 Ocak’ta baÅŸlayacak görüşmelerin altı ay süreceÄŸini, önce ateÅŸkes yapılmasına yoÄŸunlaÅŸacağını söyledi.
Görüşmelerin ilk aşamasının iki ya da üç hafta olacak biçimde planlandığını anlatan de Mistura, bu turdan sonra heyetlere destekçileri ve kendi aralarında durum değerlendirmesi ve bir sonraki tura hazırlanmaları için vakit tanıyacaklarını anlattı:
“Oyunun adı, Suriye görüşmeleri boyunca ortaya çıkacak olan farklı meydan okumalar karşısında mümkün olduÄŸu kadar yaratıcı ve esnek olmak.”
Bütün bunlar da Cenevre görüşmelerinin, oyunun kurullarını deÄŸiÅŸtirecek kırılma noktaları olmadığı sürece, ‘Dostlar Cenevre’de görsün’ çerçevesinde yapılacağını gösteriyor.
AyÅŸe Karabat
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.