Sosyal Medya

Güncel

Moldova'da "ikinci Ukrayna" senaryosu

Rusya'nın Ukrayna'daki iktidar mücadelesine taraf olarak başlattığı ülkenin doğusunu bölme senaryosunun Moldova'da da tekrarlanmasından endişe ediliyor.



Moldova’da Rusya yanlısı grupların başını çektiÄŸi protestolar Batı yanlısı hükümeti istifa etmeye zorluyor. Bir taraftan da Rus ordusunun bulunduÄŸu doÄŸudaki ayrılıkçı hareket sorunuyla mücadele eden Moldova'nın içinde bulunduÄŸu durum, "ikinci bir Ukrayna" senaryosu mu hazırlanıyor sorusunu akıllara getiriyor.

Avrupa BirliÄŸi (AB) ile Moldova'nın yakınlaÅŸması ve Transdinyester ilgisi,Rusya’nın ülkeyi siyasi krizin eÅŸiÄŸine getiren eylemleri desteklediÄŸi yönündeki şüpheleri daha da belirginleÅŸtirdi. Son olarak binlerce kiÅŸinin katılımıyla baÅŸlatılan gösteriler, Avrupa normlarında reform gerçekleÅŸtirme vaadiyle baÅŸbakan olan saÄŸ partilerin desteklediÄŸi Pavel Filip'in hükümetini yıkmayı hedef alıyor. Rusya’nın ülkedeki siyasi krizi lehine kullanarak, ikinci Ukrayna senaryosunu hayata geçirmesinden endiÅŸe duyuluyor.

Moldova, komşusu Ukrayna gibi Batı ile Rusya mücadelesinin alanı haline geldi. Ülkedeki siyasi yapılanmanın Avrupa ve Rusya yanlısı şeklinde kutuplaşması Moldova'yı siyasi ve ekonomik krizin eşiğine getirdi.

En son 2014 yılında yapılan parlamento seçimleri ülkeyi bugün kriz noktasına taşıyan geliÅŸmelerin baÅŸlangıcı oldu. 19 partinin seçimlere girdiÄŸi mücadelede Rusya yanlısı Sosyalist Parti yüzde 20,51 ile 25 milletvekili, Komünist Parti yüzde 17,48 ile 21 milletvekili çıkararak 101 sandalyeli Parlamento’da çoÄŸunluÄŸu saÄŸlayamadı.

Avrupa yanlısı Liberal Demokrat Parti yüzde 20,16 ile 23 milletvekili, Moldova Demokratik Partisi yüzde 15,80 ile 19 milletvekili, Liberal Parti yüzde 9,67 ile 13 milletvekiline sahip oldu. Sağ partilerin toplamda sol partilere göre az bir farkla hükümet kuracak çoğunluğa ulaşması Rus yanlısı sol partilerin erken seçim taleplerini gündeme taşıdı. Moldova, seçimlerin yapıldığı günden bu yana uzun süreli bir hükümete sahip olamadı. Hükümetlerin istifalarıyla ülke sürekli siyasi çalkantılara sahne oldu.

Batı yanlısı koalisyon geçen ay iÅŸadamı Vladimir Plahotnuk’u baÅŸbakan adayı olarak ilan etti. Ancak ÅŸaibeli bir isim olduÄŸu iddiasıyla binlerce muhalif meydanlara toplanarak, CumhurbaÅŸkanı’ndan Plahotnuk’un baÅŸbakanlığını onaylamaması çaÄŸrısında bulundu. Hatta saÄŸ görüşleriyle bilinen Haysiyet ve Gerçek Platformu’ndan da destek almayan Plahotnuk’un baÅŸbakanlığı, baskılar sonucu CumhurbaÅŸkanı Nikolay Timofti tarafından reddedildi. Timofti, koalisyondan yeni bir aday önermesini talep etti. Bunun ardından hükümeti kurma görevi verilen Ion Peduraru görevi ertesi gün iade etti. Timofti, bu defa yine saÄŸ partilerin adayı Pavel Filip’e hükümeti kurma görevi verdi. Ancak hükümet karşıtı göstericiler Parlamento önünde toplanarak, yine erken seçim talebinde bulundu. Kısa bir süre önce baÅŸlayan eylemler hala devam ediyor.

Ãœlkenin erken seçime götürülmesi talebiyle yapılan eylemlere AB yanlısı olduÄŸu ifade edilen Haysiyet ve Gerçek Platformu da destek veriyor. Rusya yanlısı sol fraksiyonu temsil eden Sosyalist Parti ve Bizim Parti’nin ülkeyi sadece erken seçime götürmeye yönelik eylemleri, Rusya’nın Ukrayna krizindeki oynadığı rolü anımsatıyor.

Rusya’nın Transdinyester ilgisi

KiÅŸinev’de bugün baÅŸlayan gösteriler gibi, 2013 yılı Kasım ayında Ukrayna’da AB taraftarlarının meydanda baÅŸlattığı gösteriler, ülkeyi AB ve Rus yanlıları ÅŸeklinde ikiye bölmüştü. Bir süre sonra baÅŸta Kiev’de, Kırım’da ve ülkenin doÄŸu bölgelerinde meydana gelen karışıklıkları fırsat bilen Rusya, Kırım’da bulunan askeri üssündeki gücünü de dolaylı olarak devreye sokarak, yarımadayı iÅŸgal ve ilhak etmiÅŸti. Hemen ardından Kırım’daki geliÅŸmelerden cesaret alan ülkenin doÄŸusundaki Rus yanlısı ayrılıkçılar da sözde Donetsk ve Lugansk Cumhuriyetlerini ilan etmiÅŸlerdi.

2014 yılında meydana gelen bu olayların Rusya’nın yayılmacı politikasının bir sonraki hedefinin Transdinyester olabileceÄŸi ihtimalini o dönemde akıllara getirmiÅŸti. Kırım’ın iÅŸgal ve ilhak edildiÄŸi yıl Moldova’daki seçimlerden Batı yanlısı partilerin galip çıkması, Rusya’nın Moldova’da siyasi baskı kurmasını daha da zorlaÅŸtırdı. Rus yanlısı siyasi partilerin zayıflamasından dolayı Moldova iktidarı üzerindeki gücünü kaybeden Rusya’nın bu ülkede ikinci bir Ukrayna senaryosunu devreye sokabileceÄŸi belirtiliyor.

Ayrılıkçı bölgede Rus askeri birlikleri

Sovyetler BirliÄŸi’nin dağılmasının ardından Rusya, Transdinyester’e askeri birliklerini yerleÅŸtirmiÅŸti. Rusya, 1992 yılından beri Kolbasna köyünde bulundurduÄŸu tank ve zırhlı araç destekli iki tabur askeri gücünü bugün hala koz olarak elinde tutuyor. Ayrıca bölgede 150 bin civarında Rus pasaportu taşıyan vatandaÅŸ da Rusya lehine potansiyel bir güç olarak yerini koruyor.

AB ve NATO’nun Moldova ilgisi üzerine 18 Mart 2009’da Transdinyester’deki askeri varlığını dönemin iktidarının desteÄŸiyle "Barış gücü" olarak adlandıran Rusya’nın, bu askeri gücünü gelecek günlerde Moldova’da meydana gelebilecek olası bir kaos durumunda devreye sokarak, Kırım’daki senaryoyu tekrarlayabileceÄŸi dile getiriliyor.

Ukrayna askeri makamlarının, Rus askerlerinin Transdinyester’den sızarak Ukrayna’daki kaosu desteklediÄŸi iddiaları ve geçen yıl Nisan ayında Rus askeri birliklerinin Transdinyester’de 400 asker ve 30 zırhlı aracın katılımıyla tatbikat yapması bu tehlikeli senaryoya bir hazırlığın iÅŸareti olarak gösteriliyor.

Ukrayna ile Moldova arasında bulunan "Transdinyester Sosyalist Moldova Cumhuriyeti" tek taraflı bağımsızlığını ilan eden bir bölge olarak biliniyor. Ancak, BM üyesi hiçbir ülkenin devlet olarak tanımadığı Transdinyester'i dünyada sadece Rusya'nın desteğiyle Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden "Güney Osetya" ve "Abhazya Cumhuriyetleri" tanıyor. Kendi yöneticileri tarafından anayasası, bayrağı ve ulusal marşı kabul edilen Transdinyester bölgesinin ayrı bir yönetimi, meclisi, ordusu, polisi ve posta sistemi bulunuyor. Moldova, Transdinyester'in kendi toprakları olarak kabul edilmesini, Transdinyester ise ayrı bir devlet olarak tanınmak istiyor. AGİT bünyesinde Moldova ile Transdinyester arasında 1993'ten bu yana sorunun çözümüne yönelik müzakereler yürütülüyor.

AB yakınlaşmasının etkileri

Rus yanlısı partilerin ülkeyi siyasi krize götürmeye çalışmasının nedenleri arasında tıpkı Ukrayna krizinde olduÄŸu gibi AB yakınlaÅŸması da gösteriliyor. 2000 yılından sonra AB ve NATO’nun Moldova’ya ilgisi Rusya’yı oldukça rahatsız etti.

Rusya, uzun süre sol fraksiyonun güçlü olduÄŸu Moldova'nın, Avrupa KomÅŸuluk Politikaları ve DoÄŸu Ortaklığına dahil edilmesini bölgedeki çıkarlarına tehdit olarak kabul etti. 2010'da vize muafiyeti için AB ile görüşmelere baÅŸlayan Moldova, 2014 yılının Mayıs ayında AB'nin DoÄŸu Ortaklığı stratejisine dahil olan altı eski Sovyet ülkesi arasında, AB'ye vizesiz seyahat hakkı alan ilk ülke oldu. Aynı yılın Haziran ayında ise AB, Rusya’nın etki alanında tutmak istediÄŸi Ukrayna, Gürcistan ve Moldova ile üyeliÄŸe doÄŸru ilk adım olarak görülen Ortaklık AnlaÅŸmasını imzaladı. AB ile ekonomik boyutun yanı sıra siyasi alanda da yakınlaÅŸma saÄŸlayan anlaÅŸma sayesinde Moldova, Rusya'dan bir adım daha uzaklaÅŸmış oldu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.