Sosyal Medya

Güncel

'İran yönetimini kendi devrimine ihanet içinde görüyorum'

İlahiyatçı, şair, araştırmacı Mustafa İslamoğlu Gözaltı'nda… 2009 yılında, henüz paralel yapı soruşturmaları başlamamışken Cemaati bizzat Fethullah Gülen’in yüzüne eleştirdiğini söyledi, “4 madde saydım, bu eleştiriyi başka yapan var mı, hiç duymadım” dedi.



En sevdiÄŸiniz Kemal Sunal filmi?

Propaganda

Hangi liderle hangi çizgi filmi izlemek istersiniz?

Recep Tayyip ErdoÄŸan’la Temel Reis’i izlemek isterdim.

Ekmeğin fiyatı? Yardım almadan...

90 kuruş olduğunu biliyorum. Ama ben ekmeği İstanbul'da değil köyde alıyorum. Bahçemin bulunduğu evde.

Babanıza aldığınız en son hediye?

Takım elbise almıştım

Kızlarınızdan gelen en sık uyarı ?

Hadi babacığım, annemi üzme.

Tahammül edemediğiniz ses?

Hakikate tahammül edemeyen hakikat düşmanlarının sesi.

En radikal kararınız ?

İndirilmiş dine paralel olan, uydurulmuş dini eleştirme kararım.

Solculardan en yakın dostunuz?

Åžanar Yurdatapan.

En son ne için uykusuz kaldınız?

Genellikle her zaman uykusuz kalırım. En son uykusuz kalma sebebim de, müslümanların acınılası hali. Düşündükçe uykularımı kaybediyorum.

En son ne zaman parasız kaldınız?

Son bir buçuk senedir hep parasızım. Emeğimin tüm getirisini, oğlumun borçlarını ödemeye hasrettim.

Peki ilk kazandığınız parayla ne yaptınız?

Dostlarımı toplayıp ziyafet çektim. Ama ilk kazandığım para yetmemişti üstünü yine katılımcı dostlarım tamamladı.

En sevdiğiniz Sezen Aksu şarkısı?

Hangi birini seçeyim şimdi? Sen ağlama...

Hayatınızın hangi dönemini hiç özlemiyorsunuz?

Çocukluk dönemim çok acı geçti, onu özlemiyorum. Çünkü annesiz geçti. Annesizlik özlenmez.

Hakkınızda söylenmiş en acıtıcı yalan?

O kadar çok ki. En kötüsü Cübbeli Ahmet’in, “Peygambere kibirli adam dedi” iftirası. Ben ki, ömrünü Resul’ün davası uÄŸruna vakfetmiÅŸ bir faniyim.

İntihar etmekte olan birini en kısa cümleyle nasıl ikna edersiniz ?

“Kendin bir insan yarat, onu ister öldür ister yaÅŸat. Fakat seni Allah yarattı. Allah’ın yarattığına kıyma!” derdim.

Çorabınız delik de olsa ev ziyaretine gideceğiniz en yakın dostunuz?

Delik çorapla da hiç çorapsız da ev ziyaretine gidecek çok dostum var. Hangi birini sayayım. Ama birini söylemem gerekirse, Sadık Danışman Yardım Eli DerneÄŸi  yönetim kurulu baÅŸkanı.

Hocam artık biraz sert sorulara geçelim.

İrancı mısınız ?

DeÄŸilim.

“DeÄŸilim”den sonra deryaya dalıyoruz… Bu kadar mı?

Ä°rancı ne demek yahu? Ben bir ÅŸeyci olacak olsam Türkiyeci olurum. Onu bile olmadım. Ben “DoÄŸular da Batılar da Allah’ındır” ayetine iman ettim.

Niye size sürekli böyle bir suçlama var? Neden özellikle İran?

Ben mezhepçiliÄŸi reddeden bir insanım. Dolayısıyla Müslümanım diyen insanların tekfir edilmesini de reddeden bir insanım. Åžia’yı tekfir edenlere de böyle mesafeli dururum. Tekfire karşı oluÅŸum sebebiyle, belli mihraklar beni Ä°rancı veya Åžii olarak lanse ediyor. Bunu da belli bir algı operasyonu olarak yapıyorlar. Yoksa Ä°ran Devrimi sırasında herkes gibi ben de destekledim. O zaman yeni üniversiteye girmiÅŸtim. Åžah’ın zulmüne ben de karşıydım. GeldiÄŸimiz noktada, Ä°ran yönetimini kendi devrimine ihanet içinde görüyorum.

Benimle uğraştıkları kadar bilimle uğraşsalar metrekareye dört mucid düşerdi dediğiniz oluyor mu?

Çok oluyor. Hatta benimle uÄŸraÅŸtıkları kadar kendileriyle uÄŸraÅŸsalardı adam olurlardı dediÄŸim bile oluyor. Ben Müslümanların içinden bu kadar ahlaksızlaÅŸacak güruhun çıkacağını inanın tahmin etmiyordum. Sabır sınırlarımı zorlayan ÅŸeyler, daha çok olmadığım ÅŸeylerin söylenmesi. OlduÄŸum ÅŸey söylense zaten iftira olmaz; tamam ben öyleyim derim. Sürekli ben o deÄŸilim demekten gına geldi, yoruldum. Onun için artık “Yarabbi bunları sana havale ediyorum, ben baÅŸ edemedim” diyerek Allah’a iltica ettim.

Babanız size kızgınmış doğru mu?

Benim baba meselesi biraz karışık. Benim iki babam var: biri biyolojik, diğeri annemin vefatından sonra bana sahip çıkıp bana babalık yapan amcam. Biyolojik babamla biz farklı kulvarların insanlarıyız. Biyolojik babam bir tarikat mensubu. Yani etrafında şeyh gibi muamele görür. Bense tasavvufa mesafeliyim. Hatta bozulmamış kısmı hariç tasavvufu, doğu dinlerinin enva-i çeşit cürufunu müslüman kültürüne taşıyan bir truva atı olarak gören biriyim. Dolayısıyla babamla ihtilafımın sebebi budur. Yoksa babalıkla evlatlık hukukuna dair hiçbir sorunumuz olmamıştır.

Sizi arayıp şu konularda birebir eleştiriyor mu?

Hayır. Yüz yüze geldiğimizde de onun sevgide benim saygıda kusur ettiğimiz asla vaki olmamıştır.

O da bir cemaatin lideri mi?

Cemaat lideri değil ama ömrü tasavvuf içinde geçmiş. İster istemez eski tarikat yoldaşları, şimdi artık bir pir-i fani olan biyolojik babamı bir şeyh gibi görüyorlar.

Peki siz bir cemaat lideri misiniz?

Hayır. Günümüz artık cemaat zamanı deÄŸil ÅŸahsiyet zamanıdır. Ben doÄŸrusu insanların cemaatler halinde olmasını deÄŸil ÅŸahsiyet olmasını önemsiyorum. Bu saatten sonra gönlüm Akabe’nin bir cemaat olmasından yana deÄŸildir. Gönlüm Akabe’nin bir okul olmasından yanadır. GeçmiÅŸte de öyleydi. Öğrencisinden hiçbir ÅŸey talep etmeyen, öğrencileri arasında ayrım yapmayan, insan olmalarını yeterli gören bir okul. DeÄŸil mezhep, meÅŸrep, tarikat, ırk, klik, ideoloji, din ayrımı bile yapmayan ve insan olan herkese kapılarını açan bir vahiy okulu… Ben de bu okulun hem talebesi hem hocasıyım. Hepsi bu. arzum bu, hedefim bu...

Dışarıdan bakıldığında Mustafa Ä°slamoÄŸlu cemaati diye bir ÅŸey de var ama…

Bu aslında biraz da giydirilmiş bir bakış açısı. Peşinen oluşmuş algılardan yola çıkarak size de bir şey biçiyorlar. İnsanlar size algılarındaki imajı giydiriyorlar, sizin de bunu kabul etmenizi istiyorlar. Bu bizim eski huyumuz. Huyumuz kurusun.

Şöyle diyebilir miyiz? Cemaat dinde mafyalaşmaya mı dönüşür?

Aynısı tarikatlar içinde geçerli sadece cemaatler deÄŸil. Hatta tarikatlar için daha çok geçerli. Bu yapılanmaların aslında genel zaafı ÅŸu; ÅŸeyh, lider, hoca, abi kutsamasına dayanıyor. Bir ÅŸeyh ve lider kutsaması olduÄŸu zaman artık insanlar zombileÅŸiyorlar. Ve nereye gittikleri önemli deÄŸil. Bulundukları yerin sırat-ı müstakimde olup olmadığı da önemli deÄŸil. Mensuplarına kendini sorgulatmayan, “Biz bir yanlış yapıyor olabilir miyiz acaba?” dedirtmeyen her yapı, cemaat deÄŸil cemadattır, tarikat deÄŸil dinin önündeki barikattır.

Geleneksel  dinle savaşıyorsunuz peki neden geleneksel cemaatle devlet hareket etmeden önce mücadeleye baÅŸlamadınız?

Hayır, hiç de öyle değil. Bizzat cemaatin başındaki şahsın yüzüne karşı eleştirilerimi üslubu dairesinde sıraladım.

Ne dediniz?

Dört madde saydım. Bir; bu güne kadar ümmetin çıkarlarıyla cemaatin çıkarları çakıştığı zaman benim gördüğüm cemaatin çıkarlarını ümmetin çıkarlarına öncelendi. Ä°kincisi cemaat obez bir abiye döndü. Bu cemaate Allah aÄŸabeylik bahÅŸetti hayli geniÅŸ imkanları var. Büyüdükçe büyüdü. Türkiye’de insanlar yetime öksüze benziyorlar. Fakat küçük kardeÅŸlerinin önündeki küçük lokmalarda bile gözü var. Yüzde 99 kendisinin iken, diÄŸer kardeÅŸlerinin yüzde 1’ine göz dikiyor.. Buradan mütevellit doÄŸan husumeti yönetemeyeceksiniz dedim. Üçüncüsü cemaat dışarıdan bir menfaat birlikteliÄŸi görüntüsü veriyor. Dördüncüsü ise zengini seviyor bu yapı. Fakiri hiç sevmiyor. Dolayısıyla zekatı, himmeti ÅŸunu bunu topluyor ama buradan  fakirin payını vermiyor. Ben bizzat yüzüne söyledim dolayısıyla bu eleÅŸtiriyi benden baÅŸka kaç kiÅŸi yaptı baÅŸka yapan var mı hiç duymadım?

Şii misiniz? Takiyye mi yapıyorsunuz.?

Siz hiç oÄŸlunun adı Ömer olan bir ÅŸii duydunuz mu? Siz hiç Hz. AiÅŸe’nin uÄŸradığı iftiraya uzun bir gazel yazmış bir Åžii duydunuz mu? Ä°fk gazeli diye bir ÅŸiir yazmış Åžii duydunuz mu? Siz hiç ÅŸianın imamet mitolojisini kökten eleÅŸtiren, masumiyeti kökten eleÅŸtiren,  mehdiliÄŸi, masum imam teorisini kökten eleÅŸtiren bir Åžii duydunuz mu? Ben CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın ÅŸu sözünü tam 30 yıldan beri her zeminde haykıran bir insanım: Bizim Åžii diye bir dinimiz yoktur. Bizim Sünni diye de bir dinimiz yoktur. Bizim dinimiz Ä°slam’dır. Kur’an bizi “müslüman” diye isimlendirdi. Biz bundan razıyız. Åžii ve Sünni ilave etmeyiz.

Fetullah gülen’in yüzüne karşı konuÅŸtum dediniz bu ne zaman oldu ?

2009’da. Olayların hiçbirisi yokken.

Peki olaylar olduktan sonra görüştünüz mü?

Hayır nasıl görüşeceÄŸiz? Bunları söyledikten sonra piÅŸmiÅŸ tavuÄŸun başına gelmeyen benim başıma geldi.  Bunları söylediÄŸime piÅŸman edildim. 2011’de terör örgütü kurucusu olarak hakkımda takip yapıldı, dosya açıldı. Paralel mensubu emniyetçiler, savcılar ve hakimler marifetiyle mahkeme kararı çıkartılmış, 2012-13 de ortaya çıktı bu iÅŸ. Takip altına alınmışım. Kızım takip edilmiÅŸ. OÄŸlum takip edilmiÅŸ. Çaycısından temizlikçisine Akabe’den altmış kiÅŸi takip edilmiÅŸ. Beni dört tür dinlemeye tabi tutmuÅŸlar. Cep telefonu dinlemesi, yasak olduÄŸu halde ev telefonu dinlemesi, ortam dinlemesi ve sıcak takip.

Paralel yapı ve din köstebekliği biter mi? Bitti mi? Bitecek mi?

Hayır. Ben inanmıyorum bittiÄŸine inanmıyorum. bitmediÄŸinin iÅŸaretlerini görüyorum. Zira ben bana iftira eden cübbesiyle maruf olan malum ÅŸahsın hakaretlerinden dolayı, iftiralarından dolayı beni takip edenleri fiÅŸleyin diye televizyondan yaptığı suç unsuru olan o çaÄŸrıdan dolayı ve nefret söyleminden dolayı savcılığa suç duyurusunda bulundum. Prosedürlerden sonra dava açıldı. Fakat o da nesi! Ä°ÅŸin arka yüzünü araÅŸtırdık ki hala bu cübbeli denen adamla paralelci hakim ve savcılar beraber çalışıyorlar. Bunu gördüm. Üç tane açık suç unsuru var ortada: Televizyondan müritlerine yaptığı fiÅŸleme talimatı; açıkça bunları fiÅŸleyin diyor. Ä°kincisi nefret söylemi. Üçüncüsü iftira ve hakaret. Biz üç suçtan dava açmak için müracaat ediyoruz fakat bakıyoruz ki daha ağır cezaları gerektiren fiÅŸleme talimatı ve nefret söylemi sümen altı edilmiÅŸ. Geriye hakaret ve iftira davası kaldı. Meselenin altını biraz karıştırınca, kötü kokular geldiÄŸini gördük. Paralelin görünmez ve usta parmaklarını gördük bu iÅŸin içinde.. Åžimdi ben nasıl bitti deyim. “Peygambere kibirli adam dedi” iftirasında Cübbeli Ahmet ve Samanyolu Tv iÅŸbirliÄŸi yapmıştı. Cübbeli ile Paralel çete iÅŸbirliÄŸi hala sürüyor. Hem de her alanda. Utanmadan beni bebek yüzlü katil Esedci gibi propaganda yapan bu Cübbeli tayfa, Esed’in bir numaralı hamisi Putin’in Çeçenistan’ın başına musallat ettiÄŸi buldogu Kadirov ile can ciÄŸer kuzu sarması. Kadirov babası gibi ÅŸeyh. Bu öyle bir ÅŸeyh ki, “Putin için ölürüm”, “Suriye’de Putin’in askeri olmaya hazırız” diye demezler veren bir ÅŸeyh. Dinime dahleden bari müselman olsa.

Diyanete neden saldırılıyor? Alçakça saldıranlara adam olma fetvası da verilmesi gerekmiyor mu?

Bir tanesi soru sormuÅŸ  alo fetva hattına, sorulan soru getirilmiÅŸ din iÅŸleri yüksek kuruluna sorulmuÅŸ, din iÅŸleri yüksek kurulunda bir görüş söylenmiÅŸ. Söylenen görüş bana göre külliyen yanlış. Ama söylenen görüş aslında eleÅŸtirdiÄŸim geleneksel fıkhın görüşü. Asıl eleÅŸtirecekseniz diyaneti deÄŸil, geleneksel fıkhın yanlışlarını eleÅŸtirin. Dürüst olun benim gibi uydurulmuÅŸ dini eleÅŸtirin indirilmiÅŸ dini koyun yerine, anlatabiliyor muyum? Buna cesaretiniz de niyetiniz de yok. Dürüstseniz geleneksel fıkhı masaya yatıralım. Soralım mesela: mürtet öldürülür mü? Geleneksel fıkhın ortak tavrıdır bu Åžiisi de Sünnisi de mürtet öldürülür der, zira hadis öyle söylüyor. Ama bu Peygamberimize iftira. Zira Peygamberimiz Kur’an’a aykırı söz söylemez. Ä°ÅžID aldı kılıcı bismillahirramanirrahim diyor kesiyor kelleyi. IŞİD sizin o inandığınız fıkıhla kesiyor o kelleyi. Yani siz kelle kesmiyorsunuz diye yummuÅŸ yıkanmış mi zannediyorsunuz kendinizi?  Ama Kur’an öyle söylemiyor. Kur’an’a göre mürtedin dünyada bir cezası yoktur. Mürtedin cezası ahirettedir. Cariye meselesini ele alalım. IŞİD’in kızları alıp satma meselesini ele alalım. IŞİD’e niye kızıyorsunuz ki? Ä°ÅžID sizin inandığınız fıkıhla amel ediyor. IŞİD’in yerinde olsanız siz de aynısın yaparsınız. Ä°ÅžID’in  o dayandığı geleneksel fıkhı eleÅŸtirin hadi. Yok. Oraya gelince bizi, yani Allah’ın kitabına aykırı olan rivayetleri, içtihatları eleÅŸtiren ve ayıklamaya davet eden bizleri tekfir ediyorlar, iftira kampanyaları açıyorlar, ötekileÅŸtiriyorlar ve giderek ÅŸeytanlaÅŸtırıyorlar. Hatta Cübbel Ahmet, önce “Peygamberimize kibirli adam dedi” iftirasını atıyor, sonra da çetelerine kendi kanalından “Peygambere iftira edene ne yapılacağını siz bilirsiniz” diye beni öldürmeleri imasında bulunuyor. Bunlar bu. Özetle samimi deÄŸiller. O zaman diyanete yönelik bu saldırı nereden çıkıyor. DoÄŸrusunu söyleyelim: Hedef Mehmet Görmez’dir. Mehmet Görmez’e niye saldırılıyor? Mehmet Görmez’e paralel yapının peçesini indirdiÄŸi için saldırılıyor. Aslında hedef Mehmet Görmez, Diyanet de deÄŸil. Mehmet Görmez’in suçu paralel yapıyla uzlaÅŸmamak.

Barış çağrısı altında akademisyenlerin bildirisi bize neyi bildiriyor sizce. ? Yoklukları ancak jenaröterle doldurulacak olanlar bize neden aydın diye yutturuluyor ?

Bildirinin içeriği yanlış, yanlı hatta. Bildiri örgütün zehirli diliyle yazılmış. Belli ki bu bildiri üzerinden de birileri vurulmaya çalışılıyor. Siyasi iktidar vurulmaya çalışılıyor. Bildiri zaten siyasi. Mesela böyle bildiriyi HDP yazabilirdi. Fakat Akademisyenler bu bildiriyi yazıyorsa akademik seviyeye uygun, Türkiyedeki sosyolojik gelişmeleri adil ve mutedil tarafsız bir gözle gözlemlerler hükümet eleştirisi yaparlar adil ve mutedil bir biçimde. Ne yaparlar? Doğu ve Güneydpğudaki halkın çektiği ızdırabı da görürler. Hendekleri de görürler. Camilere sıkılan kurşunu da görürler. Terör örgütünün bu milletin çimentosuna verdiği zararı da görürler. Ve kimler adına kimler hesabına çalıştığını da görürler. Beri yandan, ben bu akademisyenleri kahramanlaştıracak tavırları da doğru bulmuyorum. Onların yargısız infaza tabi tutulmalarını hikmete uygun da bulmuyorum. Onları kahramanlaştıracak her tavrın onların emellerine hizmet ettiğini düşünüyorum .

Siz hadisleri inkar mı ediyorsunuz?

Hadis konusunda ne toptan süpürüp atan ne de toptan süpürüp alan bir tavrı doÄŸru görmüyorum. Adam kalkıyor diyor ki; “bana 500 tane de ayet okusan nafile, Buhari çökerse islam çöker “. Müslüman bunu nasıl söyler? Bunu söyledikten sonra hala nasıl müslüman kalır? Mesela siz de Buhari okurken benim gibi ÅŸu rivayete rastlasanız, ne yaparsınız: “Bir yoldan geçerken maymunlar sürüsüne rastladım. Maymunlar toplanmışlar, içlerinden bir maymunu zina ettiÄŸi için recm ediyorlardı. Orada durdum ben de onlarla birlikte taÅŸ atmaya baÅŸladım.”  Allah aÅŸkına, siz olsanız bu rivayet karşısında ne dersiniz? Hayvanlar sorumlu mu? Maymunlar nikah mı kıydırıyormuÅŸ ki, o maymun zina etmiÅŸ? Ne zamandan beri hadler hayvanlara da uygulanmaya baÅŸlamış? Bu nasıl akıl, bu nasıl rivayet? Böyle dedik diye “hadis ve sünnet düşmanı” olmakla, Hz. Peygamberi devreden çıkarmakla itham ediliyoruz. Bu bize yapılan haksızlık deÄŸil mi? Ä°ftira deÄŸil mi?

Ä°ÅŸte buradan gelecekte bizi bekleyen tehlikeye dikkat çekiyorum: EÄŸer geleneksel dini birikimi Kur’an’ın süzgecinden geçirip ayıklamazsak, geleceÄŸin İŞİD’ini kendi ellerimizle yetiÅŸtiririz. Aşırı örgütlere ellerimizle militan yetiÅŸtirmiÅŸ oluruz. Daha da beteri bizi bekliyor: Çocuklarınız ve torunlarınız, uydurulmuÅŸ dinle geleceÄŸin dünyasında var olamazlar. Müslüman ailelerin çocukları arasında deizm, nihilizm ve hatta gizli ateizm bir virüs gibi yayılıyor. Benden söylemesi. Geleneksel din eÄŸitimi ıslah edilmez, Kurani referansa vurularak baÅŸtan sonra taranmaz, ayıklanmazsa geleceÄŸin IŞİD’i ÅŸimdiden yetiÅŸiyor.

Hurafe ve bidatları değil de neden itikadi konuları tartışmaya açıyorsunuz? Kader anlayışı mesela en çok saldırılar bu konuda geliyor size. Kaderi inkar ettiğiniz söyleniyor.

Ä°lk defa bu topraklarda 1350 yıllık bir metni neÅŸrettim. Dünyada tek nüshası vardır, o da Süleymaniye kütüphanesinde. Hasan el-Basri 1350 yıl önce kaleme almış. Hem neÅŸrettim, hem tercüme ettim, hem de ÅŸerh ettim. Kader risalesi. Åžunu söyledim; kader kuranda var ve ölçü demektir. Allah ölçüsüz iÅŸ yapmaz, bir yaprak bile ölçüsüz kıpırdamaz. Fakat imanın maddelerinden biri deÄŸildir. Zira imanın maddelerini sayan iki ayet vardır Kuranda. Biri Bakara suresi 177 ikincisi Nisa Suresi 136. Ä°man maddeleri orada sayılıyor zaten. HaÅŸa Allah unutmuÅŸ da, imanı bunlar mı tamamlıyor? Kader, iman maddelerine 3. yüzyılda bir takım siyasi sosyal gerekçelerle eklendi. Ä°lk kaderci ÅŸeytandır. Ne dedi ÅŸeytan “sen beni saptırdığın için…” yani ÅŸeytanı Allah saptırmış. O zaman Musa ile Firavunu eÅŸitliyorsunuz. Ebu Bekir ile Ebu Cehil’i eÅŸitliyorsunuz. Firavunun ne suçu var? Hem yaratılmadan 50 bin yıl önce yazmış olacak, Firavun olacak diye kaderine, hem de tutup hesaba çekip cehenneme atacak. Hem Ebu Leheb’in adem yaratılmadan evvel Ebu Lehep olmak kaderi olacak, hem de cehenneme atacak. Bu Allah’ın adaletine sığar mı? Ey bana “kaderi inkar ediyor” iftirasıyla saldılan cübbeli cübbesiz bilumum iftiracılar, bu sizin adaletinize sığar mı?

Bu kadercilik anlayışı, emeği mahvetti. Emeğe saygıyı yitirdik. Bakınız şu an herkes torpil peşinde kimisi şeyhinin eteğine sığınıyor öyle cennete gideceğini düşünüyor, kimisi kutbunun kimisi kavsının kurtaracağını kimisi hocasının kurtaracağına inanıyor; yani emeğiyle hesaba çekileceğine inanan yok.

Ondan sonra ne oluyor? Tünel Faciası oluyor, binlerce hacı ölüyor ihramın içinde, sinek öldürmenin yasak olduÄŸu yerde hacılar toplu katliama uÄŸruyor. 1990 larda olan facianın aynısı kaç kere tekrarlandı? Binlerce insanı öldürüyorsun ondan sonra da tek cümlelik açıklama yapıyorsun; takdiri ilahi. Bu Allaha iftiradır.  

Bu beleşçilikle, emeÄŸin üstünde tepinen bu kader  anlayışı, Kur’an’la Ä°slam ile, insanlıkla taban tabana zıttır. Gecekonduyu engelleyemezsiniz, rantçılıktan milleti kurtaramazsınız, beleşçilikten kurtaramazsınız, onun bunun malına çökmekten kurtaramazsınız, adam kayırmacılıktan kurtaramazsınız. Liyakat ve ehliyetin hiçbir hükmü kalmaz. Emek yerde sürünür. Hak ve hukuksuzluktan kurtaramazsınız, çünkü temelinde bu var. Ahirette bile rantçılık yapıyor adam, ahirette bile cennete beleÅŸ konmak istiyor. Ä°ÅŸte benim savaÅŸtığım bu.

Şeytan bizi hacklediğinde sistemi nasıl kurtaracağız?

Fabrika ayarlarına dönerek, fıtrata dönerek; çünkü fıtrat ilahi formattır. Özelikle Müslümanların insan olmadan Müslüman olunamayacağının altını çizmelerini gerektiğini düşünüyorum.

Tayyip ErdoÄŸan’a çok dua ettiÄŸinizi duydum doÄŸru mudur?

 

Hem de nasıl: Kendimden çok ona ediyorum. Zira o ben de dahil hepimizin yükünü çekiyor. Åžunu söyleyeyim: Tayyip ErdoÄŸan ismi bir ÅŸahıs ismi olmaktan çıktı, bir sembole dönüştü. Hatta kendisini görürsem söyleyeceÄŸim: Siz size bırakılmayacak kadar önemlisiniz diye. Bu ülke, tarihinin en zor dönemeçlerinden birini geçiyor. Küresel güçler, yanımızda yöremizde bilek güreÅŸi yapıyorlar. Sınırlarımız ateÅŸ çemberi. Fitnenin biri bitmeden diÄŸeri baÅŸlıyor. Kartlar yeniden karılıyor. Yedek kartlar da masaya sürülüyor. Herkes tüm gücüyle abanıyor. MahÅŸerin dört atlısı dört bir yandan çekiÅŸtiriyor. Belki 100 yıl sonra sınırlar yeniden çizilmeye hazırlanıyor. Bu arada içeride her kafadan bir ses çıkıyor. Çimentosu çürümüş bir topluluÄŸa dönüştük. Bu ülke bir de baÅŸsız kalırsa sirtlanlar her bir yandan saldırmaz mı? Ee!.. Böyle bir durumda, bu ülkenin hangi evladı baÅŸta olsa, ona aynen Tayyip Bey’e ettiÄŸim gibi dua ederdim. Ben bu zor ve kor ortamda ülke yönetmeyi, kendini kurban etmekle eÅŸit görüyorum. Reisin makamı iÄŸneli fıçı. Hiçbir ÅŸey göründüğü gibi deÄŸil. Biz ÅŸu kadarcık bildiÄŸimiz halde uykularımızı yitiriyoruz, ya o bizden kat kat fazla bilgiyle nasıl uyuyor diye de merak ediyorum. Böyle bir ortamda herkesin bir hesabı var. Bırakın muhalifleri, yandaÅŸların her birinin bile bir hesabı var. Ä°ktidarların etrafında mebzul miktarda sinek, bir O kadar eÅŸek arası, az biraz da balarısı bulunur. Duam ÅŸu ki, Tayyip beyin etrafındaki sinekler ve eÅŸek arıları azalsın, balarıları çoÄŸalsın.

 

YENÄ° YÃœZYIL GAZETESÄ°

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.