Sosyal Medya

Güncel

Çok yorgun bir adamın ölümü

Keşmir‘deki Baramullah bölgesi Bimbyar köylülerinden, isimsiz insanları gömmekle tanınan Raja Atta Mohammad Khan, cevaplanmamış sorulardan oluşan bir duvarın arkasında kaybolur gibi, aramızdan ayrıldı.



Herhangi biri değildi. 13 yıldır, ölülerin bekçisiydi. Çoğu parçalanmış, yüzleri dağılmış, kolları bacakları hatta kafaları kesilmiş cesetler getiriyordu ona güvenlik güçleri, gömmesi için. Onları gömer ve sonra da hep ilgilenmeye devam ederdi. Bugün, üzerlerinde isim levhaları olmayan mezarlar orada ama onlarla ilgilenen biri yok artık.

KeÅŸmir‘deki Baramullah bölgesi Bimbyar köylülerinden, isimsiz insanları gömmekle tanınan Raja Atta Mohammad Khan, cevaplanmamış sorulardan oluÅŸan bir duvarın arkasında kaybolur gibi, aramızdan ayrıldı. Ölülere verdiÄŸi hizmet için kimse ona para ödemiyordu. Dini yükümlülüğü ve içten inancı bu çelimsiz, kırışık yüzlü, beyaz sakallı yaÅŸlı adama yetiyordu.

Meçhul ölüleri gömme yolculuğu, 2003'te tarlasını sürmekle meşgulken başladı.

“Bir polis tarlaya geldi ve babamdan isimsiz bir adamı gömmesini istedi. Reddetti ama polis dinlemedi. Polisin tehdidi ve ısrarı onu bir mezar kazmak zorunda bıraktı. Bu babam için acı verici bir yolculuÄŸun baÅŸlangıcıydı,” diyor, Khan'ın oÄŸlu Manzoor Ahmed.

Sonraki 13 yıl, Khan, güvenlik güçlerinin getirdiği çok sayıda insanı gömdü, aralarında altı yaşında bir kız da vardı. Şurası önemli ki, ölüleri yara izleriyle ya da kurşun delikleriyle tek tek hatırlıyordu.

Sürekli ölüleri gömmek sadece bedenine yük olmadı, ruhsal sağlığını da yıprattı. Bu süre boyunca, kalp sorunları yaşadı.

“2003'ten önce herhangi fiziksel ya da ruhsal hastalıktan ÅŸikayet etmemiÅŸti. Zaman geçtikçe, ne yaÅŸadığını anlatmak için sık sık beni çağırır oldu,” diyor Ahmed, ve ekliyor, “Sık sık rüyasında aÄŸlardı. Kâbuslar görürdü. YaÅŸadıklarından dolayı ÅŸok geçirip öleceÄŸini düşündüğümüz zamanlar oldu.”

Gömdüğü her insanın onun üzerinde bir etkisi olsa da, “tümüyle darmadağın” eden bazıları vardı.

Bir keresinde, oÄŸlu hatırlıyor, polis ondan dokuz mezar kazmasını istedi. Bunaltıcı havayı ölümün kokusu sarmıştı. Gece kazmayı bitirdiÄŸinde, orayı açık mezarlarla öylece bırakarak gitti. Sabah, sadece polisin bu mezarlara cesetleri çoktan gömdüğünü görmek için geri döndü. İçlerinden biri, yeÄŸeni Salim Khan'dı…

Ahmed, sık sık ona bu iÅŸi bırakması için yalvardı. “2004'te, tam tarihi hatırlamıyorum, babama beÅŸ ceset geldi, hepsi parçalanmış ve kana bulanmıştı. Ä°kisinin bacaklarında etlerini yarıp çıkmış kemikleri görünüyordu. Bacaklarını bezle sardı ve onları gömdü. Eve döndüğünde aÄŸlamaya baÅŸladı. YaÅŸadığı ızdırabı görebiliyordum.”

“Cesedi ne durumdaydı? KurÅŸun yarası neresindeydi? Ä°ÅŸkence görmüş müydü? Vücudunda hangi organı kayıptı? Bunlar, sevdikleri kiÅŸiyi aramak için buraya geldiklerinde kayıp yakınlarının babama sorduÄŸu sorulardan birkaçıydı… ÇoÄŸu zaman uyuÅŸmuÅŸ bir halde kalırdı çünkü cesedin durumunu tasvir edemezdi ve bunlar babamın hayatında en fazla ızdırap hissettiÄŸi anlardı.”

Mohammed Khan'ın katlanması istenen en zorlu sınavlardan biri de, mezarı kazıp ölüyü çıkarmak oluyordu. Bir keresinde, mezarları kazarken biraz ötede oturan birkaç kiÅŸiden yardım istedi ama reddettiler. “Ertesi gün, onlardan biri, Ghulam Mohi-ud-din evimize geldi ve gömülmüş kiÅŸilerden birinin kendi oÄŸlu olduÄŸunu söyledi. Trajikomik olan ÅŸuydu ki, Jalshiri köyünden Ghulam, birkaç metre ötede oturmuÅŸ izlerken kendi oÄŸlunun gömüldüğünü bilmiyordu.”

Atta Mohammed Khan, iki ön raporda, Uluslararası Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nin “Gömülmüş Kanıt” baÅŸlıklı “Hindistan Yönetimindeki KeÅŸmir Bölgesi'nde Ä°nsan Hakları ve Adalet” hazırlık raporunda ve Kayıp Yakınları BirliÄŸi'nin “Yeraltındaki Gerçekler” raporunda tanıklığı olan tek kiÅŸiydi.

“Muhtemelen, polisin tehditlerine raÄŸmen isminin kamuya açıklanmasına aldırmayan tek mezar kazıcı” olarak geçiyordu, Kayıp Yakınları BirliÄŸi veJammu Kashmir Sivil Toplum Koalisyonu'nun ortak bildirisinde.

“Gömülmüş Kanıt"ta, acısını şöyle anlatıyordu: "Bana dayatılan bu görevin dehÅŸetiyle yaÅŸadım. Gecelerim iÅŸkence gibi geçiyor ve uyuyamıyorum. Rüyalarımda tekrar tekrar mezarlar ve cesetler görüyorum. Bu iÅŸ kalbimi zayıflattı. Hepsini hatırlamaya çalışıyorum… mezarları örterken toprağın sesi… kesilmiÅŸ vücutlar ve yüzler… oÄŸullarını asla bulamayan anneler. Hafızam benim yükümlülüğüm. Hafızam benim katkım. Yoruldum, çok yoruldum.”

Hindistan

Zulkarnian Banday

20 Ocak 2016

http://www.thestatesman.com/news/india/the-death-of-a-very-tired-man/117794.html

Kaynak: http://murataykul.tumblr.com/post/137890673480/%C3%A7ok-yorgun-bir-adam%C4%B1n-%C3%B6l%C3%BCm%C3%BC

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.