Sosyal Medya

Güncel

Ä°stanbul'un kaybolan cami ve mescidleri

Din ve Hayat dergisinin 24. sayısında Suriçi'nde yitip gitmiş olan camiler de konu edinilmiş.



Ä°stanbul Müftülüğü’nün çıkardığı Din ve Hayat dergisi, geçenlerde bilvesile elime geçti. Eski, fakat esaslı bir sayısı vardı elimde: “Ä°stanbul Müftülüğü Tarihi” özel sayısı olan 24. sayı. Nitelikli yazı ve röportajlar arasında gezinirken kısa fakat üzerinde çokça düşünülmesi gereken bir yazı çıktı karşıma. Suriçi'nde yitip gitmiÅŸ olan camileri aktarıyordu haber.

 

Yitip/yıkılıp gitmiÅŸ cami dediÄŸimiz vakit genelde iki mevki aklımıza gelir. Ä°lki Karaköy’de yer alan ve artık yokluÄŸu ile meÅŸhur olan Merzifonlu Kara Mustafa PaÅŸa Camii. Bu caminin inÅŸa tarihi öyle pek eskilere gitmese bile (mescid olarak inÅŸası on yedinci yüzyıla dayansa da cami olarak inÅŸası 1903 yılına dayanır) meydan geniÅŸletme projesine kurban gittiÄŸinden olsa gerek, ÅŸehir planlamacılarına kurban giden eserler arasından ilk sırada anılan yapılardandır. DiÄŸer mevki ise yine ÅŸehir planlamacılarına kurban giden Aksaray bölgesi. Özellikle de cetvelle çizilmiÅŸ gibi inÅŸa edilen Vatan ve Millet caddeleri. Dozerin önüne ne gelmiÅŸse yitip gitmiÅŸ, vatana ve millete cadde inÅŸa edilmiÅŸtir. Hatta buralara bir üçüncü mevki olarakZeyrek ile Vefa semtlerini birbirinden ayıran Atatürk Caddesini katabiliriz. Ä°MÇ’nin kenarında bulunduÄŸu bu cadde uÄŸruna da onlarca Osmanlı mirası yapı feda edilmiÅŸtir.

 

Gelelim Din ve Hayat’taki yazıya…

Aslında yazı, Ä°stanbul’un Kaybolan Kültür Varlıkları & Suriçi (Fatih) Camileri ve Mescidleri 1 (Ä°stanbul 2014) adlı kitaptan almış konusunu. Yazının omurgası niteliÄŸindeki harita da buradan. Bu harita bize, az önce zikrettiÄŸim Aksaray bölgesindeki yıkımın büyük çerçeveli resmini sunuyor. Osmanlı devrinden itibaren Suriçi’nde yitip giden cami ile mescid sayısı 196. Bunlardan oldukça az bir kısmı Osmanlı devrinde yıkılmış. Geri kalan ise gerek han, apartman, dükkan, otopark vb. yapılmak amacıyla satılıp özel mülke çevrilmiÅŸ, gerekse belediyecilik faaliyetleri ile yok olup gidivermiÅŸ.

 

 

Bu yitip giden mescid ve camilerin önemi ÅŸurada yatıyor kanaatimce: Eski Suriçi’ni düşündüğümüz vakit merkezi sayabileceÄŸimiz mekanlar mahdut. Şöyle ki, büyük camiler sadece önemli günlerde raÄŸbet edilen mekanlar. Ramazan ve Kurban bayramları, Cuma günleri ve kandillerde mahalle cami veya mescidlerine deÄŸil, büyük camilere (Ayasofya, Fatih, Sultanahmet, Süleymaniye gibi) gidilir, bu özel günlerde halk birlik içerisinde olurdu. Mahalle mescid ve camileri ise vakit namazlarında raÄŸbet görürdü. Aslında haritada gösterilen camiler ve mescidlerin yitip gitmesiyle ÅŸehir hayatından namazın çekilmesi arasında sıkı bir iliÅŸki var gibi duruyor. Bunu haritada bakımsız ve kadrosuz bırakılmak suretiyle yıkılıp giden camilerin çokluÄŸuna bakarak rahatlıkla söyleyebilmekteyim.

 

Bu aktarımı, yitip gitmiÅŸ olan binalar için birlikte ah-vah edip, nostaljik sızlanmalar yaÅŸayalım diye yapmadım. Bu haritanın da yer aldığı daha büyük resmin bir kıyısına bir nebze bakabilelim istedim. OlmuÅŸ olanın hep bir ihtiyaçtan olduÄŸunu göz önüne alırsak, bu mescidlerin ÅŸehir yaÅŸamından yitip gitmesi bunlara artık ihtiyaç olmadığının göstergesidir. Namazın ÅŸehrin damarlarına (sokak ve caddelerine) yeniden pompalanabilmesi, organların (cami ve mescidlerin) can bulabilmesi bize baÄŸlı. GeçmiÅŸe “keÅŸke” demektense, kendimize “haydi” demeli…

 

M. Murtaza Özeren

Kaynak: http://www.dunyabizim.com/ 

 

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.