Siyaset
Türkiye İran-Suud çekişmesinde nerede durmalı?-Analiz
Ankara dış politika da bugüne değin Riyad’a arka çıktı fakat analistlere göre son anlaşmazlıkta İran’ı göz ardı etmek kaybetmeğe sebep olabilir.
Analistlere göre Ankara, OrtadoÄŸu’daki mezhepçilik bataklığına bulaÅŸmamak için hâlihazırdaki Ä°ran-Suud çatışmasında taraf tutmaktan kaçınmalı.
Suudi Arabistan ve Ä°ran arasında içten içe kaynayan gerginlik Riyad’ın hafta sonu, içlerinde Åžii din adamı Nimr al-Nimr’in de olduÄŸu 47 kiÅŸiyi idam etmesiyle çığırından çıktı.
Her iki ülkeyle de dostça iliÅŸkilere sahip olmasına karşın, Ä°ran’ın Yemen’in içiÅŸlerine karışmasını sert dille eleÅŸtirip, hem Suud önderliÄŸindeki terör karşıtı ittifaka katılarak hem de geçen hafta stratejik iÅŸbirliÄŸi konseyi oluÅŸturarak Ankara hükümeti Kral Selman’ın geçen yıl tahta çıkmasının ardından bugüne deÄŸin Suudilere daha da yakınlaÅŸtı.
Bu arada Tahran ile iliÅŸkiler Yemen, Ä°ran’ın Suriye’de BeÅŸar Esed’e desteÄŸi ve Irak’ın iç iÅŸlerine müdahaleler sebebiyle daha da zora girmiÅŸ vaziyette.
Fakat analistler Ankara’yı doÄŸrudan Ä°ran’ın karşısına konuÅŸlandırıp diplomatik ve ekonomik olarak Türkiye’ye pahalıya mal olacak Suudi destekli giriÅŸimler konusunda uyarıyor.
Ä°stanbul Kadir Has Ãœniversitesi uluslararası iliÅŸkiler profesörü Ahmet Kasım Han’a göre Türkiye bir baÅŸka bölgesel çatışmanın bıçak sırtında. Has şöyle diyor:
“Türkiye’nin bir numaralı gaz tedarikçisi Rusya ile iliÅŸkileri donmuÅŸ vaziyette. Muhtemel ki bu durumda Ankara ikinci büyük gaz tedarikçisi olan Ä°ran’ın başını okÅŸayacaktır.”
“Geç dış politik hamleleri sebebiyle zaten var olan baÅŸ aÄŸrılarına bir yenisi ekleme konusunda Türkiye’nin nasıl heveslendirildiÄŸini anlayamıyorum. Normal ÅŸartlar altında Suudilerin Türkiye’yi böyle bir çekiÅŸmeye bulaÅŸtırabileceÄŸini zannetmiyorum”
Buna karşın, ÅŸunu da ekliyor “Bu durum, OrtadoÄŸu’daki durum deÄŸiÅŸken olduÄŸu müddetçe farklılaÅŸabilir.”
Tarafsızlığın meyveleri
Ä°stanbul Medipol Ãœniversitesi’nde makro ekonomist ve profesör olan Kerem Alkın ise Türkiye’nin bölgede tarafsızlık politikasını benimsemesinin faydalarının gayet farkında olduÄŸunu ve Tahran Ankara ile ileride geçimsiz bir iliÅŸki içinde olmadığı müddetçe, Türkiye’nin Suudilerin kendilerini içine atacakları her türlü çekiÅŸmeden kaçınacağına inanıyor.
“1980-88 arasındaki Ä°ran-Irak savaşına dönelim. Türkiye tarafsızlığını korudu ve bunun meyvesini her iki ülkeyle de ihracatını hatırı sayılır ÅŸekilde arttırarak aldı.”
Akın’a göre “EÄŸer Ä°ran Türkiye’yi tarafsız görmek istiyorsa, Rus-Türk iliÅŸkilerinde de kendisi tarafsızlığı benimsemeli. Aksi halde muhtemel ki Türkiye, doÄŸal eÄŸilimini göz ardı ederek, pozisyon alacaktır.”
Ä°stanbul Kültür Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Dekanı Mensur Akgün’e göre ise Ä°ran ile dostane iliÅŸkilerinin sürdürülmesinin sebebi paylaşılan sınırla beraber Türkiye’nin çıkarları.
“Hükümet yetkililerinin aksine tüm durum ÅŸunu gösteriyor ki Türkiye dengede kalmayı sürdürecek ve her iki tarafı da gerginliÄŸi azaltmaya çağıracak. Türkiye zor zamanlarla dahi Ä°ran ile olan dostane iliÅŸkilerini sürdürdü ve öyle görülüyor ki ne bu iliÅŸkileri ne de hali hazırda kontrolsüz olan sınırını tehlikeye atmayacak.”
Salı günü Parlamentoda partisine yaptığı konuÅŸmada BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu şöyle dedi: “Umuyoruz ki bölgedeki bütün ülkeler ortak anlayış gösterip bölgesel gerilimleri azaltmak için adım atarlar.”
Ve ÅŸunu da ekledi: “Türkiye olarak, biz iki ülke arasındaki problemleri çözmek için her türlü adımı atmaya hazırız.”
Pazartesi sabahı, BaÅŸbakan Yardımcısı Numan KurtulmuÅŸ Suudi Arabistan ve Ä°ran’ı eleÅŸtirerek; her iki tarafı da sükûnete davet etti.
Ä°ran’ı diplomatik görevlileri kendi toprağında korumak için yeterli önlem almamakla suçlarken, aynı zaman Suudi Arabistan’ın politik idamlarını eleÅŸtirmesi Ankara’yı batılı ve NATO’lu müttefikleriyle aynı karenin içine soktu.
Akgün aynı zamanda Katar’ı Körfez’de asıl müttefik gördüğü için Türkiye’nin, iki ülkenin Suriye hakkında ortak bakış açılarına raÄŸmen, Suudi Arabistan tarafında olma konusunda zorlanamayacağına inanıyor.
“Katar Körfez ülkeleri arasında Türkiye için anahtar ülke. Tıpkı Doha’nın taraf tutmaktan kaçındığı gibi bu durumda bana kalırsa Türkiye’de taraf tutmayacaktır.”
Uzun vadeli stratejiler
Han’a göre “Hem politik ve ekonomik olarak kendisine zarar vereceÄŸi hem de ABD’nin bu krizden kendini uzak tutma eÄŸilimden sebep Türkiye kısa vadeli olarak bu konuda Suudilerin safında olmaktan kaçınacakken, orta ve uzun vadede bambaÅŸka bir tablo gözüküyor.”
Han’a göre ortada Türkiye’nin iÅŸine yarayan bir Ä°srail ve gayri resmi Suud dış politikası hedeflerinin kesiÅŸim noktası var. Han, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın yakın zamanda Türkiye ve Ä°srail’in bölgede birbirine ihtiyaç duyduÄŸu hakkındaki açıklamalarının Ankara’nın uzun vadeli planına iÅŸaret ettiÄŸini söylüyor.
“Åžunu biliyoruz ki Ä°srail ve gayri resmi Suud dış politikası birbirleriyle örtüşüyor ve Türkiye politikalarını bu iki ülkeyle uyumlu kurgulamayı deneyecektir. Böylece orta vadeden uzun vadeye bir Ä°ran karşıtı ittifak oluÅŸturulacak.”
Türk-Rus ilişkileri Kasım ayında düşürülen Rus uçağından sonra tepetaklak olduğundan beri, Ankara bölgede kendisini yalnızlaştıracak Rus-İran yayılmacılığına karşı tedirgin.
Buna raÄŸmen birçok analist ÅŸunu kabul ediyor ki bölgenin iki önemli gücü çarpışırken Türkiye’nin tarafsız ve mezhepçilikten uzak bir politikadan baÅŸka seçeneÄŸi yok. Tam da o dış dünyaya açılırken Ä°ran’dan uzak durarak kaçırılacak ekonomik fırsatlar Türkiye’yi daha da zora sokacak hayal kırıklıklarına sebep olabilir.
Suudilerle yakın ilişkinin ekonomi alanındaki getirisi olan finansal teşvikin yanısıra, Türkiye, Tahran ile dostane ilişkilerinin meyvesi olan ekonomik çıkarları koruyabilmek için bu durumun İran ile tamiri imkânsız ilişkilerine zarar vermeyeceğinden emin olmalı.
Alkın’a göre “Ä°ran’ın üzerindeki nükleer yaptırımlar kalkar kalkmaz, imalat, inÅŸaat, perakende ve birçok sektördeki Türk firmaları 80 milyonluk el deÄŸmemiÅŸ bir pazarın avantajlarından yararlanmak için kendilerine iyi bir yer bulacaklar.”
“EÄŸer Türkiye 2023’teki yüzüncü yılının büyük hedeflerine ulaÅŸmak istiyorsa, bu bir marketi kaybedip diÄŸerini tercih etmekle deÄŸil, bütün bu marketlere sahip olmakla olacaktır.”
Suraj Sharma
(www.middleeasteye.net sitesindeki makaleyi Düşünce Mektebi için Dücane Demirtaş çevirdi)
Henüz yorum yapılmamış.