"AB üyeliği Kıbrıs'a endeksli"

Üst düzey dışişleri kaynakları, gelişen Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkileriyle ilgili gazetecilere bilgi verdi. Göç krizinin ardından Türkiye'ye ihtiyaç duyan Avrupa Birliği'nin Türkiye ile diyaloğu artırmasının siyasi sürecin ilerlemesine yol açtığını söyledi, teknik hazırlıkların hızlandığı bilgisini verdi. "2016 müthiş bir yıl olabilir" diyen kaynaklar, Kıbrıs'ta çözüm olmadıkça müzakerelerde ilerleme sağlanmayacağını söyledi.

'Her şey Kıbrıs'a endeksli'

Dışişleri kaynakları, bugüne kadar adım atmayan Avrupa Komisyonu'nun artık Kıbrıs sorununun çözümüne hazırlandığını, çözüm sağlandığı anda teknik detaylara geçileceğini söyledi:

"Müzakerelerin çoğu teknik olmakla beraber, çerçevesi siyasidir. Genişlemeler siyasidir. Bütün üyeler bu üyelikleri haketti mi? Haketmese de elinden tutan vardı. Bizim şansımız, elimizden tutan yoktu, iten vardı. Süreç hep siyasidir. Siyasi engelleri kaldırdıkça teknik görüşmeler devam edecek. Şu an Kıbrıs engel olsa da 23, 24, 15, 16. fasıla ilişkin teknik görüşmeler başladı. Kıbrıs engeli kalkınca teknik seviyedeki görüşmeler devam edecek. Blokaj kalkınca o zaman teknik görüşmeler devam edecek."

Şimdiye kadar hazırlıklar bile yapılmıyordu. Şimdi komisyonun yaptığı, hazırlıklar başladı. Kıbrıs engeli kalktığı anda bunların açılabileceği bir hale sokacaklar. Kıbrıs'ta çözüm olmazsa bu müzakerelerde gelişme olmaz. Kıbrıs görüşmeleri iyi gidiyor. Bu yılın ilk yarısında nihai çözüm olacak gibi görünüyor.

Şu anda biz normal bir aday haline dönüyoruz. Kıbrıs'ta bir çözüm olursa sanırım bu ilişki daha da gelişecektir. Her şey Kıbrıs'a biraz endeksli."

'Bakışımız; gerçekçi bir iyimserlik'

Kıbrıs görüşmelerinde çözüme ulaşılmasa bile bunun vize muafiyetini etkilemeyeceğini belirten kaynaklar, bu konuda iyimser bir tutum içerisinde olduğunu söyledi:

"Kıbrıs'ta çözüm olursa o zaman 2016 hem vize muafiyeti, hem müzakerelerin gelişmesi, hem Kıbrıs'ın çözümü... 2016 müthiş bir yıl olabilir. Olmazsa sadece zirveler olur ve vize muafiyeti olur. Yalnız müzakerelerde tıkanma devam eder. 29 Kasım'da yakalanan hava devam edecektir bunun da Kıbrıs müzakerelerine olumlu etkisi olacaktır. Bakışımız şu an gerçekçi bir iyimserlik. Engellerle karşılaşırız ama sonuçta atlatmayı da biliriz."

Göç krizi ön planda olduğu için artık AB'den Türkiye'ye yönelik basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi eleştirilerin arka planda kaldığını söyleyen kaynaklar, toplantılarda ve ilerleme raporlarında eleştirilerin dozunun azalmadığını da hatırlattı.

'Mali yardımlar tamamen Suriyelilere yönelik'

Kaynaklar AB'den gelecek üç milyarın başlangıç olduğunu, Suriyelilerin sayısı artarsa yardım miktarının da artacağı bilgisini verdi:

"Mali yardımlar bizim kasaya girmiyor, tamamen Suriyelilere yönelik bir yardım olacak. Türk ve AB tarafından uzmanlar heyeti belirliyor. İki taraftan da beşer uzman var. Eğitim, sağlık gibi bir takım projeleri hemen yapmak istiyoruz. Hazırlıklar bittiğinde Türkiye'ye para akışı başlayacak.

AB'den gelecek 3 milyar Euro'nun 500 milyonu hazır çünkü AB bütçesinden gelecek. Kalanı ülkelerden gelecek. Başlangıç olarak üç milyar alıyoruz. Miktar başlangıç için, artabilir, parça parça gelebilir. Suriyeli sayısı artarsa daha fazla katkı almak gerekebilir, müzakerelerde bunu zorladık ve aldık. İtiraz eden bir ülke var, yakın zamanda ikna edileceğini düşünüyoruz."

kaynak: aljazeera.com.tr