Güncel
Türkiye'den ABD'ye verilen 3 mesaj
ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’a Fırat’ın batısının PYD’nin eline geçmesi, konusunda oldu bittiye izin verilmeyeceği uyarısı yapıldı.
Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın haberine göre; Ankara, dün önemli bir konuğu ağırladı. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'la bir araya geldi. Önceki gün de İncirlik'te incelemelerde bulunan Dunford'un Türkiye ziyaretinin zamanlaması önemli.
Hem ABD Dışişleri Bakanı Joe Biden'in Türkiye ziyaretinden hemen önce gerçekleşmesi hem de Suriye'de PYD'nin Türkiye'nin kırmızı çizgi ilan ettiği Fırat'ın batısına yönelik hareketlerinin gözlendiği bir dönemde yapılması ziyareti daha da önemli kıldı.
Rusya ile yaşanan kriz ve Irak'ta Başika'ya asker sevkiyatı sonrası yaşanan gelişmelerin hala sıcak olduğu bir dönemden geçilmesi de ziyaretin önemini artırıyordu.
Davutoğlu görüşmesinden önce Genelkurmay karargahında misafir edilen Dunford'a aktarılan mesajlar dün başkentte yanıtı en çok merak edilen soruların başında geliyordu.
Kaynaklarla bu konuda görüşme imkanı buldum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın, ABD Genelkurmay Başkanı'na, ABD'nin de odağında yer aldığı Suriye konusunda verdiği mesajları 3 başlıkta aktarabilirim:
FIRAT'IN BATISI KIRMIZI ÇİZGİ
1-Dunford'a, Türkiye'nin PYD'yi PKK'nın uzantısı olarak gördüğü ve terör örgütü olarak nitelendiği yeniden anımsatıldı. PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde yaratmak istediği koridor üzerinde durularak, Fırat'ın batısı, Cerablus'a dönük hassasiyetler de yeniden vurgulandı. PYD'li unsurların fiili olarak Fırat'ın batısına geçmeye başladığı, Suriye'nin kuzeyinde kontrol altına alamadığı tek nokta olan Fırat'ın batısının Türkiye'nin kırmızı çizgisi olduğu, bu konudaki hassasiyetin sürdüğü, bu bölgede terör yapılanmalarına tahammülün olmadığı ifade edildi.
Bir oldu bittiyle buranın PYD'nin eline geçmesine göz yumulmasına karşı Türkiye'nin hassasiyetinin sürdüğü ABD'li generale net bir biçimde yinelendi.
DEMOGRAFÄ°K YAPI UYARISI
2- ABD'nin gözetiminde oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri adını taşıyan yapı IŞİD'e karşı kara savaşı yapıyor. Arap ve Türkmenler'in de dahil olduğu bu yapının ağırlıklı bölümünü PYD oluşturuyor. Arap ve Türkmen birlikleri ise PYD'ye oranla sayıca çok az. Dunford'a, PYD'nin Suriye Demokratik Güçleri çatısını kullanarak, bölgeyi demografik olarak değiştirmeye yönelik eylemleri de aktarıldı. IŞİD'le mücadele görüntüsü altında Arap ve Türkmen köylerinin boşaltılarak buralara Kürtler'in yerleştirildiği, bölgenin demografisinin PYD'nin amaçları doğrultusunda değiştirilmeye çalışıldığı, ABD'nin buna izin vermemesi gerektiği mesajı da iletildi. Demografik değişikliklerin, Türkiye'nin çok önemsediği Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesine halel getirebileceği, Türkiye'yi rahatsız edecek bir yapılanmaya dönüşebileceği belirtildi. Koalisyon güçlerinin bu tehlikeye karşı birlikte hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
IŞİD'LE SAVAŞTA SINIR VURGUSU
3- ABD'nin Türkiye'ye yönelik sınır güvenliği konusundaki uyarıları da görüşmede masaya yatırıldı. Yakın zaman Türkiye'ye yapılan sınırın ancak 30 bin askerle kontrol edilebileceğine yönelik uyarıların gerçekçiliğinin bulunmadığı ifade edildi. Sınırda halen çok sayıda birliğin görev aldığı, bununla yetinilmeyerek duvar örüldüğü, tel örgü ve aydınlatma sistemlerinin kurulduğu aktarıldı. Buna rağmen IŞİD'in sınırın diğer tarafında varlığını sürdürdüğü müddetçe mutlak bir kontrolün sağlanamayacağı ifade edildi. Rus uçağının düşürülmesinden sonra tüm ülkelerin bölgede özellikle hava operasyonları ile ilgili azami dikkatle hareket ettiğine vurgu yapıldı. Bu noktada en yoğun hava operasyonlarını gerçekleştiren ülkelerden olan ABD'nin Türkiye sınırındaki IŞİD unsurlarının hava bombardımanı ile temizlemesinin öneminin altı çizildi. Temizlenen bu bölgelere ılımlı muhalif unsurların yerleştirilmesiyle sınırdan geçişlerle ilgili sorunların da çözüleceği vurgulandı.
Suriye'de süren iç savaşın sonlandırılmasına yönelik geçiş sürecinin yaşama geçebilmesi, bölgedeki aktörlerin temel konularda ters düşmemesine bağlı. Bu nedenle hem siyasi hem de askeri diplomatik görüşmelerin seyri de büyük önem taşıyor. Türkiye, Suriye konusundaki tezleri en net olan ülkelerin başında geliyor. Kırmızı çizgilerinin ne olduğunu, arzu ettiği sonuçları ve bunlarla ilgili çözüm önerilerini sürekli dile getiriyor.
Suriye konusundaki sıcak bir dönem başlıyor.
Türkiye'nin de merkezinde olduğu tartışmalar ve kritik ziyaretler de sürecek gibi gözüküyor.
Uyarıların, atılacak adımlarda ne kadar karşılık bulacağını ve yaşanacak gelişmeleri izleyeceğiz.
Henüz yorum yapılmamış.