'ODTÜ solu' diye bir şey yok faşizm var

Türkiye geçtiÄŸimiz hafta ODTÃœ'de bazı sol grupların yeni yapılan mescite ve namaz kılan öğrencilere yapılan saldırıyı konuÅŸtu. Bu saldırıya HDP ve CHP'li milletvekillerinden açık destek gelmesi, Türkiye solunun kendisinden farklı düşünenlere tahammülsüzlüğünü ve inanç özgürlüğü ile sorununu yeniden gündeme getirdi. ODTÃœ özelinde patlak veren bu zihniyet sorununu kendisi de bir ODTÃœ mezunu olan Sosyolog Nurhayat Kızılkan'a sorduk. 

FARKLI DÜŞÜNENLERE BASKI YAPARSANIZ "FAŞİST"Ä° HAZMEDECEKSÄ°NÄ°Z! 

-"ODTÜ Solu" denilince değişime karşı durma gibi bir imaj var. Bir ODTÜ'lü olarak bu imaja katılıyor musunuz?

Bu imaja katılıyorum. ODTÃœ muhafazakârdır. ODTÃœ'de herkes birbirine "hocam" diye seslenir. Bu sesleniÅŸ bir eÅŸitlik ifade eder, herkes birbirinden öğrenebilir anlamına gelir. Ama iÅŸ fikirlerin serbestçe yarışmasına gelince örneÄŸin etkinliklerde stand kurmaya gelince bazı sol grupların örneÄŸin "kollektiflerin veya TKP'lilerin bir baskı alanına dönüşüyor. "Buralar bizden sorulur" edasında kendileri dışındaki düşüncelere saygısızdırlar. Hatta, bu gruplar son yıllarda fikirlerini beÄŸenmedikleri konuÅŸmacıları okulda konuÅŸturtmama geleneÄŸi yarattılar. Ãœniversiteye yakışmayan bir gelenek! Halbuki fikre fikirle karşılık verilir. ODTÃœ'yü bir eÄŸitim yuvası olarak görmek istiyorsanız "hocam" demeye devam edersiniz, ama yok baskı yaparsanız bu defa size "faÅŸist" denmesini hazmedeceksiniz. 

ÃœNÄ°VERSÄ°TE YÖNETÄ°MÄ° BASKI YAPMA ÖZGÃœRLÜĞÜ TANIYOR 

-ODTÜ hep "devrimci sol" ile birlikte anılır. Bu "devrimcilik" altı dolu bir kavram mı?

ODTÃœ kendine has kültüre sahip üniversitelerden biridir. ODTÃœ'de 'devrim stadı kültürü' diye anılabilecek bir kültür vardır. Mitler, efsaneler vardır, örneÄŸin "Denizler" kampüste yer altındaki tünellerden kaçmıştır vesaire…Bu kültüre sevgi ve saygı duyabilirsiniz. Ama stada devrim yazılmasına neden olan siyasi ve sosyal konjonktür günümüzdekinden bambaÅŸka idi, o bakımdan kendini o kültür dairesinde sunup bir baskı yapma noktasına gelen güya solcu bu gruplara "bizim çocuklar" ayrıcalığı verip diÄŸerlerine baskı yapma özgürlüğü tanınması çok yanlış. Bence bu geçmiÅŸ hatırına, üniversite yönetimince kollanan Stalinist-Kemalist diye adlandırılabilecek bir grup gençlik var. Bunların bir kısmının öğrencilikle alakası olmayıp, olay peÅŸinde koÅŸtukları, üstelik okulun genelini temsil ediyormuÅŸ gibi davrandıkları biliniyor. Çünkü okulun kimliÄŸini temsil ettiklerini düşünüyorlar ve okul hep bu kimlikle anılsın, baÅŸka kimliklerle anılmasın istiyorlar. 

FAŞİST SOL ODTÃœ'YÃœ SON KALE GÖRÃœYOR 

-ODTÜ denilince neden akıllara demokrasi, insan hakları ve vicdan hürriyeti gelmiyor?

ODTÃœ, daha en baÅŸtan Amerikalı bir bakış açısı ile isminin verildiÄŸi belli, yani ismi ile alakasız bir okuldur, neyin ortası kimin doÄŸusu? Bence, bu ismi biz kendi kendimize vermiÅŸ olamayız, çünkü biz zaten "orta doÄŸulu" olmayı halen içine sindiremeyen, o bölgeden sayılmayı kategorik olarak hazmedemeyen bir toplumsal yapıdayız. Dolayısı ile o ismin seçilmesi bence "yerli ve milli" bir seçim süreci deÄŸildir diye düşünüyorum. Belki de bu ismi seçene bir reaksiyon, bir "direniÅŸ" olarak sol düşünce kendi seküler milli duruÅŸunu o dönemin anlam dünyası içinde yapmış ve günümüze kadar bunu muhafaza etmiÅŸ. Günümüzde ise kusura bakmasınlar ama içinde benim de bulunduÄŸum ODTÃœ mezunlarının pek çoÄŸu sosyalizm paketine sarılmış kapitalistlerdir, ancak kendilerini "solcu" olarak tanımlamaktadırlar. Åžu son tartışmalara baktığımızda bu "solcular" ODTÃœ'yü kendi gettoları gibi görüyorlar ve "son kale" diyorlar ve bence bir üniversiteye yakışmayan kutuplaÅŸtırıcı bir "savaÅŸ" ifadesi bu. Biz ve onlar diye iki büyük kutup altında deÄŸerlendirme yapıp daha sonra kutuplaÅŸmadan ÅŸikâyetçi olmak da tutarlı deÄŸil. Tek tipleÅŸtirici bir baskıdır bu. Demokrasi çoÄŸulculuÄŸu ve kapsayıcılığı gerektiriyor. Ä°slamofobik davranışlar ise insan hakları ihlalidir. 

Ä°SLAMOFOBÄ° GÄ°DEREK YÃœKSELÄ°Åž GÖSTERÄ°YOR 

-İslamofobi'yi biraz açar mısınız?

Son yıllarda bırakın solcuları, 'anti-kapitalist Müslüman' etiketiyle ortaya çıkan gruplardaki bazı tanıdıklarımızın bile düşünsel ve günlük yaÅŸamdaki savrulmalarına baktığımda, en sonunda gele gele vardıkları nokta anti-Ä°slam oldu! Modern düşüncenin bizlere sunduÄŸu mücadele biçimleri içinde insanlar düşünce sarkacının bir noktasından diÄŸerine dengesizce savruldular. Bir düşünceyi haddinden fazla ilerletirsen o düşüncenin tam karşı noktasına varırsın. Bence solcular arasında Ä°slam'a karşı nötr durmanın yetmediÄŸi, kim daha çok solcu olacak yarışmasında bir takım kanıtlarla atlanması gereken bir level gibi, has bir solcu olduÄŸunu göstermenin Ä°slamofobik bir ÅŸeyler yaparak kanıtlandığı bir nokta yaÅŸandı. 

DEMOKRAT PARTÄ° Ä°KTÄ°DARINDAN BU YANA SEÇİLMÄ°Åž Ä°KTÄ°DARIN KARÅžISINDALAR 

-Son eylemde mescit isteyen dindar öğrencilere saldıran sol öğrenciler hangi gruptan. Solun tamamını suçlamak doğru olur mu?

Sürekli bir protesto peÅŸinde adeta olay çıksın diye uÄŸraÅŸan Kollektifler ile ODTÃœ'deki solcuların ya da seküler kesimin tamamını asla bir tutamayız ve suçlayamayız. Ama sol düşünce farklı fraksiyonları bir araya getirme, örgütleme yönünden baÅŸarılı olduÄŸunu HDP'nin kuruluÅŸu ve daha sonra CHP ile yaptığı ittifak ile kanıtladı. Bu duruÅŸ ile sol içinde farklı düşüncede olanlar da seslerini çıkaramaz durumdalar. Sol, tabanını medyası ve kültürel faaliyetler yani üst yapı faaliyetleri ile (bunun bir kısmı sosyal medyada dolaşıma sokulmuÅŸ yalan dolan da olsa) belli bir yere aÅŸama aÅŸama çekti ve Gezi sonrası solda bir kutup oluÅŸturmayı baÅŸardı. Demokrat Parti iktidarından itibaren birÅŸeyin antisi olma yoluyla kendini var eden bir sol var bizde. Anticiler… Ãœstelik çoÄŸu zaman neye karşı olduÄŸunu bilmeden karşılar. Bizdeki sol muhafazakardır, kendisi eylemediÄŸi gibi eyleyenlere karşı çıkmak suretiyle var olur. Günümüzdeki trend ne anti-emperyalizm ne de kapitalizm, anti-Ak Parti olmak. 

HEDEFLERÄ° GENELDE AK PARTÄ° ÖZELDE Ä°SE CUMHURBAÅžKANI ERDOÄžAN 

-Bu neye karşı olduğunu bilmeyen sol gruplar hedefinden neden sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan var?

Genelde Ak Parti, özelde ErdoÄŸan bütün ÅŸeytanlıkların temsilcisi konumuna getirildi. GeçtiÄŸimiz birkaç seneye kadar bir algı olarak Akparti ayrı, devlet ayrı bir ÅŸeydi, ancak son bir kaç senedir Akparti eÅŸittir devlet algısı yaratıldı, bu eÅŸitlik kurulduktan sonra, solun anti-devlet söylemlerine PKK çizgisindeki seküler Kürt milliyetçilerini katma böylece kalabalıklaÅŸma imkanı olduÄŸunu gördüler ve bu yönde siyaset yaparak, Gezi ve sonrasındaki süreç içinde bunu baÅŸardılar. 

ODTÃœ SOLU; PKK SEMPATÄ°ZANI TEK TÄ°PÇİ KÃœRTÇÜ SOL! 

-Farklı düşüncelere tahammülsüz bir "ODTÜ Solu" nasıl ortaya çıktı?

ODTÃœ solu itidalli deÄŸildir, bence her zaman aşırı olmuÅŸ. Sol ÅŸu anda PKK çizgisindeki Kürtleri en has devrimcilerdir diye tanımlıyor ve garip olan ÅŸu ki bu tanımı yapanlar da genellikle Türkçüler aslında!...Böyle bir tanım yapmak suretiyle sol ideolojik kimlik üzerinden Kürtleri seküler Türkçülüğe eklemiÅŸ oluyorlar. Sol bakış açısına sahip bu Kürtler, sol üzerinden Kürtleri "feodal" görerek ve göstererek, Kürtleri sol söylem içinde asimile ediyorlar. Sol adına güçlenmiÅŸ bir toplumsal yapı var ve bu yapı resmi ideoloji ile yakın siyasal ve ekonomik iliÅŸkiler içerisindedir. Ancak deÄŸiÅŸime kendini kapadı ve özgürlükler konusunda muhafazakar oldu, özgürlükçü bir performans göstermedi. Bence bu manada bakıldığında ODTÃœ, PKK sempatizanı tek tipçi Kürt solunun da "kalesi" olmuÅŸ durumda. Solculuk adı altında tek tip bir Kürt milliyetçiliÄŸi, ya da tersi yani seküler Kürt milliyetçiliÄŸi adı altında solculuk yapılıyor. 

HER DÄ°NDARA DAEÅž'Çİ GÖZÃœYLE BAKACAK KADAR CAHÄ°LLER 

-ODTÜ'de son saldırı videosunu izlediğimizde bütün dindar öğrencilere, insani yardım kuruluşlarına hatta AK Partililere DAEŞ'çi gözüyle baktıklarını görüyoruz. Bu kadar bilgisiz olabilirler mi?

Ak Partililere, namaz kılanlara IŞİD'çi gözüyle bakılması tam bir zırvalık. Ãœstelik kendilerini aklamak için yaptıkları açıklama: samimi Müslümanları siyaset yapanlardan ayırmak gayreti Kemalist bir üstencilik içeriyor. Önyargılı ve bilgisiz kalmaya mahkumlar çünkü iletiÅŸime açık deÄŸiller. ODTÃœ'nün yoÄŸun ders yükü altındaki normal talebesi derslerle alakası olmayan bu gibi aktivist solcularından farklı bir ÅŸekilde dini bütün arkadaÅŸları ile iletiÅŸim halindedir. Nerede bir protesto var oraya koÅŸan marjinaller ise bütün bir üniversiteyi temsil etmez. Ancak bence sorun okulun yönetiminin ÅŸiddete meyilli bu grupları cezalandırmaması, hoÅŸgörü ile karşılaması. ODTÃœ'de son yıllara kadar üniversite içindeki hakim sol kültürden hoÅŸnut, hatta bununla gurur duyan, nisbeten homojen bir ortam vardı ve eylemlerden uzak sakin bir ortamda tek tip insan yetiÅŸtiriliyordu. 

ODTÃœ YÖNETÄ°MÄ° SALDIRGAN ÖĞRENCÄ°LERE CEZA VERMEDİĞİ MÃœDDETÇE 

-ODTÜ yönetiminin bu saldırgan gruplara göz yumduğu söylenebilir mi?

Bu gençler aktivistleÅŸtirilerek sürekli bir ÅŸekilde yürüyüşe, protestoye , polisle karşı karşıya gelmeye teÅŸvik ediliyorlarsa orada yöneticilerin göz yummasından bahsetmemek olmaz. Eskiden jandarmanın yetki alanında iken öğrenciler okul yönetimine karşı yürürlerdi, okul jandarma alanından çıkarılıp polis alanına alındıktan sonra ise okul yönetimi ve öğrenciler birlikte polise karşı bir pozisyonda yan yana durmaya baÅŸladılar. ODTÃœ yöneticileri ÅŸiddet gösterenlere bu ÅŸekilde göz yumduÄŸu cezalandırmadığı sürece bu gibiler cesaret bulacaklardır. Åžiddet göstermiÅŸ ama gel sor bakalım niçin göstermiÅŸ diyerek bir aklama yapılamaz. Hiç kimsenin dokunulmazlığı yok. 

SADECE KENDÄ° DÜŞÜNCELERÄ°NE ÖZGÃœRLÃœK Ä°STÄ°YORLAR 

- "Üniversiteler bizimdir" sloganı ile kendilerinden farklı düşünen insanlara şiddet uygulayan bu gruplarla nasıl mücadele edilebilir?

Kendini "ilerici" kategorisinde kodladığında, aslında kendine bir iktidar vehmetmiş oluyor ve kendi haricindekileri yargılama gücünü kendinde görüyor. Ama,samimi olanları bir tarafa koyarsak, artık bu gibilerin samimiyetine, yalancı çoban gibi, güven oldukça azaldı öyle ki artık barış dediklerinde savaş çıkartacaklar galiba diye düşünüyoruz. Sadece kendi düşüncelerinde olan insanlara özgürlük istiyorlar. Çünkü fikrine güvenen yarışmaya açık olur, rekabetten ürkmez,"üniversiteler bizimdir" gibi sahiplik taslayan sözler söylemez. Bu grupların geçmişinde şiddeti kutsallaştırıp"benim şiddetim güzeldir" anlayışında olanlar var, orta yaşın sonlarında olan bu nesil kendi dönemlerinde başaramadıkları şeyleri yeni nesile yaptırtma, kendi hayallerini gerçekleştirme derdine düştüler.