Güncel
AKP'li Kurt: Kürtlere duyulan empati heba ediliyor
Bünyesinde HDP eş başkanları, DBP ve HDK temsilcilerinin bulunduğu Demokratik Toplum Kongresi'nin olağanüstü toplantısından “öz yönetim” ilanı çıktı.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eski Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, 'toplu intihar girişimi' olarak nitelediği öz yönetim ilanınını ciddiye alıp tartışmayı bile abes gördüğünü belirterek, hendekler ve öz yönetim ilanı gibi adımlarla, 'Türkiye'de Kürtler konusunda kazanılan empati heba ediliyor.'
Kürt hareketi aylardır çeşitli il ve ilçelerde özyönetim ilan ediyor. Sokağa çıkma yasaklarının veya geniş kapsamlı operasyonların yapıldığı yerler de çoğunluk bu il ve ilçeler.
Ancak bu kez bunların altının doldurulması ve özerk bölgelerin oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Çözüm sürecinin “buzdolabına konduÄŸu”, çatışmaların yoÄŸunlaÅŸtığı, sokaÄŸa çıkma yasakları eÅŸliÄŸinde operasyonların sürdüğü, barikat ve hendeklerinin sayısının arttığı bir ortamda resmi makamlar ve ona yakın kaynaklar tarafından nasıl deÄŸerlendiriliyor?
CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, bugün yaptığı açıklamada öz yönetim ilanını “fantezi” olarak niteledi. Kalın, “Zaman zaman dile getirilen ve dün en açık ifadesini bulan ayrılma, bölünme, özerklik, öz yönetim, kanton yönetimi gibi fantezilerin, demokratik olgunluk içerisinde hareket eden toplumlarda bir karşılığının olmadığını ifade etmek isteriz” dedi.
"YDG-H Mars’tan gelmedi"
AKP’nin Kürt politikalarını destekleyen Kürt gazeteci Bayram Zilan, özyönetimin tartışılması gerektiÄŸini ancak zamanlamasının yanlış olduÄŸunu düşünüyor.
Özyönetimin kuvvetli bir şekilde şimdi deklare edilmesini ise, Kürt hareketinin tabanını motive etmek isteği olarak yorumluyor.
Zamanlamaya dikkat çeken Zilan, “Özyönetimi konuÅŸmak için illa ÅŸiddet olması gerekmiyor ki. Siz özyönetim dediÄŸiniz zaman Batı da içselleÅŸtirecek durumdayken bertaraf ediyorsunuz” diyor.
Bayram Zilan toplumda Kürt meselesi üzerinden yaÅŸanan kutuplaÅŸmayı ve kullanılan sert dili eleÅŸtiriyor. PKK’ya baÄŸlı YDG-H üyesi gençlerle ilgili şöyle diyor. “Bu çocuklar Mars’tan gelmedi ki. Düşünün bu çocuklara bir taraf seviniyor. Bak bu kadar leÅŸ öldürüldü diyor. Bu çocukların elinde silah olmasaydı bunlar bugün doktor, mühendis olacaktı. Topluma faydalı olacaktı. Belki de o manÅŸeti atanlardan birini tedavi edecekti. Türkiye’nin gençleri ölüyor ve herkes bu konuda hiç bu gençlerin topluma kazandırılması konusunda bir irade ortaya koymuyor” diyor.
Kurt: Halk rehin alındı
AKP’li eski Diyarbakır milletvekili ve akil insanlar heyeti üyelerinden Abdurrahman Kurt ise “Böyle bir ilanı ciddiye almayı, tartışmayı bile abes görüyorum. Bu toplu intihar teÅŸebbüsüdür. Bu dış devletlerin dikkatini çekmek için yapılmış bir ÅŸeydir” diye yorumluyor bunu.
Kurt, mahallelerdeki halkın “rehin alındığını” iddia ediyor ve “özerklik ilan ettim demenin anlamı bence, ‘bağımsızlık ilan ediyorum’ olmalıdır. Ama bağımsızlık da mahalle mahalle elde edilemez” diyor.
O da silahlar altında bir ilanı “ciddiye almadığını” belirtiyor ve “Bunu siz silahınız olmadan çok deÄŸerli bir öneri olarak ele alırım, halka sunarsınız, yasal çerçevede mücadelesini verirsiniz. Bizim aklımıza yatarsa destek oluruz. Ama ÅŸu an böyle bir pozisyon yok” diyor.
Peki HDP veya DTK ne yapmalıydı?
7 Haziran öncesinden itibaren parti bürolarının saldırıya uÄŸradığını, HDP’nin Diyarbakır mitingindeki bombalamayı ve en son Ankara katliamını hatırlattığımız Kurt, olayları bu ÅŸekilde arka arkaya konulduÄŸunda baÅŸka bir deÄŸerlendirme çıktığını ancak asıl meselenin Kürt hareketinin verdiÄŸi sözleri tutmaması olduÄŸunu söylüyor. “EÄŸer ben olsaydım, gider Kandil ile konuÅŸurdum” diye tarif ediyor seçeneÄŸini.
Daha önce HDP’nin seçimlerde aldığı oylardan “umutlu” olduÄŸunu söyleyen Kurt, “HDP’ye verilen oy, HDP siyaset yapsın, eli güçlü olsun, Kürtler adına bir ÅŸey söyleyecekse biz de destek verelim denerek verildi. Maalesef bu da ÅŸiddete tahvil edildi” diyor.
Peki bundan sonra ne olacak? Kurt bu soruyu, “EÄŸer devam edilirse, maalesef devletin misliyle mukabele ettiÄŸi alanlar geliÅŸecektir. Türkiye’de Kürtler açısından geliÅŸmiÅŸ bir alan vardı, empati yapmayı öğretebilmiÅŸtik. Åžu an bunların hepsi heba ediliyor ve geri alınıyor” diyor.
Henüz yorum yapılmamış.