Coğrafyamız
Forbes: Türkiye Gülen'in peşini ABD'de de bırakmayacak
Amerikan Forbes dergisi, Paralel Yapı'nın Türkiye'de "hükümeti devirmeye çalışmak" ile suçlandığını belirterek, Türk hükümetinin Fetullah Gülen'in peşini ABD'de de bırakmayacağını yazdı.
ABD'nin önde gelen iş dünyası dergilerinden Forbes, Fetullah Gülen'in ABD'deki faaliyetlerini ve yakın zaman önce ABD'de aleyhine açılan ilk davayı konu alan makale yayımladı.
Kenneth Rapoza imzalı makalede, iktidara geldiği dönemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gülen'e güvendiği ancak Gülen'in sadece kendi ajandasını ve grubunun çıkarlarını takip ettiği ileri sürüldü.
Gülen'in Türkiye'deki siyasi iktidarı devirmek için planlar yaptığı ve Türk hükümetinin bunun hesabını hukuki yollardan sormak için harekete geçtiği kaydedilen makalede, "Erdoğan, Gülen'i Türkiye'yi dünyaya tanıtan bir kişi gibi görüyordu ancak Gülen, kendine ait medya araçlarıyla kendi grubunun çıkarlarını yaygınlaştırıyordu" ifadelerine yer verildi.
Değerlendirmede, ABD mahkeme kayıtlarına göre Paralel Yapı'nın dünyada 20 ile 50 milyar dolar arasında güce sahip olduğu ve ABD'de 120 civarında "sözleşmeli okulu" (charter okulları) yönettiği vurgulandı.
Gülen örgütünün, siyasi arenada ciddi düzeylerde bağışlar yaptığının ve birtakım senatörleri kaynağı belirsiz paralarla Türkiye'ye seyahate götürdüğünün hatırlatıldığı makalede, özellikle örgüt temsilcilerinin Demokratların başkanlık yarışında yüklü bağışlarla bazı adaylara destek verdiği belirtildi.
Makalesinde "Gülen, pragmatik olarak ABD destekçisidir" ifadelerini kullanan Rapoza, eski bir Gülen cemaati mensubunun kendisine, "Cemaat, İslam ile Scientology tarikatı arasında bir yerdedir" dediğini aktardı.
Aynı kişiye göre grubun amacı, içlerindeki en zeki kişilerin hukuk okuması, askeri okullara gitmesi veya siyasete girmesi olarak belirtildi.
Makalede, Paralel Yapı tarafından kumpasla hapse atılan Mehmet Doğan (Tahşiyeciler Grubu) ve yakın çevresi ile ilgili Türkiye'de yaşanan sürece de değinilerek, "Gülen takipçisi polislerin hapse attığı Doğan'la ilgili suçlamalar yakın zaman önce düşürüldü" denildi.
2010-2012 yıllarındaki Balyoz Davası'nın da hatırlatıldığı, Gülen'in ABD'den iadesinin isteneceği sürece gelindiğine işaret edilen makalede, "Türkiye, hükümeti devirmek için 'devletin kilit kurumlarına sızmak' suçlamasıyla Gülen'in peşini ABD'de de bırakmayacak" değerlendirmesinde bulunuldu.
Makalenin dikkat çekici bölümlerinden birinde Rapoza, "Gülen, takipçileri tarafından adeta '12. İmam' gibi görülüyor. Eğer bu zengin iş adamı-vaizin sözleri bu kadar barışçıl olmasaydı, muhtemelen ABD'de de, Türkiye'deki gibi endişe kaynağı bir kişi olarak muamele görürdü" ifadelerini kullandı.
ABD'nin, Türkiye'yi DAEŞ'le mücadelede önemli müttefik gördüğü, aynı anda Gülen gibi Türk hükümetince aranan bir kişiyi ne kadar tutabileceğinin sorgulandığı makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda gerekenin yapılmasını umduğunu ABD Başkanı Barack Obama'ya söylediği ve Obama'nın da konuya olumlu yaklaştığı aktarıldı.
Henüz yorum yapılmamış.