Güncel
Atilla Yayla: Tek çare başkanlık sistemi!
Liberal Düşünce Topluluğu Başkanı Atilla Yayla, "Türkiye'nin Başkanlık sistemine geçmesi gerekir" dedi.
Türkiye, liberallerin siyasi ve ekonomik tezleri ile ilk kez 1980'li yıllarda Turgut Özal'ın Başbakan olduğu dönemde tanıştı. Daha sonraki dönemlerde de muhafazakarlarla zımni ittifaklar gerçekleştiren liberaller AK Parti iktidarının ilk yıllarında adından çok söz ettirdi. Erdoğan ile yollarını ayıran bazı liberaller Gülen hareketi ile birlikte yolunu devam ettirirken, klasik liberal çizgiden taviz vermeyen isimler ise demokrasiden, sivil siyasetten ve demokrasiden yana tavır koydu. Bu isimlerden biri de Liberal Düşünce Topluluğu Başkanı Prof. Dr. Atilla Yayla. Uzun süredir hiçbir gazeteye röportaj vermeyen Atilla Yayla Sabah'a konuştu.
-Türkiye'deki liberal tanımı hakkında bir kafa karışıklığı olduğunu düşünüyor musunuz?
Bir ara liberallerin yozlaşmasını engellemek için bu kavramlar üzerine çok kafa yoruyordum. Günümüzde geldiğimiz noktada çok anlamlı olmaktan çıktı. Benim esas aldığım klasik liberal çizgidir.
ANAP DÖNEMİNDE EŞİNİN BAŞI AÇIK OLANA LİBERAL DENİRDİ
-Özal döneminde dindarlara karşı mesafeli duranlar libelar olarak tanımlanırdı. Bu tanıma katılıyor musunuz?
ANAP liberalleri dediğimiz grupta ciddi bir fikir birikimi yoktu. Karısı kafasını örtmeyen, içki içmekte bir mahsur görmeyen siyasetçilere liberal denirdi. Kaya Erdem gibi isimlere ANAP'ın liberalleri denirdi. 1980'lerden sonra ortaya çıkan oluşum, bu insanlara liberal denilmesinin anlamsız olduğunu ortaya koydu. Liberalizm hayat tarzı ile ilgili bir şey değil. Kişinin Müslüman olması ya da olmaması. Başını örtmesi ya da örtmemesinin liberal tanımı ile bir ilgisi yok.
LÄ°BERALLER AK PARTÄ° Ä°LE YOLLARINI AYIRMADI
-Sol liberaller ve sağ liberaller tanımına nasıl bakıyorsunuz?
Sol liberal ve sağ liberal gibi kavramlar da var. Liberalizm, iktisadi ve siyasi fikirler demetidir. Bu iki demeti kabul edenlere düz liberal denir. Liberal siyasi fikirlere yakın durup iktisadi fikirlerinden uzak duranlara sol liberal denilebilir kabaca. Liberalizmin iktisadi ve siyasi fikirleri birbirini tamamlar. Biri olmadan diğeri olmaz. Sol liberalleri solun tahakkümlerine tam meydan okuyamayan, liberalizmin iktisadi fikirlerini tam anlayamamış insanlar diye tanımlayabiliriz.
1 KASIM'DAN SONRA BAÅžKANLIK SÄ°STEMÄ°NE MUHALEFET AZALDI
-367 dayatmasından sonra Türkiye'de artık Cumhurbaşkanı'nı halk seçiyor. Bu zaten karmaşık olan sistemimizde iki başlılığa neden oldu. Bunun çözümü Başkanlık sistemi midir?
Türkiye'de 1961 anayasasında çizilen sistem aslında tam parlamenter sistem değil. Parlamenter sistemde Devlet Başkanı semboliktir. Türkiye'deki sistemde Cumhurbaşkanı'nın olağanüstü yetkisi var. Sistem problemliydi 367 rezaleti nedeniyle AK Parti sistemi değiştirdi ve Cumhurbaşkanı'nı artık halk seçiyor. Bu durum sistemin belirsizliğini koyulaştırdı. Şimdi halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'na "yetkilerini kullanma" diyemeyiz. Şimdi bir tarafta seçilmiş Cumhurbaşkanı diğer tarafta seçilmiş Başbakan var. Türkiye'de artık fiilen yarı başkanlık sistemi var. Hatta bazı noktalarda Başkanlık sistemine geçiş var. Bunun düzeltilmesi lazım. Bu sistem ya Fransa'da olduğu gibi yarı başkanlık sistem olabilir. Ya da Başkanlık sistemine geçilebilir. Üçüncü ihtimal var ki o da çok zayıftır. Tekrar Cumhurbaşkanı'nın meclis tarafından seçilmesi ihtimali var ki ben onu bu saatten sonra çok gerçekçi bulmuyorum. Şu an yaşadığımız sürdürülebilir değil. 1 Kasım seçimlerinden sonra ortam yumuşadı. Hatta en çok karşı çıkanlar bile Başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini yazıyor. Bence Türkiye bu sorunu aşacaktır. Türkiye'de şu anda aynı siyasi gelenekten gelen iki insan var. Onlar bile zaman zaman farklı düşünebiliyor. İki farklı siyasi gelenekten gelen siyasi liderle bu ülke yönetilirse sistem kilitlenir.
HALKIN %60'I BAÅžKANLIÄžA EVET DER
-Referandum olsa halk Başkanlık sistemini kabul eder mi?
Nasıl sunulacağına bağlı. İki tarafta sistemi kişiler üzerinden tartışmak yerine değerler üzerinden tartışırsa toplumdan kabul görebilir. Toplum yüzde 60 oranında Başkanlık sistemini kabul edebilir.
-Ä°stanbul Ticaret Ãœniversitesi'nden tartışmalı ÅŸekilde ayrıldınız. Bu ayrılmada Paralel Yapı'nın etkili olduÄŸu söylendi ama siz hiç konuÅŸmadınız…
İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden maruz kaldığım muamelenin haksız olduğu ortada. Ama bunu çok büyütmüyorum. Şerden hayır doğdu. Haliç Üniversitesi ve Yeni Yüzyıl gazetesi ile tanıştım. Ben çok dert etmiyorum. İlk defa karşılaşmadım böyle bir durumla.
Kaynak : İsa Tatlıcan - Sabah
Henüz yorum yapılmamış.