AKP'den şaşırtıcı İsrail açıklaması

AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK toplantısının ardından açıklama yaptı. Çelik, "KuÅŸkusuz Ä°srail Devleti ve halkı Türkiye’nin dostudur. Åžimdiye kadarki eleÅŸtirilerimiz Ä°srail hükümetinin aşırı davranışlarına, meÅŸru görmediÄŸimiz davranışlarınadır" dedi.

Ömer Çelik, "Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, Cizre, Silopi ve Nusaybin'de terör örgütünün faaliyetlerinin, bütün dünyanın gördüğü en vahÅŸi terör örgütlerinden biri olan IŞİD'in, Irak'ta, Suriye'de ve dünyanın diÄŸer yerlerinde yaptığı bir takım yıkıcı faaliyetlerle bu derece benzerlik göstermesi herkesin dikkatini çekmektedir" dedi.

Çelik, Genel BaÅŸkan ve BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu baÅŸkanlığında AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleÅŸtirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

AK Parti MKYK toplantısı öncesinde AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Kongresi'nin gerçekleÅŸtiÄŸini anımsatan Çelik, Gençlik Kolları BaÅŸkanı seçilen Melih EcertaÅŸ'ı tebrik ederek, baÅŸarılar diledi.

MKYK'da genel olarak terörle mücadelede gelinen aÅŸama, mücadelenin nasıl yürütüldüğü ve bölgedeki geliÅŸmelerin ayrıntılı bir ÅŸekilde ele alındığını ifade eden Çelik, reform eylem planıyla ilgili MKYK üyelerinin görüşlerinin alındığını söyledi.

Reform eylem planının Ã§ok önemli olduÄŸunu aktaran Ã‡elik, "AK Parti öteden beri kendisini reformlar partisi olarak tanımlayan bir parti. Reformların ülkedeki demokrasinin geliÅŸimine, ekonomik olarak büyümemize ve Türkiye'nin dünyada daha güçlü söz sahibi olmasına dönük katkısı açıktır. AK Parti dönemi yıllar boyunca ertelenmiÅŸ reform sürecini canlandırmanın da dönemi olarak siyasi tarihimizde yerini almıştır" dedi.

İSRAİL AÇIKLAMASI

Ä°srail ile Türkiye arasındaki iliÅŸkilerin normalleÅŸmesi sürecine de deÄŸinen Ömer Çelik, “Ä°srail ile kesin bir anlaÅŸma yok. Bir taslak üzerinde çalışılıyor. KuÅŸkusuz Ä°srail Devleti ve halkı Türkiye’nin dostudur. Bizim ÅŸimdiye kadarki eleÅŸtirilerimiz Ä°srail hükümetinin aşırı davranışlarına, meÅŸru görmediÄŸimiz davranışlarınadır” dedi.

Türkiye’nin süreçte Ä°srail’den üç beklentisi olduÄŸunu söyleyen Çelik, “Özür dilenmesi, tazminat ve Gazze’den ambargonun kaldırılması. Ä°lki yerine geldi, diÄŸer ikisi gelmedi. Türkiye’nin bu üç ÅŸartı yerine gelmek kaydıyla, normalleÅŸme saÄŸlıklı bir süreç olur. Åžimdiye kadar gelinen noktada imzalanmış bir ÅŸey yok. Bu üç ÅŸartın yerine gelip gelmeyeceÄŸine bakacağız” diye konuÅŸtu.

SARÄ°N TARTIÅžMASI

Ömer Çelik ayrıca adı bir Rus kanalına verdiÄŸi demeçle gündeme gelen CHP milletvekili Eren Erdem hakkında da konuÅŸtu. “Türkiye ve Rusya iliÅŸkileri, Rusya’daki yönetimin yanlış yaklaşımlarından çok daha büyüktür” diyen Çelik, “Bu vesileyle bir CHP milletvekilinin, bir Rus kanalında tutup da IŞİD’in elindeki sarin gazını Türkiye’nin verdiÄŸi ÅŸeklindeki yalan ifadesini açık bir ÅŸekilde kınıyoruz” dedi.

Çelik, terörle mücadele kapsamında ret, inkar ve asimilasyon politikalarının bitmesinin ardından Milli Birlik KardeÅŸlik Projesi ve Çözüm Süreci dönemlerinde silahların Ã¼lke dışına çıkarılması için yoÄŸun bir faaliyet yürütüldüğünü söyledi.

TERÖRLE MÜCADELE

"Zaman içinde görüldü ki terör örgütü ve örgütün ÅŸehirlerin kısal bölgesindeki uzantıları Çözüm Süreci ile elde edilen hakları sabote edecek biçimde Kürt vatandaÅŸlarımızın elde ettiÄŸi haklara düşmanca bir yaklaşım içinde ÅŸehirlerde, köylerde ve kırsal bölgelerde terörist faaliyetlere zemin oluÅŸturacak yapılanmalara gitmiÅŸ" ifadesini kullanan Çelik, ÅŸunları söyledi:

"Demokrasimizi tehdit eden, vatandaÅŸlarımızın demokratik haklarını tehdit eden bu yapılanmalara hiçbir devlet sessiz kalamaz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve hükümetimizin de sessiz kalması düşünülemezdi. Bunun neticesinde bu baskı unsurlarının ortadan kaldırılması ve bu yapılanmaların yok edilmesi, vatandaÅŸlarımızın demokratik kazanımlarının korunması amacıyla bu illegal oluÅŸumlara karşı operasyonlar baÅŸlamıştır. Gelinen noktada vatandaÅŸ üzerindeki baskıyı kaldıracak ÅŸekilde kararlı bir mücadele yürütülmektedir. Görüldüğü gibi terör örgütünün Türkiye'deki amacının, geçmiÅŸte bir takım sebeplerle dillendirildiÄŸi gibi hiçbir ÅŸekilde belli bir hak mücadelesi olarak tanımlanması mümkün deÄŸildir. Camilerin yakılması ÅŸehir merkezlerinin tahrip edilmesi sözde mahkeme gibi bir takım sözde kurumlar... Ağır faÅŸizan bir baskı düzenin kurulması karşısında gerekenler ÅŸu anda yapılmaktadır. Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, Cizre, Silopi ve Nusaybin'de terör örgütünün faaliyetlerinin, bütün dünyanın gördüğü en vahÅŸi terör örgütlerinden biri olan IŞİD'in Irak'ta Suriye'de ve dünyanın diÄŸer yerlerinde yaptığı bir takım yıkıcı faaliyetlerle bu derece benzerlik göstermesi herkesin dikkatini çekmektedir."

Çelik, terör örgütünün yurt dışındaki lojistiÄŸi Kandil baÅŸta olmak üzere ülke topraklarındaki kış yapılanmalarına da karşı gerekli operasyonların yapıldığını, bu konudaki mücadelenin kararlı bir ÅŸekilde süreceÄŸini, ciddi mesafeler aldıklarını dile getirdi.

"TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİK KAZANIMLARINI HİÇ KİMSE GERİ ÇEVİREMEYECEK"

Türk siyasi tarihinde hiç olmayan bir ÅŸekilde HDP'li bazı siyasilerin, vatandaÅŸlara namlu çeviren, ÅŸehirleri hendeklerle kuÅŸatan bu ilkel Stanilist yaklaşımı destekleyen açıklamalarda bulunduÄŸunu vurgulayan Çelik, ÅŸunları kaydetti:

"Asıl amacı 'her türlü silahlı gruba karşı olmak' ÅŸeklinde tanımlanması gereken siyasi parti yetkililerinin hendek siyaseti peÅŸinde koÅŸması, camilerin yakılmasını savunması bu hendekleri kazanlara destek çıkması meÅŸru deÄŸildir. Bütün bunlar vatandaÅŸlarımızın gözü önünden olmaktadır. 7 Haziran seçimleri öncesi liberal siyasetin bazı kavramlarını kullanarak, radikal demokrasi gibi kavramları dillendirerek özgürlükçü bir siyaset peÅŸinde koÅŸtuklarını söyleyenlerin gelip vardığı noktanın hendek siyasetini savunma olması herkesin gözü önünde gerçekleÅŸmektedir.

Bu, baÅŸlı başına her türlü vatandaşımıza, Ã¶zellikle de Kürt vatandaÅŸların haklarına karşı kendisine 'Kürt siyasetçi' diyen bazı gruplardan yönelen açık bir tehdit ve mütecaviz bir yaklaşımdır. Ne olursa olsun Türkiye'nin demokratik kazanımlarını hiç kimse geri çeviremeyecektir. Terörle mücadele 10 yıllar öncesinden olduÄŸu gibi demokratik hakların ortadan kaldırılması gibi bir sonuç doÄŸurmayacaktır. Åžu anda yürütülen mücadele  demokrasiyi tehdit eden, hukuk devleti ilkesini zedelemeye kalkışanlara karşı vatandaÅŸlarımızın demokratik kazanımlarını koruyan ve bir mücadeledir."