Sosyal Medya

Dünya

Bu tasarı ile barış gelmez

Suriye savaşına dair uluslararası düzeyde varılan ilk mutabakat metni Suriye muhalefeti tarafından kaygıyla karşılandı. Muhalifler, alınan kararların Rusya ve ABD arasında varılan mutabakat metninden öte bir anlam taşımadığı görüşünde.



Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 5 yıllık Suriye savaşına dair uluslararası düzeyde varılan ilk mutabakat metnini onayladı. Viyana görüşmelerini teyit mahiyeti taşıyan karar metni başta Esed'in pozisyonu olmak üzere Suriye'de direnişi başlatan grupların temsilden yoksun bırakılması ve Viyana insiyatifi çerçevesinde Ürdün'e verilen Suriye'de terör gruplarını belirleme görevi sonrası açıklanan ve 160 direniş grubunu kapsayan listeye dair belirsizlik Suriye muhalefetinde kaygı uyandırıyor. Yeni Şafak'a konuşan muhalifler, alınan kararların Rusya ve ABD arasında varılan bir mutabakat metninden öte anlam taşımadığı görüşünde.

ESED'E YAKIN İSİMLERE ETKİN GÖREV

Riyad toplantısında 1 Ocak'ta başlayacak ateşkes görüşmelerin de muhalefeti temsil edecek 34 kişilik Yüksek Müzakere Heyeti seçildi. Aynı heyete müzakerelere katılacak 15 kişilik doğrudan görüşme heyetini de seçme hakkı verildi. Suudi Arabistan'nın başkenti Riyad'a davet edilen askeri gruplar 3 gün süren toplantılar sonrası büyük oranda elenirken Esed'e yakın isimlerin etkin rol alması bu süreçte başlıca eleştiri konusu oldu. 34 kişiden oluşan Yüksek Müzakere Heyeti Başkanlığı'na Beşşar Esed Hükümeti eski başbakanlarından ve muhalif kanatta yer alan Riyad Hicab seçilirken yine rejime yakın isimlerden Safvan Akiş, Riyad Nahsen Aga ile birlikte Yahya Kalamony'de Riyad Hicab'ın yardımcılığına getirildi. 34 kişilik yüksek heyet içerisinden önümüzdeki günlerde 15 kişilik doğrudan görüşme listesi belirlenecek ve Ocak ayı başında müzakereler resmen başlayacak.

TEMSÄ°L HEYETÄ° MUHALÄ°FLERÄ° TEMSÄ°L EDEMEZ

Sahayı temsil eden muhalifler mevcut temsil heyetinin Suriye halkı ve Suriye muhalafetini temsil etmekten yoksun olduğunu ve bu görüşme sürecinin de bundan önce olanlar gibi Esed'e zaman kazandırma amacı güttüğünü belirtmekte. Oluşturulan temsil heyetinde Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün etkisine dikkat çeken muhalifler ABD ve Rusya arasında Suriye'ye dair yapılan pazarlıkların müzakere sürecinin de temel belirleyici olacağını ve BM'de alınan kararın Suriye'de barışa hizmet etmekten uzak olduğunu ifade etmekteler.

TÜRKMENLERİ BEŞŞAR MOLLA TEMSİL EDİYOR

Suriyeli muhalifler, Ürdün tarafından açıklanan 160 muhalif grubun terör listesine girmesi ve önümüzdeki günlerde bu listenin de Lavrov ve John Kerry arasında yapılacak görüşmelere bağlı olarak netleştirileceğini ve Suriye direnişini temsil eden yüzde 80 muhalif yapının ABD-Rusya tarafından hedef alınacağını ifade etmekteler. Katar, Türkiye ve Suudi Arabistan etkisinin en alt düzeyde tutulduğu müzakere heyeti listesinde Türkmenleri temsilen yalnızca, Lazkiye Türkmen Bölgesi 2. Sahil Tümeni Komutanı Beşşar Molla yer alıyor. Otoriteler, mevcut uluslararası müdahalelerin Suriye savaşını en az 8-10 yıllık döneme yayma girişimi olarak değerlendiriyorlar.

Süreç nasıl ilerledi

Suriye'de 2011 yılının ilk aylarında başlayan iç savaşın bitirilmesi için daha önce de birçok girişimde bulunulmuş ama istenen sonuçlar elde edilememişti. 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayınlanan bildiride Suriye'de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını kuşatma altındaki bölgelere insani yardım sokulmasını öngörüyordu. Ancak bildiri sahada karşılığını bulamadı.

 

 

 

 

 

 
 



Bu giriÅŸimden 1,5 yıl sonra gerçekleÅŸen ve doÄŸrudan olmasa da tarafları ilk kez müzakereye oturtan Cenevre-2 Konferasnında ise muhalifler “geçiÅŸ yönetimi”, rejim ise “terörle mücadele” konularında ısrarcı olmuÅŸtu, bu görüşmelerde de sonuç çıkmamıştı.

Cenevre-2'den sonraki süreçte de Suriye'deki savaşı durdurma adına atılan zayıf adımlar yine karşılık bulmadı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, 23 Ekim 2015'te Avusturya'nın başkenti Viyana'da Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan dışişleri bakanları ile bir araya geldi. Bu görüşmelerden bir hafta sonra 30 Ekim'de, ABD ve Rusya'nın girişimleriyle Viyana'da, Esed rejimine destek veren İran'ın da ilk kez katıldığı uluslararası toplantı düzenlendi.

 

 

 

 

 

 
 



ABD, Rusya, Türkiye, Suudi Arabistan ve İran'ın da aralarında bulunduğu 17 ülkeden dışişleri bakanlarının katıldığı ve yaklaşık 8 saat süren görüşme, New York'a giden sürecin önemli köşe taşlarından biri oldu.

Yılın son aylarında diplomatik adımlar hızlandı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Viyana görüşmelerinden sonra 16 Aralık'ta Moskova'ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaklaşık 3,5 saat görüştükten sonra Rus mevkidaşı Lavrov ile ortak basın toplantısında Suriye konusunda 18 Aralık'ta New York'ta görüşmelerin devam edeceğini açıkladı.

Viyana'daki ilk toplantıya katılan taraflar, 14 Kasım'da yine Viyana'da bir kez daha görüştü. Bu müzakerelerde Suriyelilerin önderliÄŸinde 6 ay içinde geçiÅŸ süreci, taraflar arasında müzakerelerin baÅŸlaması ve ateÅŸkes saÄŸlanması, yeni bir anayasa, 18 ay içinde adil bir seçim yapılması ve BM denetiminde “kimin terörist, kimin muhalif” olduÄŸunun belirlenmesi konularında anlaÅŸmaya varıldı.

 

 

 

 

 

 
 



New York toplantısı hazırlık sürecinde ise Suriyeli muhalifler, 9 Aralık'ta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir araya geldi ve müzakere sürecini tartıştı. Riyad toplantısında Cenevre Bildirisi ve BM'nin 2118 sayılı Esed rejiminin kimyasal silahlarıyla ilgili kararı çerçevesinde Esed rejimiyle müzakere masasına oturma kararı çıktı.

Lavrov: Rejim deÄŸiÅŸikliÄŸini desteklemiyoruz

 

 

 

 

 

 
 



BMGK'da varılan anlaÅŸmada evet oyu kullanan Rusya DışiÅŸleri Bakanı Sergey Lavrov daha sonra yaptığı açıklamada Suriye'de rejim deÄŸiÅŸikliÄŸini desteklemediklerini belirterek “Daha önce olduÄŸu gibi BeÅŸar Esad'ın terörle daha etkin mücadele için görevden alınması koÅŸulunu öne sürüyorlar. Biz, BM Güvenlik Konseyi'nin daha önce de kaydettiÄŸi gibi bu konuda kendi tutumumuzu ortaya koymuÅŸtuk. Terörle mücadele için ön koÅŸulların öne sürülmemesi gerektiÄŸini ifade etmiÅŸtik. Hiçbir ÅŸekilde bu konuyu desteklemeyeceÄŸiz” dedi.

Keskin farklılıklar var

 

 

 

 

 

 
 



ABD DışiÅŸleri Bakanı John Kerry de Suriye oylamasının ardından yaptığı konuÅŸmada taraflar arasındaki ayrılıkların halen giderilemediÄŸini dile getirerek, “Önümüzde büyük engeller olduÄŸunun farkındayız. Uluslararası toplum arasında özellikle Esed'in geleceÄŸine iliÅŸkin keskin farklılıklar var” dedi. Ä°ngiltere DışiÅŸleri Bakanı Philip Hammond da Esed iktidarda olduÄŸu sürece Suriye'ye barış ve birliÄŸin asla gelmeyeceÄŸini söyledi. Fransa DışiÅŸleri Bakanı Laurent Fabius, Suriye hükümeti ile muhalifler arasında gerçekleÅŸecek müzakerelerin ancak Esed'in gitmesi konusunda güvenilir garanti saÄŸlanması halinde baÅŸarılı olabileceÄŸini belirterek, “Halkın bir kısmını katleden bir kiÅŸi nasıl halkı bütünleÅŸtirebilir? Esed'in seçimlere katılması fikri bizim için kabul edilemez” dedi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.