Güncel
Sare Davutoğlu'ndan Sur çağrısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, "Sivil toplum örgütlerimize, Diyarbakır'ın Sur ilçesi başta olmak üzere bölgedeki mağdur olan vatandaşlarımıza sahip çıkmak için çağrıda bulunmak istiyorum. Van depreminde nasıl batı ve doğusuyla kenetlendiysek şimdi de bölgedeki vatandaşlarımız için yeniden bir araya gelelim ve yaralarına merhem olalım" dedi.
Davutoğlu, bir otelde düzenlenen "18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü" etkinliğinde yaptığı konuşmada, son dönemde yaşanan terör olayları nedeniyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan vatandaşlar için içlerinin yandığını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, başta Diyarbakır'ın Sur ilçesinde olmak üzere mağdur olan tüm vatandaşların ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında devletin her türlü desteği vereceğini açıkladığını hatırlatan Sare Davutoğlu, "Buradan sivil toplum örgütlerimize, Diyarbakır'ın Sur ilçesi başta olmak üzere bölgedeki mağdur olan vatandaşlarımıza sahip çıkmak için çağrıda bulunmak istiyorum. Van depreminde nasıl batı ve doğusuyla kenetlendiysek şimdi de bölgedeki vatandaşlarımız için yeniden bir araya gelelim ve yaralarına merhem olalım" diye konuştu.
Davutoğlu, gazetelerde okudukları ve televizyonlardan izledikleri yürek burkan manzaraları, ülkenin doğusunda yaşayan vatandaşların birebir gördüğünü vurgulayarak şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımızın evinin önüne hendekler kazıldı, hastalandılar ve hastaneye ulaşamadılar. Birçok temel insani ihtiyaçlarını karşılamaktan mahrum kaldılar. Onun için biz, doğu ve batıdan tüm sivil toplum örgütleri olarak oradaki yaraları sarmak ve merhametle muhabbeti tekrar mayalamak için bölgede olmalıyız."
"Suriye'de büyük dram yaşanıyor"
Suriye'de 2011'den bu yana tüm dünyanın gözü önünde büyük bir dram yaşandığını dile getiren Davutoğlu, Suriye, Irak ve çevresindeki coğrafyayı içine alan insanlık suçuna şahit olduklarını ifade etti.
Davutoğlu, her gün onlarca, her yıl binlerce kişinin hayatını kaybettiğine dikkati çekerek şunları söyledi:
"Gururla ifade edeyim ki Türkiye, bölgede çatışmaların başladığı günden beri hiçbir kardeşimizi geri çevirmeyen tek ülke oldu. Biz, tarihte olduğu gibi bugün de darda olana sadece kapısını değil, gönlünü de açmış bir milletiz. Bugün kapımıza gelen mazlumlara yardım etmekle kalmıyor, her gün zulme karşı da sesimizi yükseltiyoruz. Bu kardeşlerimizden bu evlatlarımızdan küçük bedenleri sahile vuran Aylan bebeğin yürek kanatan görüntülerinin ardından, tüm dünyanın vicdanı bir nebze de olsa harekete geçti. Ancak ne yazık ki harekete geçtiğini sandığımız ülkeler, medyatik tepkiler verdikten sonra yeniden sükut etmiş, insanları korumak yerine sınırlarını korumayı tercih etmişlerdir."
"Onları hayata bağlamak için imkanları zorluyoruz"
Savaşla kararan hayatları bir nebze olsa aydınlatmak için tüm kurum ve kuruluşların seferber olduğunu anlatan Davutoğlu, "Onları hayata bağlamak için elimizinden gelen tüm imkanları zorluyoruz. Bu çalışmalar, yalnızca Suriye'den değil Irak'tan gelen misafirlerimiz için de yapılıyor" dedi.
Davutoğlu, yerlerinden edilen 150 bin Türkmen'in 36 bininin Türkiye'de yaşadığına işaret ederek şöyle konuştu:
"Ülkemizde bir başka barınanlar ise Ezidiler. 11 bin 302 misafirimizi Mardin, Şırnak, Batman, Şanlıurfa, Siirt ve Diyarbakır'da ağırlıyoruz. Bu misafirlerimize 64 bin 812 poliklinik hizmeti verildi. 344 ameliyat yapıldı. 129 Ezidi çocuğumuz burada dünyaya geldi. Topraklarımıza Irak'tan gelen göçün toplamı 53 bin 440 kişi. Yine 10 Aralık itibariyle 2 milyondan fazla Suriyeli misafirimiz, barınma merkezleri dışında da ülkemizde yaşıyor, çalışıyor ve ülkemize adapte olmak için gayret sarf ediyor. Görüyoruz ki 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük mülteci dramının hem tanığı hem de kalbi durumundayız. İnsanlarımızın hem bireysel hem de sivil toplum örgütlerimiz aracılığıyla Birleşmiş Milletlerin insani yardım sisteminin bile yetersiz kaldığı bölgelere yetişen hayırseverlerin nice örneklerini gördük ve inşallah görmeye devam edeceğiz. Hepimiz, tüm insanlık adına yaşanan bu acılardan dersler çıkarmak durumundayız. Hepimiz, insanı insan kılan değerlere sahip çıkmak ve zulmün, zorbalığın, şiddetin karşısında olmak zorundayız."
"Suriyeli çocuklar, kampta yaptıkları tabloyu Davutoğlu'na verdi"
Toplantıda, Suriyeli Nejah Sadık ve Manar Karadamur, Türkiye'nin kendilerine verdiği destekten ötürü teşekkür etti.
Daha sonra Suriyeli Abdürrezzak Salih, Gaziantep'te kampta arkadaşlarıyla yaptığı tabloyu Sare Davutoğlu'na hediye etti.
Davutoğlu, programın sonunda Suriyeli çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Henüz yorum yapılmamış.