Sosyal Medya

Coğrafyamız

Cülani: Kararlarını sahada uygulayamazlar

El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi'nin lideri Muhammed Cülani, muhalefeti birleştirmek için Suudi Arabistan'da yapılan toplantıyı 'komplo' olarak nitelendirdi. Cülani, "Oraya katılan grupların sonuçları sahada uygulama güçleri yok" iddiasında bulundu.



El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi'nin lideri Ebu Muhammed el Cülani, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Her röportajında olduğu gibi yine yüzünü gizleyen Cülani, Riyad'da muhalifleri aynı çatı altında birleştirmek için düzenlenen konferansı eleştirdi. Cülani konferans için "vatana ve Suriye'de kanlarını feda eden gençlere ihanet olarak" nitelendirdi.

Nusra lideri, sonuç bildirgesinde rejimle müzakere sürecinin ardından Esed’in görevden ayrılmasına vurgu yapılan konferansı "Bu bir komplo, konferans deÄŸil” ifadeleriyle reddetip, "Bu tür toplantıları engellemek gerekiyor. Bu konferans IŞİD ve Nusra’ya karşı savaÅŸmaları için  Esed rejimi bileÅŸenleriyle muhalifleri bir araya getirmeyi amaçlıyor dedi.

Riyad’a giden grupların bu konferansın ‘bir komplo’ olduÄŸunun bilincinde olduÄŸunu savunan Nusra lideri, muhaliflerin para desteÄŸini kaybetmekten korktukları için toplantıya katıldıkları iddiasında bulundu. “Suriye Ulusal Koalisyonu’nun sahada hiçbir varlığı yok. Sadece Suriye dışındaki otellerden açıklama yapıyorlar” diye devam etti. Nusra lideri Viyana’da geçen ay 20’den fazla ülkenin üzerinde anlaÅŸtığı 18 aylık geçiÅŸ süreci takviminin de baÅŸarıya ulaÅŸamayacağı görüşünde.


Cülani, Özgür Suriye Ordusu için de  “Hepimiz Özgür Suriye Ordusu diye bir ÅŸeyin olmadığını biliyoruz. Bu insanların kullandığı genel bir slogan” dedi.

‘Ä°slami hükümetin parçası oluruz’

El Kaide  baÄŸlantısı ve Suriye’nin geleceÄŸiyle ilgili soruları da yanıtlayan Cülani, El Kaide’nin farklı görevleri olan farklı gruplardan oluÅŸtuÄŸunu belirtip, “Görevi Batı ile savaÅŸmak olan gruplar var. Biz onlardan deÄŸiliz. El Kaide lideri (Eymen el Zevahiri) bize hakkın rehberliÄŸinde Ä°slami bir Suriye hükümeti kurulursa, o hükümetin bir parçası olmamızı söyledi” ifadesini aktardı.

Cülani, 30 Eylül sonrası Rus desteÄŸini alan rejimin Lazkiye, Hama ve Halep’te ilerlemeye çalıştığına dikkat çekerken, “Lazkiye’de asıl savaÅŸ uzun süredir devam eden Sahil el Gab’ın bir parçasıydı. Rejim, üç kez hücuma geçti ancak baÅŸarılı olamadı. Türkmen Dağı ve Cebel Ekred’de de ilerlemeye çalıştılar. Ama Rus müdahalesine raÄŸmen pek ilerleme kaydedemediler” dedi.

Hama’da rejimin 20’den fazla tankının imha edildiÄŸi çatışmalara atıfta bulunan Nusra lideri, "Hama’da da aptalca bir hareket yaptılar.” dedi.

Cülani, Güney Halep’in büyük bir bölümünün boÅŸ olduÄŸunu ama burasının muhaliflerin kalelerinden sayılamayacağını savunurken,  “Åžii milsiler ilerledi. Biz de 500’ünü öldürdük, bazılarını yakaladık.” diye konuÅŸtu.

Rusya’nın yoÄŸun müdahalesine raÄŸmen Suriye’deki hedeflerinin sınırlı olduÄŸu de ifade eden Cülani, “Rusya amacı Suriye’de var olmak ve üslere sahip olmak” diye konuÅŸtu. 

İç savaşta Rusya'nın hava saldırılarıyla rejime desteğini de yorumlayan Cülani, "Rusya buraya Esed rejimine arka çıkmak için değil, rejimi diriltmek için geldi. Çünkü rejim ve kurumları fiilen çöktü" diye konuştu.

Cülani, gazetecilerin Türkiye'nin Suriye'deki güvenli bölge talebiyle ilgili sorularına ise şu yanıtları verdi:

Ahmet DavutoÄŸlu’nun açıklamalarından ve diÄŸer Türk yetkililerinde de Suriye’de bir güvenli bölge inÅŸa etmek için yoÄŸun çaba sarf ettiklerini görüyoruz. Suudi Arabistan’ın veya Arap Sünni ülkelerinin kara güçlerinin de bu iÅŸte olabileceÄŸi spekülasyonlarını duyduk. Nusra Cephesi bu bölgeye yaklaşımı ne? Buna katılacak mısınız?

Bu mesele göründüğünden biraz daha karışık. ABD bu güvenli bölgeyi istemiyor. Türkiye ABD’nin izni olmadan tek başına bu projeyi hayata geçiremez. Meselenin özü ÅŸu: Türkiye sınırında bir Kürt entiteyi istemiyor.  ABD ise IŞİD ile belki de sonra Nusra Cephesi ile savaÅŸtırmak için Kürtleri desteklemek peÅŸinde. Dolayısıyla ABD Kürtleri maÄŸdur edecek bu projeyi nasıl kabul etsin…

Ama orada engellenecek sadece Kürtler değil IŞİD da engellenecek?

Türkiye’nin sorunu IŞİD olduÄŸunu zannetmiyorum. Türkiye’nin sorunu Kürtler. Bu Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi. Kürtlerin Türkiye’de 10 milyon kiÅŸi kadar karşılığı var. IŞİD’in ise Türkiye’de o kadar büyük bir karşılığı yok. Mesela, 10 yıl önce Irak’ta bir Kürt entitenin ortaya çıkması, Suriye’ye yayılması ve orada da benzer bir senaryoya yol açtı. Belki 20 yıl sonra bu oluÅŸum Türkiye’ye yayılabilir. Bir 20 yıl daha sonra Ä°ran’a da yayılabilir… Bu nedenle Kürt bölgesine yakın devletler bu meseleden endiÅŸelenir. tabii Kürtler Müslüman bir topluluk. Biz onlar bizden biri olarak görüyoruz. Kürtlerden söz ederken rejimle ittifak kuran Kürt milisleri ve sekülerle koministler Kürtleri kastediyoruz. O yüzden Kürtler Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi. Onlar için bu çok tehlikeli bir mevzu ve Türkiye sınırında bir Kürt entiteyi istemiyorlar.Türkiye bu projeyi Suriyelileri korumak için istemiyor. Onlar için asıl mesele Türkiye’nin ulusal güvenliÄŸini saÄŸlamak. Bunu herkes bilmesi gerekiyor.

Nusra Cephesi, 'Güvenli Bölge' projesiyle ilgili ciddi adımların atılacağı konuşulurken savaşçılarını söz konusu bölgeden çekmişti. Bu adım, bu projeyi kolaylaştırmak için mi atıldı? Yoksa başka hesaplar mı vardı?

Çekilmemiz sadece dini gerekçelerle yapıldı. O bölgede IŞİD ile sıcak çatışmamız yoktu. Orası onlar bizim arasında bir sınır bölgesiydi. Adamlarımız sınırda savaÅŸmadan bekliyorlardı. Sonra o dönemde büyük bir operasyon hazırlığı baÅŸladı. Türkiye ve ABD’nin liderliÄŸindeki koalisyonla koordinasyonlu olarak birçok grup bir araya geldi IŞİD ile savaÅŸmak için. Bunun dini perspektifimizle doÄŸru olmadığını düşündük. Ve 40 kilometrelik cephe hattındaki (Halep’in kuzey kırsalında) elimizde sadece 4 km bulunuyordu. O yüzden çekilmeye karar verdik.

Neden bu ortak operasyona (Türkiye ve ABD liderliğindeki) aldırış etmeden orada savaşmaya devam etmediniz?

Çünkü orada savaÅŸmaya devam etmek bir sonuç vermeyecekti. Bunun IŞİD lehine iÅŸleyeceÄŸini anladık. O yüzden çekildik. Türkiye, bu operasyondan söz ederken, Halep’in kuzeyinde çok sayıda noktalyı hedef aldılar. Ancak aynı günde Kandil dağında 180 hava saldırısı gerçekleÅŸtirdiler. Bu iki bölgenin arasında baÄŸ ne? Burada anahtar kelime Kürtlerin yayılması. Sahadaki gruplar ne silahını ne de aklını kiraya vermemesi gerekiyor. Biz aklımızı kullanarak bu projenin kendi çıkarlarımızda olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor. Bunun dinen doÄŸru olup olmadığını kendimize sormamız gerekiyor. Bu bölgedeki grupların Türkiye’nin ulusal güvenliÄŸini korumak için kendini kullandırtmaması gerekiyor. Bu bizim iÅŸimiz deÄŸil.

Ya Suriye Devrimi çıkarı Türkiye’nin ulusal güveliÄŸi ile kesiÅŸiyorsa.. neden olmasın?

Böyle bir iliÅŸkide galiba kaybeden hep zayıf olan taraf olur. Ve dediÄŸim gibi o savaÅŸ olsaydı, IŞİD’in lehine iÅŸleyecekti. Gerçekten de öyle oldu. Biz dinen o savaÅŸta taraf olmanın doÄŸru olmadığı kanaatinden yola çıkarak bölgeden çekildik. Sonra ise ‘büyük bir operasyon olacak. IŞİD oradan çıkarılacak’ diye gaza getirilen o gruplar, IŞİD’in daha da ilerlemesiyle karşı karşıya kaldı.

Kaynak: AFP

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.