'Türkmen gazı ilgil yeni gelişmeler olacak'

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Rus petrolü ya da doğalgazının Avrupa piyasalarına çıkması için üzerinden geçilebilecek en makul ve en ucuz mesafe olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, Altaş TV ve TV 52'de ortaklaşa düzenlenen canlı yayın programında soruları yanıtladı.

Türkiye'nin bütünleşik enerji stratejisi üzerine çalıştığını belirten Kurtulmuş, doğalgaz ve petrol bulunmamasına rağmen alternatif bazı stratejilerin çalışıldığını anlattı.

KurtulmuÅŸ, ÅŸunları dile getirdi: "Bunu da bütünleÅŸik bir strateji, enerji stratejisi adı altında yıllardır olgunlaÅŸtırdı. Türkiye'nin sudan, güneÅŸten, rüzgardan yararlanması, alternatif enerji kaynaklarından yararlanması konusunda adımlar atıldı. Bu çalışmalar yapılıyor. Biliyorsunuz ama tabii ki enerji konusu hemen bugün, yarın sabah halledeceÄŸiniz bir ÅŸey deÄŸil. Fiilen de bizim kısa süre içinde enerji sorunumuzda kendimize yeterli hale gelmemiz tabii ki beklenmemeli."

Bir kapı kapanırsa, başka kapının açıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Katar'dan, Sayın Cumhurbaşkanımız gittiğinde sıvılaştırılmış doğalgaz alınması... Bugün Türkmenistan'a gidildi, muhtemelen Türkmen gazıyla ilgili yeni birtakım gelişmeler olacak. Azeri doğalgazı ile Sayın Başbakanımızın ziyaretinde önemli adımlar atıldı. Dolayısıyla Türkiye, bu anlamda alternatifleri olan bir ülkedir ama bugünden yarın sabaha bu alternatiflerin oluşması çok kolay değil" değerlendirmesinde bulundu.

- "TÜRKİYE, ÇOK CİDDİ ÖNEME HAİZ BİR NOKTADA"

Kurtulmuş, Türkiye'nin konumu itibarıyla dünyanın en önemli noktasında bulunduğunu anlattı.

KurtulmuÅŸ, ÅŸunları kaydetti: "Rus petrollerinin ya da Rus doÄŸalgazının Avrupa piyasalarına çıkması için Türkiye, üzerinden geçilebilecek en makul, en ucuz mesafedir. Bunları anlattıkça vatandaşımız şöyle bir hisse kapılmasın, 'Ya eyvah, biz ne kadar kötü pozisyondayız'. Türkiye, dünyanın en önemli coÄŸrafyasında. Bunu abartarak, Türk olduÄŸum için söylemiyorum. Realite böyle olduÄŸu için söylüyorum. Dünyanın en önemli noktasında, DoÄŸu ile Batı'nın, zengin kuzey ile yoksul, fakir güneyin, Ä°slam dünyası ile Hristiyan dünyası arasında bir köprü. Bölgemiz ateÅŸ çemberine dönmüş vaziyette. Bundan dolayı da Türkiye, çok ciddi öneme haiz bir noktada."

Büyük ülke olmanın zorluklarına dikkati çeken Kurtulmuş, bu zorlukların yaşanmakta olduğunu, geçmişte yaşandığını, gelecekte de yaşanacağını söyledi.

Bunun aynı zamanda ÅŸans olduÄŸunu belirten KurtulmuÅŸ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu coÄŸrafya, bu jeopolitik imkanlarımız, bu kadar hayati, önemli bir noktada bulunuyor olmamız, bize baÅŸka imkanlar da veriyor. Örnek olsun diye söylüyorum, kim doÄŸalgazını, dünyanın en önemli doÄŸalgaz kullanıcısı Avrupa kıtasına, Avrupa pazarına çıkarmak istiyorsa Türkiye ile iÅŸbirliÄŸi yapmak zorunda, bu kadar açık. Kim DoÄŸu Akdeniz'den petrol, doÄŸalgaz çıkaracaksa, bunları eÄŸer Avrupa kıtasına ulaÅŸtıracaksa, Türkiye ile iÅŸbirliÄŸi yapmak zorunda. Diyelim orada kapı kapandı, burada yeni kapılar açılıyor.

Ticaret yaptığınız ürünler için diyelim ki yaş sebze ve meyve meselesi. O kapı kapanırsa başka kapı açılıyor. Dolayısıyla bu jeopolitik imkanımız bizim için büyük bir risktir ama aynı zamanda çok büyük fırsatlardır."

MİT'e ait tırların durdurulmasına da değinen Kurtulmuş, bu olayın ülkenin ne kadar hain bir kuşatmayla karşı karşıya bulunduğunun en güzel göstergesi olduğunu anlattı.

KurtulmuÅŸ, konuÅŸmasını şöyle tamamladı: "Åžimdi konuÅŸsunlar bakalım, MÄ°T tırları hakkında konuÅŸanlar. O karanlık çetenin, o paralel çetenin nasıl MÄ°T tırlarını, niçin durduÄŸunu ÅŸimdi daha iyi anlıyor muyuz? Orada, arkasında rejim var, arkasında baÅŸka ülkelerin destekleri olan insanlar var. Biz oradaki Türkmen kardeÅŸlerimize insani yardımlar götürmüşüz, o yardımları ulaÅŸtırmaya çalışmışız. İçimizdeki bazı karanlık odaklar onlara baskın yapıyor, devletin tırlarını durdurmaya çalışıyor. Åžimdi anlıyoruz onun niye yapıldığını.

Biz o zaman da biliyorduk, anlıyorduk da büyük bir çoğunluk şimdi bir kere daha net olarak görüyoruz. Dolayısıyla Türkiye, inşallah bu bölge halklarının birliğini, dirliğini savunmaya devam edecek."