Büyükanıt'a 8 yıl sonra gelen e-muhtıra sorgusu

Genelkurmay eski Başkanlarından emekli orgeneral Yaşar Büyükanıt, TSK internet sitesinde 27 Nisan 2007 tarihinde yayınlanan bildiri nedeniyle 8 yıl sonra ifadeye çağrıldı.

Sözcü gazetesinden Asuman Aranca'nın haberine göre bir suç duyurusu üzerine açılan soruşturmayı yürüten başsavcılık, dönemin genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın 'tek şüpheli' sıfatıyla ifadesinin alınması için İstanbul'a yazı gönderdi.

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin dolmasının ardından TBMM 11. Cumhurbaşkanı'nı seçmeye hazırlanırken, Meclis'te yeterli çoğunluğa sahip olan AK Parti, Genel Başkanı Tayyip Erdoğan aracılığıyla adaylarının dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğunu ilan etmişti.

Meclis'te Cumhurbaşkanlığı seçimi için 27 Nisan 2007 günü yapılacak ilk tur oylamadan 8 saat önce, Genelkurmay'ın internet sitesinde bir bildiri yayınlanmış ve bu bildiride, "TSK laikliğin savunucusudur. Gerektiğinde tavrını açık ve net ortaya koyacaktır" ifadeleri kullanılmıştı.

Abdullah Gül'ün Çankaya Köşkü'ne çıkmasıyla ilgili tartışmaların zirvede olduğu bir anda yayınlanan bu bildiri, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir tür 'muhtıra' olarak yorumlanmış, internette yayınlanması nedeniyle de kamuoyunda "e-muhtıra" olarak adlandırılmıştı.

Bu bildiriyle ilgili olarak 2012 yılında yapılan suç duyurusunun ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bir soruşturma başlattığı duyurulmuş, ancak geride kalan 3 yılda herhangi bir ilerleme sağlanamamıştı. İşte o soruşturmayla ilgili ilk adımın dün atıldığı ortaya çıktı.

bir suç duyurusu üzerine açılan soruşturmayı yürüten başsavcılık, dönemin genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın 'tek şüpheli' sıfatıyla ifadesinin alınması için İstanbul'a yazı gönderdi.

Soruşturmaya bakan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu'nda görevli savcı Selda Binboğa Kurtuluş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat yazarak, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın "şüpheli" sıfatıyla ifadesinin alınmasını istedi.

Büyükanıt, tartışmalara yol açan bildiriyle ilgili olarak "Bizzat ben kaleme aldım" demişti.