Dünya
Paris saldırıları Müslüman çocukları nasıl etkiliyor?
Pek çok anne baba, çocuklarıyla Paris'te 130 kişinin ölümüne neden olan saldırılar hakkında konuşmayı zor buldu. Ama özellikle zorlananlar Müslüman aileler oldu.
Bunu dikkate alan, 6-10 yaş grubu çocuklarına yönelik Fransız gazetesi Le Petit Quotidien, dünkü sayısını genç Müslüman okurlarına ayırdı.
9 yaşındaki Ayman, "Geçen Pazartesi okula geldiğimde bazı arkadaşlarım bana terörist muamelesi yaptı. Öğretmenimle konuştum. O da sınıf arkadaşlarıma, Müslüman olmanın insanı terörist yapmadığını anlattı." diyor.
Yine 9 yaşındaki Muhammed de, "Şoka uğradım. Anneme anlattım yaşadıklarımı. Korkmuştum, onların benim şehrime de geleceğinden korktum." diyor.
Le Petit Quotidien ve daha büyük yaş gruplarındaki çocuklara hitap edenkardeş yayın organları Mon Quotidien ve l'actu adlı yayınlar, dört gün boyunca, 13 Kasım'da ne olduğunu açıkladılar ve okurların sorularını yanıtladılar.
Söz konusu yayınların editörü François Dufour, anne baba ve öğretmenlerin, "bu denli açıklanamaz şeyleri çocuklarımıza açıklayabilmemiz için sizin yazdıklarınıza ihtiyacımız vardı" dediklerini belirtiyor ve sürdürüyor:
"Ama yazdıklarımızı beğenmeyen 10 kadar mektup da geldi. Bunlar Müslüman ailelerdendi. 'Bu saldırganların Müslüman olduğunu yazamazsınız, çünkü Müslüman değiller. Sadece İslamı kullanıyorlar. Bazılarımız İslamın sıkı kurallarına bağlıyız ama, bu bizi terörist yapmıyor.' diyorlardı."
"Fransızın Fransızı öldürüyor olması hayret uyandırıcı birşeydi"
Editör François Dufour, bunun üzerine Müslüman okurları, son 10 güne ilişkin duygularını ve deneyimlerini kendileriyle paylaşmaya çağırdı.
"Müslüman okurlarımızı konuşmaya ikna etmek kolay olmadı. Konuşanlar, korku, şaşkınlık ve nefret duygusu içinde olduklarını olduklarını anlattılar. Hele Müslüman iseler, bazı şahısların insan öldürmek için dini kullanıyor olmasını nefretle karşıladıklarını söylediler. Çocuklar teröristlerden bazılarının Fransız olduğunu öğrenince son derece büyük bir şoka uğramıştı. Fransızın Fransızı öldürüyor olması tamamiyle hayret uyandırıcı birşeydi onlar için." diyor Dufour...
Genç okurlar, yaşadıkları dehşetin yanı sıra, İslamiyet ile ilgili kendi deneyimlerini de anlattı. Shaima, "Vurmanın ve çalmanın yasak olduğunu öğrendim." diyor.
Alicia-Rim de, "Benim için İslamiyet yoksullara yiyecek ve para yardımı yapmak demek; hastalara hastane inşa etmek demek; paltomu ihtiyacı olan birisi varsa, ona vermek demek." diye yazıyor.
Çocukların yaşları büyüdükçe saldırıları kınadıkları ve yaşadıkları rahatsızlığı yansıttıkları gözlendi.
13 yaşındaki Abdelkader, "13 Kasım'dan bu yana bize karşı tavırlar değişti. Pazartesi günü başörtülü olan annemle metroya bindik. Vagona bindiğimizde bir kadının 'Hayır hayır, şimdi bir de bunu görmeyeyim' dediğini duydum. Annem ve ben birşey söylemedik ama bu beni rahatsız etti." diyor.
"Bizden korktuklarını hissediyorum"
Azziz'in de anlattıkları benzer. "Herkes terörist olduğumuza inanıyor. Sokakta bize tuhaf tuhaf bakıyorlar. Huzursuzluk duyuyorlar. Gözlerini kaçırıyorlar. Bizden korktuklarını hissediyorum. Araba, Müslümana benzediğimiz için bizim de aynı şeyi yapabileceğimizi düşündüklerini söyleyebilirsiniz." diyor.
Daha büyük yaşlardaki gençlerden gelen yorumlarsa, daha karmaşık konulara değiniyor.
17 yaşındaki Omar, "Fransız hükümeti bize saygı göstermiyor." diyor ve sürdürüyor:
"Bizi göçmen olarak görüyorlar. Pislik, beş para etmez olarak görüyorlar. Teröristlerin insanları öldürmesi hatalıydı. Ama Suriye'yi bombalamaya başlayan Fransa'ydı. Bunu yapamazsınız. Bir ülkenin üzerine gidip bombaları atamazsınız. Paris'teki Daeş (IŞİD) saldırıları, Fransa'nın yarattığı nefrete cevaptı."
"Onların tek dini terör"
Yine 17 yaşındaki Ousmane, "Daeş, insanların duyduğu nefreti kullanıyor ve besliyor. Fransa'da mevcut olan ırkçılığı istismar ediyor. Toplum içindeki bölünmeleri ve İslamofobiyi kullanıyor." diyor ve Fransız Müslümanlarının birçoğunun, dışarıya kapalı dar topluluklar içinde yaşadıklarını ve toplumla bütünleşmediklerini söylüyor.
19 yaşındaki Anissa ise, "Teröristler İslamı temsil etmiyor. Onların dini yok. Onların tek dini terör. Kur'an'dan bahsediyorlar ama savaş zamanlarına ait ayetleri bağlam dışı kullanıyorlar. Hoşgörüyü teşvik eden ayetleri unutuyorlar. Ben hoşgörü hakkında bildiğim herşeyi Kur'an'dan öğrendim." diyor.
7 yaşındaki Dado'ya gelince...
Dado, yaşananları, aslında çok yalın bir dille özetliyor:
"Teröristler çok kötü. İnsanları korkuttular ve bu iyi birşey değil. Çünkü başkaları aynı şeyi onlara yapsaydı hoşlarına gitmezdi. İnsanları öldürerek onların gelecekte sevinmesini, doğum günlerini kutlamalarını veya dişleri düşünce diş perisinin gelmesini engellediler."
Henüz yorum yapılmamış.