Avrupalıların özel hayat alanı daralacak

Mülteci kriziyle mücadele eden Avrupa BirliÄŸi'nde ayrıştırıcı konular her geçen daha da gün yüzüne çıkıyor. Mülteciler, terör saldırıları ve ekonomik kirlerle ilgili geliÅŸmeler birliÄŸe karşı olan aşırı saÄŸcılar ve ırkçıların elini kuvvetlendiren geliÅŸmeler yaÅŸanıyor. 

Birlik üyelerinin  teröre kaşı takındıkları tavır sınır ve göç konularında takındıkları tavırdan çok farklı deÄŸil. Ortak istihbartın olmaması  konunun egemenliÄŸin parçası olarak deÄŸerlendirilmesinden kaynaklanıyor. Sorunlu hukukî alt yapısı  sebebiyle Europol bile  rolünü oynamakta zorlanıyor.  Avrupa'da  insan kaçakçılığı ve siber ÅŸiddete karşı oynadığı rol göz önünde bulundurulduÄŸunda teröre karşı ortak mücadelede yeterli derecede faydanılmadığını söylemek  mümkün. Düne kadar Birlik üyeleri  havalimanlarından giriÅŸ-çıkış yapanların bilgilerini (Passenger Name Record / PNR), özel hayatı ilgilendirdiÄŸi gerekçesiyle, paylaÅŸmaya yanaÅŸmıyorlardı. Lâkin,  Komisyon olumlu yönde  bir iradenin belirdiÄŸini söylüyor. GerçekleÅŸmesi durumunda Avrupa BirliÄŸi-Amerika BirleÅŸik Devletleri vatandaÅŸlarının giriÅŸ-çıkışları kadar varacakları noktalarda otel ve araba rezervasyonları gibi uçakta talep ettikleri yemeÄŸe kadar bir dizi bilgiye ulaşılacak. Bu aynı zamanda Avrupalıların daha fazla kontrol edilecekleri anlamına geliyor.

Kabul edilmesi durumunda Amerika BirleÅŸik Devletleri, Kanada, Büyük Britanya ve Avustralya arasında uygulanan e-borders programının bir benzeri olacak. Düne kadar  Avrupa BirliÄŸi'nin Amerika ile bilgi paylaşımına yanaÅŸmaması hukukî alt yapı eksikliÄŸinden kaynaklanıyordu. OluÅŸturulacak yeni bilgi  bankasında yolcuların sabıka durumlarının yer alıp almayacağı  tartışma konusu. 11 Eylül saldırıları sonrasında Amerika'nın hukuk dışı uygulamaları hatırlandığında, hukukî alt yapısı saÄŸlansa da, Birlik dışındaki devletlerde saÄŸlanmaması baÅŸka ajansların çok özel bilgilere  ulaÅŸmasını engelleyemecek. Avrupa Parlamentosu İçiÅŸleri Komisyonu'nda 15 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleÅŸen oylamada, salt çoÄŸunlukla (32 kabul - 26 red), prensipte uzlaşılması, insan haklarının korunamayacağı (ihlal edileceÄŸi)  hususunda endiÅŸelerin sürdüğünü gösteriyor.