Dünya
Paris'i kim vurdu?
Takvim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, bugün yayınlanan 'Paris'i kim vurdu' başlıklı yazısında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte o yazı:
G-20 Antalya'da başlamadan bir gece önce Paris, IŞİD tarafından kana bulandı.
Dünyadaki bütün gazete ve televizyonlar, 132 masum insanın canını alan terör eyleminin arkasında Irak- Suriye arasında kurulan ve İSLAMCI TABELA kullanan IŞİD'in olduğunu söyledi, yazdı... Herkes de buna inanmak zorunda kaldı. Çünkü ALGI medya tarafından oluşturulurdu.
Fransa-Almanya futbol karşılaşmasının yapıldığı stada giremeyen teröristler çevreye dağılıp hem kendilerini patlattı hem de ellerindeki otomatik silahlarla insanlara kurşun yağdırdı. Ne hikmetse bunu yaparken de hem ALLAH'ın adını anıp hem de IŞİD'li olduklarını söyledi. Bulunan pasaportlardan, kopan parmaklardan, seyahat belgelerinden yola çıkılıp "Evet eylemin arkasında IŞİD var!" tezi dünyaya kabul ettirildi...
Öyle bir haber ve algı bombardımanı oluyor ki kimse çıkıp "IŞİD'i ne kadar hızla buldunuz böyle?"diye soramıyordu!
Bu olayda sadece ve sadece İKİ SEÇENEK VARDI! Bunlar tartışılacağı yerde yine diz boyunu geçmeyen sığ sularda ilerliyorduk...
Bu saldırı ya Fransız İstihbaratı'nın ya da Ortadoğu'daki rakibi CIA'nın işiydi...
İlk seçeneğe yüklenelim... IŞİD, Amerika tarafından oluşturulduktan sonra ellerine silah, altlarına cip, ceplerine para konuldu.
İSLAM adına hareket eden IŞİD'in, ne hikmetse İsrail ile ilgili hiçbir rengi yoktu. Onlara saldırmayı bırakın tek söz etmiyordu. Petrol kuyularını, rafinerileri hedef alan IŞİD kısa sürede bölgenin ASLİ GÜCÜ haline geliverdi.
IŞİD kafa keserek korku salınca, Esad da masum insanlara bomba yağdırarak bunlara destek olunca İNSANLAR AVRUPA'ya göç için yollara düştü! Türkiye ve Ege Denizi üzerinden binlerce insan yollardaydı... Hedefleri Avrupa'da bir köye, kasabaya veya rahat edecekleri bir kente ulaşmaktı. Bu hareket başlayınca hemen dikenli ve elektrikli teller, cop'lar ve biber gazları devreye girdi. Avrupa mültecileri anasından doğduğuna pişman etti. Çoluk çocuk yollara düşen zavallı insanlar sınır kapılarında, toplama kamplarında tutuldu. Bir tas çorba verilmeden günlerce bekletildi...
IŞİD bu insanları kovmak için elinden geleni yaparken Paris'te ORTAYA ÇIKTI! İLGİNÇ! Kaleşnikoflar'la bombalarla şehri kana buladı. "IŞİD mi yaptı acaba?" sorusuna gerek bırakmadan hemen KİMLİKLERİNİ AÇIK ETTİLER.
Hem kurşun sıkıyor, hem bombaları patlatıyor, hem de isimlerini söylüyorlardı! ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ? IŞİD binlerce insanı Avrupa'ya sürerken Avrupa'nın göbeğinde neden bu eylemi yapma gereği duyuyordu?
Çünkü bu eylemin ilk sonucu GÖÇÜN DURMASI ve O KALABALIĞIN GERİ DÖNMESİ OLACAKTI! Ya IŞİD çok aptaldı ya da Fransız İstihbaratı'nı yenecek kadar zeki!
Sizce?
Açalım biraz daha...
IŞİD'in yaptığı söylenen bu saldırıdan sonra GÖÇ DURACAK, SINIRLAR KAPANACAK ve MÜLTECİLER Avrupa'ya giremez olacaktı!
Soros'un İstanbul'da saldırılardan iki gün önce söylediği gibi Avrupa göç dalgasından korunmak isteniyordu.
Bu da mükemmel bir saldırı ile olabilirdi!
CIA nasıl Afganistan ve Irak'a girmek için İKİZ KULELER'i vurduysa Fransız İstihbaratı da kendi insanlarını ARAP TERÖRİSTLERE katlettirdi!
Saldırıdan hemen sonra Avrupa'da MÜSLÜMAN KARŞITLIĞI TAVAN yaptı. Yakında da düşmanlığı görecektik zaten...
Fransız-Alman istihbaratı büyük bir planla GÖÇÜ DURDURMAK için 132 sivili kurban etti. Devletler böyledir. Hem IŞİD tabelasını kullandılar, hem göçü durdurmak için haklı bir gerekçe kazandılar, hem de içlerinde YABANCI KARŞITI partilerin önünü açtılar... Devletler bir taşı en az üç kuş vurursa atardı! Benim saydıklarım bu kadar...
Ne dersiniz? İlk plan akıllıca değil mi?
Bunlar Fransız İstihbaratı'nın Almanlar'la birlikte yapmış olabileceği kusursuz eylemdi!
Ancak bilenler bilir ki her eylemin bir HATA NOKTASI vardı.
Bunu da bilenler bilir!
Buradan hareketle İKİNCİ PLANA, yani CIA'ya geçelim...
Amerika özellikle Afrika'daki 54 devletin 24'ünde Fransızca konuşan ülkeleri hedefine aldı. Çok zaman önce... Biz her ne kadar MEDYA yoluyla Afrika'yı aç-susuz, fakirfukara bir KITA sansak da gerçek böyle değildi. Dünya üzerindeki bütün madenler, yer altı zenginlikleri vardı burada. Fransa 14 Afrika ülkesinden yılda 300 milyar dolar haraç alıyordu. Kendi sanayii için ucuz işçi ve hammadde sağlıyordu.
Rekabette önü açıktı. Avrupa Birliği'ni Almanya ile birlikte taşıyor ve askeri olarak da Almanya ile kıyas edilemeyecek düzeydeydi.
Kravat, papyon takarlar ama Afrika'da gerektiğinde toplu mezarlar açarlardı... Örnek çok!
Amerika son iki yılda Fransa'nın egemenliği altındaki 7 ülkeye ASKER gönderdi. Bahane yine terörizmdi! Çok güzel bir anahtardı terör! İstediğin kapıyı açıyordu.
Bazen Irak'a, bazen Suriye'ye, bazen Afganistan'a, bazen de Afrika'ya giriyordun.
27 Ekim tarihinde CIA Başkanı ile Fransız Dış İstihbarat Başkanı Amerika'da biraraya gelip PAYLAŞIMI konuştu. Ancak saatler süren toplantıdan sonuç çıkmadı. Bu toplantı ertelendi ve kanlı saldırıdan bir süre önce Paris'te gerçekleşti. Sonuç yine aynıydı. İki ülke kendi aralarındaki sorunlarda anlaşamıyorlardı...
Bunun üzerine İTALYAN GLADYOSU üzerinden birileri İSLAMCI TERÖRİST arıyordu.
Buluyordu da... Nerede, ne için kullanılacağını çok az kişi biliyordu.
Fransız Devlet Başkanı Hollande "Fransa için bu savaş sebebi" derken, Papa "Bu resmen Üçüncü Dünya Savaşı" tanımı yaparken sanırım birkaç bin IŞİD'linin buna yol açtığını düşünmüyorlardı! Dünya savaşı konuşuluyorsa ve Fransa gibi bir dev savaşın içindeyse bu IŞİD olmamalıydı! Akıl bunu söylüyordu.
Ya IŞİD bizim bildiğimizden çok ama çok daha güçlüydü ya da Fransa bizim bilmediğimizi biliyordu!
Ortada yanlış olan bir şeyler vardı!
Dedim ya her eylemin bir HATA NOKTASI vardır... Ve o nokta günü geldiğinde bir resmi görevlinin açıklamalarıyla tamamlanırdı.
Ancak Paris'te bunun olma ihtimali ortadan kaldırılmıştı!
Paris'te IŞİD'in yaptığı söylenen kanlı saldırıdan 48 saat önce telefon şebekeleri ile polis izleme ağı KÜÇÜK BİR NOKTADAN GİDİLEREK KÖR EDİLDİ!
Tümden bir saldırı değildi bu!
Bırakın IŞİD'i büyük bir devlet bile bu açığı bulup operasyona uğrayan bölgeleri KARARTAMAZDI!
Kimsenin bunu kolay kolay bulup iÅŸleme koyma ihtimali yoktu! AMA YAPILDI!
Bir akıl gelip o açığı buldu ve istediği yerleri KARARTTI! Eylem duyulur duyulmaz da "IŞİD!" dedi...
Film öyle başladı, böyle devam etti...
Daha ilk dakika Ä°NANMAMIZI Ä°STEDÄ°KLERÄ°NE Ä°NANDIRDILAR!
Oyun böyle kuruluyordu!
CIA bulduğu açıktan giderek Afrika ve Ortadoğu'daki en büyük rakibi Avrupa'yı Fransa üzerinden diz çöktürüyordu...
İslam'la Müslümanlar'la Avrupa'nın arasına KIRMIZI ÇİZGİ çekiyordu. Avrupa'nın İSLAM COĞRAFYASINA veda etmesini istiyordu... Bunu da ARAPLAR'ı ve Müslümanlar'ı "kötü göstererek" yapıyordu.
Kavgayı kendi başlatsa da aradan çekilip özlemle beklediği mücadeleyi keyifle izliyordu!
Her iki senaryoda da BAŞ AKTÖR MÜLTECİLER! Düşünün siz karar verin. Ben kararımı verdim de!
Ama sizinkini merak ediyorum...
Henüz yorum yapılmamış.