ErdoÄŸan G-20 zirvesinde konuÅŸtu

Tüm dünyanın yakından takip ettiği G-20 Liderler Zirvesi bugün resmen başlıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, zirvenin resmi açılışı öncesinde İş 20 ve Emek 20 Oturumu'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Etkin ekonomi ve istidam politikalarının uygulanabilmesi için işçi iÅŸveren arasında güçlü bir sosyal diyaloÄŸun tesis edilmesi ÅŸarttır. Bunun G-20 çerçevesinde baÅŸarılabilmiÅŸ olması sevincidir. Türkiye, güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyümeye kapsayıcılığı da dâhil ettik. Büyüme sadece rakamlardan ibaret deÄŸildir. Büyümenin kalitesi ve niteliÄŸi de önemlidir. Toplumdaki tüm kesimlerin, refah artışından pay almaları gerekiyor. Biz kapsayıcılığı daha fazla kaliteli istihdam oluÅŸturulması eÅŸitsizliklerin giderilmesi olarak görüyoruz. Sizler de Ä°ÅŸ20 ve Emek20 olarak yaptığınız çalışmalarda kapsayıcı büyümeyi benimseyerek G20'ye katkılarınızı sundunuz.  Alın terini kutsal gören, emeÄŸin karşılığının zamanında verilmesini emreden bir medeniyetin mensupları olarak bu konu bizim için çok önemli. Türkiye olarak baÅŸarılı sonuçlar elde ettiÄŸimizi ifade etmek isterim.  Asgari ücrette ve ortalama ücretlerde ciddi artışlar kaydettik."

Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti:

"Bizlere bulunduğunuz tavsiyelerin uygulanacağından emin olun. Türkiye'nin çok kapsamlı bir reform programı var. Halkımız bize bu reformları uygulamamız için çok güçlü bir yetki verdi. Bu da Türkiye'de birçok iş fırsatının oluşacağı anlamına geliyor. Umuyoruz ki bu ziyaret, Türkiye'ye yaptığınız son ziyaret olmayacak ve sizler de Türkiye'nin başarı öyküsünün bir parçası olacaksınız. Biz de kesinlikle sizin işlerinizin burada başarılı olmasında yardımcı olacağız."

İş20 ve emek20 olarak bize sunduğunuz öneriler G20'de gerçekleştireceğimiz görüş alışverişine katkı sağlayacaktır. Devletlerin yanı sıra işveren işçi gençler kadınlar sivil toplum ve düşünce kuruluşlarının bu süreci sahiplenmesi büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan soru cevap kısmında şöyle devam etti:

"Acaba dünya sermayesi veya finansal sektör kıskanç mıdır? Bunun üzerinde bir düşünmekte fayda var. Ve son terör eylemlerine bir baktığımız zaman, acaba bu terör eylemlerinin temelinde veya sebepleri arasında bu kıskançlığın olması söz konusu mudur?

Fakirlik acaba buralara dayanıyor mu? İşsizlik acaba buralara dayanıyor mu? Dünyadaki işsiz gençler eğer müteşebbis olacaksa acaba finans dünyası bunlara gerekli desteği veriyor mu verebiliyor mu? Veya işsiz kadınlara finans dünyası gerekli desteği veriyor mu, verebiliyor mu? Şu anda Türkiye'de yeni bir adım atılıyor. Mesela herhangi bir genç bir yatırım yapacaksa, devlet destekli yatırım söz konusu. Ki ben küçük orta boy işletmeler için söylüyorum.

Ve ticaretin kolaylaÅŸtırılması noktasındaki düşüncenizi aynen paylaşıyorum. Kaldı ki kapsayıcılık derken bu çok büyük önem arz ediyor. Bir Kadın20 var, iki Genç20 var. Adalet var ki çok çok önemli. Bunun adımlarını atmamız lazım. Ama bir diÄŸer adım var yatırımlar konusu… Acaba dünyada gerek kamu gerekse özel sektörün dayanışması nasıl olacak bu çok önemli.

"DÃœNYA NETÄ°CE ALMA NOKTASINDADIR"

Bir diğer adım tabi uygulama. Acaba yatırımlar uygulama noktasında ne durumda? G20 sekretaryası bunu yakın takip etmeli. Eğer yapılan uygulamalar hakikaten netice veriyorsa demek ki başarıya gidiyoruz.

Yoksa otururuz güzel güzel kahvemizi içeriz, böyle güzel yerlerde de toplanırız, ama dağılırız gideriz. Ama dünya artık dağılma noktasında değil, netice alma noktasındadır."

ERDOÄžAN'DAN ASGARÄ° ÃœCRET YORUMU

Erdoğan, asgari ücretle ilgili gelen soruya şöyle yanıt verdi:

“Åžu anda Türkiye'de konuÅŸulan ise 1300-1500 hatta daha ileri gidenler de var. Türkiye'deki konum çok çok farklı bir yere doÄŸru gidiyor. Ben bu geliÅŸmeden de mutluyum. Ancak asgari ücret malum bir taban belirlemedir. Herhangi bir iÅŸveren kalkıp da 3 bin lira maaÅŸ verdiÄŸi zaman kimse ona sen neden veriyorsun demez. 4 bin lira verdiÄŸi zaman, niye veriyorsun demez. E ne olur? Biraz az kazanmış olur. Ben de iÅŸverenlere tavsiye ediyorum. Biraz az kazanın, kazandıklarınızı dar gelirli insanlarla paylaşın. Bunu bir defa baÅŸarmamız lazım. Neden? Fakiri tahrik etmeyelim. Ve paylaşımcı anlayışı hayatımıza egemen kılalım. Buradan bir ÅŸeyi vurgulamak isterim. Hepimiz ölüp gidiyoruz, paraları beraber götürüyor muyuz? Beraber gelmiyor. Onlar bu dünyada kalıyor. Arkada varisler bunu paylaÅŸacak. Gel bunu işçinle bir kısmını paylaÅŸ, ondan sonra da gök kubbede hoÅŸ bir seda bırak. Öldükten sonra da “sorma, bizim öyle bir patronumuz vardı ki gerçekten işçisinin hakkını çok ciddi manada gözetir, maaşını da iyi bir konumda verirdi.” Asıl olan burası. Bunu baÅŸarmamız lazım.