Coğrafyamız
Herkesin 'teröristi' farklı
Antalya’daki G-20 zirvesinde 'terörle mücadele' de gündemde olacak. Ancak ülkelerin ‘terör listeleri’ndeki farklılıklar; işbirliği yapma ve Suriye'de yakın zamanda çözüm olasılığını zayıflatıyor.
G-20 liderleri 15-16 Kasım'da Antalya’da yapılacak zirvede rutin gündemin dışına çıkıyor. 'Terörle mücadele' konusu özel bir toplantıda masaya yatırılıyor.
G-20’nin temel hedefi olan küresel ekonomik büyüme ve refah artışı, küresel istikrar ve güvenlikle mümkün. Özellikle dünya petrol rezervlerinin yarısından fazlasına sahip OrtadoÄŸu’daki güvenlik sorunu serbest dolaşımı ve dünya pazarlarını tehdit ediyor. Bu sebeple 'terörizm' konusu, G-20 dışındaki platformlarda ve ikili, üçlü görüÅŸmelerde sıklıkla gündeme geliyor. 15-16 Kasım’da Antalya’da yapılacak zirvede de ilk kez G-20’nin gündemine alınacak.
‘Terör örgütlerinin hedefleri birilerinin hoÅŸuna gidiyor’
Ancak dünya ekonomisine ve dolayısıyla siyasetine de yön veren bu 20 ülkenin ‘terör’ tanımları prensipte aynı olsa da, sahada birbirinden çok farkı uygulamaları var. Bu da toplantıda özellikle Suriye ve Irak eksenli olarak masaya yatırılacak olan 'terörle mücadele' konusunda yakın zamanda ortak bir adım atılması ihtimalini zorlaÅŸtırıyor.
Güvenlik ve Strateji Uzmanı, TOBB Üniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkileri Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Dr. Nihat Ali Özcan, ülkelerin meselelere bakışındaki farklılıkların, ‘terörist listelerini’ de etkilediÄŸini söylüyor:
“Her terör örgütünün mutlaka politik bir hedefi var. Terör örgütünün hedefi politik olunca, bu ülkelerin politik çıkarları ve tanımlamaları da burada bir takım anlaÅŸmazlıkları beraberinde getiriyor. Herkesin ulusal çıkarı ve meseleye bakışı birbirinden farklı. Çünkü terör örgütünün politik hedefleri birilerinin hoÅŸuna gidiyor, birilerinin hoÅŸuna gitmiyor. Dolayısıyla da aslında örgütü tartışıyor gibi yapıyor herkes ama aslında hedefler tartışılıyor. Bu hedeflerin kendi çıkarlarına ne kadar uygun olmadığı konusunu tartışıyor. Mesele örgüt adına geldiÄŸinde yüzde yüz mutabakat saÄŸlamak mümkün olmuyor.”
Burada asıl sorunlardan biri de Özcan’a göre Batı merkezli bakış açısı:
“11 Eylül’den sonra özellikle küresel terörizm-yerel terörizm tartışmaları farklı boyuta gitti. ABD ve genel olarak Batı’yı hedefe koyarsa buna uluslararası terörizm diyorlar, herkes bunda iÅŸbirliÄŸi yapmak zorunda. Ama aynı taktikleri, aynı terör tekniklerini eÄŸer bir ülkede ya da mezhepsel bir amaçla kullanırsa ona biraz daha yerel terör örgütü gözüyle bakıp aynı duyarlılığı veya tepkiyi göstermiyorlar. Dolayısıyla burada da ciddi anlamda bir anlaÅŸmazlık var.”
‘Asıl büyük sorun IŞİD’den sonrası’
Suriye ve Irak’ta hemen tüm ülkelerin ‘terör örgütü’ olarak tanımlamakta ortaklaÅŸtığı tek örgüt IŞİD. Çünkü ABD ve Rusya baÅŸta olmak üzere bu ülkeler tarafından küresel bir tehdit olarak görülüyor. Tüm ülkeler IŞİD’e karşı mücadele edilmesi gerektiÄŸinde de hemfikir. Ancak bu sırada iÅŸbirliÄŸi yapılan, desteklenen gruplarda ciddi bir farklılık var, bu da IŞİD’le mücadelede ciddi ÅŸekilde yol alınmasının önüne geçiyor.
Al Jazeera’ye konuÅŸan Özcan’a göre ülkeler aslında IŞİD’den sonrasını tartışıyor:
“Suriye ve Irak meselesinde asıl büyük sorun IŞİD’den sonrası, o gittikten sonra kim egemen olacak? Ortaya nasıl bir devlet modeli çıkacak? Bu çıkacak devlet modelinde etkili aktör kim olacak ve buradaki çıkarlar nasıl birbiriyle uzlaÅŸacak? Asıl üzerinde durulan ve tartışılan konu bu. Yoksa mesele sadece IŞİD sorunu olsa devletler bir ÅŸekilde uzlaşırdı.”
‘ABD ve Rusya’nın uzlaÅŸmaya vardıklarını tahmin ediyorum’
Suriye sahasında ABD, PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin silahlı kanadı YPG’ye, IŞİD’le savaşında cephane ve hava bombardımanıyla destek oluyor. PKK’yı ‘yerel terör örgütü’ olarak tanıyan ABD, YPG’nin ise terörist listesinde olmadığını söylüyor. Ancak Türkiye için PKK gibi YPG de terör örgütü. Ankara, ‘YPG’nin IŞİD’den farkı yok’ diyor.
Türkiye ve ABD’nin desteklediÄŸi Özgür Suriye Ordusu ise Rusya için terör örgütü. Çünkü Rusya’nın meÅŸru lider kabul ettiÄŸi BeÅŸar Esed’e karşı mücadele ediyorlar. G-20 üyesi olmayan ancak Suriye sahasında etkin olan Ä°ran da Rusya ile aynı pozisyonda.
“ABD ve Rusya’nın oyuna girdiÄŸi yerde diÄŸer oyuncuların rolü talî kalır” diyen Özcan, Rusya’nın Esed rejimi ile, ABD’nin ise PYD ile iÅŸbirliÄŸi yaparak farklı hedeflere odaklandıklarını hatırlatmakla birlikte; uzlaÅŸmanın mümkün olabileceÄŸini söylüyor:
“Gelecek Suriye’nin mimarisi için ABD ve Rusya’nın ana hatları konusunda bir uzlaÅŸmaya vardıklarını tahmin ediyorum. Üstü örtülü olarak bir rol paylaşımı var gibi gözüküyor. Bu rol paylaşımında ana ağırlık ÅŸu an Ruslara kalmış gibi görünüyor. Rusya, Ä°ran’la birlikte Esad rejiminin etki alanını biraz geniÅŸletecek. Bu biraz da Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın nasıl konumlanacağıyla ilgili bir iÅŸ. Bir yandan da ABD ve Rusya’nın bölgeyi manipüle ettiÄŸi, operasyonları yönlendirdiÄŸi bir yerde baÅŸka ülkelerin örtülü operasyon yapabilme kapasiteleri biraz daha sınırlıdır.
“DiÄŸer yandan ABD de özellikle PYD ile ya da Kürtlerle Suriye’de bir iÅŸ yaparak Irak’ın batısını çevreleyecek gibi gözüküyor. Ondan sonra belki Irak’ta bir ÅŸeyler yapacaklar. Ama önce Suriye’deki resmin netleÅŸmesi gerekiyor. Aslında ÅŸu an senkronize bir ÅŸeyler yürüyor. Onun da nasıl gideceÄŸini herhalde önümüzdeki baharda ya da yazın göreceÄŸiz.”
‘Yakın zamanda çözüm mümkün görünmüyor’
Özcan, ‘üstü örtülü rol paylaşımı’ olduÄŸunu söylese de, Suriye’de yakın zamanda çözümün mümkün olmadığını ekliyor. Sebebi; baÅŸta ABD ve Rusya olmak üzere büyük devletlerin, Suriye sahasındaki gruplara yaklaşımında hızlı bir deÄŸiÅŸimin mümkün olmaması:
“Büyük güçlerin oyuna girdiÄŸi, fiilî olarak savaÅŸmak yerine sahadaki aktörleri kara gücü olarak kullandığı müddetçe, yakın bir zamanda çözüm görünmüyor. ABD karadaki gücü olarak kullandığı, iÅŸbirliÄŸi yaptığı YPG’yi terör örgütü olarak tanımlamayacaktır. Rusya, Esad rejimiyle iÅŸbirliÄŸi yapıp da onun otoritesine meydan okuyan aktörleri terörist listesinden asla çıkarmayacaktır. Türkiye de beraber iÅŸ yaptığı aktörleri terörist saymayacağına göre; kısa gelecekte Suriye’deki bütün aktörlerin ‘ÅŸunlar teröristtir’ diye ortak bir listenin altına imza atmalarını yakın zamanda ben beklemiyorum.
Herkesin kendisine göre bir terörist ve terör listesi olduÄŸu için herkes listesiyle masaya oturacak. Hemen ardından, bu türden terör örgütlerinin var olduÄŸu coÄŸrafyanın uzaklığı-yakınlığı, kimin nasıl katkı sunacağı, kendi iç politikasına nasıl yansıdığı, maliyetinin ne olacağı ve kendi toplumunun bu maliyeti karşılamaya hazır olup olmadığı gibi bir dizi soru gelecektir. Politikacılar çok kolay harekete geçmezler böyle sorular geldiÄŸinde.”
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.