Coğrafyamız
Mursel Begoviç: Türkler Boşnakların kardeşi
Bosna Hersek'te yayımlanan Stav dergisi Genel Yayın Yönetmeni F. Mursel Begoviç ile Bosna Hersek'i ve derginin faaliyetlerini konuştuk
Bosna Hersek'te aylık yayımlanan Stav dergisi Genel Yayın Yönetmeni F. Mursel Begoviç, Bosna Hersek'teki Türkiye algısını ve basın-yayın sektörüne farklı bir soluk kazandıran, Simurg Medya'nın faaliyetlerini anlattı.
Ayhan Demir: Bosna Hersek’te nasıl bir Türkiye algısı var?
F. Mursel Begoviç: Yüzyılı aÅŸkın bir süre, medya ve bunun yanında okullardaki eÄŸitim vasıtasıyla, bu iliÅŸkiyi etkilemek isteyen önyargılı yaklaşımlar sergilendi. "Osmanlı'nın iÅŸgaller ile Balkanları köle yaptığı" propagandası yapıldı. Elbette bu doÄŸru deÄŸildi. Osmanlı'nın hoÅŸgörüsü ve kültürlere saygısı, baÅŸka hangi devlette vardı? Ne var ki, uzun süre yalanlardan beslenen, önyargıları bir gecede deÄŸiÅŸtiremezsiniz.
Bazıları, kısa vadeli siyasi çıkarları adına ya da Balkanlarda Ä°slamafobiyi harekete geçirmek için, Osmanlı Devleti'ne karşı önyargıları körüklüyorlar. Ä°nsanları Osmanlı'nın yeniden Balkanlara döneceÄŸi ile korkutuyorlar. Fakat kimse Türkiye'nin resmi politikasına kulak vermiyor. Bu oldukça tehlikeli bir oyun. CumhurbaÅŸkanınız Recep Tayyip ErdoÄŸan ile yaptığımız röportajlar, bu suçlamaların tamamen asılsız olduÄŸunu açıkça ortaya koyuyor.
Bu algının, medya ve siyasete yansımaları nasıl?
Medya, günlük siyasetin ve bazı BoÅŸnak siyasetçilerin bencil ve deÄŸiÅŸken çıkarlarının yükünü omuzluyor. Görünen ÅŸu ki, medyanın bir kesimi, önce Türkiye'ye ve Türklere saldırıyor, bir hafta sonra da göklere çıkarıyor.
KiÅŸiler bazında da benzer bir durum var. Bir kiÅŸi "Türkiye, BoÅŸnakların annesi" dedikten sonra, önemli bir pozisyona gelebilmek adına, Türkiye'yi acımasızca eleÅŸtiriyor. Zaman zaman bu tür ilkesiz, neredeyse ÅŸizofrenik medya hallerine tanıklık ediyoruz. Ancak bu herhangi bir Türk ve BoÅŸnak arasındaki iliÅŸkiyi yansıtmıyor. BoÅŸnakların büyük bölümü Türkleri, yardımsever, dost ve kardeÅŸ olarak görüyor. Bunu hiçbir ÅŸey deÄŸiÅŸtiremez.
Ä°ki ülke arasındaki tarihi ve dini yakınlık, ekonomilere yansıyor mu?
BoÅŸnaklar, Türkiye'nin Bosna Hersek'te çok az direkt yatırımı olduÄŸu bilgisiyle zehirleniyor. Her iki ülkenin resmi politikalarını yönlendirenler de, bunun farkındalar. Çözüm yolları arıyorlar. Bunu söylerken, duygusallığa ve doÄŸaçlamaya müsaade etmeyen bir ekonomik iÅŸbirliÄŸinden bahsediyoruz. Bosna Hersek'e yapılacak yatırımların önündeki en büyük engel, korkunç bürokrasidir.
Öte yandan, Türkiye'nin düÅŸük faizli ya da faizsiz kredileri, çeÅŸitli teÅŸvikleri, karşılıksız yardımları, kültürel mirasımızın restorasyonu ve kardeÅŸlik ve muhabbete dayalı diÄŸer yardımları, doÄŸrudan ekonomik yardım olarak kaydedilmiyor.
Her ÅŸeye raÄŸmen DışiÅŸleri Bakanlığı resmi rakamlarına göre Türkiye'de yaÅŸayan BoÅŸnak kökenli insanların sayısı, Bosna Hersek'ten daha fazla. Bu sebeple, iki ülke halkları arasında kopmaz bir dostluk ve her alanda iÅŸbirliÄŸi var.
ELEÅžTÄ°RÄ°LER, DEDÄ°KODUDAN Ä°BARET
Simurg Medya Bosna Hersek basın-yayın sektörüne girdikten sonra, farklı kesimlerden, ardı ardına eleÅŸtiriler geldi. Bunu neye baÄŸlıyorsunuz?
Simurg Medya bünyesinde, ilk olarak haftalık Stav dergisi yayımlanmaya baÅŸladı. Stav, dünyaya siyah-beyaz gözlükler ile bakanları, rahatsız etti. Bence, bu sadece bilinmeyenden duyulan korkunun bir ifadesiydi. Bu kesimlerin sözlerini, eleÅŸtiri olarak kabul etmiyoruz. Çünkü ifade edilenler, derginin içeriÄŸini yansıtmıyor. Büyük bölümü, anlamsız kıskançlık ve yalan üzerine inÅŸa edilmiÅŸ, dedikodulardan ibaret. Farklı ideolojik kesimlerin bilinçli eleÅŸtirileri ise bizi mutlu ediyor. Gelen eleÅŸtiriler, bizim orta ve aynı zamanda doÄŸru yolu seçtiÄŸimizi teyit ediyor.
Stav dergisinin, Bosna Hersek medyasındaki konumu ve duruşu nedir?
Stav yayımlanmaya baÅŸladığında, "Bosna Hersek'in sınırlarını, kendi cildinin (bedeninin) sınırları gibi hissedenler" bizimle çalışabilir demiÅŸtik. ÇaÄŸdaÅŸ BoÅŸnak edebiyatının önemli kalemlerinden Necad Ä°briÅŸimoviç'e ait bu söz ile Stav dergisinin ilk prensibini de iÅŸaret etmiÅŸ olduk.
Stav, Bosna Hersek'in etnik ve dini çeÅŸitliliÄŸini yansıtan bir diyalog oluÅŸturmaya talip. Birçok yayıncı bu yaklaşımı eski ve gereksiz bulabilir ancak gereksiz keskin tartışmalardan kaçınıyor. Aynı zamanda; kent ile kırsal ve laik ile dindar gerginliÄŸi yatıştıran, gelenek ile modern arasındaki mesafeyi ve muhalefeti azaltan, Avrupa-Atlantik kurumları ile entegrasyonu teÅŸvik eden, Bosna Hersek'in kimliÄŸini ve bütünlüÄŸünü koruyan bir misyona talibiz.
STAV, VATANSEVERLÄ°KTÄ°R
Simurg Medya, Bosna Hersek'teki etnik saflaşmayı kırabilecek mi?
Stav, ülkesi için vatanseverlik ve aÅŸk duygusudur. Bu duygular kimin için bir itici güçse, dergimize hoÅŸ gelmiÅŸtir. Söylediklerim Sırp ve Hırvatlar için de geçerli. Bu sınırları empoze etmek anlamına gelmiyor. Bununla birlikte Türkiye gibi samimi uzatılan elleri de görmezden gelemeyiz. Bizler, Bosna Hersek'teki bazı kesimlerin aksine, bu tür iliÅŸkileri destekleyip, teÅŸvik etmeye kararlıyız.
SöylediÄŸim gibi bizim yolumuz, aşırı deÄŸil, orta yoldur. Kimseye vurmayacağız. Çünkü biz boksör deÄŸiliz. Kendimizi, bir boks müsabakası hakeminin yerine de koymayacağız. Önümüzü görüp, zamanımızı ve enerjimizi kaybettirecek ÅŸeylerden uzak duracağız. Medyayı, tek sesli deÄŸil, çok sesli bir sahne olarak görüyoruz. Sonuçta demokrasi, çok sesli medyayı gerektirir. Biz cevaplar hazırlamaya deÄŸil, doÄŸru soruları sormaya çalışmıyoruz. Ne derler bilirsiniz; doÄŸru soruyu sorarsanız, cevap alırsınız.
Stav, hangi kitleye hitap ediyor?
Dergiye katkı verenler ve okuyucular, tüm kesimlerden insanlar. Nerede olurlarsa olsunlar, bir ÅŸekilde varoluÅŸsal ve duygusal olarak, bu topraklara baÄŸlı insanlar.
Stav bünyesinde, edebiyat faaliyetleri de yürütüyorsunuz.
Stav dergisi bünyesinde yayınlanacak kitaplar ile kendi edebiyat serimizi oluÅŸturmaya baÅŸladık. ÇaÄŸdaÅŸ BoÅŸnak edebiyatının bir diÄŸer önemli kalemi olan Cevad (Dzevad) Karahasan'ın, bir üçlemeden oluÅŸan, son romanı Kül Ne Söylüyor (Sto pepeo prica) ile yola çıktık. Kanaatimce, bu hatalı bir tercih olmadı.
Biraz da faktor.ba isimli internet haber portalından bahsedebilir misiniz?
Faktor.ba internet haber portalı, Åžubat 2015'den beri yayında. Gerçekleri kasıtlı olarak çarpıtanlardan, yalanı doÄŸru gibi sunanlardan, deÄŸerlerimizi deÄŸersizleÅŸtirenlerden uzak durmayı ve berrak bir yaklaşımı hedefliyoruz. Bu doÄŸrultuda internet haberciliÄŸi yapıyoruz.
FAKTOR, 12 KASIM'DA BAYÄ°DE
Günlük bir gazete çıkarmayı da düÅŸünüyor musunuz?
Simurg medya yolun çok başında. Henüz bir yaşını bile doldurmadı. Ancak haftalık dergi ve internet haber sitesi ile kalmayacağız. Simurg medya, Burcu Uygur Beyefendi ile çok ciddi bir iÅŸçilik ortaya koyuyor. BaÅŸarılı geçmiÅŸe sahip olan insanlar bir araya gelince, bunu Stav'ın yazı iÅŸlerine yansıtmak zor olmadı.
Elbette büyük projeler, daha büyük bir ekibi, sistematik bir geliÅŸimi ve daha büyük bir hazırlığı gerektiriyor. Simurg medya, yedi aylık faktor.ba deneyimin ardından, internet haber portalı ile aynı isme sahip olan günlük bir gazete çıkarmaya karar verdi. 12 Kasım'da, Faktor isimli gazetemizin ilk sayısımızla, bayilerde olacağız.
Gazetenin nasıl bir yayın konsepti olacak?
Yayın konsepti, elbette, Simurg Medya ilkeleri ile uyumlu olacak. Åžimdiye kadar, gerek Bosna Hersek ve gerekse dünyadaki olaylara yaklaşımımızla, temel ilkelerimizi gösterdik. Mevcut gazetelerden büyük bir yılgınlık hissi var. Böyle bir ortamda yayın hayatına baÅŸlayacak olan Faktor gazetesinin, okurlara bir ferahlık verebileceÄŸini umut ediyoruz.
Henüz yorum yapılmamış.