Yazarlar seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdi?

Milletvekili seçimlerinin açıklanan sonuçlarına göre AK Parti yüzde 50'ye yakın bir oranla tek başına birinci parti oldu. Sonuçları tahmin edemeyen anket ÅŸirketlerinin tamamına yakını sandıklar açıldıktan sonra büyük bir hüsrana uÄŸradı. AK Parti oylarındaki bu beklenmedik artış ve MHP ile HDP'nin oylarındaki büyük düÅŸüÅŸ köÅŸe yazarları tarafından farklı farklı nedenlere baÄŸlandı. Bütün köÅŸe yazarlarının mutabık kaldığı konu AK Parti'nin büyük bir zafere imza atması oldu. Ä°ÅŸte bazı köÅŸe yazarlarının seçim sonucunu deÄŸerlendirdiÄŸi yazıları:

UMUR TALU: EVDEKÄ° YÜZDE 50 ELDEKÄ° YÜZDE 50 

“Hile, hurda, okus pokus” diye brüt üzerine istediÄŸini söyle… AKP net “evdeki yüzde 50”dir!
Dünyanın her yerinde iktidar partileri oy kaybeder, 7 Haziran’daki gibi… Ama dünyanın hemen hiçbir yerinde beÅŸ ay sonra o oylarını 9-10 puan birden yükseltip seçmenlerin yarısının oyunu almaz.
Bu elbette AKP’nin çok büyük baÅŸarısı! Ama aynı zamanda CHP, MHP ve HDP’nin büyük baÅŸarısızlığı! Ne gönlüm ne dilim bunu söylemeye kolay varmasa da, AKP “Barış süreci”yle kaybettiÄŸini “SavaÅŸ süreci”yle fazla fazla aldı! Åžöyle bir ÅŸey mesela: MHP konuÅŸuyor, AKP bombalıyor! MHP’ye ve hatta belki azıcık CHP’ye gitmiÅŸ “milliyetçi” oylardan da aldığı gibi, HDP’ye kaymış “bir kısım Kürt oyları”nı da almış olmalı. Bir de Saadet ile BBP. DEVAMI>>>

ORAL ÇALIÅžLAR: SEÇMEN KRÄ°ZE EL KOYDU

Türkiye, AK Parti'yi seçti. EÄŸer bir parti 13 yıllık iktidarın sonucunda, toplumun yarısının oyunu alıyorsa, alabiliyorsa, çok net bir toplumsal tercihten söz ediyoruz demektir... 1. Seçmen, belirsizliÄŸe son verdi. DavutoÄŸlu ve arkadaÅŸları, "tek başına görev" istedi, toplum da buna "evet" dedi. Sonuç olarak, AK Parti'nin 13 yıllık iktidarı, 2010'lu yılların sonuna kadar halktan vize aldı. 2. Seçmen, siyasetin iki radikal ve inatçı kanadına da fren koydu. MHP'nin ve tabii Bahçeli'nin "hayırcı" siyaseti, çözümsüzlükte ısrar eden tutumu, vize almadı. MHP artık Meclisteki en küçük parti. Bahçeli adına son derece belirgin bir baÅŸarısızlık... Sanırım parti içinde bu konu yoÄŸun bir ÅŸekilde tartışılacaktır. 

3.HDP, PKK'nın yükselttiÄŸi ÅŸiddet sarmalından kurtulamadı. Çözüm sürecindeki partneri olan AK Parti'yi dışlayan tutumu, belli ki, Kürt seçmenin belli bir kesiminden destek görmedi. HDP'yi, kitlesi, çözüm sürecinin bir parçası olarak destekliyor... DEVAMI>>>

MEHMET BARLAS: DÜN DÜNDÜR AMA BUGÜN DE DÜNÜN DEVAMI DEĞİL MÄ°DÄ°R?

Sayısız genel seçim yaÅŸadım gazetecilik hayatımda... Ama dış dünya medyasının Türkiye'deki bir genel seçimle bu kadar ilgili olduÄŸunu hatırlamıyorum. O kadar ki mesela "The Economist"in yaptığı gibi, taraf bile oldular bu seçim öncesinde... Veya bizim CNN-Türk'ün Türkiye'ye ne kadar Fransız baktığını bile görmedik mi? Aslında bu seçimden sonra da hem Gülen Örgütü'nin paralel yapılanması, hem de PKK terörü ile mücadelenin hiç ara verilmeden devam edeceÄŸini biliyorduk. Ayrıca halkın seçtiÄŸi CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın Anayasa'dan aldığı yetkileri sonuna kadar kullanacağını da biliyorduk. Åžimdiyse tek başına AK Parti iktidar olduÄŸuna göre bu maddelerin geleceÄŸi zaten tartışma dışı... DEVAMI>>>

MURAT BELGE: KARANLIK DEMOKRASÄ°

Tayyip ErdoÄŸan önderliÄŸinde AKP 1 Kasım 2015’te net bir zafer kazandı. Bunun uzun boylu tartışma götürür bir tarafı yok. Ama bu zaferin kazanılmasında onlara yardımcı olanlar da vardı. Yardımcıların biri Devlet Bahçeli ve MHP. Yüzde altmışlık, kısa süreli koalisyonu engelleyerek AKP’ye “hayat öpücüÄŸü” verdi. Ä°kinci yardımcı ise PKK. Kürt halkının sözcülüÄŸünü, temsilciliÄŸini elden kaçırma korkusuyla baÅŸlattığını sandığım silâhlı ataklarıyla Tayyip ErdoÄŸan’a en büyük iyiliÄŸi PKK yaptı.
DEVAMI>>>

MUHARREM SARIKAYA: BAHÇELÄ°'NÄ°N KARARI

Sözü uzatmaya gerek yok. Seçimin kazananı AK Parti Lideri Ahmet DavutoÄŸlu, kaybedeni de seçmenini ona kaptıran MHP Lideri Devlet Bahçeli’dir. Hem de seçmeninin böyle büyük erozyona uÄŸramakta olduÄŸu araÅŸtırmalarda, teÅŸkilatlarından gelen bilgi notlarında görülmesine karşın... Onu durduracak politika üretemedi. AK Parti’nin milliyetçi oylara dönük politikasını nötrleÅŸtirecek, hatta yükselen milliyetçi akımı kendisine döndürecek bir uÄŸraÅŸ içine de giremedi, kendine yüklenenin doÄŸru olmadığını anlatabilmek için patinaja düÅŸtü. DEVAMI>>>

TAHA AKYOL: TEVAZU

Seçim sonuçlarını deÄŸerlendirmede, BaÅŸbakan DavutoÄŸlu'nun vurguladığı "tevazu" kavramını önemli buluyorum. AK Parti’nin 7 Haziran’da oy kaybedip 1 Kasım’da kendisinin de umduÄŸundan fazla oy almasının nedenlerine bu açıdan bakabiliriz. 7 Haziran sürecinde iktidar “kibir” kavramıyla anılıyordu. Meclis’teki Yüce Divan oylamasında dört bakanın aklanması, saray, ÅŸatafat, seçim meydanlarında CumhurbaÅŸkanı’nın propaganda çalışmaları yapması, “400 milletvekili verin, baÅŸkanlık sistemini getirelim” söylemi... Bunlar endiÅŸe yaratmış ve “AKP’yi durdurmak” diye özetlenebilecek duygular toplumda yaygınlaÅŸmıştı. Nitekim “seçime katılmayanlar” içinde eskiden AKP’ye oy verenler çoÄŸunluktaydı; bu defa oy vermemiÅŸlerdi... MHP’nin oyları da AK Parti tabanından gelenlerle yüzde 16’ya çıkmıştı. “Seni baÅŸkan yaptırmayacağız” sözü HDP’nin tırmanışında hayli etkili olmuÅŸtu.

1 Kasım’da ise konjonktür tamamen deÄŸiÅŸmiÅŸti. BaÅŸkanlık sistemi AKP’nin seçim bildirgesinde geçiyor fakat BaÅŸbakan ve partiden hiç kimse aÄŸzına almıyordu. CumhurbaÅŸkanı seçimlerde eskisi kadar faal deÄŸildi.

Daha önemlisi, ülkenin gündemine birdenbire “terör” belası gelip oturmuÅŸtu. PKK terörü ve IŞİD terörü... DEVAMI>>>

ERTUÄžRUL ÖZKÖK: BU DERÄ°N DÄ°P DALGA NEDÄ°R?

Hiçbirimiz böyle bir sonucu beklemiyorduk... Ancak bu sonucun matematiksel ve apaçık bir gerçeÄŸi var. aKP, kendisinden sonra gelen bütün partiler kadar oy aldı. Kendisinde sonra gelen CHP’nin oyunu ise ikiye katladı. CHP ise kendisinden sonra gelen iki partinin toplamından fazla oy aldı. 
Bu tablonun matematiksel anlamı da ÅŸu: Biri Türk, öteki Kürt milliyetçiliÄŸi temelinde siyaset yapan iki parti ciddi oy kaybetti. Merkezde muhafazakâr siyaset yapan AKP oylarını 9 puan arttırdı, sosyal demokrat temelde siyaset yapan CHP ise az da olsa oyunu arttırdı. DEVAMI>>>

AHMET HAKAN: AK PARTÄ° NEDEN KAZANDI

7 Haziran'da muhalefete yüzde 60 oy veren ahalimiz, "Yüzde 60 oy verdik, elinize yüzünüze bulaÅŸtırdınız, bir hükümet kuramadınız" diyerek... AK Parti’ye yöneldi. “Hükümet kurulamıyor, her ÅŸey daha kötüye gidiyor, bir kaos ortamı oluÅŸtu” duygusu, halkımızda ağır bastı. Bu nedenle AK Parti’ye yöneldi. AK Parti’nin milliyetçi söylemi ve MHP’nin kendisini doÄŸru dürüst izah edememesi... MHP seçmenini etkiledi. Oylar MHP’den AK Parti’ye yöneldi. Saadet Partisi ile Büyük Birlik Partisi ittifakının oyları, olduÄŸu gibi AK Parti’ye aktı. AK Parti’nin alttan alta iÅŸlediÄŸi dini kampanya çok etkili oldu. 7 Haziran’dan sonra PKK’nın ÅŸiddete baÅŸvurması, HDP’nin de bu ÅŸiddete net ve sert bir ÅŸekilde itiraz etmemesi... Kürtlerin bir kısmının AK Parti’ye yönelmesine yol açtı.DEVAMI>>>

CAN DÜNDAR: ÖLÜMÜ GÖSTERÄ°P SITMAYA RAZI ETTÄ°LER

GöbeÄŸinde ErdoÄŸan’ın yer aldığı, tam ortadan ikiye yarılmış bir toplumla karşı karşıyayız ÅŸimdi… ErdoÄŸan’a ölesiye baÄŸlı olanlarla, ona daha fazla katlanamayacak olanlar, iki uca savruldu. Siyasi tablo, bildiÄŸimiz Türkiye manzarasından pek de farklı deÄŸil aslında… Çok partili hayatımıza damgasını vuran, “3’te 1’lik sol oya karşılık 3’te 2’lik muhafazakâr seçmen” dengesi aynen sürüyor.
12 Eylül sonrası benzer yüksek ateÅŸ koÅŸullarında yapılan seçimde sağın toplam oyu yüzde 68’di. Sol, yüzde 30 oy alabilmiÅŸti. Bugün bu denge, yüzde 61’e, yüzde 36 düzeyinde... Burada asıl sorun, daha önce farklı saÄŸ partilere dağılan muhafazakâr oyların, tek partide buluÅŸması ve o partinin de demokratik deÄŸerlere uzak, dini siyasi amaçlarla kullanmaktan çekinmeyen, totaliter bir yapı olması… DEVAMI>>>

ABDÜLKADÄ°R SELVÄ°: YENÄ°DEN BÄ°SMÄ°LLAH

Kasım'da sadece bir seçim yapılmadı, siyasi deprem yaÅŸandı. Millet kaderine el koydu, teröre ve istikrarsızlığa hayır dedi. OluÅŸturulmak istenen siyasi fetrete izin vermedi. Bir kez daha sandıktan milletimizin saÄŸduyusu çıktı. 7 Haziran seçimlerinin üzerinden 5 ay geçtikten sonra yapılan tekrar seçimde, bu kez milletimiz sandıkta balans ayarı yaptı. 1 Kasım seçimlerinde AK Parti tarihi bir zafer kazandı. Bu seçimler sadece Türkiye'deki sessiz milyonların deÄŸil, aynı zamanda Filistin'den Bosna'ya uzanan Ä°slam coÄŸrafyasında mazlumların zaferidir. DEVAMI>>>

MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE: SEÇÄ°MÄ°N TEK EKSİĞİ MEÅžRUÄ°YET

Hiç kimse, demokratik, ÅŸeffaf, adil, eÅŸit ÅŸartlarda bir seçim yaptığımızı ileri süremez. Güç göstererek, zorbalık yaparak, muhalif sesleri susturarak ve sonuna kadar kanırtarak seçime dair yakaladığı her boÅŸluÄŸu fil sürüsü gibi doldurmaya çalışan bir Ä°ktidar ÅŸebekesi ile seçime gittik. Artık yakından tanıdığımız bu fil sürüsünün toza dumana buladığı seçim atmosferine düÅŸen gölgesini Kanaltürk'ün, Bugün Gazetesi'nin koridorlarında, TRT'nin Pravda gibi tek ses veren ekranlarında, sürekli yalan haber üreten Havuz medyasında ve tarafsızlığını bütünüyle kaybetmiÅŸ saray çevrelerinde takip ettik. "Koalisyona oy vermeyin" diyerek AK Parti'yi iÅŸaret eden "tarafsız" CumhurbaÅŸkanı'nın emir ve komutası altında yapılan bu seçimlerin meÅŸruiyeti temel tartışma konumuz olacak. Saray iktidarı, giderek büyüyecek bu meÅŸruiyet problemini aÅŸarak ülkeyi nasıl yönetecek? DEVAMI>>>

MEHMET TEZKAN: AKP'NÄ°N OYUNU PATLATAN 6 NEDEN

CumhurbaÅŸkanı’nın öngörüsü tuttu.. Siyaseti iyi okuduÄŸu, bir adım sonrasını gördüÄŸü, oyunkurucu olduÄŸunu bir kez daha kanıtladı.. Kasım seçimini isteyen CumhurbaÅŸkanı’ydı.. Kasım seçimiyle AKP’nin yeniden iktidar olacağına inanmıştı.. Seçimin kilometre taÅŸlarını döÅŸedi.. BÄ°R: Muhalefetin bir araya gelip hükümet kuramayacağının belli olması.. Ä°KÄ°: AKP’siz hükümet formülünün olmadığının görülmesi.. ÜÇ: Terörün azması.. Türkiye’nin kaosa sürüklenebileceÄŸi endiÅŸesi.. DÖRT: DavutoÄŸlu’nun Apple-tab-span"> 7 Haziran’dan gerekli dersleri çıkardıklarını söylemesi.. Uyarının dikkate alacağını açıklaması.. BEÅž: Kasım seçimine ekonomi üzerinden yüklenmesi.. Hemen her kesime tatmin edici vaatlerde bulunması.. ALTI: En önemlisi, AKP’siz hükümet olmuyorsa bari tek başına olsun görüÅŸünün hâkim olması.. Seçmeni AKP’ye yönetti..  DEVAMI>>>

AHMET TURAN ALKAN: MÄ°LLÄ° Ä°RADE DEDÄ° KÄ°...

-Koalisyondan nefret ederim.  Öyle ki koalisyon olmasın da ne olursa olsun. UzlaÅŸma kültürü filan da hiç umurumda deÄŸil... -Benim liderim ve partim güçlü olmalı; gücünü kimseyle bölüÅŸmemeli. VurduÄŸu yeri göçürtmeli, çöktüÄŸü yerde ise artık ot bitmemeli. -Hukuk devleti, güçler ayrılığı, yürütme üzerinde parlamento denetimi, ifade hürriyeti vesaire gibi ÅŸeyler bir avuç sahte ve naylon aydınının fantezisinden ibaret; benim öyle bir beklentim ve talebim yok. -Ä°ktidardan memnunum. BüyüÄŸümüzdür, döver de sever de. Kaldı ki dövdüÄŸü ben deÄŸilim, birtakım paralel odaklar. Onlar da dayağı hak etmiÅŸlerdir zaten. Ayrıca biz bizzat dayak yesek de önemli deÄŸildir. Dayak korkulacak bir ÅŸey deÄŸildir, bilakis bir fizik tedavi aracıdır. SiyatiÄŸe, romatizmaya, kireçlenmeye, tansiyona birebirdir. Kızını dövmeyen kimi döver? Efendim? -Barış, müzakere, siyasi uzlaÅŸma filan bizi bozar. Kürtlerle muhatap olmanın en yakışıklı biçimi tanktır, toptur, özel birliklerdir, helikopterdir; havadan bombardımandır. DEVAMI>>>

KURTULUÅž TAYÄ°Z: FETRET DÖNEMÄ° BÄ°TTÄ°

1 Kasım seçimleri, AK Parti’nin tarihi baÅŸarısıyla sonuçlandı. AK Parti’ye rakip üç muhalefet partisinin ise büyük bir baÅŸarısızlığı söz konusu. Ancak 1 Kasım seçimlerinin, AK Parti’nin kesin zaferiyle sonuçlanmasının da ötesinde bir anlamı var; seçmen, Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık darbe giriÅŸimiyle devletin içine sürüklendiÄŸi yaklaşık iki yıllık “Fetret dönemi”ne son verdi. Millet, Türkiye’yi yönetme iradesini, tek başına AK Parti’ye vererek, “yeni Türkiye”nin önünü açtı.

Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık Yargı darbesi giriÅŸimiyle, Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef ciddi bir yarılma yaÅŸadı. Devletin bütünlüÄŸü bozuldu. Ä°lk kez devlet içinde büyük bir çatlama gerçekleÅŸti. Bu süreç, darbenin hedefindeki isim olan ErdoÄŸan tarafından “Fetret dönemi” olarak adlandırılmıştı... 30 Mart yerel seçimleri ve 10 AÄŸustos cumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde AK Parti, ciddi bir oy almasına karşın, ülkeyi yönetme iradesinin belli olacağı 7 Haziran seçimlerinde istenen baÅŸarıyı, yani tek başına iktidar gücünü elde edemedi.