Chomsky: Avrupa son derece ırkçıdır

Hürriyet'in haberine göre, 21. yüzyılın en önemli entelektüelleri arasında gösterilen Prof. Noam Chomsky,"Amerika BirleÅŸik Devletleri, Türkiye'de demokrasinin geliÅŸimine radikal bir ÅŸekilde karşıdır. 2003'te Irak iÅŸgali ve sonrası olanları hatırlayın" dedi.

AB'nin Türkiye'ye karşı tavrını eleÅŸtiren Chomsky, "Güya Türkiye'ye AB'ye girme olasılığını önerdiler. Buna bir kez bile inanmadım çünkü Avrupa son derece ırkçıdır. Türklerin kendileriyle eÅŸit bir ÅŸekilde Avrupa sokaklarında yürümesini istemezler" ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin geldiÄŸi noktanın sorumlularından biri AB'dir"

Türkiye'nin geldiÄŸi bu noktanın sorumlularından biri Avrupa BirliÄŸi'dir. Güya Türkiye'ye AB'ye girme olasılığını önerdiler. Buna bir kez bile inanmadım çünkü Avrupa son derece ırkçıdır. Türklerin kendileriyle eÅŸit bir ÅŸekilde Avrupa sokaklarında yürümesini istemezler. Ama iÅŸte güya bunu önerdiler. Sonra ne oldu? Her seferinde Türkiye'nin önüne yeni ve baÅŸka koÅŸullar koydular. Daha 2005 yılında müzakereler açıldığında belliydi; güya önerdikleri o hedefe yakınlaÅŸmayın diye hep yeni bariyerler kuracaklardı. Ve bence iÅŸte bu yaklaşım Türk hükümetinde ‘Üye olacağım diye uÄŸraÅŸmanın ne anlamı var ki?' ÅŸeklinde bir düÅŸünceye neden oldu. ‘BoÅŸuna denemeyelim, otoriter sistemlerimize geri dönsek de bir ÅŸey olmaz' ÅŸeklinde bir ruh hali hasıl oldu. E zaten kiÅŸisel olarak başından beri tercihi de bu yönde olunca insanın. DediÄŸim gibi AB'nin tavrı bence o politik kaymada çok etkili oldu.

"ABD, Türkiye'de demokrasi istemiyor"

ABD açısından en önemli ülkeler petrol diktatörlerinin olduÄŸu ülkelerdir. Her ne hikmetse Arap Baharı o ülkelere hiç uÄŸramadı. Ä°nsanlar denediler ama o kadar büyük bir ÅŸiddetle bastırıldı ki anlamlı hiçbir ses çıkamadı. Dünyanın en baskıcı, en aşırılıkçı ve radikal devleti olan Suudi Arabistan'da ufacık protestoların bile baÅŸtan başı ezildi. Ä°nsanlar Riyad sokaklarında yürümeye korkar hale geldi. Bahreyn'de halk protesto edecek oldu. Suudlar oraya da asker gönderip derhal bastırdılar. Hatırlayın ABD ve Ä°ngiltere Mısır'da son dakikaya kadar diktatör Mübarek'i desteklediler. Ancak artık onu desteklemek imkânsız hale geldiÄŸinde Åžarm El Åžeyh'e gönderdiler. Sonra da zaten ellerinden geldiÄŸince eski rejimi onarmaya çalıştılar. Sonunda Mısır'da acımasız bir askeri darbe yapıldı, Mısır'ın tarihindeki en kara günler yaÅŸandı. Tüm bunlara raÄŸmen ABD ve Ä°ngiltere hâlâ destekliyor. Latin Amerika'da da yaptıkları hep buydu.

Amerika BirleÅŸik Devletleri, Türkiye'de demokrasinin geliÅŸimine radikal bir ÅŸekilde karşıdır. 2003'te olanları hatırlayın.

"ABD Türk askerinden özür istedi"

Ä°stemiyor. 2003 örneÄŸi o yüzden önemli. ABD, Türkiye'nin de Irak iÅŸgaline katılmasını malum sebeplerden dolayı istedi. Halbuki Türkiye halkının yüzde 95'i iÅŸgale karşıydı. Sonuçta Türkiye parlamentosu da halkın iradesinden farklı bir irade koymadı. Sonra ne oldu? ABD, halkının iradesine saygı gösterdiÄŸi için Türk devletine acımasızca saldırdı. Paul Wolfowitz gibi tipler Türk ordusunun Türk hükümetinin halkın yüzde 95'inin iradesini takip etmesine nasıl izin verdiÄŸini sorguladı. Türk askerlerinden özür dilemelerini talep ettiler. Bundan daha açık, net ve dramatik bir demokrasi nefreti olamaz. ABD bunu ilk kez de yapıyor deÄŸildi. 90'larda Türk devleti halkı terörize edecek baskıcı politikalarını uygularken silahların yüzde 80'i Amerika'dan gidiyordu. Clinton 1997'de Türkiye'ye tüm soÄŸuk savaÅŸ dönemindekinden daha fazla silah göndermiÅŸtir. Ä°ÅŸte bütün bunlar bizim Türkiye'de demokrasiyi ne kadar çok sevdiÄŸimizin göstergesi.