ÖÄŸrenmenin temel koÅŸulları

Beynimiz sinir hücreleriyle örülmüÅŸ karmaşık bir aÄŸ gibidir ve tüm fonksiyonları bu hücreler arasındaki iletiÅŸim ile gerçekleÅŸir. ÖÄŸrenme de beynimizin en önemli iÅŸlevlerinden biridir ve sinir hücrelerindeki bir takım kimyasal ve elektriksel deÄŸiÅŸikliklerle oluÅŸur. Çocukların kaliteli öÄŸrenebilmeleri için öncelikle beyindeki bazı temel iÅŸlevlerin normal olması gerekir. Bunların önemli bir kısmı da çocuÄŸun yapısal özelliklerine baÄŸlı olarak geliÅŸir.

Çocukların geliÅŸim düzeylerine uygun ÅŸekilde öÄŸrenebilmeleri için üç temel koÅŸula sahip olmaları gerekir. Bunlar; normal sınırlarda zekâ düzeyi, dikkat ve öÄŸrenme becerisidir. Zekâ doÄŸuÅŸtan var olan bir yetimizdir. Normal zekâya sahip olmak öÄŸrenmenin birinci koÅŸuludur. Zekâsı normal olan çocuklar, dikkatlerini yoÄŸunlaÅŸtırmakta zorlandıklarında öÄŸrenme kaliteleri düÅŸer. Bu nedenle dikkat kalite ve süresinin yaşına göre normal olması öÄŸrenebilmek için diÄŸer bir ÅŸarttır.

Çocuklar zekâca normal olsalar dahi, bazı öÄŸrenme alanlarında yetersiz/yeteneksiz olabilirler. Bu nedenle zekâ düzeyleri aynı ya da birbirine yakın olan çocuklar zihinsel yetenekler açısından çok büyük farklılıklar gösterebilirler. Çocuklara öÄŸrenme yetenekleri açısından bakıldığında farklı alanların öne çıktığını ya da geride kaldığını rahatça görebiliriz. Çocukların öÄŸrenmenin bu alt alanlarında zekâlarına göre yetersiz becerilerinin olması öÄŸrenme kalitelerini ve akademik baÅŸarılarını olumsuz olarak etkiler. ÖrneÄŸin; zekâsı normal olan bir çocuk matematik alanda öÄŸrenme sorunu yaşıyor ise matematik problemlerini anlamakta ve çözmekte zorlanır. Ya da okuma zorluÄŸu çeken bir çocuk matematik alanda iyi olmasına raÄŸmen okuma, okuduÄŸunu anlama ve yorumlama da sorun yaÅŸayabilir.

GeniÅŸ çerçeveden baktığımızda öÄŸrenmenin her alanında öÄŸrenme yeteneÄŸinden ya da yeteneksizliÄŸinden söz edebiliriz. Yabancı dil öÄŸrenemeyen, isim hafızası iyi olmayan, yön bulamayan, ezberleme sorunu yaÅŸayan ya da resim çizme yeteneÄŸi kötü olan kiÅŸilerin bu alt alanlarda öÄŸrenme yeteneÄŸi ile ilgili sorunları olduÄŸu söylenebilir.

Maalesef akademik öÄŸrenme zorluÄŸu çeken bir çocukla karşılaÅŸtığımızda hemen ilk akla gelen ÅŸey zihinsel yetersizlik olmaktadır. Oysa kaliteli öÄŸrenebilmek için farklı zihinsel becerilerimizin olması gerektiÄŸini unutmamalıyız. ÇocuÄŸun geliÅŸim düzeyine göre uygun ve yeterli eÄŸitim alması, öÄŸrenmenin çocuktan kaynaklanmayan diÄŸer bir koÅŸuludur. EÄŸer çocuÄŸa geliÅŸim düzeyinin üzerinde bilgiler verilir ise bu bilgileri öÄŸrenememesi normal kabul edilmelidir. Ayrıca çocuÄŸa geliÅŸim düzeyine uygun materyaller kullanılarak eÄŸitim verilmesi gerekir.

Mücahit Öztürk - 25.10.2015- Yeni Åžafak