Bombalar birlik ve beraberliğimize atılıyor

Hep beraber yaÅŸadık bu vatan toprağında, kardeÅŸ etmiÅŸ bizleri, emrediyor Kur'an'da… diyerek kardeÅŸliÄŸimizi haykırıyor Grup Tillo. DoÄŸunun sokaklarında barış türküleri söyleyerek çok kısa bir sürede tüm dünyaya seslerini duyuran grup, son zamanlarda yaÅŸadığımız terör olaylarından da bir hayli rahatsız. Birlik ve bütünlüÄŸümüz için ellerinden gelen en iyi iÅŸ olan müziÄŸi yapmaya devam edeceklerini söyleyen grup üyeleri Mustafa KadaÅŸ, Celal Ä°nan, Kasım Aslan ve Veysi Atadan yepyeni eserleriyle kardeÅŸlik mesajlarını vermeye devam edecekler. Etnik ve mezhep ayrışmasına ayarlı projelerin uygulanmaya çalışıldığı, insanlar arasındaki bütün farklılıkların çatışma alanlarına dönüÅŸtürülüp bu çatışmaların da kalıcı hale getirilmek istendiÄŸi bugünlerde; “Biz var olan kardeÅŸliÄŸimizi tam unutmak üzereyken veya birileri bizlere unutturmaya çalışırken onu hafızalarımızda yeniden canlandırdık" diyen grubun temsilcisi Mustafa KadaÅŸ ve arkadaÅŸlarıyla konuÅŸtuk.

Ä°lk olarak “Ortağız Bir Namusa" adlı kardeÅŸlik türküsünden baÅŸlayalım. Sizce bu parça neden bu kadar sevildi?
Biz ülkemizi bölmek isteyenlere fırsat verilmesin istedik ve bunu önlemek için gücümüz neye yeter diye düÅŸünmeye baÅŸladık. Sonra da müziÄŸe yettiÄŸini gördük. Bu yüzden “Ortağız Bir Namusa" adlı eserimizi 4 dile çevirdik. Amacımız Türkiye'de bütün ırkların dilini istediÄŸi ÅŸekilde konuÅŸabildiÄŸini anlatmaya çalışmaktı. Herkes bu parçayla özlemiÅŸ olduÄŸu özüne döndü. Benim DoÄŸu'dan gelip Ortağız Bir Namusa'yı söylemem ve DoÄŸu'daki kardeÅŸlerimin de bu parçayı çok sevmesi onların da bizim gibi düÅŸünmesinin bir ispatı. Onların sesi olduk. Bu yüzden bu parça çok sevildi.

Siyasilerden, devlet büyüklerimizden herhangi bir tepki aldınız mı?
BaÅŸbakanımızdan güzel bir tebrik aldık. Kendisi bir konuÅŸmasında 'Diyarbakırlı bu kardeÅŸlerimizin söylediÄŸi bu cümleler çok güzel' dedi. Devletimiz bu parçaya sahip çıktı. Biz de söyleyeceÄŸimiz ilahiler ve yapacağımız her çalışmada bu mesajı eskiden nasıl veriyorsak yine vermeye devam edeceÄŸiz. Çünkü grubumuzun özünde birleÅŸtirici özellik var. Biz bu amacı kendimize görev edindik. Allah nasip ederse kimi zaman manevi duygulara, kimi zaman da beraberliÄŸimize dair mesajlar vereceÄŸiz.

HAÇLI SEFERLERÄ° BAÅžLADI

Son günlerde yaÅŸadığımız terör olayları ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Ülkemizin nüfusu çoÄŸunlukla Müslümanlardan oluÅŸuyor. Dikkat edecek olursak huzursuzluÄŸun, çatışmaların olduÄŸu ülkeler hep Ä°slam ülkeleri. O yüzden bir Müslüman olarak kendimize ÅŸu soruyu sormalıyız: Haçlı Seferleri yeniden mi baÅŸladı? Günümüzde ümmeti birbirine düÅŸürmek için hazırlanan pojeler, oynanan oyunlar var. OrtadoÄŸu ülkelerine baktığımız zaman bu ülkelerin arasına girmeyen tek bir ülke var. O da Türkiye. Ülkemizi de bu kaos ortamının içine çekmek istiyorlar. Ankara'da ya da baÅŸka bir yerde atılan bombalar hep bu kaos planları çerçevesinde yapılıyor. Aynı senaryoyu Gezi olaylarında da gördük. Buralarda istediklerini elde edemeyince Türk- Kürt arasına fitne koyarak planlarını devreye sokmaya çalışıyorlar. Biz Türk'üyle, Kürt'üyle, Arab'ıyla, Çerkez'iyle bu oyunlara gelmeyelim.
 

 

Yaşanan bu son olaylardan devleti sorumlu tutanlar oldu. Sizce bu noktada gerek politikacılar gerekse halk nasıl davranmalı?
Bu çok saçma bir suçlama. Devlet mafya mıdır ki? Hükümet ülkenin kötüye gitmesini ister mi? Ä°lk etapta hesap verecek olan kendisi. Tüm insanımızın aklıselim davranması lazım. Bombalar Türkiye'nin birlik ve beraberliÄŸine atılıyor. Bütün siyasetçilerin el ele vermesi gerekiyor. Bir politikacının patlamalardan hemen sonra çıkıp bunu devlet yaptı demesi bu olayı siyasi malzeme olarak kullanmaktır. Ölümlerin üzerinden siyaset yapılır mı? Gerçek ÅŸu ki meyve veren aÄŸaç taÅŸlanır. Tayyip ErdoÄŸan'la birlikte Kürtler her alanda bir sürü hak kazandı. Halkımız devletimizden samimiyet gördü. Eskiden Kürtçe tek kelime edemezken ÅŸimdi BaÅŸbakanımızla, CumhurbaÅŸkanımızla Kürtçe ÅŸarkı söyleyebiliyoruz. Devletin resmi kurumu olan bir mahkemede Kürtçe savunma yapabiliyoruz. Sırf ErdoÄŸan düÅŸmanlığı yapmak için bu kazanımları göz ardı etmek büyük nankörlük.

BU TOPRAÄžIN HAMURUYUZ

Çözüm sürecine bakacak olursak, o dönemde neler yaÅŸadınız? Bölgedeki halk süreçten memnun muydu?
Barış sürecinde o kadar huzurluyduk ki. DoÄŸu'dan Batı'ya her yerde muazzam rahat bir ortam vardı. Eskiden akÅŸam saat 7'de hayat biterdi. Dükkanını kapatan esnaf kahvehanelerde bir saat durup hemen evine çekilirdi. Halk dışarıda vakit geçirmekten korkardı. Çözüm sürecinde yıllarca piknik nedir bilmeyen insanlar çoluÄŸu çocuÄŸuyla, eÅŸiyle dostuyla gidip kırlarda, daÄŸlarda çadır kurdular. Bunlar çok özlediÄŸimiz tablolardı. Türkü'yle, Kürt'üyle halk çözüme yürekten inanmış ve birbirini kucaklamıştı. Niye kucaklamasın ki? Biz Anadolu'ya birlikte geldik ve buraları vatan yaptık. Alparslan'ın Malazgirt'teki ordusunda Kürtler vardı. Selaahaddin Eyyübi'nin ordusunda da Türkler vardı. Alparslan Malazgirt'ten önce 1064'te Kars ve Ani'yi fethettiÄŸinde oraların yönetimini bir Kürt beyine vermiÅŸti. O Kürt beyi de Anadolu'daki ilk Türk camisi olan Manucher Ulu Camii'ni inÅŸa etmiÅŸti. Biz bu toprakların hamuruyla yoÄŸrulduk. Hiçbir zaman ayrılmadık ki... Maalesef bu barış ortamı ÅŸer odaklarını rahatsız etti ve bombalar yeniden patlamaya baÅŸladı. Ama bunu da aşıp yeniden o güzel günlere döneceÄŸimize inanıyorum.

Her doÄŸulu bölücü deÄŸil

Son olaylarla birlikte DoÄŸu'da yaÅŸayan halka önyargılı yaklaÅŸanlar oldu. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?
Maalesef böyle bir durumla karşı karşıyayız. Biz yıllarca aynı topraklarda kardeÅŸçe yaÅŸamış bir toplumuz. Aynı örfü, aynı adeti paylaÅŸmışız. Evet, DoÄŸu'da sesini yükseltip muhalif olan azınlık bir kesim var ama her DoÄŸulu bölücü deÄŸil. Bu algının yıkılması lazım. Bu algı da çift taraflı oluÅŸturuluyor. Nasıl ki Batı'da Kürt düÅŸmalığı yapılıyorsa, DoÄŸu'da da halka Türkler kötüleniyor. Kurgulanan oyun iki taraflı oynanıyor.

Çalışmalarınızda Kürt kimliÄŸinizi deÄŸil din olgusunu öne çıkarıyorsunuz. Bunu özel bir hassasiyetle mi yapıyorsunuz?
Evet. Çünkü hangi ırka mensup olacağımız bizim elimizde deÄŸil. Kürt olmayı ben seçmedim. Bunu bana Rabbim verdi. Dolayısıyla ırkımızla övünmeye ve birbirmizi ırkımızdan ötürü suçlamaya hakkımız yok. Allah, Hz. Adem'i dünyanın her yerinden alınan toprağın hamuruyla yarattı. Böylece bir babadan farklı ırklar ortaya çıktı. Çinli sarı, Kürt esmer oldu. Bizim yaptığımız hata ÅŸu: Bilekten gelip parmaklara iniyoruz. Aslında parmaklardan gelip yukarıya çıksak iÅŸte o zaman kalpte birleÅŸtiriz. Bütün oluruz, bir oluruz. Ä°ÅŸte Hz. Adem'in yaradılışında da bu var.

BAYRAKTAKÄ° RENK HEPÄ°MÄ°ZÄ°N KANINDAN

Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz? Yaptığınız iÅŸi beÄŸenenler kadar bundan rahatsızlık duyanlar da var mı?
Grubun Kavalcısı Kasım Aslan: Olmaz mı? TRT'nin Kürtçe kanalına çıktığımızda hain olarak ilan edildik. Mesala bir arkadaÅŸ klibimizde kullandığımız Türk bayraklarından rahatsız olduÄŸunu söylemiÅŸti. Ama biz bu bayrağın hepimizin bayrağı olduÄŸunu söyledik. Çünkü bayrak bizi tek çatı altında toplayan en önemli unsur. Dedelerimizin Çanakkale'de döktüÄŸü kandan almış rengini. Burada sadece Türk'ün kanı deÄŸil, Kürt'ün, Arab'ın, Laz'ın, Çerkez'in de kanı var. Sahip olduÄŸumuz deÄŸerler hepmizin ortak deÄŸerleri. Bu bayrak da vatan da hepimizin.

DoÄŸu'da yaÅŸayan halka ve özellikle gençlere vermek istediÄŸiniz bir mesaj var mı?
Türkiye, devlet tecrübesi olan ve kökü geçmiÅŸe dayanan büyük bir ülke. Kimse ülkemizi hafife almasın. Herkes ÅŸunu unutmasın, eÄŸer biz bölünürsek cezasını yine kendimiz çekeriz. Çocuklarımız, hanımlarımız baÅŸkalarına el açmak zorunda kalır. Üstelik bize kucak açacak bir baÅŸka Türkiye de yok. Bir olursak terör örgütleri yok olup gidecek, başını kaldıramayacak kadar ezilecekler. Biribirimize güvenelim, birbirimizi kucaklayalım ve kardeÅŸliÄŸimizi yeniden tesis edelim.