Coğrafyamız
Suriye denkleminde Türkiye ve Fetih Ordusu
Türkiye'nin Suriye ile ilgili bir politikası var mı? Suriye'deki askeri ve siyasal çerçeveye Türkiye'nin bakışı nasıl? M.Münir Haliloğlu yazdı...
Rusya'nın hava operasyonları gerçekleÅŸtirdiÄŸi Suriye'ye Ä°ran askerleri ve Kudüs gücü komutanı Kasım Süleymani'nin gelmesinin hemen ardından Ä°ran kaynakları, Eylül ayının ortalarında ifade ettikleri, asker yığınağı yaptıklarını ifade etti.
Ne yazık ki bu konuda kamuoyu ve medyanın ilgili bireyleri umudunu CIA'nin vereceÄŸi silahlara baÄŸlarken çok önemli birkaç ÅŸeyi unuttu. Askeri taktik, siyasal perspektif ve Türkiye'nin durumunu.
Askeri açıdan bakılınca TOW, AK serisi silahlar ve nesil farkı ile ABD donanma silahlarını Ä°slami olmama ÅŸartı ile dağıtan CIA'in Suriye sahasına indirdiÄŸi hiçbir malzeme savaşı bitirmek için deÄŸildi. Rusya'nın hava gücü ile beraber hareket edecek olan Ä°ran piyadesinin kara gücü CIA silahları ile göÄŸüslenebilir sorundan daha büyük. DiÄŸer yandan Suriye'de savaşın cephe hattının %80'ini tutan Ä°slam merkezli yapılar CIA'den silah da almıyor.
Savaşı az çok bilen biri olarak yazıyorum. Ä°ran piyadesi kof, Esed ordusuna benzemez. Dış operayon birliklerinin neredeyse hepsi gayrı nizami harp tecrübeli gerilla mücadelesi üzere eÄŸitim alan birliklerdir. EÄŸitimlerinin bir kısmı Ä°ran destekli örgütlerin saflarındaki savaÅŸlarda geçer. Bu açıdan soruyorum, neden 1 yıldır kuÅŸatmadaki Fua ve Kefreya'ya giremiyoruz? Çünkü karşımızdakiler Esed ordusu ya da boÅŸ ÅŸebbihalar deÄŸil. EÄŸitimli, bilinçli Hizbullah, Kataib Ä°mam Ali, Ebu Fadl Abbas militanları ve/ya Ä°ran askerleri. Bombalı araçlarla yıpratabilirsiniz ilk hattı. Ancak Fua'da ele geçirilen dış hat siperleri videolarını tekrar incelemenizi tavsiye ederim. Bu siperler iki veya üç kat güçlendirilmiÅŸ, atış ve savunma pozisyonu açısından belirli bir düzene sahip siperler.
TOW ile vururuz, ne olacak; diyen birçok kardeÅŸimiz olacaktır. TOW benzeri silahlarla ağır paletli birimleri durdurabilirsiniz ancak piyade iÅŸgalini destekleyen obüs tip, uzun menzilli kaideli toplara eriÅŸemediÄŸiniz için - karşınızdaki kara gücünden dolayı - o piyadeler ilerler. Bu konuda umursamaz davranan veya ÅŸüpheleri olan arkadaÅŸların Halep'te 2013 yılı ve 2014 yılındaki çatışmalarda Safira'dan yapılan atışları yaÅŸayan mücahidler ile iletiÅŸime geçmelerini tavsiye ediyorum. SavaÅŸ sizin videolardan izleyip sosyal medyada tekbir getirdiÄŸiniz oyundan çok farklı bir vaka. Hattın temizlenmesi, ilerleme istikametinin geriden atışlarla güvenlik altına alınması bakımından elinizdeki TOW ile atış menzilini bulmak oldukça zor olacaktır. Üstelik daha Rusların uçaklarından söz etmedim. Hat temizliÄŸi bu bakımdan önemlidir ve bu gayrı nizami ve nizami harbin ilk kurallarındandır.
Kaldı ki eÄŸer söylenen güç girdi ise bu bir satha yayılacaktır ve muhaliflerin parçalı yapısı da bu konuda dezavantaj oluÅŸturacaktır. Fetih Ordusu gibi uyumu saÄŸlamış bir yapının sathı tutabileceÄŸi düÅŸünülebilir. Bunda haklılık payı da vardır ilk bakışta. Ancak Fetih Ordusu'nun Lazkiye'den gelecek olan ve 45 ve 46 Tepeleri ile Türkmen Dağı'na, Nebi Yunus ve Salma'nın güneyindeki Silinfa ile Cebel Ekrad'a yapılacak ağır atışlar ve piyade yürüyüÅŸünü aynı anda Curin'den Cisr'eÅŸ ÅžuÄŸur'a yapıldığı takdirde durdurma potansiyeli – ikmal ve lojistik hattının saldırısız olduÄŸunu varsaydığımızda bile- yaklaşık 15 günü geçmeyecektir. Ä°ki kritik noktanın yanında Hama'dan hareketlenecek olan görece zayıf rejim ordusu da hesaba katılırsa durum bugünün askeri koÅŸullarında muhalifler açısından zorlu bir süreci iÅŸaret etmektedir.
Birçok mücahidin veya Suriye fanboy'unun eksantrik ÅŸekilde aklından muhaliflerde ÅŸu var, bu var, hatta ÅŸu da var diye mühimmat sayarak eÄŸilimini yüksek tutma gayretinde olduÄŸu, okudukça kızdığı bu satırları yazmak benim için de hoÅŸ deÄŸil. Muhaliflerin tümden bir zafiyet içinde olduÄŸunu da kastetmiyorum. Lakin ortada ÅŸimdiye kadar görmediÄŸiniz bir kara gücü ile hava gücünün eÅŸ güdümlü hareketi olacak bu operasyon baÅŸlarsa.
Size bahsettiÄŸim 45 Tepe bölgesinden Curin'e ve oradan Hama kuzeyine uzanan hat kuÅŸ uçuÅŸu yaklaşık 100 km'lik bir hat. Lazkiye kırsalındaki engebeli arazi faktörü bu mesafeye dahil deÄŸil.
Askeri açıdan bu durumun muhalifler adına oluÅŸturduÄŸu riskin politik olarak oluÅŸturacağı kayıp ise en çok Türkiye'yi vuracaktır. Türkiye'nin sahaya müdahil olması için geçmiÅŸ yıllarda onlarca imkan varken gereklerini yapmayıp CIA operasyon odasına baÄŸlı çalışmayı tercih etmesi maalesef Ä°ran sahaya kara gücü ile girerse Türkiye'yi yenik sayan bir savaÅŸa neden olacaktır. Åžu ÅŸartlarda ise Türkiye bu sonuçları kaldıramayacak kadar hassas bir noktada. Bu noktaya gelmesinin sebeplerinden biri yine Suriye konusunu CIA'ye devretmesi ve Ä°slam merkezli yapılarla kerhen çalışma yürütmesidir. Bunun yanında ABD'nin Suriye'de PKK ile ittifakı ve Türkiye'nin sürekli savunma psikoloji de listeye yazılmalıdır.
Konjonktürel bile olamamış bir dış politikanın hamasi söylemlerinin getirdiÄŸi noktada Türkiye'nin vekalet savaşı sahasına müdahil olma zorunluluÄŸu kendisini iç ve dış etmenler açısından dayatır niteliktedir. Müdahil olmayı iÅŸgal veya ordunun girmesi ÅŸeklinde egzerije edecek olan, kaçak güreÅŸmeye meyyal liberaller ve Kemalistler çıkacaktır, Müslümanlar dahil. Vekalet savaşı sahasına girmenin – ki artık Türkiye için tren kaçmak üzeredir – birçok yolu vardır. Gruplar desteklenir, yatırım yapılır, grup örgütlenir vs. Bunlar yapılıyor diyen herkesin aslında kendine itiraf edemediÄŸi bir ÅŸey burada direkt söylemekte fayda var: Türkiye Åžam cephesi, Sultan Murad, Ä°kinci Sahil Tümeni dışında hiçbir gruba doÄŸrudan yardım yapmıyor. Bu gruplara yaptığı yardımı da CIA gözetiminde yapıyor. Fetih Ordusu'na veya müstakil gruplarla çalışmıyor. Ahrar'uÅŸ Åžam, Feylak'uÅŸ Åžam, Feylak'ur Rahman, Ecnad'uÅŸ Åžam gibi grupların Türkiye'ye teÅŸekkür mesajları insani yardım temellidir. Bu gruplara Türkiye Batı etkisindeki bürokrasisi nedeniyle doÄŸrudan yardım yapmamıştır. Türkiye bu gruplar bir yanda kalsın, Lazkiye Cebel Türkmen'de bulunan Cebel Ä°slam, Sultan Abdulhamid gibi gruplara giden yardımları CIA ile çalışmayı reddettikleri için engellemiÅŸtir. Bu bakımdan propaganda araçları ile empoze edilen sloganları aklından geçiren arkadaÅŸların, kardeÅŸlerin en azından Yayladağı ilçesinde bir kahve içmelerini öneririm.
Türkiye detaylandıralabilecek, tarih isim ve yer verilebilecek derece bariz ÅŸekilde Suriye konusunu CIA'e bıraktığı için bugün Suriye konusunda en zor durumdaki ülkedir. Somut durum itibariyle sahaya direkt olarak müdahil olmanın yollarını – SMDK ve Türkmen Meclisi gibi oluÅŸumlar dışında - ilk elden ve acilen bulmak zorundadır. Aksi halde maalesef CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın tüm çabalarına raÄŸmen – adlarını baÅŸka bir yazıda saymak üzere gizli tutacağım – danışmanlar ve DavutoÄŸlu ekibi ülkeyi Suriye'de yaÅŸanacak herhangi bir katliamın sorumlusu olarak yeniden Kemalist ve Batıcı politik günlerine mahkum edecektir. Bu mahkumiyetin gerçekleÅŸmesi için savaÅŸta kaybetmek de gerekmemektedir. Türkiye Esedli ya da Esedsiz geçiÅŸ süreçleri adı altında oturduÄŸu masadan Suriye halkını kaybederek çıkacaktır. Bu bakımdan Türkiye'nin tek ÅŸartı kalmıştır: Muhaliflerin savaşı kazanması. Peki bunun için muhaliflerin elinde tam anlamıyla yeterli ekipman yokken Türkiye savaşın kazanılması için müdahil olmak dışında bir ÅŸans yok.
Özelinde ve genelindeki eleÅŸtirilerim, saha notları ile ÅŸimdilik saklı kalmak kaydıyla Türkiye'nin mevcut MÄ°T kadrosunun bu tip bir müdahillik için yeterli olmadığını söylemekle yetineceÄŸim.
Peki Türkiye Suriye'ye nasıl müdahil olabilir? Bunun imkanı var mıdır? Bahane, bahaneler üzerinden propaganda üretmenin sayısız yolu olmasına raÄŸmen Türkiye'nin Suriye'ye müdahil olmasının yolları açıktır. Ancak bu yol mevcut güvenlik, dışiÅŸleri bürokrasisi ve liberallerin arkasına takılmış çeviri merkezli basınla gerçekleÅŸtirilebilecek bir yol deÄŸildir.
Türkiye'nin yapacağı ÅŸeyler bellidir. Bugüne kadar CIA'ye devrettiÄŸi iÅŸi milli bir hale getirmektir. Bu da muhaliflere açık ve ilk elden ve gizlemeksizin 40lık Grad füzesi, uçaksavat topu (stinger ya da Igla deÄŸil, uçaksavar topları), maksimum atış menzilli piyade silahı ve RPG vb. desteÄŸi vermektir.
Türkiye bunu yapamazsa Suriye'de kendisini baÄŸlı tanımladığı muhaliflerin mevzi kaybında karşısında bulacağı tablo ÅŸu anki durumu mumla aratacaktır. Konu artık politik deÄŸil, son iki yıldır olduÄŸu gibi askeri bir konudur. Bu gerçekliÄŸi es geçip kırılganlığın ötesinde darmadağın ve geçirgen bir söylem ile kotarılamayacak günler geldiÄŸinde Türkiye'nin yöneticileri, bürokrasi ve medyası hem Suriyeli Müslümanların hem de Türkiyeli Müslümanların geleceÄŸini karartmakla sorumlu tutulacaktır.
Suriye konusunda son geliÅŸmelere bakıldığında en kötü senaryo bu ÅŸekildedir. En iyisi ile arasındaki fark ise muhaliflerin direnci, inancı ve ülkelerine baÄŸlılıklarıdır. Türkiye'nin en iyisi ile kötüsü arasındaki fark ise birkaç virgül ve keÅŸke'den ibaret…
Henüz yorum yapılmamış.