Dünya
'Kritik önem' ivme kazandırır mı?
Mülteci krizi, IŞİD tehlikesi ve Rusya’nın Suriye’deki hamleleri üst üste gelince Batı tedirgin oldu. Batılı siyasetçiler ve medya ‘Türkiye kritik önemde’ demeye başladı. Uzmanlara 'kritik önemin' Türkiye-Batı ilişkilerine ivme kazandırıp kazandırmayacağını sorduk.
Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi hedefine öteden beri soÄŸuk bakan Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel, bu hafta içinde Avrupa Parlamentosu’na hitap ederken mülteci krizinde Türkiye’nin kilit önemde olduÄŸunu söyledi. Merkel aynı günlerde katıldığı bir televizyon programında da “Avrupa ve Türkiye’nin karşılıklı olarak birbirine ihtiyaç duyduÄŸunu’ vurguladı.
Türkiye’nin önemi vurgulanan tek baÅŸkent Berlin deÄŸil.
Belçika BaÅŸbakanı Charles Michel, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan ile düzenlediÄŸi ortak basın toplantısında Türkiye’nin Suriyeli mülteciler için gösterdiÄŸi çabaları övdükten sonra, Ankara’nın AB’ye tam üyelik sürecine destek verdiklerini de anımsattı:
“Belçika da bildiÄŸiniz gibi AB’nin kurucu ülkelerinden ve burada çok önemli olumlu bir rol oynaması gereken bir ülke, AB ile Türkiye iliÅŸkileri açısından.”
Yalnızca liderler deÄŸil, yakın bir zamana kadar Türkiye’ye yönelik ağır eleÅŸtirilerde bulunan Batı basını da, birbiri ardına Türkiye’nin ‘kritik’ önemine dikkat çeken yazılar yayınlamaya baÅŸladı.
'Türkiye'ye güvenmek'
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın 6 Ekim 2015 tarihindeki Brüksel ziyareti öncesinde ve sonrasında yayınlanan yazılarda AB’nin Türkiye’ye ihtiyaç duyduÄŸuna dikkat çekildi.
ÖrneÄŸin Ä°ngiliz Times gazetesi "Türkiye'ye güvenmek" baÅŸlığını kullandığı makalede, sığınmacı krizine bulunacak çözümün, Avrupa ile Türkiye arasındaki iÅŸbirliÄŸi içinde bulunabileceÄŸine dikkat çekti. Yazıda böyle bir iÅŸbirliÄŸinin iki tarafın da yararına olacağı anlatıldı.
Guardian gazetesinde yer alan bir makalede ise, sığınmacı krizi ve IŞİD ile mücadele nedeniyle Avrupa'nın CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a her zamankinden fazla ihtiyaç duyduÄŸu görüÅŸü dile getirildi.
Ortak eylem planı
Karşılıklı iÅŸbirliÄŸinin önemi vurgulanmasına raÄŸmen ÅŸimdilik atılan en somut adımlardan biri, Avrupa BirliÄŸi Komisyonu’nun sığınmacı krizinde Türkiye’ye yardım için hazırladığı eylem planını açıklaması.
“AB ve Türk hükümetleri arasında sığınmacı kriziyle ilgili saÄŸlanacak kapsamlı iÅŸbirliÄŸinin ve koordinasyonun’’ ana hatlarını ortaya koyan plana göre AB, Türkiye’ye 2015 ve 2016 yıllarında 1 milyar avro destek saÄŸlayacak. Plan Türkiye’ye daha fazla sığınmacı gelmemesi için alınacak önlemleri de içeriyor.
Tek sorun mülteci krizi deÄŸil
Avrupa’nın tedirginliÄŸini arttıran tek sorun mülteci krizi deÄŸil. Rusya’nın hamleleri de Batı’yı tedirgin ediyor. SoÄŸuk SavaÅŸ dönemi sırasında Türkiye’nin önemini, coÄŸrafi konumu ve Rusya ile olan sınırdaÅŸlığı çerçevesinde deÄŸerlendirme alışkanlığı olan Batı, Moskova’nın Suriye hamlelerinden de rahatsız. Rusya’nın Türk hava sahasını ihlal etmesinin ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de “NATO, Türkiye de dahil tüm müttefiklerini tüm tehditlere karşı korumaya hazır ve muktedirdir” demiÅŸti:
Bütün bu geliÅŸmelerin ve Türkiye’nin önemini vurgulayan açıklamaların ne anlama geldiÄŸini, uzun süredir iyi gitmeyen AB-Türkiye iliÅŸkilerine ivme kazandırıp kazandırmayacağını uzmanlara sorduk.
DüÅŸünce kuruluÅŸu SETA'nın siyaset araÅŸtırmacısı Galip Dalay, iliÅŸkilerin seyrinin 1 Kasım seçimlerinin sonucuyla iliÅŸkili olduÄŸunu savunuyor:
"Türkiye ve Batı iliÅŸkilerinde kısmi olarak iç siyaset meselelerini konuÅŸuyorduk. Bu çerçevedede de iliÅŸkiler kötüleÅŸiyordu. Özelikle Gezi olaylarından sonra. Åžimdi iç siyasetten daha çok, dış siyaseti ve jeo-stratejik açıdan karşılıklı bağımlılığı konuÅŸmaya baÅŸladık. 1 Kasım'a kadar, Batı'dan gelen iç siyaset eleÅŸtirilerinin daha kısık sesle dile getirileceÄŸine tanık olacağız. Ancak bu son geliÅŸmeler ışığında, iliÅŸkilerin yeni bir ivme kazanıp kazanmayacağı da 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarına baÄŸlı olarak deÄŸiÅŸecektir. AKP-CHP koalisyonu olursa iliÅŸkiler ivme kazanabilir ama AKP-MHP koalisyonu çıkarsa bunun olacağını pek sanmıyorum. Tek başına AK Parti hükümeti çıkarsa da, AK Parti'nin iç siyasette takınacağı tavra göre ivme görebiliriz."
Uzun süre dışiÅŸleri bakanlığı müsteÅŸarlığı yapan emekli büyükelçi Özdem Sanberk'e göre, AB açıkça söylemese de, Türkiye'yle iÅŸbirliÄŸini mülteci kriziyle sınırlı tutmak istiyor:
"Bu sınırlı iÅŸbirliÄŸi mesajları karşılıklı sürdürülürse iliÅŸkiler yeniden ivme kazanabilir. Bir süreden beri durgunluk ve zaman zaman da gerginlik içeren bir süreçten geçti iliÅŸkiler. Yeniden güven yaratılabilirse iliÅŸkiler eski haline dönebilir ama garanti deÄŸil. Åžu anda AB mülteci kriziyle Türkiye’ye ihtiyaç duyuyor olabilir ama bu ihtiyacın baÅŸka alanlarda da olabileceÄŸini göstermek, bundan AB’nin de kazançlı çıkacağını anlatmak gerekir."
Emekli büyükelçilerden Ünal Çeviköz ise, NATO'nun verdiÄŸi mesajların asıl amacının Türkiye'ye destek olmaktan çok Rusya'ya itiraz etmek olduÄŸu görüÅŸünde. NATO'nun Rusya'ya aba altından sopa gösterdiÄŸini savunan Çeviköz, "Mülteci kriziyle ilgili Batı’dan gelen açıklamaları da, Türkiye–AB iliÅŸkilerine ivme kazandıracak geliÅŸmeler olarak görmek isteyenler olacaktır ama ben mülteci krizindeki iÅŸbirliÄŸinin, diÄŸer alanlarda da iÅŸbirliÄŸine katkı saÄŸlayabileceÄŸini düÅŸünmüyorum. Mülteci krizinde de Avrupa kendi üzerindeki baskıyı hafifletmek istiyor, yoksa asıl amaç Türkiye’yi rahatlatmak deÄŸil" diyor.
OrtadoÄŸu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü ÖÄŸretim Üyesi Profeösür Oktay Tanrısever de, son geliÅŸmelerin Türkiye-Batı iliÅŸkilerini mutlaka etkileyeceÄŸini düÅŸünüyor:
"Artık bu sorunun çözülebilmesi için güçlü bir iÅŸbirliÄŸi gerekiyor. Çünkü Rusya boÅŸlukları deÄŸerlendirerek güvenlik açığı yaratıyor. Bütün tarafların sorunu uzun erimli bir biçimde ve transatlantik ittifakı çerçevesinde deÄŸerlendirmesi gerek. Türkiye’nin de kendi Suriye politikasını AB ile daha koordineli bir hale getireceÄŸini bekleyebiliriz. AB ile iliÅŸkilerin ivme kazanabilmesi için, yalnızca mülteci krizindeki iÅŸbirliÄŸi deÄŸil, yapısal sorunlarda da, meselâ Kıbrıs konusunda da ilerleme kaydedilmesi gerekir."
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.