Bilim Teknoloji
Gördüğünü vuracak
Türkiye, insansız hava aracı (İHA) teknolojisinde son yıllarda dev adımlar attı. 23 bin feet/7 km yükseklikte 18 saat görev yapacak şekilde tasarlanan BLOK-A tipi ANKA'ların tamamlanmasının ardından TAI, bir üst versiyon olan BLOK-B'yi üretti.
Yerli insansız hava aracının ikinci modeli ANKA-B, 30 bin feet/10 km irtifada 24 saat boyunca izleme yapabiliyor. ASELSAN üretimi elektro-optik (FLIR) kameralarla donatılan ANKA, 250 kg faydalı yük taşıyabiliyor, gece-gündüz ÅŸartlarında otomatik iniÅŸ-kalkış yapabiliyor.
TÜRK-SAT'IN OLDUÄžU HER YERDE
1,5 tonluk kalkış ağırlığındaki ilk ANKA'ların ardından Türk mühendisleri 'silahlı Ä°HA' için de kolları sıvadı. 5 tonluk kalkış ağırlığına sahip olacak ANKA-S, önceki araçların 250 kg'lık faydalı yük kapasitesini 1 tona çıkarıyor. Bu rakam, ANKA-S'in istihbari gözlem ekipmanlarının yanında hatırı sayılır miktarda bomba taşıyabileceÄŸi anlamına geliyor. ANKA-S'te fark yaratan en önemli unsur ise silahın dışında ÅŸüphesiz SAT-COM donanımına sahip olması. Havada iken sürekli TÜRK-SAT uydularıyla iletiÅŸim halinde olacak araca, Ä°ngiltere'den Güney Afrika'ya, oradan da MoÄŸolistan'a uzanan bir üçgen içinde komut gönderilebilecek. 2016 yılında tamamlanacak ANKA-S'in 2017'de TSK envanterine girmesi bekleniyor. GeliÅŸmiÅŸ gözlerle donatılan araç, 200 km çapındaki herhangi bir alıcıya HD görüntü nakledebiliyor.
Motoru hazır
Motoru dışında her ÅŸeyi yerli olan ANKA, birkaç yıl içinde yüzde 100 milli bir motorla uçacak. TUSAÅž Motor Sanayii (TEI) tarafından geliÅŸtirilen turbodizel 165 beygirlik yerli motorlar, testlerin bitmesinin ardından seri üretilerek 2016'da ANKA'lara monte edilecek. Böylece Alman Thielert firmasınca üretilen motorların kullanımına son verilecek. Ä°HA motorunun beygir gücü, ek geliÅŸtirmelerle birlikte 200'e çıkarılacak. Dünyada tek rakipleri Amerikan Predator ve Ä°srail yapımı Heron'lar olan ANKA, silahlı modeliyle birlikte önemli bir eÅŸiÄŸi de aÅŸmış olacak. Türkiye, Ä°HA'da dünyada ilk 5 ülke arasında gösteriliyor.
BOZOK Teröristin başına bela
TÜBÄ°TAK-SAGE'nin insansız hava araçları için geliÅŸtirdiÄŸi hassas lazer güdümlü mini füze Bozok, özellikle sınır bölgelerinde teröristlerin kabusu olmaya aday. 16 kiloluk Bozok sayesinde Ä°HA'lar yalnızca istihbarat amaçlı görüntü aktarmakla kalmayacak, aynı zamanda dağınık hedefler için caydırıcı bir güç olacak. Bozok'un menzilli ÅŸimdilik 6 km.
GÖZCÜ Operasyon bücürü
Baykar ve Kale Grubu'nun birlikte geliÅŸtirdiÄŸi Türkiye'nin ilk yerli mini Ä°HA'sı Gözcü, 2007'den buyana özellikle kalekol çevrelerinde 'acil istihbarat' amaçlı kullanılıyor. TSK envanterindeki 170 adet Gözcü, yüksek bir noktadan elle fırlatıldıktan sonra otomatik havalanıyor, 15 km mesafeye görüntü aktarabiliyor.
BAYRAKTAR yetenekli casus
Baykar Makina tarafından üretilen yerli Ä°HA 'Bayraktar', envanterinde Ä°srail yapımı 10 adet Heron bulunduran TSK'ya tam 12 tane birden satılınca dikkatleri bir anda üzerine çekti. 10 kilometre irtifada 30 saat boyunca görev yapabilen Bayraktar, bu yükseklikte havada kalış süresiyle rakiplerinin önüne geçiyor. Yazılımı, tasarımı ve mühendislik çalışmaları tamamıyla özgün
olan Bayraktar Ä°HA, Denizkurdu-2015 Tatbikatı'na katılarak yer istasyonuna 150 km uzaktan görüntü gönderdi. 630 kg kalkış ağırlığıyla ANKA'dan hayli hafif olan Bayraktar, ÅŸimdilik yalnızca 55 kg faydalı yük taşıyabiliyor. Baykar Makina, ürettiÄŸi casus uçakların silahlı sürümünü yapmak için çalışmalarını sürdürüyor.
Kamerası 51 kilo!
Vestel üretimi Karayel, yaklaşık 7 km irtifada 20 saat uçabiliyor. Havadayken 210 km uzaktaki istasyona görüntü aktarabiliyor. Åžirket yetkilileri, 51 kg'lık geliÅŸmiÅŸ kameralarla donatılan Karayel'in, askeri görevler dışında sivil kullanım için de rakiplerinden daha avantajlı olduÄŸunu belirtiyor. TSK envanterinde kaç adet Karayel'in bulunduÄŸu henüz bilinmezken ÅŸirket, silahlı Ä°HA için de çalışmalarını sürdürüyor.
Bir sonraki adım Hava gemisi
Otonom Teknoloji'nin ürettiÄŸi DORUK, 1000 metre irtifadaki uzun süreli uçuÅŸlarıyla askeri/sivil birçok görevi yerine getirmeyi hedefliyor. Bunlar arasında sınır güvenliÄŸi, orman yangınlarına karşı erken uyarı, liman takibi, hassas tarım uygulamaları var. Aracın içine yerleÅŸtirilen baz istasyonu ise afet ve acil durumlarda belirli bir bölgede haberleÅŸme hizmeti için kullanılabiliyor. Aracı kaplayan dış malzemenin özelliÄŸinden ötürü DORUK benzeri sistemleri dünyada yalnızca 4 ülkenin üretebildiÄŸi belirtiliyor. Firmanın yeni hedefi ise 3 km yükseklikte seyredebilen, güneÅŸ enerjisiyle çalışan dev boyutlarda bir hava gemisi üretmek.
YENÄ°LGÄ° YENÄ°LGÄ° BÜYÜYEN BÄ°R ZAFER VARDIR
1914 yılının temmuz ayı... Osmanlı Deniz Kuvvetleri'ni temsilen Rauf Bey'in (Orbay) önderliÄŸinde ReÅŸit PaÅŸa vapuruna binen 1200 kiÅŸilik heyet, Ä°ngiltere'den satın alınan savaÅŸ gemilerimizi alıp Ä°stanbul'a getirmek için Newcastle'a doÄŸru hareket eder. Heyet, vatandaÅŸtan toplanan bağışlarla 4 milyon poundluk ücreti tastamam ödenmiÅŸ HMS Agincourt ve HMS Erin zırhlılarını göndermekte pürüzler çıkaran Ä°ngilizleri ikna etme niyetindedir. Gemilerin isimleri bile hazırdır: Sultan Osman ve ReÅŸadiye. Biri 204, diÄŸeri 170 metre boyundaki dev savaÅŸ gemileri, o dönemin en geliÅŸmiÅŸ dretnotlarıdır. Ä°ngiltere'ye ulaÅŸan Osmanlı heyeti ne kadar dil döktüyse de muhataplarını ikna etmeyi baÅŸaramaz. Birinci Dünya Savaşı öncesi gergin ortamı bahane eden Ä°ngiltere gemilere el koymuÅŸ, paraların da üzerine yatmıştır. ReÅŸit PaÅŸa vapuru Newcastle'dan Ä°stanbul'a eli boÅŸ döner.
Ege'den aşırtma vurdular
Yıl 1915… Çanakkale BoÄŸazı önüne 103 parça gemiyle gelen Ä°ngiliz ve Fransız donanması, 18 Mart saldırısından hezimetle çıkınca, 'denizden top desteÄŸiyle kara savaÅŸları' kararı alır. Ä°tilaf kuvvetleri çıkarma harekatıyla Türk askerlerine saldırırken ilginç ÅŸeyler olmaktadır. Devrin en etkili savaÅŸ gemisi Queen Elizabeth, 18 km uzaktaki hedefi vurabilen 38 cm çaplı 8 adet topuyla Ege Denizi tarafındaki Arıburnu-Kabatepe sahiline yerleÅŸmiÅŸtir. Ve aşırtma atışlarla boÄŸazın iç tarafında, Eceabat'ın kuzeyinde bekleyen Barbaros Hayreddin ve Turgut Reis zırhlılarımızı vurmaktadır. Queen Elizabeth'in Ege'den gönderdiÄŸi top mermileri bazen Çanakkale'ye bile düÅŸmektedir. Bu arada Çanakkale zaten, boÄŸaz giriÅŸine yerleÅŸmiÅŸ Agamemnon zırhlısının 12 km'den attığı topların gümbürtüsüyle inlemektedir.
79 yıl önce yapmıştık
Yıl 1936… Genç cumhuriyet döneminde yaptığı tren yollarıyla nam salmış çılgın iÅŸadamı Nuri DemiraÄŸ, “Göklerine hakim olamayan milletler yerde sürünmeye mahkumdur" diyerek, o devrin en iyi uçaklarından onlarcasını kendi kurduÄŸu fabrikada üretmeyi baÅŸarır. 5,5 km irtifada saatte 270 km hıza ulaÅŸan uçaklar Amerikan ve Ä°ngiliz havacılık lobisinin dikkatini çeker.
Devrin hükümet üyeleriyle 'temas' kurmak için Türkiye'ye heyet gönderirler. Temaslar kısa zamanda sonuç verir. Daha önce Nuri DemiraÄŸ'ın fabrikasına 10 tane eÄŸitim uçağı, 65 tane de planör sipariÅŸ etmiÅŸ olan Türk Hava Kuvvetleri, bu sipariÅŸleri birdenbire iptal eder. Uçaklar DemiraÄŸ'ın elinde kalır, ne kadar çabaladıysa sonuç vermez, fabrika kapanır.
O eski günler geride kaldı
Yukarıdaki örnekler, tarihi çaresizliklerimizin yolaçtığı acı tecrübelerden yalnızca birkaçı. Türkiye, kendi silah teknolojisine yeterince önem vermemenin bedelini yüzyıllardır trajik biçimde ödedi. Fakat ülkemizin bugün ulaÅŸtığı nokta, o eski günlerdekinden çok farklı. ABD'nin hurdaya çıkmış gemilerine el açan, modası çoktan geçmiÅŸ tankları yüz milyonlarca dolar ödeyerek Ä°srail'e 'modernize' ettiren ülke yok artık. 2002 sonrası tek parti iktidarıyla birlikte birçok alanda yaÅŸanan ÅŸahlanış, en çok da savunma sanayiini etkiledi. SavaÅŸ araçlarının 'yerli sektör ve milli imkanlarla üretimi' yolunda sergilenen irade, aradan geçen 13 yılda çarpıcı sonuçlar verdi.
Savunma sanayii coÅŸtu
13 yıl önce askeri ihtiyaçların yerli imkanlarla karşılanma oranı yüzde 25 iken bu oran bugün yüzde 60'ı geçti. Türkiye, savaÅŸ malzemesinin çoÄŸunu artık kendisi üretiyor. 2002 yılında 1 milyar dolar seviyesindeki savunma sanayii üretimi, 2015'e gelindiÄŸinde 5 kat artış göstererek 5 milyar doları aÅŸtı. Savunma sektörünün toplam ihracatı ise 2 milyar dolar düzeylerine geldi. Rakamlar katlanarak artış gösterme yolunda. Zira savunma ÅŸirketlerinin bu yıl aldıkları sipariÅŸlerin toplamı 11 milyar doları aşıyor. Bu sipariÅŸlerin önemli bir kısmını ihraç ürünleri oluÅŸturuyor. Sektör son 5 yıldır, senede ortalama yüzde 21 oranında büyüyor. Her vatansevere umut veren bu tabloya kolay gelinmedi. Dünyadaki mazlum milletlerin yegane umudu haline gelen Türkiye, sergilediÄŸi performans eÄŸer sabotajlarla kesintiye uÄŸramazsa, yakında bölgesini de dönüÅŸtürme gücüne eriÅŸecek. Bu güç elbette, dost için güven düÅŸman için korku unsuru 'kılıç'tan geliyor. Yani silahlar… Savunma sanayiinde yerli devrimin ardından ortaya çıkan teknoloji harikası ürünleri masaya yatırdığımız bu geniÅŸ dosyamızda, bu toprağın insanının emeÄŸi ve alınteriyle neleri baÅŸardığına ÅŸahit olacağız. Ä°ÅŸte Türkiye'nin milli silahları...
Kendi gemimizi batırdık
Yıl 1974… Rum EOKA çetelerince katledilmekte olan Kıbrıs Türklerini kurtarmak amacıyla Ada'ya 20 Temmuz'da baÅŸlatılan harekat esnasında bir facia yaÅŸanır. Donanma gemileriyle savaÅŸ uçakları arasında haberleÅŸmeyi saÄŸlayan sistemlerin bulunmamasından ötürü, Türk uçakları denizin ortasında Türk muhripleriyle savaşır. Kocatepe gemisi dost ateÅŸiyle aldığı hasar sonucu batar, 67 denizci ÅŸehit olur. Hasar gören diÄŸer iki gemi ise hızla limana çekilerek batmaktan son anda kurtarılır. Amerikan ambargosundan ötürü sahip olduÄŸu uçakları kaldırmakta da sıkıntılar yaÅŸayan Türkiye, askeri haberleÅŸme sistemlerinin üretimine karar verir. Böylece ASELSAN ortaya çıkar.
Henüz yorum yapılmamış.