'Uğur Kaymaz'ın gözleri size bakıyor!'

Sabah Gazetesi yazarı Hilal Kaplan, bugünkü "UÄŸur Kaymaz'ın gözleri size bakıyor!" baÅŸlıklı yazısında polisin kurÅŸunlarıyla hayatını kaybeden UÄŸur Kaymaz ve Bismil'de eve isabet eden roketatarla hayatını kaybeden Elif ÅžimÅŸek'i köÅŸesine taşıdı. UÄŸur Kaymaz'ın öldürülüÅŸü, kiÅŸisel tarihim için bir dönüm noktasıydı, ifadesini kullanan Kaplan, "Ve iÅŸte yine ÅŸimdi, bir çocuk ölümünden bahsetmek için yazıyorum bugün...Elif ÅžimÅŸek, Diyarbekir'in Bismil ilçesinde polisle ÅŸehrin ortasında çatışmaya giren YDG-H çetelerinin polisin zırhlı aracına attığı roketin, yaÅŸadığı eve isabet etmesiyle hayatını kaybetti. Annesinin baÄŸrından koparıldı, babası paramparça bedenini hastaneye taşıdı. Küçücük bir kız çocuÄŸu, yine kömür gözlü, yine masum, yine ailesinin yanı başında katledildi." dedi.

Ä°ÅŸte Hilal Kaplan'ın yazısından bir bölüm:

"O kömür gözlü güzel çocuk, küçük bedenine sıkılan 13 kurÅŸunla öldürüldü.

UÄŸur'a ve babasına kıyan özel harekât polisleri hukuki süreç boyunca tutuksuz yargılandı. Üstelik 'güvenlik' gerekçesiyle görev yerleri ve mahkemenin görüleceÄŸi yerler bölgenin dışına taşındı. Rahatları bozulmasın diye her tür önlemin alındığı bu dört polis beraat etti, yani hukuki olarak 'aklandı.' Bu da yetmedi, polislerin iddiasının aksine herhangi bir çatışma olmadığı kanıtlanmasına raÄŸmen ilkokul 5. sınıfa kayıtlı bir öÄŸrenci olan UÄŸur ile tüm resmî belgeleri mevcut bir kamyon ÅŸoförü olan babası Ahmet Kaymaz yargı kararıyla 'terörist' ilan edildi..."

UÄŸur Kaymaz'ın öldürülüÅŸü, kiÅŸisel tarihim için bir dönüm noktasıydı. Önceden de Kürt meselesiyle ilgilenen biriydim ama Kaymaz'ın o unutamadığım resmindeki (o da Ceylan'ınki gibi vesikalıktı) gözleri ve hikâyesi hâlâ ciÄŸerimde sızıdır. Yayınlanan ilk kitabımı UÄŸur'a adadım, evlerine taziye ziyaretinde bulundum, Makbule Anne'nin elinden çay içtim, güzelim kardeÅŸlerinin saçını okÅŸama fırsatını buldum. Ne UÄŸur'a yapılanları ne de onları unuttum.

Ve iÅŸte yine ÅŸimdi, bir çocuk ölümünden bahsetmek için yazıyorum bugün...

Elif ÅžimÅŸek, Diyarbekir'in Bismil ilçesinde polisle ÅŸehrin ortasında çatışmaya giren YDG-H çetelerinin polisin zırhlı aracına attığı roketin, yaÅŸadığı eve isabet etmesiyle hayatını kaybetti. Annesinin baÄŸrından koparıldı, babası paramparça bedenini hastaneye taşıdı. Küçücük bir kız çocuÄŸu, yine kömür gözlü, yine masum, yine ailesinin yanı başında katledildi.

Bugünün, UÄŸur'un öldürüldüÄŸü günden, katilin kimliÄŸinden öte bir farkı daha var. Benim elimden sadece yazmak gelirken, oÄŸlum üst katta mışıl mışıl uyuyor bu sefer. Çocuklarımıza sevgiyle bakmaktan, onlara emniyet duygusu içinde sarılmaktan bizi utanır hale getirdiniz. Adınıza alfabeden hangi harfi seçerseniz seçin, katilsiniz. Hem de katilliÄŸin en çukur seviyesindesiniz: Çocuk katilisiniz.
Üstelik polise atılan roketi de katili de gizlemek için, HDP EÅŸ BaÅŸkanı YüksekdaÄŸ, "Katillerin ve yalancıların karşısında 8 yaşında çocuk gibi temiz, elif gibi dimdik olacağız. Bismil'de saray-Akp terörüne son" yazabildi. Katillerin ve yalancıların kim olduÄŸunu bundan net özetleyen bir çamurluk olamazdı gerçekten.