Ukrayna: Türkiye'nin tutumunu takdir ediyoruz

AA'nın haberine göre, Rusya'nın Suriye'de rejime verdiÄŸi desteÄŸin bölgeyi istikrarsız hale getireceÄŸini belirten Korsunsky, "Bu destek, bölgedeki durumu daha da gerginleÅŸtirecek, mültecilerin sayısını artıracak ve Suriyelilerin acısını daha da arttıracak. Bölgedeki durumu daha istikrarsız ve tedirgin hale getirecek" ifadesini kullandı.

Moskova yönetiminin bu tutumunun Avrupa için de çok büyük zorluklar oluÅŸturduÄŸunu kaydeden Korsunsky, Avrupa'ya gitmek isteyen Suriyelilerin sayısının giderek arttığına dikkat çekti.

Rusya'nın bölgede yapıcı olmayan bir politika izlediÄŸini ifade eden Korsunsky, ÅŸöyle devam etti:

"Karadeniz bölgesinde ve diÄŸer bölgelerde jeopolitik durumla ilgili Türkiye'nin hissettiÄŸi derin güvenlik kaygılarını Ukrayna da paylaşıyor. Ukrayna ve Türkiye sınırında Rus askerlerinin sayısının arttığını görüyoruz. Maalesef Rusya Suriye'de kanlı diktatör olan Esed rejimine destek vereceÄŸini açıkladı. Esed rejimine karşı mücadele eden uluslararası koalisyon üyesi olması gerekirken farklı bir konumda yer alıyor. Suriye'de yüz binlerce kiÅŸinin öldürülmesine sebep olan rejime destek veriyor."

"Ukrayna'da durum daha sakin"

Ukrayna'daki geliÅŸmeler hakkında da bilgi veren Ukrayna Büyükelçisi, Rusya yanlısı terörist grupların faaliyet gösterdiÄŸi doÄŸu bölgeleri de dahil olmak üzere, ülkede durumun iki haftadır daha sakin olduÄŸunu belirterek, yine de Rusya'nın, Ukrayna'daki durumu daha da istikrarsızlaÅŸtırma çabalarından vazgeçmeyeceÄŸinin altını çizdi.

Ukrayna sınırına 20 kilometre uzaklıkta üs inÅŸa eden Rusya'dan beklenen adımların gerçekleÅŸmediÄŸini belirten Korsunsky, "Soru ÅŸu, neden bu taahhütler yerine getirilmesin? Kendi askerlerini Ukrayna topraklarından geri çekmekte doÄŸal olmayan bir ÅŸey mi var? Ukrayna topraklarında kendi kanunlarına göre seçimlerin yapılmasında ne yanlış var? Bu adımlar atılmıyorsa, Rusya'nın amaçları ortadadır. Ukrayna'nın doÄŸu bölgelerindeki durumu bütün Ukrayna'yı siyasi ve ekonomik bakımdan istikrarsızlaÅŸtırmak için kullanmak istediÄŸini görüyoruz. Hem Batılı ortaklarımız hem Türkiye bunu gayet iyi anlıyor" deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Korsunsky, Suriye'deki iç savaşı Ukrayna'daki durumla birlikte deÄŸerlendirmek gerektiÄŸini de ifade ederek, "Her iki ülkede de Rusya'nın askeri üslerini güçlendirme çabası var. Bütün bu adımlar, bölgesel barış ve istikrar için büyük bir tehdit oluÅŸturuyor" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Rusya'nın adımları yapıcı değil"

Büyükelçi Korsunsky, Ukrayna için tehdit görülen unsurlara iliÅŸkin bir soruya cevaben, Ukrayna'nın dış politika tercihleri baÄŸlamında hiçbir ÅŸeyden korkmadığını belirterek, ülkesinin Suriye'ye giden Rus uçaklarına hava sahasını kapatma konusunda tereddüt etmediÄŸini hatırlattı.

Ukrayna Devlet BaÅŸkanı Petro PoroÅŸenko'nun, Rusya'ya karşı yaptırım uygulanacağına dair açıklamasını hatırlatan Korsunsky, bunların arasında her tür ekonomik faaliyetlerin kısıtlanması, hesapların dondurulması ve aktiflere el konulması gibi unsurların yer alacağını söyledi.

Sergiy Korsunsky, "Bütün dünya bize destek veriyor. Gerçek bizden yana. Rusya'nın adımlarının yapıcı olmadığını düÅŸünüyoruz ve bütün dünya ile beraber barışçıl ve medeni yollarla bu sorunu çözmeye çalışacağız" ifadesini kullandı.

Minsk anlaÅŸmalarında belirtilen bütün hükümlerin Ukrayna tarafından uygulandığına ya da uygulanmakta olduÄŸuna iÅŸaret eden Korsunsky, ancak gerek Rusya gerekse teröristlerin üstlendiÄŸi taahhütleri yerine getirmediÄŸini gördüklerini söyledi.

Türkiye'nin tutumunu takdir ediyoruz

Türkiye'nin Ukrayna ve Kırım konusundaki tutumunu da deÄŸerlendiren Korsunsky, "Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüÄŸüne desteÄŸini ve Kırım'ın iÅŸgalini tanımama politikasını sürdürmesini temenni ediyoruz" diyerek, Ankara yönetiminin desteÄŸini takdirle karşıladıklarını belirtti.

Ukrayna'nın doÄŸusundaki seçimler

Ukrayna'nın doÄŸu bölgelerinde 25 Ekim'de yapılması planlanan yerel seçimlere de deÄŸinen Korsunsky, ÅŸunları söyledi:

"Paris'te Putin ile sert bir görüÅŸme yapılacağını umuyoruz. Bu görüÅŸme çerçevesinde Minsk anlaÅŸmalarının alternatifi olmadığı ortaya konulacak. Rusya da Minsk anlaÅŸmalarına göre üstlendiÄŸi askerlerin geri çekilmesi ve Ukrayna kanunlarına göre yerel seçimlerin düzenlenmesi gibi taahhütlerini yerine getirmekle yükümlü."

Yerel yönetimler kanununda yapılacak deÄŸiÅŸiklik

Ukrayna'da yerel yönetimler kanununda yapılacak deÄŸiÅŸikliÄŸe iliÅŸkin olarak bilgi veren Korsunsky, yapılması öngörülen deÄŸiÅŸiklikle milli savunma, güvenlik gibi önemli konuların önce merkezi idarenin yetkileri arasında kalacağını söyledi. Bölgesel ve ekonomik geliÅŸmelere iliÅŸkin projelerin yerel organlar tarafından uygulanacağını ve ilgili kararların bölgede alınacağını anlatan Korsunsky, "DoÄŸu bölgelerinde bu yetkiler Ukrayna halkı tarafından, yasaya göre ve Ukrayna mevzuatı çerçevesinde seçilecek insanlara uygulanacak" dedi.

Ukrayna Parlamentosu, 31 AÄŸustos'ta düzenlenen oturumda, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini öngören anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini 265 oyla kabul etmiÅŸti. DeÄŸiÅŸikliÄŸin, Ukrayna'nın doÄŸusundaki ayrılıkçılara "özerklik" anlamı taşıdığını öne süren yaklaşık 2 bin kiÅŸilik grup, parlamento önünde protesto düzenlemiÅŸti. Parlamento binasına zorla girmeye çalışan protestocuların güvenlik güçlerine taÅŸ ve sopayla saldırması ve bir kiÅŸinin de el bombası atması sonucu 3 asker ölmüÅŸ, 131'i güvenlik görevlisi 141 kiÅŸi yaralanmıştı.

Ülkede anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinin yapılması için 450 sandalyeli parlamentonun, bu deÄŸiÅŸikliÄŸi iki oturumda oylaması, ilkinde en az 226, ikincisinde de en az 300 oyla kabul etmesi gerekiyor.

DeÄŸiÅŸikliÄŸe iliÅŸkin ikinci oturumun 25 Ekim'de yapılması planlanan seçimlerden sonra gerçekleÅŸmesi bekleniyor.

"Diplomatik yolları tercih ettik"

Türkiye'nin terörizmle mücadele konusunda attığı adımları ve çabaları desteklediklerini de ifade eden Korsunsky ÅŸunları kaydetti:

"Bu Türkiye'nin doÄŸal hakkıdır. Aynı ÅŸekilde biz de Ukrayna'da teröristlerle görüÅŸmeye girmek istemiyoruz. Bu teröristleri etkisiz hale getirmek için her türlü tedbiri alacağız. Tabi ki sivillerimizi de düÅŸünerek barışçıl ve diplomatik yolları tercih ediyoruz. Nihayetinde Minsk'te iki anlaÅŸma yapıldı. SavaÅŸ devam etseydi hem doÄŸu bölgelerinde hem de Kırım'da kayıpların sayısı çok daha fazla olacaktı, bunu herkes biliyor. Bu nedenle diplomatik yolları tercih ettik."