Sosyal Medya

Dünya

Liderlere takılan 'insanî kriz'

Birleşmiş Milletler'in dünyanın birçok yerinde çatışmalara siyasi çözüm bulmakta yetersiz kalması, bu bölgelerde insanî krizlerin de büyümesine yol açtı. Yaklaşan zirve öncesi Al Jazeera'ye konuşan BM yetkilileri şimdilik 'umudumuzu kaybedemeyiz' demekle yetiniyor.



24-26 Eylül arası New York’taki genel merkezde yapılacak ve 164 liderin katılacağı BirleÅŸmiÅŸ Milletler Zirvesi’nin bu yılki konusu sürdürülebilir kalkınma. Dünyanın her bölgesinde sürdürülebilir kalkınma için 2000 yılında belirlenen hedeflere yenileri eklenecek. Liderler kaynakların eÅŸitsiz dağılımı ve açlık krizleri üzerine üç gün boyunca tartışacak.

Sürdürülebilir kalkınma programı ve yeni hedefler üzerine çalışan BirleÅŸmiÅŸ Milletler Kalkınma Programı (BMKP) verilerine göre, 863 milyon insan hâlâ yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu, günde 1,25 dolardan az bir parayla yaÅŸamak anlamına geliyor. 1990 yılında bu sayı bir milyar 570 milyona ulaşıyordu. BM’nin 2000 yılındaki zirvede belirlenen hedeflerinin kısmen uygulanması sonrası sayı neredeyse yarısına kadar düÅŸtü.

Ancak sayı düÅŸse de, bölgelere göre eÅŸitsiz dağılım sorunu sürüyor. Yoksulluk sınırının altında yaÅŸayanların yüzde 48’i Güney Asya ülkelerindeyken, yüzde 22’si de Afrika’da bulunuyor. Dünyanın diÄŸer bölgelerindeyse 1 milyar 400 milyon kiÅŸi normal kilonun üzerinde, önemli bir kısmı obezite sınırlarını da aşıyor.

Çatışma bölgelerindeki açlığa BM müdahale edemiyor

Dünyada açlık sınırındaki kiÅŸilerin sayısı azalırken, çatışma bölgelerinde ise bu sayı hızla artıyor. Sorun buralarda gıda bulunamaması deÄŸil, insanların gıdaya eriÅŸiminin olmaması. Gönderilen gıdalar istenmeyen grupların eline geçebiliyor ve farklı amaçlarla kullanılabiliyor. AteÅŸkes saÄŸlanamaması halinde de BM ekiplerinin geçiÅŸi güvenli olmuyor. Bu sebeple öncelik sorunlara siyasi çözümler bulmak. BMKP buralarda devreye girmek için öncelikle BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) getireceÄŸi kalıcı çözümleri beklemek zorunda. Ancak BMGK'daki farklı görüÅŸlerden dolayı birçok krize çözüm bulmak yıllar sürebiliyor. Bu da Suriye'de olduÄŸu gibi insanî krizin büyümesine ve sığınmacı sayısının artmasına yol açıyor.

BMKP’nin Kalkınma Planlaması ve Sürdürülebilir Büyüme Programı Koordinatörü olan Babatunde Omilola, bu sebeple yaÅŸanan büyük gecikmelere engel olmak için Kriz Yanıt Birimi oluÅŸturulduÄŸunu anlatıyor. Suriye son yılların en büyük insanî krizlerine sahne oluyor ama Omilola'ya göre, bu birim, Suriye'deki krize yanıt vermekte baÅŸarılı:

“Dünyanın birçok yerinde sürekli çatışmalar, anlaÅŸmazlıklar oluyor ve bu gibi krizlerde herkes aynı fikirde olmayabiliyor. Bazı krizlerde ve acil durumlarda BM’nin yavaÅŸ iÅŸlediÄŸi doÄŸru ama BMGK’nin çatışmaların gerçek sebebini anlamak üzerine çok çalıştığı konusunda garanti verebilirim. Soruna çözüm arıyorlar.

“Biz BM Kalkınma Programı olarak bu çatışmaları nasıl durdurabiliriz, insanlar istikrarlı bir ortama nasıl döner, ülke kalkınma aÅŸamasına yeniden nasıl geçer, buna odaklanıyoruz. BMKP içinde Kriz Yanıt Birimi var. Bu birimde krizlere en hızlı ÅŸekilde yanıt vermeye çalışıyoruz.

“Suriye’ye de böyle yaklaşıyoruz. Suriye’de bugüne kadar baÅŸarısız olduÄŸumuzu söyleyemem, BMKP sadece Suriye deÄŸil birçok yerde çok baÅŸarılı oldu.”

 

 
 

 

‘Barış için umudumuzu kaybedemeyiz’

Suriye’deki savaşın dört yıldan uzun süredir devam ettiÄŸini hatırlatınca Omilola, daha uzun sürse bile BM’nin barış için çalışacağını, insanların ölmesinin kabullenilemeyeceÄŸini söylüyor. Ancak bunun nasıl olacağı hakkında yorum yapmak yerine, ‘umudumuzu kaybedemeyiz’ demekle yetiniyor:

“Barışçıl çözüme ulaÅŸma, müzakere masasına oturma umutlarından vazgeçmemeliyiz. Barış için umudumuzu asla kaybedemeyiz. EÄŸer insanların savaÅŸmaya hep devam edeceÄŸini kabul edersek bir çözüm olmaz ve insanlar ölmeye devam eder. Henüz bu baÅŸarılamadı çünkü çok fazla grup var ve çok farklı amaçlar için savaşıyorlar. Bu biraz zaman alabilir ancak en sonunda baÅŸarılacak.

“Ä°nsanî krizlere çözüm bulmak için öncelikle çatışmasızlık ortamı saÄŸlamalıyız. Yemen, Suriye gibi ülkelerde BM barış için çalışmalı öncelikle. Farklılıklarla dolu bir dünyada yaşıyoruz; kültür, din, millet, bakış açışı farklılıkları var. Bunlarla yaÅŸamayı elbette bir gün öÄŸreneceÄŸiz, yoksa insanların ölümünü izlemeye devam ederiz.”

‘BM bu hedefleri koymazsa kim koyacak?’

DiÄŸer sorun da hızla artan dünya nüfusu ve buna karşılık bütçe yetersizliÄŸi… 9 milyarlık nüfusa ulaşılması beklenen 2050’ye kadar gıda üretiminin yüzde 60 kadar artmış olması gerekiyor. BM’ye göre 2030 yılı sonuna kadar açlığın tamamen ortadan kalkması için her yıl 267 milyar dolara ihtiyaç var. Ancak bu miktara eriÅŸim kolay deÄŸil.

25 yıldır BM’nin finansal ve ekonomiden sorumlu birimlerinde çalışan Joop Theunissen, konusu sürdürülebilir kalkınma olan BM zirvesinde de bir konuÅŸma yapacak. KonuÅŸmanın ve zirvenin içeriÄŸiyle ilgili Al Jazeera’ye bilgi veren Theunissen, bugünkü ÅŸartların devamı halinde zirvede ortaya konacak hedeflerin ancak yarısına ulaşılabileceÄŸini söylüyor. En büyük sorun bütçede:

“Ülkelerin BM’ye bütçelerinin yüzde 0.7’si miktarında verdikleri paranın dışında yapılan katkılar azaldı. Bunun sebebi de ülkelerin bütçelerindeki sıkıntı, bunu anlayışla karşılıyoruz. Ancak aylar boyunca yapmak zorunda olduÄŸu katkıyı yapamayan ülkeler var. Bu aslında son 10 yıldır karşı karşıya kaldığımız bir sorun. Bu durum harcamaları sabit olan Genel SekreterliÄŸi etkilemiyor ama dünyanın çeÅŸitli yerlerinde deÄŸiÅŸik projeler yapan UNICEF, UNESCO, Kalkınma Programı gibi BM kuruluÅŸlarını ciddi ÅŸekilde etkiliyor. Verdikleri katkıyı arttıran büyük bağışçılar da var ama elbette hedeflenen bütçe için bu yeterli deÄŸil.”

 

 
 

 

Theunissen, 2030 için koyulacak hedeflerin ‘ütopik hedefler’ olduÄŸunu kabul ediyor ancak o da Omilola gibi “Bu hedefleri BirleÅŸmiÅŸ Milletler koymazsa, kim koyacak?” diye soruyor:

“Krizlerin devamına göz yumulamaz. Hiçbir ülke lideri ‘Bu para çok fazla, gelin bu hedeflerden vazgeçelim’ demeyecektir. Bazen gerçekçilik sınırlarını aÅŸsa da bu hedefleri BM’nin koyması gerekiyor. Amaçlar önemlidir, ciddiye alınır ve bu ÅŸekilde yol alınır.”

‘Bolluklar dünyasında yaşıyoruz’

Babatunde Omilola ise kaynakların doÄŸru kullanılması halinde 267 milyar dolara ulaşılabileceÄŸi görüÅŸünde. Büyük devletlerden gelen bütçelerin yeterli olmaması ihtimaline karşın, desteÄŸe bağımlı ülkelerde yeni projelere gidildiÄŸini söylüyor:

“Bazı ülkeler diÄŸerlerinden daha fazla kaynaÄŸa sahip, bu sebeple daha fazla katkı yapabilir. Ancak biz sorunun önüne geçebilmek için ülkelerin kendi içerinde bütçelerini doÄŸru kullanmalarını, kalkınmayı saÄŸlayacak yaratıcı önlemler alınmasını teÅŸvik ediyoruz.

2030 sonunda açlığı ve yoksulluÄŸu yok etmek için her yıl 267 milyar dolarlık bütçe gerekiyor. Bolluklar dünyasında yaşıyoruz bu sebeple bu rakam ulaşılabilir bir rakam. Bu kaynaÄŸa ulaşılabilir.”

Kaynak: Al Jazeera

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.