Söz Ola Kese Savaşı - Şükrü Çıblak

Memleketin içinde bulunduÄŸu çıkmazdan dolayı hepimiz küfürbaz olduk. Rabbim kazandığımız günahlarımızdan dolayı bizleri affetsin. EÄŸer karşı tarafa yaptığımız küfürler bizi rahatlattı ve cerahati boÅŸaltıp sakinledi isek, sadede gelmek vaktidir. KiÅŸisel geliÅŸimcilere göre her ÅŸey beyinde bitiyor. Beyin neyi doÄŸru kabul ettiyse o yönde çalışır. Ve haklı çıkmak için, olmadık çabalara girer ve kendini haklı çıkarır. Onun için beyne bazen farklı komutlar göndererek sıhhatli çalışmasını saÄŸlayabiliriz. Altı ÅŸapka tekniÄŸi buna bir örnektir. Olaya kendi tarafımızdan bakabiliriz. Olaya karşı tarafın yerine koyarak bakabiliriz. Olaya kuÅŸ bakışı bakabiliriz. Olaya olumlu ya da olumsuz yönden bakabilir. üzerinde yoÄŸunlaşır ve çözüm odaklı çalışabilirsek daha verimli oluruz.

Bu süreçte Kürtlere, Atatürk büstünü ve bayrağımızı öptürdük, Otobüslerinin yolunu kesip PKK ya destek verirseniz sizi yaÅŸatmayız dedik. Ä°nÅŸaat iÅŸçilerinin olayı konuÅŸmasına bile müdahale edip memleketlerine yol almak zorunda bıraktık. Bazı illeri Kürtlere yasaklar afiÅŸler astık. Kürtlerle tekrar kardeÅŸ olabilmek için uzun maddelerden oluÅŸan ÅŸartnamelerimizi hazırladık.

Toplumlar duygusaldır. Toplum önderleri ise duygusallıktan uzak olmalıdır. EÄŸer toplumun önderleri olarak kendimizi görüyorsak duygusallıktan kurtulup, aklıselimle hareket edip, soÄŸukkanlı olmalıyız ki olayda taraf olmak yerine olayın çözümüne odaklanabilelim.

Orta yerde bir sorun var ve tarafların haklılığı yerine sorunun çözümüne kilitlenmeliyiz.

Allah resulü bizim için örnek olduÄŸuna göre onun hayatından bazı örnekler verelim.

Mekke’nin ileri gelenleri Hacerul Esvet’i yerleÅŸtirmek konusunda kavga edecekken içlerinden birisi buraya ilk gelen aramızda hakem olsun der ve az sonra Peygamberimiz gelir. Bir bezin üstüne taşı yerleÅŸtirir ve herkes bir ucundan tutsun diyerek taşı koyacakları yere taşır ve yerine kor.

Mekke’nin fethinde kâfirler korku içindeyken. Bunalım geçirirken Allah resulü evinden çıkmayan selamettedir diyerek gerginliÄŸi ve can kaybına fırsat vermeden olayı çözmüÅŸtür.

Peygamber ölünce, insanlar sokakta panik ve olaya anlam veremezken hatta Hz. Ömer sinirlenip kim peygamber öldü derse onu öldürürüm demesi karşısında, Hz. Ebu Bekir’in ilgili ayeti okuyarak, kim Peygambere tapıyorsa bilsin ki peygamber ölmüÅŸtür. Kim de Allah’a tapıyorsa Allah diridir diyerek olayı çözmüÅŸtür.

Anlatmak istediÄŸim ÅŸudur. Bazen çok basit bir söz “söz ola kese savaşı, söz ola kese başı” atasözü misali olayı çözüme kavuÅŸturur. Yeter ki odaklanalım.

Olayın çözümüne dair benim de mucizevi bir sözüm yok. Ancak naçizane bazı hatırlatmalarda bulunarak olayı iyice çözümden uzaÄŸa itecek söylemlerden kaçınmalıyız.

Olayın çözümünde ilk önce Kürtler diye baÅŸlayan suçlayıcı ve incitici cümleler kurmayı bırakacağız.

Bu süreçte terörle mücadele ederken sivillere yapılan zulümleri “Yaşın yanında kuruda yanar.” tavrından vazgeçip tepkimizi koyacağız.

Sinekleri öldürmek yerine, bataklığı kurutmak için çabalayacağız.

Toplumsal barış için, herkese tolerans göstereceÄŸiz. Kimseyi oy verdiÄŸi patiden dolayı dışlamak yerine anlamaya çalışacağız.

Yapılan sivil eylemde devlet refleksleriyle teröre hayır la birlikte devletin yaptığı haksızlıkları da içerecek ÅŸekilde tavır alırsak daha insani olur.

Ne pahasına olursa olsun iktidar olmak yerine, adaleti sağlayacak şekilde en azından psikolojik rahatlanma sağlanmalıdır.

Ne zaman ki biz iyiyiz. Bizden baÅŸkası iktidar olamaz, çeliÅŸkisinden kurtulursak ve halka raÄŸmen halk adına iktidar olamazsak, Kendi adamlarımızı ülkenin her kademesine getirmek yerine liyakati öncelersek.

Efendim ülkenin başında olan belayı bilmiyor musun deyip bir süre adaleti rölantiye almadan hukuk içerisinde olayı çözme yoluna gidersek.

Türk filmlerinde olduÄŸu gibi düÅŸmanlar hep kötü, kör, topal, haksız. Bizimkiler de yakışıklı, sempatik, hep haklı pozundan vazgeçersek. O zaman çözüme katkı sunabiliriz.

“Sanma ey hoca ki, senden altın ve gümüÅŸ isterler. Hiçbir ÅŸeyin fayda vermeyeceÄŸi günde temiz gönül isterler.”  (BaÄŸdatlı Ruhi)

Åžükrü Çıblak