Güncel
12 Eylül darbesi: 50 idam, sayısız işkence
Türkiye'de 35 yıl önce bugün darbe yapıldı, darbe sürecinde onlarca insan idam edildi, yüzlercesi tutuklandı, işkenceye uğradı. Darbe anayasası ise değişikliklere rağmen hala yürürlükte...
Türk Silahlı Kuvvetleri 12 Eylül 1980 günü, ülkedeki karışıklıkları ve çatışmaları gerekçe göstererek gerçekleÅŸtirdiÄŸi askeri müdahale ile yönetime el koydu.
Dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı daha sonra yargılanması gündeme gelen ve birçok tartışmaya neden olan Kenan Evren'di. Evren, Milli Güvenlik Konseyi BaÅŸkanlığı'nın yanı sıra Devlet BaÅŸkanlığı görevini de üstlendi.
12 Eylül 1980 Cuma günü saat 03.59'da Türkiye radyoları (TRT) Ä°stiklal Marşı'nın çalınmasıyla birlikte yayına geçti. Daha sonra anons yapılmadan Harbiye Marşı çalındı. Marşın bitiminde Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi BaÅŸkanı Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi okunmaya baÅŸlandı. Bu bildiriyi 5 bildiri daha izledi.
Bu müdahale ile 6. Süleyman Demirel hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi, sendika ve derneklerin faaliyetleri durduruldu ve genel sıkıyönetim ilan edildi.
1970 sonrasında deÄŸiÅŸtirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve bir askeri dönem baÅŸladı. Bu dönem yaklaşık 9 yıl sürdü. 12 Eylül 1980 darbesinin ardından partiler laÄŸvedildi, parti liderleri önce askeri üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.
Darbenin gece 03.00'te ilanından sonra aynı gün sabah saat 05.30'da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan'a Genelkurmay BaÅŸkanı Evren tarafından birer tebliÄŸ gönderildi.
Tüm tebliÄŸlerde, "TSK yönetime el koymuÅŸtur. Hükümetiniz feshedilmiÅŸ, parlamento üyeliÄŸiniz düÅŸmüÅŸtür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz" ifadesi kullanıldı, liderlere gidecekleri adresler de belirtiliyordu.
Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel için Hamzaköy Gelibolu adresi belirtilirken, Necmettin Erbakan'a ise Uzunada Ä°zmir adres olarak gösterildi. Ecevit ve Demirel eÅŸleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoy'a götürüldü. Yaklaşık bir ayboyunca, 11 Ekim 1980'e kadar burada kaldılar. Erbakan ise aynı gün uçakla Uzunada'ya götürüldü.
Alparslan TürkeÅŸ evinde bulunamadığı için Milli Güvenlik Konseyi, 13 Eylül'de bir bildiri ile teslim olmaması halinde suçlu duruma düÅŸeceÄŸini belirtti. Bunun üzerine TürkeÅŸ 14 Eylül'de Ankara Merkez Komutanlığı'na teslim oldu ve Uzunada'ya gönderildi.
DARBE ANAYASASINA 'HAYIR DÄ°YENE KÖY MEYDANI'NDA FALAKA
12 Eylül sürecinde yaÅŸanan aÅŸağıdaki örnek bile o dönem yaÅŸananların vehametini gözler önüne seriyor.
Batman'ın Kozluk ilçesinin Zilan (YeniçaÄŸlar) köyünde yaÅŸananlar, 12 Eylül darbesinin tahribatının en iyi örneklerinden biri. Darbe Anayasası'na 'hayır' oyu verdiklerinin ortaya çıkmasından 4 gün sonra köyün etrafını saran askerler, cami hoparlöründen anons ederek halkın okul bahçesine toplanmasını, gelmeyenleri cezalandıracaklarını duyurdu. Bütün halk kısa sürede okul bahçesine toplanmış, medresede hasta yatan Molla Ali Yaz ile onu yalnız bırakmayan oÄŸlu ve köy imamı Abdulvasi Yaz gelmemiÅŸti. Medreseye gelen bir üsteÄŸmen ikisine derhal köy meydanına gelmesini istedi. Köy imamı Yaz, babasının hasta olduÄŸunu ve kalkamayacağını anlattığı sırada üsteÄŸmenin yumruÄŸunu saÄŸ gözünde görmüÅŸtü. Bunun üzerine Abdulvasi Yaz, babasını sırtına alıp askerler ile beraber köy meydanına getirdi. Babasının ayakta duramayacağını, bu nedenle oturması gerektiÄŸini söylemesi üzerine orada bulunan baÅŸka bir sorumlu subay kendisine "Sen kimsin?" diye sordu. Abdulvasi Yaz'ın kendisini tanıtması üzerine görevli subaylar, "Biz de seni arıyorduk" dedikten sonra askere emir vererek Yaz'ı okulun içine götürdüler.
YAÅžLILARIN SAKALLARINI BÄ°RBÄ°RÄ°NE BAÄžLAYIP ARASINA SOPAYLA VURUYORLARDI
Cuntanın yaptıklarını Abdulvasi Yaz ÅŸöyle anlatıyor: "Ayaklarımı tüfeÄŸin kemerine baÄŸladılar. Ä°ki asker göÄŸsümün üzerinde oturdu. Ayaklarıma sopayla vurdular. Darbelerden dolayı saÄŸ ayak serçe parmağım kırılmıştı. Ayıldığımda baÅŸucumda duran subay 'Referandumda hayır çıkması için neden propaganda yaptın, bunun cezasını biliyor musun?' diye sordu. Ben 'hayır' dedim. Bana 'Senin propaganda yapan dudaklarını yakacağım.' dedi. Ve defalarca sigarayı içip içip dudaklarımda söndürdü. Dudaklarım tamamen yandı. Henüz dört günlük damattım ve üzerimde de damatlığım vardı. Beni o ÅŸekilde dışarıya, halkın önüne çıkardılar ibret olsun diye. Ben o haldeyken kendime deÄŸil, köydeki iki hacı amcaya yapılan muameleyi görünce üzüldüm. Köyün en yaÅŸlılarından Hasan Öztürk ile Hüseyin Kaya'nın sakallarını birbirine baÄŸlayıp, arasına sopayla vurup yolmaya çalışıyorlardı. DüÅŸen sarıklarını alıp dalga geçtikten sonra tekrar baÅŸlarına fırlatıyorlardı."
DARBENÄ°N BÄ°LANÇOSU
TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu.650 bin kiÅŸi gözaltına alındı.1 milyon 683 bin kiÅŸi fiÅŸlendi.
- Açılan 210 bin davada 230 bin kiÅŸi yargılandı.
- 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
- 98 bin 404 kiÅŸi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.
- 7 bin kiÅŸi için idam cezası istendi.517 kiÅŸiye idam cezası verildi.
- Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (18 sol görüÅŸlü, 8 saÄŸ görüÅŸlü, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
- Ä°damları istenen 259 kiÅŸinin dosyası Meclis'e gönderildi.
- 300 kiÅŸi kuÅŸkulu bir ÅŸekilde öldü.
- 171 kiÅŸinin "iÅŸkenceden öldüÄŸü" belgelendi.
- Cezaevlerinde toplam 299 kişi hayatını kaybetti.
- 14 kiÅŸi açlık grevinde öldü.16 kiÅŸi "kaçarken" vuruldu.
- 95 kiÅŸi "çatışmada" öldü.
- 73 kiÅŸiye "doÄŸal ölüm raporu" verildi.
- 43 kiÅŸinin "intihar ettiÄŸi" bildirildi.
- 388 bin kiÅŸiye pasaport verilmedi.
- 30 bin kiÅŸi "sakıncalı" olduÄŸu için iÅŸten atıldı.14 bin kiÅŸi vatandaÅŸlıktan çıkarıldı.
- 30 bin kiÅŸi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.
- 937 film "sakıncalı" bulunduÄŸu için yasaklandı.
- 23 bin 677 derneÄŸin faaliyeti durduruldu.
- 3 bin 854 öÄŸretmen, üniversitede görevli 120 öÄŸretim üyesi ve 47 hâkimin iÅŸine son verildi.
- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- 31 gazeteci cezaevine girdi.
- 300 gazeteci saldırıya uğradı.
- 3 gazeteci silahla öldürüldü.
- Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
- 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
- 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Türkiye hala tam olarak çözemediÄŸi, bir takım hesapların yapıldığı toplum üzerinde uygulandığı bu süreci çok acı bir ÅŸekilde yaÅŸadı.12 Eylül herhangi bir askeri darbe olarak kalmadı. Kendi hukukunu oluÅŸturarak devleti ve toplumu yeniden dizayn etti. Sonradan iktidarı sivillere devretmiÅŸ olsa da 1982 yılında hazırlattığı anayasa ile aslında hep iktidarda kaldı.
Ä°DAMLAR BÄ°R SAÄžDAN BÄ°R SOLDAN
Kenan Evren'in darbeden sonraki yargılamalar sırasında "Adaletli olsun diye bir saÄŸdan bir soldan idam ettik" dediÄŸi iddia ediliyor. SaÄŸdan ve soldan idam edilen bazı isimler ÅŸöyle:
Soldan idam edilenler: Necdet Adalı, Erdal Eren, Serdar Soyergin, Veysel Güney, Ahmet Saner, Kadir TandoÄŸan, Mustafa Özenç, Seyit Konuk, Ä°brahim Ethem CoÅŸkun, Necati Vardar, Fikri Arıkan, Ali Aktas, Ramazan Yukarıgöz, Ömer Yazgan, ErdoÄŸan Yazgan, Ä°lyas Has, Hıdır Aslan...
Sagdan idam edilenler: Mustafa PehlivanoÄŸlu, Cengiz Bakdemir, Ahmet Kerse, Halil EsendaÄŸ, Selçuk Duracık, Fikri Arıkan, Cevdet KarataÅŸ, Ali Bülent Orkan...
DARBEDE AMERÄ°KA PARMAÄžI
MÄ°T eski müsteÅŸarlarından Mahir Kaynak, 12 Eylül 2011 tarihli Vatan Gazetesi'nde yayımlanan röportajında 12 darbesinde ABD'nin parmağı olduÄŸunu söylemiÅŸti. Kaynak, konu ile ilgili ÅŸu ifadeleri kullanmıştı:
"Biz de geçmiÅŸte bir sürü çeliÅŸkiyi yaÅŸadık. Dedik ki, 'Demirel Amerika tarafından getirilmiÅŸtir. Morrison Süleyman'dır!' Biliyorsunuz, Morrison Knudsen mühendislik firmasında çalıştığı için, Demirel'i eleÅŸtiren çevreler 60'lı yıllarda kendisinden bu sıfatla bahsediyordu... Ama sonra ne oldu? 1970'li yıllarda CIA'in Türkiye ÅŸefi Paul Henze, 12 Eylül darbesini BaÅŸkan Jimmy Carter'a "Bizim çocuklar baÅŸardı!" diye haber verdi. KastettiÄŸi çocuklar darbeyi yapan generallerdi. Yani Amerikalılar Demirel'i devirdiler! Amerika, Amerika'yı mı devirdi diyeceÄŸiz ÅŸimdi? Aslında bunlar çok tutarlı politikalardır. Ne oldu? Demirel'in yerine Özal geldi. Çünkü 12 Eylül darbesinin asıl amacı Özal gibi birini getirmekti. Özal, Türkiye'yi dünyaya açtı. Dünyayla ekonomik olarak bütünleÅŸtik, deÄŸil mi? Yani küresel sermaye Türkiye'ye ilk adımını o zaman attı."
ÇOCUK MAÄžDUR: ERDAL EREN
12 Eylül darbesi öncesinde er Zekeriya Önge'yi öldürdüÄŸü gerekçesiyle hüküm giyen, Ankara Yapı Meslek Lisesi öÄŸrencisi Erdal Eren, 32 yıl önce bugün 17 yaşında asılarak idam edildi.
30 Ocak 1980'de er Zekeriya Önge'yi öldürdüÄŸü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980 tarihinde idama mahkûm edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde infaz edildi.
Gazeteci SavaÅŸ Ay, idamdan hemen önce Eren'le görüÅŸmüÅŸ ve fotoÄŸraflarını çekmiÅŸti. Eren, Ay'a "avukatıyla görüÅŸtürülmediÄŸini, 18 yaşın altında olmasına raÄŸmen idam edilmek istendiÄŸini, yaşının 18'den küçük olduÄŸunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediÄŸini, vurduÄŸu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateÅŸ açtığını ama otopside yakın atışla öldüÄŸünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını" söylemiÅŸti.
EVREN DURUÅžMADA ONU HATIRLAYAMADI
12 Eylül davasında Kenan Evren'e yaşı büyütülerek 17 yaşında asılan Erdal Eren sorulduÄŸunda. "Asmayalım da besleyelim mi" dediÄŸi Eren'in resmine bakan Evren "Onu tanımadığını" söylemiÅŸti.
Müdahil Avukat Mehmet HoruÅŸ , 17 yaşında olduÄŸu halde idama çarptırılan, yaşı büyütüldükten sonra Evren'in başında bulunduÄŸu Milli Güvenlik Konseyi onayıyla idam edilen Erdal Eren'in fotoÄŸrafını gösterdi. HoruÅŸ, tanıyıp tanımadığını sordu. Evren, başını 'hayır' anlamında iki yana salladı.
DARBECÄ°LER YARGILANDI AMA...
12 Eylül 2010 tarihinde kabul edilen referandumla yapılan anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi sonrasında darbecilere yargı yolu açıldı. Bunun üzerine 12 Eylül Darbesi'nin yaÅŸayan failleri Kenan Evren ve Tahsin Åžahinkaya hakkında dava açıldı.
Evren ve Åžahinkaya hakkında açılan ve dönemin maÄŸdurlarının müdahil olduÄŸu dava sonuçlandı ancak henüz onaylanmadan davanın en önemli ismi Kenan Evren öldü. Evren’in hakkındaki ceza kesinleÅŸmediÄŸi için cenazesinde devlet töreni düzenlendi.
Henüz yorum yapılmamış.