Sosyal Medya

'PYD Kürtleri yalnızlaştırıyor'

Suriye'de PYD'nin Türkiye sınırında gerçekleştirmeye çalıştığı 'projenin' Suriyeli Kürtleri olumsuz etkilediğini ve onları bölgede yalnızlaştırdığı tezini savunan Kürt asıllı Suriyeli Araştırmacı Dr. Mazen Şeyhani 5 yıllık iç savaşın sürecini anlattı.



Al Jazeera'den Yılmaz Bilgen'in haberine göre; Suriye'de 2011 yılı Mart ayında ‘‘adalet'' ve ‘'özgürlük'' sloganı ile sokak gösterileri baÅŸladı. 6 aydan fazla süren sivil gösterileri bastırmak için Åžam yönetiminin uyguladığı askeri yöntemler ve ÅŸiddet sonucu ülke iç savaÅŸa sürüklendi.

2013 Mayıs ayında ilk olarak Suriye'nin orta kesiminde bulunan Humus'un Kusayr ilçesinden Hizbullah milisleri, Esed ordusuna destek amacıyla Suriye'ye giren ilk yabancı güç oldu. Aynı yılın Temmuz ayında IŞİD, Irak'ta bulunan güçlerinden bir bölümü ile Esed'e karşı savaÅŸmak için Suriye savaşına dâhil oldu. IŞİD'in Irak ve Suriye'nin kuzeyinde kaydettiÄŸi ilerlemeye paralel olarak ABD öncülüÄŸünde oluÅŸturulan hava gücü de 2014 Eylül ayından bu yana Suriye savaşının aktif taraflarından birisi olarak sahadaki varlığını sürdürüyor.

Suriye savaşının genel seyrini ve Türkiye'nin güney sınırında yaÅŸanan hareketliliÄŸi Suriye'de savaÅŸan gruplar üzerine araÅŸtırmaları olan Doktor Mazen Åžeyhani ile konuÅŸtuk. Al Jazeera Türk'ün sorularını yanıtlayan Mazen Åžeyhani Suriye Kürtlerinden; hâlen Suriye Forumu çatısı altında yürütülen Diyalog Platformunun baÅŸkanlığını yapıyor. Aslen Åžam'lı olan Åžeyhani, Halep Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunu. Bir dönem ‘Ä°slami Cephe' çatı grubunun da basın sözcülüÄŸü görevini yürüten Mazen Åžeyhani'nin Suriye'de savaÅŸan gruplar üzerine yayınlanan makaleleri var.

‘Ayaklanma masum istekler ile baÅŸladı'

Suriye'deki iç savaÅŸ tüm bölgeyi etkileyen bir boyut kazandı. BaÅŸlarda ilgisiz duran birçok kiÅŸi ÅŸu an bu savaşın çıkış nedenlerini merak ediyor. Neydi Suriye halkını sokaÄŸa döken sebep ya da sebepler?

Her ÅŸey çok masum taleplerle baÅŸladı. Sadece yönetimde söz sahibi olmak isteyen yığınların feryadı vardı sokaklarda. BeÅŸÅŸar Esed tehlikeyi görmedi ve etrafındaki 'ÅŸahinler' onu ÅŸiddete ikna etti. Åžayet o günlerde BeÅŸÅŸar geniÅŸ katılımlı bir seçim kararı alsaydı kendisi yine cumhurbaÅŸkanlığına seçilir, ülkede bunca kan da akmazdı. Ancak Baas yönetimi eski yöntemlerin yeni dönemde de etkili olacağını düÅŸündü ve halen kazananı olmayan savaÅŸ, bu nedenle alevlendi.

Mevcut durumda iki taraftan da şu noktalarda hata yaptık diyenler var mı?

Åžu an artık iki taraf yok. Ä°lk bir yıl, savaÅŸ kendi dinamikleri ile sürdü. Ancak devamında önce bölgesel sonra da uluslararası bir boyut kazandı. Åžu an çok sayıda karar vericisi olan bir savaÅŸ bu. Her geçen gün aktör sayısı da artıyor. Onun için Muhaliflerin ya da Esed rejiminin söyledikleri belirli bir noktaya kadar etkili.

‘Ä°ran görünen, Ä°srail görünmez aktör'

Savaşı yerel dinamiklerinden koparan temel etkenler ne oldu?

Önce Ä°ran aktif taraf oldu ve savaşın ülke içi boyuttan bölgesel mecraya çekilmesine sebep oldu. Ä°srail, savaşın seyrini etkileyen ancak görünmez aktör olarak varlığını sürdüren ikinci güçtür. ABD'nin politik tutumundaki Ä°srail faktörü, arka plan unsuru olarak geride kalan beÅŸ yılı ÅŸekillendirdi. Esed'in kimyasal silahı kullandığında ve benzer bir kaç kırılma noktasında ABD kendi devlet aklı ile hareket etmiÅŸ olsaydı rejimi vururdu. Bunu engelleyen ise Ä°srail'in görünmeyen-bilinmeyen etkisi oldu. Rusya-ABD denklemi de zaten sorunu tamamen uluslararası boyuta çeken ve dönüÅŸü olmayan bir yola götüren geliÅŸme oldu.

Ä°srail bu süreçte hangi noktalarda etkili oldu?

Ä°srail'in nerelerde etkin olduÄŸunu PYD ve IŞİD üzerinden okuyabiliriz. Bu iki örgütün varlığı Türkiye kadar hiç bir ülkeyi etkilemiyor. Dört yıl önce bu plan yapıldı ve ÅŸu an Suriye üzerinden Türkiye'yle de savaşılıyor. YaÅŸanan geliÅŸmeler bu söylediklerimin komplo teorisi olmadığını yeterince ispat eder nitelikte.

Daha somut ÅŸeyler söyleyebilir misiniz bu konuda?

Ben Åžam kentinden Suriyeli bir kürdüm. Åžam'da 600 bin civarında Kürt var. Hama, Humus ve Lazkiye kentlerinde de yaÅŸayan Kürtler var. Ancak Türkiye sınırında bulunan Kürt yerleÅŸim birimlerinde PYD öncülüÄŸünde ırkçı bir bilinç oluÅŸturuldu. Bu bölge dışında hiç bir kürdün literatüründe Suriye Kürdistanı diye bir kavram yok. Bundan beÅŸ yıl öncesine kadar Suriye'nin kuzeyindeki Haseke, Kobani, Kamışlı ve Afrin'de de herhangi bir ayrılık fikri yoktu. Suriye'de var olan otorite boÅŸluÄŸunda Kürtleri ulusçu bir fikriyata sevk eden Ä°srail'in PKK üzerinden yürüttüÄŸü faaliyetler oldu. Åžu an PYD'nin hâkim olduÄŸu bölgelerde farklı hiç bir Kürt oluÅŸumuna hayat hakkı tanınmıyor. Sonra da bunun demokratik halk hareketi olduÄŸu iddia ediliyor. PYD'nin son tahlilde Suriye Baas Partisi'nden totaliter karakteristiÄŸi açısından fazla bir farkı yok.

Kürtleri bölge halkından koparmak istiyorlar'

PYD cephesinden Esed rejimi ile ilgili ÅŸaşırtan açıklamalar geliyor. Sahada ise Haseke ve Ayn Ä°sa gibi bölgelerde IŞİD'e karşı aleni iÅŸbirlikleri mevcut.  Örgütün bir yandan Ä°srail diÄŸer yandan Ä°ran-Esed baÄŸlantılı olduÄŸunu iddia etmek ne kadar rasyonel?

Åžam rejimi 50 yıl boyunca Türkmen, Arap ve Kürtleri hiç ayırmadan zulmetti. Kürtler geneli itibarı ile devrimin yanında yer aldı. Ancak Türkiye'ye yönelik bir koz olarak Esed-Ä°ran ittifakı Ä°srail'e benzer bir motivasyonla PYD'yi bölgede destekledi. Devrimin yanında yer alan ve Türkiye sınırına yakın bölgelerde yaÅŸayan Kürtler PYD aracılığı ile sindirildi. Bölge halklarından Kürtleri koparmak isteyenler milliyetçilik kartını oynadılar

PKK-PYD örgütünün kendisine has ideolojik bir kaygısı yok mu?

PYD ÅŸu an bir yandan sosyalist olduÄŸunu iddia ederken diÄŸer yandan ABD-Ä°srail-Avrupa ve de Esed-Ä°ran bloku ile müttefik kalabiliyor. Bu durumda nasıl bir ideolojik tutarlılıktan bahsedilebilir. Batı 2. Dünya savaşında milliyetçi akımlara 70 milyon kurban verdi ve bu söylemi terk etti. Ancak tüm güçleriyle bu vebayı Ä°slam coÄŸrafyasına ihraç etmeyi sürdürüyorlar. PKK-PYD bu anlamda bölgesel unsurlardan koparak batılıların himayesinde ve herhangi bir ideolojik kaygı gütmeden faaliyet yürütmekte. Bunu da çok baÅŸlı pragmatizm olarak görüyor. Ancak bölge gerçeklerinden uzaklaÅŸarak oluÅŸan yapı Kürtleri yalnızlaÅŸtırmakta ve gelecekte ortaya çıkacak daha büyük sorunların da parçası kılmakta.  ‘Suriye Kürdistanı' söylem ve proje olarak bizim halkımızın iradesi dışında geliÅŸen hadise. PYD bunun taşıyıcı unsuru olarak görülmeli. Asli aktörler, arka planda bölgenin geleceÄŸini daha fazla bölerek saÄŸlayacağını düÅŸünen küresel güçlerdir.

ABD'nin sahaya inmesini nasıl yorumluyorsunuz?

ABD ÅŸartların olgunlaÅŸmasını bekledi. Suriye halkının meÅŸru ve en insani taleplerinin Ä°slamcı-radikal bir boyuta indirgenmesi için elindeki tüm enstrümanları kullandı. BeÅŸ yıldır halkımız her türden silahlarla öldürülürken sessiz kaldığı halde, Suriye'nin en küçük kasabalarından birisinde süren çatışmaları bahane ederek sahaya inmesi zaten her ÅŸeyi yeterince açıklıyor.

Åžu an Suriye'de devrim gerçekten Ä°slamcı bir boyut kazanmadı mı?

Bu algının oluÅŸması hem Ä°ran hem de ABD'nin iÅŸine yarıyor. Oysa Suriye'yi oluÅŸturan halk mozaiÄŸi salt Ä°slamcılardan oluÅŸmuyor. Elbette Ä°slam bizim temel belirleyenimiz ve halkımızın büyük çoÄŸunluÄŸu Müslüman. Ancak bizi sokaÄŸa çıkaran ÅŸey özgürlük talebi oldu. Topyekûn bir halkı tek tipleÅŸtirmek ve batılıların terör gördüÄŸü kalıplara hapsetmek devrimi boÄŸma giriÅŸiminin temel gerekçesi oldu.

O zaman bu anlattıklarınızdan ‘Ä°ran ve ABD'nin çıkarları örtüÅŸüyor' sonucuna mı varıyoruz?

Ä°ran herhangi bir bahane aramadan Suriye'de savaşın tarafı oldu zaten. Sadece o radikal Ä°slam söylemi üzerinden yerini saÄŸlamlaÅŸtırmaya çalışıyor. Ä°ran ayrıca Åžii dünyasından destek alabilmek adına meseleyi olabildiÄŸince mezhep eksenine çekme gayretinde. Oysa bizim Esed rejimine karşı verdiÄŸimiz mücadeleyi insan hakları ve siyasi ilkeler üzerinden okumak, anlamak gerekiyor. Ancak bu noktada Suriye savaşını halen temel bir özgürlük mücadelesi olarak gören Åžii fikir adamları ve kanaat önderleri var. Lübnan'da Hüseyin fadlallah ve Iraklı Åžii önderlerden Ahmet BaÄŸdadi bunlardan bazıları. Ä°ran'ın elinden bu koz mutlaka alınmalı ve bu tuzaÄŸa düÅŸmemeliyiz. Ä°ran asli kodlarına döndü ve Farisi-Safevi hedeflerini gerçekleÅŸtirme peÅŸinde. Ä°slam'ı sadece mezhep boyutunda bir araç haline getirerek etnik kazanımlar elde etmek istiyorlar.

Doktor Mazen Åžeyhani'ye göre bölgede Kürtler üzerinden Ä°srail modeli bir uydu devlet kurulmak isteniyor. Ancak bu projenin baÅŸarı ÅŸansı Kürtlerin topyekûn Ä°slam'ı terk etmesine baÄŸlı. Åžeyhani, Kürtlerin Ä°slam'ı terk etmeyeceÄŸini ve ABD-Ä°srail-Ä°ran-Rusya gibi harici güçlerin planlarının boÅŸa çıkacağını savunuyor. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.