'Medya susturulacak' yaygarasının altındaki sinsi oyun

İşte o yazı:

Türkiye, yıllarca operasyonlara açık durdu.

Gelen giden istediÄŸi sonucu alacak adımları rahatça attı.

Kimse "Dur!" bile demedi.

Anlayan yoktu. Bu kadar çok operasyon yediÄŸimiz için de gelenler "Acaba ne olur!" diye düÅŸünmüyordu.

Ä°stedikleri sonuca ulaÅŸacaklarını bildikleri için kapıyı çalmadan giriyorlardı. Ä°çeride ÇOK SAYIDA Ä°ÅžBÄ°RLÄ°KÇÄ° olduÄŸu için pasaport kontrolünden bile geçmiyorlardı!

Birkaç gün önce "MEDYA SUSTURULACAK" yaygarası baÅŸladı. Gitmesi gereken noktalara, dalga dalga ulaÅŸtı.

Hazırlıkları önceden yapıldığı için, "ÖZGÜR MEDYAYA BALTA VURULUYOR"diyebilmeleri için roller önceden dağıtıldı. Kimi köÅŸesini boÅŸ bıraktı, kimi candanMANÅžET desteÄŸi attı, kimi darbe çığlığı fırlattı, kimi rolleri dağıtıp yurtdışına kaçtı, kimi de "GEZÄ°'de olmadı ama bu kez ÅžANSIMIZ DAHA FAZLA" hesapları yaptı!

Ben ÅŸimdilik içeride kimin, kime hangi rolü verdiÄŸini yazmayacağım.

Ä°yi niyetle kullanılan çok adam var.

Kimseyi kırmak da istemem. Ama bugün FÄ°LM tadında bir olay anlatacağım. YaÅŸanmış! Yeni...

Birkaç günlük taze mi taze!

Daha önce yazmıştım. 7 Haziran'dan hemen sonra GEZÄ°'de baÅŸrolü oynayan Christiane Amanpour Ä°stanbul'a geldi. Annesi Ä°ngiliz'di.

Kötü bir ÅŸey deÄŸil, sadece NOT düÅŸmek için yazıyorum.

Christiane'ın annesi Patricia Amanpour, çok özel bir kadındı.

Çok etkili bir çevresi vardı. En samimi dostlarından biri ünlü medya deviMURDOCH'tu!

Zaten Christiane da Murdoch'un manevi kızıydı. Konumuz manevi kız deÄŸil. Sadece dünyanın ne kadar küçük olduÄŸunu anlatmak için küçük bir hatırlatma...

Büyük medya patronu Murdoch'un birçok gazete ve televizyon kanalının dışında ikisinin de görevini yapan VICE NEWS isimli bir yayın organı daha vardı. GEZÄ°olayları patladığı anda bu kuruluÅŸun MUHABÄ°RLERÄ° gelip polisin giremediÄŸi sokaklara girer, Amerikan ordusunun korkudan gidemediÄŸi IŞİD militanlarının cirit attığı caddelerde gezer, evlerinde sabahlardı...

Bizim bilmediÄŸimiz, ÖZEL BÄ°R GÜÇLERÄ° vardı belli ki!

Ä°ÅŸte geçtiÄŸimiz gün VICE NEWS'un iki muhabiri DÄ°YARBAKIR'da tutuklandı.

BATI basını ortalığı ayaÄŸa kaldırdı.

Tutuklanan iki Ä°ngiliz gazeteci Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury masum muydu?

Kendilerine yardımcı olan tercüman Muhammed Ä°smail'in hiçbir suçu yok muydu?

BATI medyası Türkiye'ye vururken, içeridekiler de "Bizi dünyaya rezil etmeyin!" diye uyarırken(!) arka planda neler oluyordu! Bunu merak eden yoktu. Herkes kendi mahallesinden atıyor, tutuyordu.

Oysa ortada incelenmesi gereken büyük bir gerçek vardı. Ama kimse olayın bu yönüne bakmıyordu. Amaç, Türkiye'ye vurmak olduÄŸu için içeride dışarıda herkes birleÅŸiyordu.

Ama FÄ°LM baÅŸkaydı!

27 AÄŸustos tarihinde saatler öÄŸleyi gösterirken "155" ihbar hattına bir telefon geldi. Arayan bir DEVLET DOSTUYDU! Telefondaki kiÅŸi Jake Hanrahan ve Philip Pendlebury isimli muhabirlerin, IŞİD'e militan kazandırmak için gece gündüz çalıştıklarını, asker ve polis merkezlerini vuracak CANLI BOMBA aradıklarını bildirdi!

Hemen akla ÅŸu soru gelebilir!

Peki bu adam kimdi ve bunları nereden biliyordu?

Haklısınız! Ama burası Türkiye... Burada devletine sahip çıkan insanlar var. BuDOST, tutuklandıkları için kıyamet kopartılan iki gazetecinin komÅŸusuydu. Yan odada kalıyordu! Hemen bitiÅŸikte ne olup bittiÄŸini en ince ayrıntısına kadar biliyordu. Kimin gelip gittiÄŸini, amaçlarının ne olduÄŸunu, gazeteci kılıfının arkasında neler planladıklarını... Her ayrıntıya sahipti.

Zaten haklı olduÄŸu birazdan ortaya çıkacaktı. Ä°hbar üzerine polis hemen harekete geçti. Gazetecilerin kaldığı odalara baskın yapıldı. ArkadaÅŸlar gazeteci olsalar da, yanlarında bir gazeteci de olmaması gerekenler vardı! 16 bin lira, 3 gaz maskesi, 3 çelik yelek, IŞİD ile baÄŸlantılı çok özel bilgilerin, isimlerin, fotoÄŸrafların ve mesajların yer aldığı dijital veriler... IŞİD ve PYD ile ilgili ÖRGÜTÅŸemaları, özel isimler, iletiÅŸim bilgileri, kendi görevlerine iliÅŸkin emirler... Bu kadar da deÄŸildi üstelik. Daha büyük bir rastlantı vardı!

ArkadaÅŸların TERCÜMAN olarak kullandıkları ve çok güvendikleri Muhammed Ä°smail de ERBÄ°L'deki IÅžIK KOLEJÄ°'nden mezundu. Gariptir ki cemaatin üniversitesi olan o yapıda okuyordu. Tabii bunlar tesadüf...

Ama gazetecilerin çok önemli iki ajan olduÄŸu gerçekti. Bölgede IŞİD ve PYDüzerinde çok etkileri vardı. Bu nedenle CANLI BOMBA aramaya gelecek kadar kendilerine sonsuz güven duyuyorlardı. Ä°çeride ve dışarıda PYD ile IŞİD'i bize karşı örgütlüyorlardı.

Askerimiz ve polisimiz bunların hedefiydi. Bütün bunlar da GAZETECÄ°LÄ°Kfaaliyetiydi... Kim diyor bunu? Ä°çerideki bazı arkadaÅŸlar ile MURDOCH'un medyası...

Bunlar eskiden beri AKRABA!

Ama Türkiye yeni görüyor.

Bu iki gazeteci arkadaÅŸ izlenmediklerini düÅŸündükleri için otel odasında operasyon hazırlığı yapıyordu.

Ama Türkiye eski Türkiye deÄŸildi.

Yan odada onları 24 saat dinleyen ve izleyen vardı. Onlar burada dost bulabildikleri gibi DEVLETÄ°N de DOSTLARI vardı.

Mücadele her yerde sürüyordu.

Murdoch, Christiane Amanpour, Patricia Amanpour, Vice News, Jake Hanrahan, Philip Pendlebury, Muhammed Ä°smail, cemaat, canlı bomba, Ä°stanbul, pusu, mayın hiç biri birbirinden uzak deÄŸildi. HEPSÄ° KADEÅžTÄ°! Diyabakır'da gazetecilerAJAN olduÄŸu için alınıyordu, onların mahallesi de "MEDYAYA ÖZGÜRLÜK" diye ayaÄŸa kalkıyordu. OYUNU GÖRÜN! Görenler, görmeyenlere anlatsın!

Başka şansımız yok!