"Taban genç, enerjik insanlar istiyor"
Iğdır eski milletvekili Sinan Oğan, MHP'den ihraç edildi. İhraç kararının duyurulması sonrasında Al Jazeera'ye konuşan Oğan, MHP'nin yönetim sorunu olduğu görüşünde. "Taban genç, enerjik insanlar istiyor" dişe konuşan Oğan'a göre bugün MHP, HDP karşısında kendisini dar bir alana hapsetmiş durumda. Oğan, yaşadığı anlaşmazlığı ve partinin siyasetine ilişkin önerilerini anlattı.
Milliyetçi Hareket Partisi’nden ihraç edilen partinin IÄŸdır eski milletvekili Sinan OÄŸan, kararı mahkemeye götürmeye hazırlanıyor. Beklentisi hukuki yollardan da olsa partiye geri dönmek. Al Jazeera’ye konuÅŸan OÄŸan, 2014 yılının sonbahar aylarından bu yana Genel BaÅŸkan Devlet Bahçeli ile sorunlar yaÅŸadığını söyledi. Bahçeli’nin kendisine 2014 sonbaharında, “Sizi severim ama kendi başınıza hareket ediyorsunuz. Bundan sonra serbestsiniz” dediÄŸini anlatan OÄŸan’a göre MHP’nin yönetim sorunu var. Partinin kendisini ifade edemediÄŸini belirten Sinan OÄŸan, “Taban güler yüz istiyor, genç, enerjik insanlar istiyor. Vitrinimizin genç ve dinamik hale dönüÅŸtürülmesi lazım.” dedi. Seçim öncesinde kongre ve yönetim deÄŸiÅŸikliÄŸi tartışması baÅŸlatmak istemediÄŸine vurgu yapan OÄŸan, Bahçeli’nin kararına raÄŸmen TuÄŸrul TürkeÅŸ’in geçici hükümete katılma kararına iliÅŸkin sorulara ise yanıt vermedi.
MHP’den ihraç edildiniz. Karar size tebliÄŸ edildi mi?
Maalesef henüz bana tebliÄŸ edilmedi. Eskiden bu tür kurumsal hususlara dikkat edilirdi ama artık edilmiyor. Ä°lgili ÅŸahıslara tebliÄŸ edilmeden basına direkt bülten olarak geçildi. Ä°hraç edilip de basına böyle geçilen de kimse yok. Ä°lginç bir durum çünkü klasik tabirle, “zamanlaması manidar”. Seçimlerden önce böyle bir kararın alınmasını aklım almıyor. Seçime giderken bizim gibi camia içinde bir yeri olan bir insanın “kör parmağım gözüne” dergi gibi alelacele ihraç edilmesi, ihraç kararına ret veren ilin fesih edilmesi, bu kararın hukuksuz bir ÅŸekilde alınması, bunun basına servis edilmesi ÅŸöyle bir izlenim ortaya çıkarıyor; sanki genel merkezin seçimler öncesinde oy kaygısı yok.
Bu süreç nasıl baÅŸladı?
Bunun başında Musul’daki konsolosluk baskınını haber verdikten sonra hükümet çok zor durumda kaldı. O dönem ben bir canlı yayındayken hükümet sözcüsü Bülent Arınç, “DışiÅŸleri Bakanlığımız Sinan OÄŸan’a bilgi sızdırıyor” dedi. Öyle bir ÅŸey yok, ayrıca bu bir acziyetin göstergesidir.
Bu partinizde nasıl bir etki yarattı?
Bir süre sonra beni Genel BaÅŸkan Yardımcısı Semih Yalçın aradı. Çok ön plana çıktığımı, AKP’nin çok üzerine gittiÄŸimi ve geri çekilmem gerektiÄŸi talimatını iletti yukarıdan.
Yani Genel BaÅŸkan’ın talimatı mıydı bu?
Evet. Ondan sonra zaten artık ipler gerilmeye baÅŸladı. PeÅŸinden Ermeni meselesinin 100. Yılı meselesi nedeniyle biz bir çalışma yaptık. Ben Genel BaÅŸkan’a, “Efendim 2015 geliyor. Herkes bizden çalışma bekliyor. Bu konuda ne yapacaksınız? Biz biraz klasiÄŸin ötesine geçelim. 22-23 sene önce Hocalı’da yaÅŸanan bir katliam var. Gerçek soykırımcıların Ermeniler olduÄŸu aÅŸikâr. Bununla ilgili sergiler düzenleyelim” dedim. Sayın Genel BaÅŸkan da çok makul karşıladı, “Yapın” dedi. Ä°ki tane Türkiye’de yaptık. Ben devlet terbiyesi de gördüÄŸüm için, sayın genel baÅŸkanların vaktinin kısıtlı olduÄŸunu da düÅŸünüyorum. Genel izni genel baÅŸkandan alınır, detaylar grup baÅŸkan vekilleri ile genel baÅŸkan yardımcıları ile çözülür. Yurtdışına çıkacağım zaman Grup BaÅŸkanvekili Yusuf HalaçaoÄŸlu’ndan izin aldım. “Olur, önümüzdeki hafta önemli bir geliÅŸme var. Muhakkak burada ol” dedi. Bütün prosedürleri yerine getirdik, gittik geldik. Sonuçları Sayın Genel BaÅŸkan’a ilettiÄŸimde yurtdışına giderken neden izin almadığımı sordu. Ben Grup BaÅŸkanvekilinden izin aldığımı söyledim. Bunun kendisine iletilmediÄŸini söyledi. Ben de “Buyurun kendisini çağırıp sorabilirsiniz” dedim.
Bekliyor muydunuz böyle bir tepki?
Åžaşırdım. Çünkü ben izin almıştım. Bu iletilmemiÅŸse sorumlusu ben deÄŸilim. Ama bir süre sonra iÅŸte yurtdışında bir afiÅŸ basılmış. Üstünde MHP yazmıyormuÅŸ, IÄŸdır milletvekili Sinan OÄŸan yazıyormuÅŸ. Ben salonda böyle bir afiÅŸ görmediÄŸimi söyledim. Benim ihraç dosyamda mesela iki gerekçe var. Biri Fransa’da katıldığım bir konferansın afiÅŸleri. 6’ıncı maddeye konferansın afiÅŸinin Türkçesini koymuÅŸlar. 7’inci maddeye aynı afiÅŸin Fransızcasını. Ä°ki ayrı maddeden suçlanıyorum, ikisi de aynı ÅŸey.
Tüm bunlara baktığınızda sizce nedir sizin ihraç edilmenizin nedeni?
MHP gibi kurumsal bir siyasi partinin böyle ceviz kabuÄŸunu doldurmayacak meselelerle ilgili bir dosya oluÅŸturması anlaşılır deÄŸil. Asıl gerekçe bizim teÅŸkilat, taban nezdinde, ülküdaÅŸlarımız nezdinde bir sempatiye mazhar olmamız. Tabanın bizi bir yerlere yakıştırıyor olması.
Nereye yakıştırıyor taban sizi?
Kimi diyor ki keÅŸke parti sözcüsü olsanız, kimi diyor ki keÅŸke grup baÅŸkanvekili olsanız, kimisi diyor ki genel sekreter olsanız, kimisi diyor ki keÅŸke genel baÅŸkan olsanız. Bunu sosyal medyada dillendirdiÄŸinizde, genel sekreter olsanız dendiÄŸinde Sayın Ä°smet Büyükataman’ın uykusu kaçıyor.
Genel BaÅŸkan’ı rahatsız eden nedir?
Bunlar birike birike gidip Genel BaÅŸkan’a ÅŸunu diyorlar, “Efendim Sinan OÄŸan sizin yerinize oynuyor. Yok öyle bir ÅŸey. Daha doÄŸrusu dört yıllık milletvekilliÄŸimde böyle bir çalışmanın içinde asla olmadım. Her ülkücü elbette en yükseÄŸi hedeflemelidir. Ülkücü hedefi olan insandır ama bunu ÅŸartları ve gereÄŸi çerçevesinde yapacaktır. Ben Meclis’e daha yeni girmiÅŸim, koridorları daha yeni öÄŸrendiÄŸim 2012’de böyle iddialar dile getirdiler. Ben o zaman Genel BaÅŸkan’a gittim, “Bunlar gülünç iddialar, benim böyle bir niyetim de yok, çalışmam da yok” dedim. Ama maalesef Genel BaÅŸkan bu iddiaları ciddiye aldı, bize böyle bir mesafe koydu. Avrupa’dan dönüÅŸümde 2014 yılının sonbahar aylarında açıkça yüzüme, “Ben sizi severim. Bu sevgimiz de yeni deÄŸil. Ama siz kendi başınıza hareket ediyorsunuz. Bu sebeple bundan sonra serbestsiniz” dedi. TeÅŸekkür ettim, yanından ayrıldım. 7 Haziran’a kadar oy almışım, partinin üyesiyim, normal çalışmalarıma devam ettim. Ama ÅŸunu yaptım nezaketen, Genel BaÅŸkan’ın Salı günleri düzenlediÄŸi özel yemeklere, davetlere katılmadım çünkü doÄŸru bulmadım. Ama partinin tüm faaliyetlerine katıldım. Sayın Genel BaÅŸkan herhalde bu noktada bekledi ki ben istifa edeceÄŸim, baÅŸka partiye geçeceÄŸim. Biz ülkücüyüz, serbestsiniz dense de denmese de bizim siyaset yapacağımız yer bellidir. Bir ikbal uÄŸruna, bir makam uÄŸruna deÄŸil inandığımız deÄŸerler uÄŸruna siyaset yaptık. Sayın Genel BaÅŸkan baktı baÅŸka partiye geçmiyorum bir milletvekiliyle haber gönderdi, “BaÅŸka partiye geçsin, partiyi terk etsin. Yoksa ben onu atacağım” dedi. Ben partilerde kurumsallaÅŸmaya, parti içi demokrasiye çok önem veren birisiyim. Bunu kabul etmem mümkün deÄŸil. “Gitsin, baÅŸka partiye geçsin” diye haber gönderdi bana.
Kim o milletvekili?
Ä°smini vermeyeyim ama kendisi bunu her zaman teyit edebilir. Bize bu söylendikten sonra gidip adaylık için baÅŸvurmamız doÄŸru olmazdı. Biz de gereÄŸini yaptık, hala da düÅŸünmüyoruz müracaat etmeyi. Sayın Genel BaÅŸkan’ın siyaset yapma tarzını doÄŸru bulmuyoruz. Biz bu süreçte MHP’nin iktidar olması gerektiÄŸi kanaatindeyiz.
Buna benzer sözleriniz de sorun yaratmıştı. “MHP sürpriz de yapabilir, baraj altı da kalabilir” demiÅŸtiniz…
Orada talihsiz bir durum oldu. Medya cımbızlayarak onun bir kısmını aldı. Ben orada özellikle MHP’nin 99’daki sürprizi yapacak ÅŸartların oluÅŸtuÄŸunu, MHP ve diÄŸerleri diye bir ayrışmaya gidildiÄŸini, bu süreci doÄŸru yönettiÄŸimiz takdirde tek başına iktidara geleceÄŸimizi ifade ettim. Bu bir fırsattır, süreci doÄŸru yönetemezsek 2002’deki gibi sıkıntılar yaÅŸayabileceÄŸimiz uyarısında bulundum. Bu kısmını öne çıkardılar. Ä°ÅŸin önemli kısmı bu. Yine geç deÄŸil. Tüm bu istifalara, ihraçlara raÄŸmen MHP iktidar olmak için CHP’den de AKP’den de daha büyük imkân ve ÅŸansa sahiptir.
Bu durumda sizce MHP’de bir yönetim sorunu mu var?
Milliyetçi Hareket Partisi’nde öncelikle kendini ifade etme sorunu var. DüÅŸünün tüm Türkiye koalisyon görüÅŸmelerinin sonucuna kilitlenmiÅŸ. Tüm siyasi partiler neredeyse koalisyon olmayacağını bildiÄŸi halde görüÅŸmeleri sürdürüyor. Tüm siyasi partiler biliyor ki bu süreç sonunda kim kendini doÄŸru ifade edebilirse koalisyon kurmamama günahı kimin üzerinde kalırsa o sorun yaÅŸayacak, kim kendini doÄŸru ifade ederse baÅŸarı saÄŸlayacak. Tüm Türkiye o gün ekranlara kilitlendi. BaÅŸbakan çıkıyor, ekranda açıklama yapıyor. MHP ise yazılı basın açıklaması yapıyor. Bu olmaz. Siyaset yapıyorsanız bu olmaz. Kendinizi ifade edeceksiniz. Yazılı basın açıklaması ile kendinizi ifade edemezsiniz. Ben Sayın Genel BaÅŸkan’ın kendini çok ifade edebilecek birisi olduÄŸunu biliyorum ama daha çok yazılı basın açıklamalarını tercih ediyor.
Bunun dışında…
Türkiye’yi gerçekler deÄŸil, algılar yönetiyor. Bu siyasi süreci doÄŸru yöneten iktidar yolunda yelkenlerine rüzgârı daha çok alıyor. MHP’nin algı yönetme noktasında da sorunları var. MHP aslında haklı, süreç yönetme becerisini ortaya koyabilseydi. Süreci biz yanlış yönettik. Önce “en erken seçim ne zamansa o zaman” dendi sonra baÅŸka bir ÅŸey dendi. Biz süreci doÄŸru yönetseydik aslında erken seçimi isteyenin CumhurbaÅŸkanı olduÄŸu, DavutoÄŸlu’nun da buna mecbur bırakıldığını anlatabilirdik. O zaman da sarayın yönetimindeki AKP’ye bu faturayı kestirebilirdik. Önemli bir seçime gidiyoruz, diÄŸer siyasi partiler küskünleri geri getirme, diÄŸer siyasi partileri yanına alma çabasındayken bizim partimiz hukuki olmayan iÅŸlemleri de gerçekleÅŸtirerek beni atmaya çalışıyor. Ä°ktidar iddiasında olan bunu yapar mı? Milliyetçi Hareket Partisi kucağını biraz geniÅŸ açmalı, küsenleri geri çağırmalıdır. Bu kimsenin ÅŸahsi meselesi deÄŸil, bu memleket meselesidir. Bu süreçte her ÅŸeyi bir kenara koyup partimizin iktidarı için çalışmalıyız ki ben öyle yapacağım. Ä°hraç edilmeme raÄŸmen ki mahkemeye gideceÄŸim ve geri döneceÄŸim, bu süreç içinde de partimin baÅŸarısı için MHP’ye oy vereceÄŸim ve çalışacağım.
Son dönemde partinin mesajları HDP ile aynı yolda yürümeme politikası üzerinden alınan bazı kararlar eleÅŸtiri konusu oldu. Bu konuda ne düÅŸünüyorsunuz?
Bizim muhatabımız HDP olmamalı. Biz siyasetimizi HDP’ye göre belirlememeliyiz. HDP kim? Bizim muhatabımız Türk milletidir. Biz siyaseti büyük Türk milletine göre yapacağız. HDP kim? Biz nasıl kendimizi HDP’ye göre dar bir alana hapsedebiliriz? Åžu an biz HDP’ye göre dar bir alana hapsettik. Derhal MHP’nin bu alandan çıkması, büyük Türkiye inÅŸası içinde politika belirlemesi lazım. Biz kendi iÅŸimize bakacağız.
MHP bazı ilkeler üzerine kurulu bir parti. Sizce bu ilkeler çerçevesinde partiyi iktidara taşıyabilecek bir oy potansiyeli var mı?
Bugün MHP’nin Türkiye seçmeni nezdinde yüzde 30 oy potansiyeli var. Hiç abartmıyorum. Biz bunun yüzde 15’ine talip oluyoruz. Sorun burada. Kendimizi anlatamıyoruz. VatandaÅŸta ÅŸöyle bir algı var, “AKP’den bıktık. AKP yolsuzluÄŸa bulandı, teröre sebep oldu, açılım süreciyle PKK’yı şımarttı”. CumhurbaÅŸkanı’nın tek adam görüntüsü vermesi, tüm bunlar rahatsızlık yaratıyor. Türk seçmeni ağırlıkla saÄŸ seçmendir. CHP’ye verebileceÄŸi oyun en fazlasını veriyor zaten, belki bir iki puan daha fazla olur. HDP zaten vatandaşın iktidarda görmek istediÄŸi bir parti deÄŸil. Geriye bir tek MHP kalıyor. MHP vatandaşı inandırabilse, iktidar hedefi koysa iktidar olur. Ama yazılı açıklamalarla, Genel Merkez’de oturarak bunu yapamazsınız. Sahada olacaksınız, ekranlarda olacaksınız. Bunu yaptığımız takdirde bu seçimlerde iktidar olabilir. Bunu baÅŸarmak zorundayız.
Parti’nin bazı net ve sert çizgileri var, bu ilkeler korunarak olur mu bu? Ya da baÅŸka ilkeler eklenebilir mi?
Bu baÅŸka noktalara çekilebilecek bir konu… MHP’nin elbette vazgeçilmezleri var, bunları deÄŸiÅŸtirmek söz konusu deÄŸil. DiÄŸer taraftan bizim kendimizi toplumun belli bir kesimine anlatma sorunumuz var. ÖrneÄŸin DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’daki vatandaÅŸlara olduÄŸu gibi. Biz orada kendimizi anlatabilsek Diyarbakır’dan da milletvekili çıkarabiliriz Şırnak’tan da.
Åžu anda Kürt sorunu yoktur diyen bir parti bu illerde ne yapabilir? MHP, “Kürt kökenli vatandaÅŸlarımız” ifadesini kullanıyor.
VatandaÅŸlarımızın sorunu bu deÄŸil. Bu cümlelerden birini kullanıp öbürünü kullanmadığınızda sorun çözülmüyor. VatandaÅŸ huzur istiyor, devleti istiyor. Bizi PKK’nın diktatörlüÄŸünden kurtarın istiyor. Siz zannediyor musunuz, “Kürt sorunu vardır deyin de sorunumuz çözülsün” diyor vatandaÅŸ? Hadisenin temelinde PKK hegemonyası var. Tehdit ediyorlar.
Kendi iradesiyle oy kullanan yok mu sizce?
Elbette var. Yok dersek bir realiteyi görmemiÅŸ oluruz. Ama o noktaya götüren süreci de doÄŸru görmek lazım. Siz oradaki insanları ÅŸefkatli elinizle kucaklarsanız, elinizi uzatırsanız MHP olarak ifade ediyorum, uzattığımız ele yok diyecek insanlar olduÄŸu kanaatinde deÄŸilim. PKK’lı teröristleri ayırıyorum. AÅŸiretler var, Türkmen, Kürt, Arap, Zaza aÅŸiretler bunlar bizimle yürümeye hazır. Ama o bölgelerde mesai harcamamız lazım. Aksi takdirde o bölgeden oy almayıp baÅŸka yerlerden oy alarak iktidar olamayız. Olsak da muktedir olamayız.
Bu seçimde ne bekliyorsunuz?
Ben bu seçimde en ÅŸanslı MHP’yi görüyorum. Bu süreçten ancak ve ancak toplumu MHP çıkarabilir. Ama çalışırsak, doÄŸru stratejiyle gidersek yüzde 30 bekliyorum. Ama çalışmadığımız, doÄŸru adaylar çıkarmadığımız, Türkiye’nin her santimetrekaresini dolaÅŸmadığımız takdirde sıkıntı yaÅŸayabileceÄŸimizin unutulmaması gerektiÄŸini ifade ediyorum. Bu sözlerim de cımbızlanmasın lütfen. Bunu söyleyince sıkıntı bölümünü öne çıkarıp baÅŸlık atıyorlar. Size söylemiyorum ama hükümete yakın basın alıp böyle baÅŸlık atıyorlar.
Daha önce de sordum ama baÅŸka baÅŸlıklar araya girdi. Sizce MHP’de bir yönetim sorunu mu var?
Tüm bunların başında o geliyor. Süreci yönetememe…
Bu Genel Başkanlık sorunu mu, alttaki kadrolardan kaynaklanan bir sorun mu?
TeÅŸkilatlar iyi çalışıyor. ÖrneÄŸin Ä°stanbul. Ben bir tweet attım, Osmanlı’nın baÅŸkentinde HDP’nin gerisinde kalmayı hazmedemiyorum diye. Ben bunu ifade ettiÄŸimde bu Ä°stanbul’daki teÅŸkilatlarımızın çalışmadığı anlamına gelmesin. Ya da Anadolu’daki teÅŸkilatlarımız için de. Onlar da çalışıyor. Ama mücadele ettiÄŸiniz partilerin karşısında rüzgârın sadece aÅŸağıda estirilmesi yetmiyor. Yukarıdan da ciddi bir rüzgâr estirilmesi lazım. Türkiye lider odaklı bir toplum ve bu rüzgârı liderin estirmesi lazım. Biz galiba burada biraz sıkıntı yaşıyoruz. Bu anlamda yönetim sorunu, sıkıntılarımız var.
Siz bir kongre olmasını ister misiniz, aday olmayı düÅŸünür müsünüz?
Ben seçimler öncesinde MHP’nin bir kongre tartışması içine girmesini istemiyorum. Bunlar seçimlerden sonra konuÅŸulacak konular. Bugün eksiklerimizi görüp, onları hızlı bir ÅŸekilde tamamlayalım ve seçimlerden baÅŸarıyla çıkalım.
Nasıl tamamlanabilir bu eksikler? Nasıl bir değişikliğe ihtiyacı var partinin?
Ülkenin belli bir bölgesini gözden çıkarma gibi bir tutum olabilir mi? Ülkenin bütünlüÄŸü MHP’nin vazgeçilmezidir. Farklı dillerde eÄŸitimin deÄŸil tek bir eÄŸitim dilinin yani Türkçe EÄŸitim, MHP’nin vazgeçilmezidir. Dil birliÄŸinin olmadığı yerde ülke bütünlüÄŸü olmaz. MHP’de Kürt adaylarımız var ve olmalıdır da. Benim sık sık ifade ettiÄŸim milliyetçi demokrasiyi yerleÅŸtirmeliyiz. Bireysel haklar noktasında, kiÅŸi hak ve özgürlükleri konusunda, bireylerin her birinin daha fazla demokrasi ve insan haklarından yararlanması için elimizden geleni yapmalıyız. Ama bunu kolektif haklara çevirmemek kaydıyla. Çünkü o zaman MHP’nin ilkeleriyle çatışır hale gelirsiniz. Demokrasi kelimesinden korkmamalıyız. Taban güleryüz istiyor. Taban genç, enerjik, yeni insanlar istiyor. Türk milletinin hele ki bizim tabanımızın önemli bir kısmı genç. O açıdan bizim vitrinimizin genç ve dinamik hale dönüÅŸtürülmesi lazım.
Kaynak: Al Jazeera
Henüz yorum yapılmamış.