Kültür Sanat
Osmanlı'nın son büyük projesi: Hicaz Demiryolu
Sultan Abdulhamit'in ilk yaptığı bağışla düzenlenen kampanyadan gelen paralarla inşa edilen Hicaz Demiryolu, İslam dünyasının büyük fedakarlıklarıyla tamamlanmıştı
Osmanlı'nın en çok tartışılan fakat büyük yeniliklere imza attığı herkesçe kabul edilen padiÅŸahı Sultan II. Abdülhamit'in en büyük projesi olan Hicaz Demiryolu ile Medine'ye ilk sefer 1908 yılının 27 AÄŸustos gününde yapıldı.
Hilafetin son büyük projesi olarak kabul edilen Hicaz Demiryolu, Ä°stanbul'dan Medine'ye demiryolu ağı döÅŸemeyi öngörüyordu. Demiryolunun maliyeti 4 milyon lira olarak hesaplanmıştı. Bu rakam devlet bütçesinin neredeyse yüzde 20'sine tekabül ediyordu ve ödemek imkansız gibi görünüyordu. Sultan Abdülhamit, proje için ilk bağışı ÅŸahsi malvarlığından yaparak büyük bir kampanya baÅŸlattı. Ä°slâm dünyasınca yapılan bu yardımların tek elde toplanması için, “Hicaz Åžimendifer Hattı Ä°anesi” kuruldu. Kampanya, sadece Osmanlı topraklarında deÄŸil, tüm Ä°slam dünyasında büyük ilgi gördü ve çok fedakar bağışlar yapıldı.
Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Pretorya, Bosna- Hersek, Üsküp, Filibe, Köstence, Kıbrıs, Viyana, Ä°ngiltere, Almanya ve Amerika'daki Müslümanlar Hicaz Demiryolu'nun yapımı için bağışta bulundular. Hatta Müslümanların dışında, Almanlar, Yahudiler ve birçok Hıristiyan bile bağışta bulundu. Fas Emiri, Ä°ran Åžahı ve Buhara Emiri gibi devlet idarecilerinden de yardımlar geldi.
Hicaz demiryolu projesi Ä°slam Dünyasında coÅŸku ile karşılanmıştı. Osmanlı, Hindistan Ä°ran ve Arap basınında aylarca en ağırlıklı konu Hicaz Demiryolu olmuÅŸtu. Ä°stanbul'da yayınlanan Sabah gazetesi, demiryolundan kutsal hat ve halifenin en muhteÅŸem eseri olarak bahsediyordu.
Hicaz Demiryolu'nun günümüze ulaÅŸan bir istasyonu
Hicaz Demiryolu'nun inÅŸaatına Ekim 1903'te baÅŸlandı. Demiryolunun teknik iÅŸlerinin başında Alman mühendis Meissner bulunuyordu fakat Alman mühendislerin yer almasına raÄŸmen mühendislerin çok önemli bir kısmı Osmanlı milletlerindendi. Hicaz Demiryolu inÅŸaatında 2 bin 666 kâgir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapıldı.
Demiryolu inÅŸaatında çalışan iÅŸçiler, askerler, subaylar sıcak, susuzluk, eÅŸkıya saldırıları gibi olumsuzluklara karşı büyük fedakarlıklar göstererek çalıştılar.
II. Abdülhamit büyük bir incelik örneÄŸi göstermiÅŸ ve mukaddes topraklarda gürültülü çalışılmamasını Hz. Muhammed’in yüce ruhaniyetini rahatsız etmemesini istemiÅŸti. Bunun için rayların altına keçe döÅŸenerek çalışmalar devam ettirildi. Çalışmalar süresince bölgede sesiz lokomotifler kullanılmaya özen gösterildi.
Demiryolu yapımına ilk olarak Åžam - Der'a arasında baÅŸlandı. 1903'te Amman'a, 1904'te Maan'a ulaşıldı. Maan'dan Akabe körfezine bir ÅŸube hattı yapılarak Kızıldeniz'e çıkılmak istendi ise de Ä°ngilizlerin karşı çıkmaları sonucu gerçekleÅŸtirilemedi. Daha önce yapım imtiyazı bir Ä°ngiliz ÅŸirketine verilmiÅŸ olan Hayfa Demiryolu, inÅŸaat malzemeleri ile birlikte satın alınarak, 1905'te tamamlandı ve Der'a, Yermuk vadisinden Hayfa'ya baÄŸlandı. Böylelikle Hicaz Demiryolu Akdeniz'e ulaÅŸmış oldu. O zamana kadar tarihi Akka ÅŸehrinin yanı başında küçük bir kasaba konumunda olan Hayfa, Hicaz demiryolunun ve limanının yapımı ile bir anda geliÅŸti ve bugün bölgenin önemli bir ulaşım merkezi haline geldi.
Demiryolu'nun Maan'a varmasından sonra inÅŸaat ile iÅŸletme iÅŸleri birbirinden ayrılarak bir iÅŸletme idaresi kuruldu ve demiryolunda ilk defa olarak 1 Eylül 1905 yılında yolcu ve eÅŸya taşınmaya baÅŸlandı. Aynı sene Mudevvera'ya ve 1 Eylül 1906 tarihinde de Medâyin-i Sâlih'e ulaşıldı. Bu noktadan sonraki inÅŸaatın tamamı Müslüman mühendis, teknisyen ve iÅŸçiler tarafından gerçekleÅŸtirildi. el-Ûlâ'ya ve nihayet Medine'ye varıldı. Ä°lk trenin törenle 27 AÄŸustos 1908’de Åžam’dan yola çıkmasıyla Åžam-Medine hattı açıldı. Hattın bu kadar kısa sürede bitmesi batı dünyasında büyük ÅŸaÅŸkınlığa yol açmıştı.
O tarihe kadar toplam bin 464 kilometreyi bulan Hicaz Demiryolu, Sultan Abdülhamit'in tahta çıkışının 33. yıldönümü olan 1 Eylül 1908 tarihinde yapılan resmî bir törenle bütünüyle iÅŸletmeye açıldı. Hicaz Demiryolu, I. Dünya Savaşı'na kadar yoÄŸun bir ÅŸekilde kullanıldı.
Hicaz Demiryolu'nun günümüze ulaÅŸan bir tüneli
II. Abdülhamid'in tahtan indirilmesine kadar "Hamidiye Hicaz Demiryolu" olarak anılan ve 18 Ocak 1909'dan itibaren sadece "Hicaz Demiryolu" olarak bilinen hat 1918'de bin 900 kilometreyi aÅŸtı. Medine komutanı Fahreddin PaÅŸa'nın Mondros Mütarekesi'nin 16. maddesi gereÄŸince 7 Ocak 1919'da imzaladığı ÅŸartname gereÄŸi Medine'yi teslim ve tahliye etmesi ile birlikte Hicaz Demiryolu üzerindeki Osmanlı hakimiyeti kalkmıştı. Medine'de bulunan Mukaddes Emanetler, Fahreddin PaÅŸa'nin üstün çabalarıyla Hicaz Demiryolu hattı sayesinde Ä°stanbul'a taşınabildi.
Hicaz Demiryolu, kısa ömrüne raÄŸmen, önemli askerî, siyasî, ekonomik ve toplumsal sonuçlar meydana getirdi. Yabancı sermaye tarafından yapılan demiryollarında istihdam edilmeyen Mühendislik Mektebi mezunu pek çok Türk mühendisinin de ilk tecrübe ve yetiÅŸme yeri oldu.
Cumhuriyet Demiryolları'nın yapımı aÅŸamasında gerekli olacak bilgi, beceri ve tecrübe birikiminin temeli Hicaz Demiryolu ile saÄŸlandı ve azımsanmayacak kadar çok teknik eleman yetiÅŸti.
Osmanlı Devleti'nin o bölgeyle haberleÅŸmesini de kolaylaÅŸtıran Hicaz Demiryolu, Hacca gitmek isteyen Müslümanların da iÅŸini oldukça kolaylaÅŸtırmış ve büyük sonuçlar doÄŸurmuÅŸtur.
Hicaz Demiryolu, meydana getirdiÄŸi maddi sonuçların yanısıra, insanlarımızın ortak bir hedef ve ideal etrafında yardımlaÅŸma ve dayanışma bilincinin oluÅŸmasına da önemli bir katkı saÄŸlamıştı.
Hicaz Demiryolu güzergah haritası
Henüz yorum yapılmamış.