Sosyal Medya

Dünya

Azeri Kadın Yüzbaşı ' Türkiye için savaşmaya hazırım'

Azerbaycan ordusuna 30 yıla yakın hizmet vermiş olan Azeri Kadın Yüzbaşı Roza Aligızı, 'Azerbaycan ordusunda savaşa katıldım. Türkiye çağırsa gözümü kırpmadan giderim, bir Türk askeri olmaktan gurur duyarım' dedi.



Gazeteci, yazar, savaÅŸ muhabiri Azeri Yüzbaşı Roza Aligızı, Ermenistan’ın 1992 yılında KarabaÄŸlar’ı iÅŸgaline tanık oldu. Azeri vatandaşı ve gazeteci kimliÄŸi ile iÅŸgale seyirci kalamayan Roza Aligızı, Azeri askerleriyle yan yana düÅŸmana karşı siper oldu. SavaÅŸ alanında gördüÄŸü, yaÅŸadığı her ÅŸeyi bir bir kaleme de alan Yüzbaşı Roza Aligızı, Ermenilerin iÅŸgali sırasında soydaÅŸlarına yapılan soykırıma dair 8 kitap yazdı, ordunun ise ilk gazetesini çıkardı. Tam 22 yıl boyunca orduya emeÄŸi geçen Roza Aligızı üsteÄŸmen ve yüzbaşı rütbesine kadar yükseldi. Yeri geldiÄŸinde savaşın ortasında düÅŸmana karşı göÄŸüs göÄŸüse çarpışan Yüzbaşı Roza Aligızı’na yaptığı hizmetler karşısında Azerbaycan CumhurbaÅŸkanı Ä°lham Aliyev de bir ev armaÄŸan etti. Bugünlerde Azerbaycan CumhurbaÅŸkanlığı’nın da desteÄŸiyle ‘Vatan Çağırır’ isimli kampanya ile ülke ülke gezen Aligızı, gençlere vatan sevgisini aşılamanın yanı sıra savaÅŸ alanlarında yaÅŸadıklarını da anlatıyor.

BÄ°R TÜRK ASKERÄ° OLMAKTAN GURUR DUYARIM

En büyük hayalinin Türk askerleriyle bir arada olmak olduÄŸunu söyleyen Yüzbaşı Aligızı, Türkiye’nin içte ve dışta verdiÄŸi askeri mücadelede yer almanın kendisine büyük bir gurur yaÅŸatacağını söyledi. ‘Nerede Türk askeri varsa orada zafer var’ diyen Yüzbaşı Aligızı, “Türkiye de benim vatanım, Azerbaycan da benim vatanım. Nasıl Azerbaycan ordusuna katıldım, savaÅŸa katıldım, canımı vermeye hazır oldum bugün Türkiye için de aynısı yaparım. Canımla kanımla Türk ordusuna hizmet etmeye her an hazır olurum. Her iki bayrağın yamaçta dalgalanmasını gördüÄŸümde gözlerim yanar, yaÅŸla dolar. Çağırsalar ÅŸu an giderim. Bir Türk askeri olmaktan gurur duyarım” dedi.
Türkiye’ye dışarıdan bakınca karmaşık göründüÄŸünü dile getiren Aligızı, “Bugün Türkiye’de yaÅŸananları görüyorum. Gazetelerden televizyonlardan bakıyorum, ÅŸehitleri görüyorum. Çok üzülüyorum. Türk ordusu kahraman bir ordu, kökü var. Her zaman kahraman ve maÄŸlup edilmez oldu. Her zaman zafer salan bir ordu oldu. Türk askerine zafer yakışıyor baÅŸka bir ÅŸey yok. Nerede Türk askeri varsa orada zafer var. Ben gurur duyuyorum Türk askeriyle” dedi.

TÜRK ORDUSUNA HÄ°ZMET VERMEYE HER AN HAZIRIM

Azerbaycan ordusu için yeri geldiÄŸinde cephede düÅŸmanı püskürten yeri geldiÄŸinde Azeri askerlerine moral veren Aligızı, Türk ordusu için canla ve baÅŸla savaÅŸmaya hazır olduÄŸunu söyledi. En büyük hayallerinden birinin Türk askerleri ile cephede yan yana olmak olduÄŸunu belirten Aligızı, “Biz bir milletiz, iki devletiz. Gözümü açtım ben öyle bir ailede büyüdüm ki. Türkiye’ye geldikten sonra bakıyorum ve anlıyorum ki benim annemin konuÅŸtukları o lehçeler, ÅŸiveler burada. DüÅŸünüyorum benim annem Türk olmuÅŸ yani. Türkiye de benim vatanım, Azerbaycan da benim vatanım. Nasıl Azerbaycan ordusuna katıldım, savaÅŸa katıldım, canımı vermeye hazır oldum bugün Türkiye için de aynısı yaparım. Canımla kanımla Türk ordusuna hizmet etmeye her an hazır olurum. Benim vatanım ben her ki bayrak için her iki bayrağın yamaçta dalgalanmasını gördüÄŸümde gözlerim yanar, yaÅŸla dolar” dedi.

ÇAÄžIRSALAR ÅžU AN GÄ°DERÄ°M

Türk ordusuyla ÅŸu an yan yana olmaya hazır olduÄŸunu ve Genelkurmay’dan çaÄŸrılması halinde koÅŸarak sevinçle gideceÄŸini kaydeden Yüzbaşı Roza Aligızı, “Åžu an çağırsalar giderim. Çok memnun olurum, Türk ordusuna hizmet etmekten. Çok memnun olurum. Bir Türk askeri olmaktan gurur duyarım. Nerede Türk askeri varsa orada zafer var” ifadelerini kullandı.

ÖLÜM KORKUSU OLMAMALI Ä°NSANDA

Türkiye’de zaman zaman eÄŸitimler verdiÄŸini ve Türk gençlerinin bazılarının internet ÅŸebekelerinin tesirinde kaldığını gözlemlediÄŸini belirten Aligızı, “Ölüm korkusu olmamalı insanda, insan oraya gittiÄŸinde korkuyu hissetmiyorsun. Yalnız ileri ileri gitmeyi düÅŸünüyorsun. Bir zaman ben ortaokulda okurken çok gurur duyardım. Türk gençliÄŸi masanın üstüne yazardı, ‘Vatan canım sana veda.’ Bunu diyen Türk gençliÄŸine noldu, neden savaÅŸtan korksun. Benim en büyük hayalim Türk askeri olmak. Nerede Türk askeri varsa orada zafer var. Ä°nsan kendi memleketi için canını vermekten korkar mı ama Türk gençliÄŸi her zaman önde giden oldu. DüÅŸünürüm ki her yerde bu böyledir. Bu internet sosyal ÅŸebekeler gençlerimizin kafasını karıştırmış, biraz vatan ve bayrak sevgisinden sanki uzaklaÅŸtırmış” diye konuÅŸtu.

YA DÖNEMEZSEM DÄ°YE ÇOCUKLARIMI YIKAR GÄ°DERDÄ°M

Ermenistan’ın KarabaÄŸ’ı iÅŸgali sırasında yaÅŸadıklarını da paylaÅŸan Roza Aligızı, her sabah askeriyeye giderken ardında küçücük çocuklarını bırakan Aligızı, ‘ya bir daha dönemezsem’ diye onları son görüÅŸüymüÅŸ gibi öptüÄŸünü ve hazırladığını belirterek, “Bazen 1 hafta 5 gün kalırdım. O zaman çocuklarımı ilk önce banyoya salardım, yıkardım. Yani birden gider, ÅŸehit olursam çocuklarım 10 gün 5 gün temiz kalsınlar diye düÅŸünürdüm. Bu düÅŸünceyle giderdim” dedi.
Ä°ÅŸgal sırasında birçok ÅŸehit verildiÄŸini belirten Roza Aligızı, o günlerde ÅŸehit mezarlığında ‘ya yer kalmazsa’ diye endiÅŸe ettiklerini anlattı. Aligızı, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “Hiç unutmadım. O zaman 1992 yılında Åžehitlik Mezarlığı’nın önünden geçerdik. Ä°ki kızdık, gençtik bakardık. BoÅŸtu kabirler ama yeni ÅŸehitlerin olma ihtimaline karşı kazılırdı, hazırlanırdı. Gözümüzle bakar ve seçerdik, ‘Bu benim, bu mezar benim’ diye. Ertesi gün gelirdik, bakardık o mezar dolmuÅŸ, ÅŸehit getirmiÅŸler. Ve biz kıskanırdık bu mezar yeri dolacak ve bize yer kalmayacak diye. Bakın biz o zaman hangi hislerle yaÅŸardık.”

SAVAÅžTA KÄ°MSESÄ°Z KALAN 100 ÇOCUÄžU BÜYÜTTÜ

Roza Aligızı savaÅŸ meydanlarına düÅŸmana karşı verdiÄŸi mücadelelerin yanı sıra savaşın çocuklarına da sahip çıktı. Anasız babasız kalan yüzlerce çocuk olduÄŸunu ve 100 çocuÄŸu himayesine alarak büyüttüÄŸünü aktaran Aligızı ÅŸunları söyledi:“SavaÅŸ bölgelerine giderdim, sürgünlerin yaÅŸandığı yerlerde olurdum. Bir gün gittim o çocukları gördüm ve çok kalbim aÄŸrıdı, çok kötü oldum. 100 çocuk hem sürgün çocukları onları da geçtim ÅŸehit çocukları vardı. Ä°nsan düÅŸünür ki çocukların derdi olmaz ama çok, çocukların derdi çok varmış. Hiçbir zaman unutamıyorum bir gün gördüm bir çocuk aÄŸlıyor. ‘Neden’ dedim gittim yaklaÅŸtım ona. Babası ÅŸehit olmuÅŸ, annesi çadırda ateÅŸ düÅŸmüÅŸ ve yanmış. Ona anne annesi bakmış o da çok kocamış, yaÅŸlanmış ve oradaki çocuklar da ona ‘Senin anne annen de öldü’ demiÅŸ. Çocuk tek kaldım diye ne kadar aÄŸlamış ve o anda ben de aÄŸladım. Onun başında aÄŸladım, öptüm ve ona ‘yalan söylüyorlar’ dedim. Bu çocuklara ben 17 yaşına kadar annelik yaptım. Zor olsa da ama ben bu mesleÄŸi çok sevdim ve alıştım. Yalnız bu konuda yazılar yazmaktan baÅŸka bir ÅŸey yazamıyorum, yalnız ordudan savaÅŸtan.. Zordu hangi kadını eÅŸi bırakır, hangi kadını kardeÅŸi bırakır savaÅŸa.. Herkes gidebilir ama en önemlisi ÅŸudur ki nasıl gittin nasıl geldin. Ve sen orada giderken öyle yapmalıydım öyle gidip gelmeliydim ki beni orada gören askerler bir daha beklesin, bana saygı göstersin bu zamana kadar hiçbir askerimizden hiç bir komutanımızdan saygısızlık görmedim. Herkes bana bacı gibi baktı, bende onlara azıcık dertleriyle problemleriyle yani böyle bir ÅŸey oldu. Bugüne kadar aramızda böyle bir ÅŸey. Nasıl gittim nasıl geldim artı ben orada bayan deÄŸildim, ben askerdim. Önce hanımlığını korumalısın, TürklüÄŸünü korumalısın yani özünü göstermelisin. Ben nasıl geldim ve nasıl gittim yani önemlisi olan bu.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.