Müslümanlar,çocuklarının zengin olmasını istedi

Milli Gazete Yazarı Ali Haydar Haksal, Müslümanların sekülerleÅŸmeleriyle birlikte çocuklarını daha fazla zengin olabilecekleri alanlara yönlendirdiÄŸini belirtti.

Haksal’ın yazısı ÅŸöyle:

Bunalım çağındayız. Bunalımlarımızı kendimiz çoÄŸaltıyoruz.

Büyük bir kuÅŸatma altındayız. Bu, sadece dışarıdan, emperyalizmin abanmasıyla deÄŸil, Müslümanların birbiriyle husumetlerini arttırıcı bir süreç oluÅŸturuluyor.

Demokrasi mücadelesinde taraflar ayrıştırılırken bir ülkenin daha iyi kalkınması ve çözüm üretilmesi, birbirini tamamlayıcılıkları ile geleceÄŸe yürünmesi bu düzlemde oldukça zor görünüyor. Emperyalizmin tohumları sonuçlarını vermiÅŸ durumda.

Oryantalizm artık Hıristiyan kültürünü temsil edenler tarafından doÄŸrudan yürütülmüyor. Bu iÅŸi Müslümanlar kendileri yapıyor. Büyük medeniyetimizin yıkıcılığında neredeyse hemen her kesim onları temsil ediyor. Yıkım kendi içimizde yürüyor. Bir araya gelmenin, birlikte olabilmenin hemen bütün yolları tıkanıyor.

Bu süreçte emperyalizmin tuzağına düÅŸüldüÄŸünden hemen bütün eylemler, katliamlar ve cinayetler Ä°slâm’a mal ediliyor. Bir yandan taraflar, kavimler ve kimi topluluklar Müslümanlıktan uzaklaÅŸtırılıyor. Bunda da baÅŸarılı olunuyor. Batı’nın Hıristiyan kültürü, ya da arkaik kültürler öne çıkarılıyor. GeçmiÅŸte Türk kavmi Ä°slâm dışı bir hayata itildi. Kavmiyetçilik ve eski Türklere ait kültürler öne çıkarıldı. Benzer durum Kürtler üzerinde sürdürülüyor. Åžu kaotik durumda Müslüman Kürtlerin özellikle Ä°slâm dışı bir hayata itildiklerine tanık oluyoruz. Müslüman olma dışında bir hayat tercihine yönlendiriliyor.
Müslüman Kürtlerin bu kadar kısa zamanda bu kadar büyük bir evrilme geçireceÄŸi asla akıllara gelmezdi. Ne yazık ki, sadece Türkiye Kürtleri deÄŸil Irak ve hatta Suriye Kürtleri de Müslümanlıktan uzaklaÅŸtırıldı. On yıllardır bölgede süregelen savaÅŸ ve çatışmalar sonucu kan davalarının aÅŸiret, kabile düzlemine indirilmesiyle giderek uçurumlar derinleÅŸtirilmiÅŸ bulunuyor. Kürtlerin Abede emperyalizmine sarılması ve kurtuluÅŸ umutlarını onlara baÄŸlaması tam bir teslimiyet. Bu durum salt Kürtler için deÄŸil Türkler için de geçerli. Zaten bu daha önce Türkler ile baÅŸladı. Türklerin Batıcı düÅŸünceye kapılmaları, kendilerini küçük görmeleri, uygarlıklarını reddediÅŸleri ve zamanla kendi medeniyetlerine ve düÅŸüncelerine düÅŸman kesilmeleri asıl süreci oluÅŸturdu. Hemen bütün kesimler âdeta Ä°slâm’dan uzaklaÅŸma yarışında.

Türkiye gerek siyasal ve gerekse kültürel olarak Batı düÅŸüncesine kendisini kaptırmış, siyasiler ve yönetenler bunu hızlandırmış ve baskı oluÅŸturmuÅŸlardı. Belli bir zamandan beri yeniden kendi deÄŸerleriyle buluÅŸma sürecine girildi. Hızlı bir deÄŸiÅŸim yaÅŸandı. Giyimden kuÅŸama, davranışlarda, ilkelerde ciddî bir asla dönüÅŸ saÄŸlandı. Ne yazık ki Müslüman duyarlığa mensup olanların da diÄŸer batıcıların üslubunu benimsemesi, iktidar olma uÄŸruna baÅŸka ÅŸeylerin öncelenmesi ciddi bir sorun oluÅŸturdu. Ä°slâmî duyarlığa mensup kesimin de sekülerleÅŸme süreci hızlandı. Muhafazakâr kadınların moda dergileri, genç kızların ve erkeklerin kafelerde zaman tüketmesi Müslümanların sekülerleÅŸme hızını arttırdı. Daha önceleri hali vakti iyi olan Müslümanların çocukların imam hatip okullarına göndermeleri ve daha iyi bir nesil yetiÅŸtirme ideallerinden tamamen vaz geçildi. Müslümanlar, çocuklarını daha zengin olabilecekleri, daha çok kazanabilecekleri alanlara yöneltmesi en belirgin özelliklerinden.

Durum böyle olunca Müslümanların kendi deÄŸerlerini öncelemediler. Siyasal ve kültürel olarak diÄŸer batıcılardan farkları kalmadı. Medeniyet düÅŸüncesi ve ilkeleri artık terk edilmiÅŸ durumda. insanlar yazlıkları, arabaları ve saltanatları ile yarış halindedirler. Müslümanların en zayıf alanı da bu.
Hemen her adımımız emperyalizmin işini kolaylaştırıyor.