Sosyal Medya

Coğrafyamız

İran'ın 4 büyük Türkiye yalanı

Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında karalama kampanyası yürüten medya sadece Batı ile sınırlı değil. Son dönemde İran medyasında yer alan haberler, İran'ın da bu algı operasyonuna ortak olduğunu gösteriyor. Yapılan haberlerde, Türk siyasiler ve Türkiye'nin dış politikasına dair olumsuz bir algı yürütülüyor. İran Hükümeti'nin de desteğinde olan bu yayın organlarının Türkiye hakkındaki çirkin iftiralarından duyulan rahatsızlık Türkiye tarafından Tahran'a iletildi. Ancak Tahran'ın bu uyarıları dikkate alma hususunda umursamaz olduğu belirtiliyor.



Ä°ran medyasında son dönemde Türkiye ve özellikle CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan aleyhinde yoÄŸun bir kampanya gözleniyor. Ä°ran yönetiminin izni ve bilgisi dahilinde süren yayınlarda, bölgesel ve uluslararası kamuoyunda Türk yöneticiler ve Türkiye'nin dış politikasına iliÅŸkin olumsuz bir algı yerleÅŸtirilmeye çalışılıyor.

"IŞİD'e yardım ediyor" iftirası

Ä°ran'da devlete ait ya da devletin desteklediÄŸi medya kuruluÅŸlarında uzun zamandır yürütülen en kapsamlı algı operasyonu, "Türkiye'nin OrtadoÄŸu'daki teröristlere özellikle IŞİD'e yardım ettiÄŸi" iddiasının iÅŸlenmesi ÅŸeklinde görülüyor.

Ä°ran CumhurbaÅŸkanı Hasan Ruhani'ye baÄŸlı IRNA'nın abonelerine servis ettiÄŸi haberlerde, Türkiyealeyhtarı iddia ve suçlamalara geniÅŸ yer ayrılırken, bu iddiaların asılsızlığını ispatlayan ya da bunları reddeden resmi açıklamalara yer vermekten kaçınılıyor.

Batı'nın yalanları tekrarlanıyor

Ä°ran'da yayımlanan "aferineshdaily" adlı gazetede yer alan baÅŸmakaleyi 26 Temmuz 2015'te abonelerine servis eden IRNA, Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadelesinin ciddi olmadığını ve sorgulanması gerektiÄŸini savundu. Makalede, bazı Batılı yayın organlarında yer alan suçlamalar tekrarlanarak, Türk hükümetinin terör örgütüne gizlice askeri yardım saÄŸladığı öne sürüldü.

IRNA'nın 27 Temmuz 2015 tarihli analiz haberinde de Türkiye'nin Suriye rejimine karşı terör örgütü IŞİD'e alan açtığı suçlaması yöneltildi.

Aynı ajansın Türkiye'nin düzenlediÄŸi sınır ötesi terör operasyonlarını konu alan 28 Temmuz 2015 tarihli bir diÄŸer analiz haberinde, Türkiye'nin IŞİD militanlarını desteklediÄŸi ancak son zamanlarda bu destekten vazgeçtiÄŸi için örgütün kontrolden çıkarak Türk topraklarında saldırılar düzenlediÄŸi iddia edildi.

Hamaney himayesinde karalama kampanyası

Türkiye'ye yönelik karalama kampanyasının yönetimin izni ve kontrolünde geliÅŸtiÄŸinin göstergelerinden biri de dini lider Ayetullah Ali Hamaney'e yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesinin yayınları. Ülkenin en köklü basın kuruluÅŸlarından olan gazete, 25 Haziran 2015'te "Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar: IŞİD'in merkez komutanlığı" manÅŸetini atarak, uzun süredir özellikle Batı medyasında incelikle iÅŸlenen "Türkiye'nin IŞİD'e destek verdiÄŸi" suçlamasını seslendirdi. Keyhan'ın haberinde Suriye krizinin başından beri Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Lübnan'daki 14 Mart Hareketi'nin Suriye'deki terör örgütlerine destek verdiÄŸi iddiası yer aldı.

"Kobani'deki Kürtlere yardımı engelledi"

Yine Keyhan gazetesinde yayımlanan 25 Temmuz 2015 tarihli bir makalede, Türkiye'nin Suriye rejimini devirmek için terör örgütü IŞİD'le ittifak kurduÄŸu ve hatta örgütle Türkiye'de herhangi bir terör eylemi düzenlememesi konusunda gizli bir anlaÅŸma yaptığı iddiasında bulunuldu. Hamaney'e baÄŸlı gazete, IŞİD'in 20 Temmuz 2015'teki Suruç saldırısı sonrası bu ittifakın bozulduÄŸunu öne sürerek, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın da IŞİD'e karşı savaÅŸan Kobani'deki Kürtlere yardımları engellediÄŸi yalanını savundu.

Rejimin sacayaklarından Ä°ran Devrim Muhafızları'nın kontrolündeki Fars Haber Ajansı (FHA) da 25 Temmuz tarihli bir haberle Türkiye'yi terör örgütü IŞİD'le aynı karede gösterme çabasıyla 25 Temmuz'da Kobani'ye saldıran IŞİD teröristlerinin bölgeye Türkiye topraklarından geçtiÄŸi suçlamalarına sarıldı.

Türk Hükümeti'ne çirkin iftiralar

Ajansın analisti Sadullah Zarei, Suruç'taki saldırıdan beÅŸ gün sonra kaleme aldığı makalesinde, Türkiye'nin Suriye rejimini devirmek için terör örgütü IŞİD'le ittifak yaptığını ve Türk Hükümeti'nin IŞİD ile Türkiye'de herhangi bir terör eylemi yapmaması konusunda gizlice anlaÅŸtığını ileri sürdü.

FHA, bu arada Türkiye'ye habercilik adı altında gerçekleÅŸtirdiÄŸi saldırısını daha ileri taşıyarak, 27 Temmuz 2015'teki kurgu haberinde IŞİD'in Türkiye ile kapsamlı ekonomik iliÅŸkilere sahip olduÄŸunu, örgütün Türk hükümetince silahlandırıldığını öne sürdü.

Türkiye'ye yönelik karalamalarını sistematik biçimde devam ettiren FHA, 1 AÄŸustos 2015'te Hamaney'in BaÅŸdanışmanı Ali Ekber Velayeti'yle yapılan bir roportaj yayınladı. Velayeti, Türkiye'yi açık bir ÅŸekilde bölgedeki terör örgütlerine destek vermekle suçladı. Velayeti aynı iddiaları 30 Temmuz 2015 tarihinde el-Cezire'de yayınlanan röportajda da tekrarladı.

FHA, daha önceki tarihlerde de Türkiye'ye karşı kara propaganda içeren metinler yayınladı. Ajans, 17 Nisan 2014'te "Suudi Arabistan ve Dubai'den Ermeni Soykırım iddialarına destek ve Türkiye Enfal operasyonu için teröristleri eÄŸitiyor", 18 Mayıs 2014'te "Türk, Suudi ve Katarlı subaylar Humustan çekildiler", 19 Mayıs 2014'te "Ankara, ABD'nin tavsiyesi üzerine IŞİD'le iliÅŸkisini kesiyor" baÅŸlıklı iftiralar içeren metinleri yayımlayarak algı operasyonuna malzeme saÄŸladı.

Devrim Muhafızları Ordusu'na yakın bir diÄŸer kuruluÅŸ Tasnim Haber Ajansı da 1 AÄŸustos'ta Suriye'nin eski Enformasyon Bakanı Mehdi Dahlullah ile yapılan bir röportajı yine Türkiye'ye yönelik suçlamalar için kullandı.

İran medyası PKK'yı nasıl savunacağını şaşırdı

Türkiye'nin terör örgütleri IŞİD ve PKK'ya yönelik baÅŸlattığı sınır ötesi operasyonlar Ä°ran yönetiminde büyük rahatsızlığa neden oldu. Hükümet yetkililerinin rahatsızlıklarını açıkça dile getirmesine paralel olarak yönetimin kontrolündeki Ä°ran medyası, bu geliÅŸmeleri, "Türkiye'nin terör bahanesiyle Suriye topraklarına saldırdığı" ÅŸeklinde karaladı.

"PKK'ya yapılan saldırılar IŞİD'i güçlendirdi"

IRNA'nın 27 Temmuz 2015 tarihli analiz haberinde, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik hava saldırılarının IŞİD'in güçlenmesine yol açtığı iddialarına yer verildi.

Ä°ran'ın önde gelen gazetelerinden "Dünya-yi Ä°ktisad", 28 Temmuz 2015 tarihli haberinde aynı temayı iÅŸleyerek, Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya karşı düzenlediÄŸi operasyonlarla Kürtlere savaÅŸ açtığını, bunun OrtadoÄŸu'daki istikrarsızlığı artıracağını ve IŞİD'in hareket alanını geniÅŸleteceÄŸini öne sürdü.

Nitekim Ä°ran Genelkurmay BaÅŸkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi, 3 AÄŸustos 2015'te Mehr Haber Ajansı'nda yayınlanan demecinde, "Bölgedeki Kürt grupların IŞİD ile savaÅŸtığını, bu nedenle Türkiye'nin bu gruplara yönelik operasyonlar düzenlemesinin stratejik bir hata olduÄŸunu" savunmuÅŸtu.

Hamaney'in elindeki gazeteler Türkiye düÅŸmanı

Türkiye'deki birçok IŞİD militanının operasyonlarla ele geçirildiÄŸini haberleÅŸtiren Hamaney'in kontrolündeki Keyhan gazetesi de Türkiye'nin IŞİD militanlarıyla iliÅŸkilerini temizlemeye çalıştığını öne sürdü.

Kanada ile paslaşarak Erdoğan ailesini hedef aldılar

Türkiye karşıtı kampanya yürüten yönetim destekli Ä°ran medyasının en iÅŸlevsel araçlarından biri de Ä°ngilizce yayın yapan Press TV.

Ä°ran Devrim Muhafızları tarafından yönetildiÄŸi bilinen kanal, 21 Temmuz 2015'teki yayınında, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın kızı Sümeyye ErdoÄŸan'ı Suriye sınırındaki bir hastanede tedavi edildiÄŸi iddia edilen terör örgütü IŞİD militanlarını ziyaret etmekle suçladı.

Yalanlamalara raÄŸmen asılsız iddiaları büyüttüler

Kanada'daki Montreal merkezli "globalresearch.ca" internet sitesine dayandırılan suçlamalar, CumhurbaÅŸkanlığı tarafından sert ifadelerle yalanlanmış olmasına karşın Press TV, asılsız iddiaları internet sayfasında geniÅŸ biçimde yayınlamayı sürdürdü. Press TV'nin bir haftayı aÅŸkın yayından kaldırmamakta direndiÄŸi kara propaganda amaçlı metin, her zaman olduÄŸu gibi Ä°ran yönetiminin desteklediÄŸi diÄŸer yayın organlarında da yer buldu.

Ä°ran medyasının, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ı doÄŸrudan hedef aldığı son geliÅŸme, dezenformasyon amaçlı yayınlar yaptığı bilinen bir internet sitesinin ürettiÄŸi yalanı, gerçek bir haber gibi yaygın biçimde kullanması oldu. Türkiye'deki bazı internet sitelerine dahi nüfuz eden karalama kampanyasında Rus lider Vladimir Putin'in, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım'ı makamına çağırdığı ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a diktatör dediÄŸi iddiaları ortaya atıldı. Putin'in sözcüsü Peskov, iddiaları kesin bir dille yalanlamasına karşın Ä°ran haber ajansları asılsız haberi gündemde tutmak için büyük çaba harcadı.

Yemen üzerinden mezhepçi algı operasyonu

Ä°ran yönetiminin kontrolündeki yayın organlarının Türkiye'ye yönelik algı operasyonunda Yemen meselesi de geniÅŸ bir yer teÅŸkil etti. Yemen meselesini, bölgedeki mezhepsel tansiyonu artırarak kutuplaÅŸmayı hızlandırmak için kullanan Ä°ran unsurları, Türkiye'yi mezhepsel reflekslerle hareket eden bir ülke gibi gösterip bölgesel aktörlerle arasında ön yargı duvarları inÅŸa etmeye çalıştı.

Ä°ran ile iliÅŸkili olduÄŸu yaygın olarak bilinen yayınlarda, kaynağı belirsiz görünen haber metinleri hızla yaygınlaÅŸtırılarak, Yemen'deki iç savaşın hız kazanmasından itibaren Türkiye'nin bu ülkeye müdahalelerde bulunduÄŸu teması iÅŸlendi.

IRNA, 6 Åžubat 2015'te karalamaları daha ileriye taşıyarak, Tahran yönetiminin kontrolündeki Husilerin idare ettiÄŸi Yemen Haber Ajansı'na (SABA) dayandırdığı iddialarla Türk Hava Yolları'nı hedef aldı. "Türk Hava Yolları (THY) Yemen'e, Suriye'de savaÅŸan Yemenli teröristleri nakletti" baÅŸlıklı bir haberi abonelerine servis eden IRNA, "Türkiye'nin hedefinin, Suriye ve Irak tecrübesini Yemen'e aktarmak olduÄŸu" suçlamasında bulundu. Haberde, "THY aracılığıyla Yemenli teröristlerin Suriye'ye nakledildikleri" iddiaları tekrarlandı.

Ä°ran Devrim Muhafızlarına baÄŸlı Fars Haber Ajansı (FHA) da karalama kampanyasında en aktif iÅŸlev gören araçlardan biri durumunda. 1 Haziran 2015'teki haberinde, Yemen'de Ä°ran kontrolündeki Husi Ensarullah yetkililerine dayandıran bazı internet sitelerini kaynak gösteren FHA, Sana'da Türk, Katar ve Suudi Arabistan gizli servisleri için çalışan 8 casusun yakalandığı iddiasını servis etti. FHA'nın yayınının hemen ardından, aynı metnin Yemen ve Ä°ran menÅŸeli internet sitelerinde eÅŸ zamanlı olarak kullanılması algı operasyonunun en belirgin göstergelerinden biri olarak dikkati çekti.

Ä°ran unsurları böylelikle, en yaygın halkla iliÅŸkiler yöntemi olarak bilinen "Ä°rtibatlı internet sitelerinin birbirlerini kendi aralarında referans göstererek bir haberi kar topu misali olabildiÄŸince geniÅŸ alana yayma" stratejisini kullandı. Dezenformasyonları güçlendiren Ä°ran unsurları, basını, Türkiyekarşıtlığıyla beslenen kitlelerin tahrik edilmesi için araçsallaÅŸtırdı.

Rahatsızlık İran makamlarına iletildi

Ä°ran'daki yönetim destekli medyanın Türkiye'ye yönelik karalama kampanyası karşısında Ankara'nın rahatsızlığını çeÅŸitli mekanizmalarla Tahran yönetimine bildirdiÄŸi ancak Ä°ranlı yetkililerin uyarıları dikkate almama noktasında ısrarcı bir tutum sergilediÄŸi öÄŸrenildi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.