Sosyal Medya

Güncel

Ensar Vakfı: Haklarımızı helal etmiyoruz

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dilberoğlu, Paralel yapı ile mücadeleyi milli bir dava olarak gördüklerini söyledi.



Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Ä°smail Cenk DilberoÄŸlu, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadeleyi milli bir dava gördüklerini belirterek, "'Vatana ihanet derecesine gelecek büyük haksızlıklar ve alçaklıklar var' dedik. Bundan sonra da hükümet bu mücadeleyi sürdürecekse biz buna destek vermeye devam edeceÄŸiz" dedi.

DilberoÄŸlu, çalışmaları, projeleri ve Paralel Devlet Yapılanması'nın vakfa yönelik faaliyetleri hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Vakfın 1979'da kurulduÄŸunu hatırlatan DilberoÄŸlu, o tarihten günümüze kadar "Din ve deÄŸerler eÄŸitimi" alanında faaliyet gösterdiklerini söyledi.

DilberoÄŸlu, Türkiye genelinde 150'yi aÅŸkın ÅŸubeleri olduÄŸunu dile getirerek, tamamen sivil bir inisiyatif olduklarını anlattı. 

Vakfın halihazırda binlerce bursiyeri olduÄŸunu aktaran DilberoÄŸlu, "Geçen yıl 6 bin olan yurt kapasitemizi bu yıl 8 bine çıkardık. Sivil inisiyatifler sayesinde, bağışçılarımızın katkıları ölçüsünde ülke genelinde yurt, ev ve apart hizmeti vermeye çalışıyoruz. Aileler çocuklarını güvenli ortamlarda, güvenecekleri kiÅŸilere emanet etmek istiyorlar. Bizim de kendimize göre bir hinterlandımız var ve buna göre, aileler, çocuklarını nereyi kazanırsa kazansın bu marka altına verebiliyorlar" diye konuÅŸtu. 

Sivil oluÅŸumların bir ihtiyaç doÄŸrultusunda ortaya çıktığını belirten DilberoÄŸlu, ÅŸöyle devam etti: 

"Ensar Vakfı'nın kuruluÅŸu da böyledir. Kamuoyunun tanıdığı kurucularımız var. 1979'da o dönem için düÅŸünüldüÄŸünde Türkiye'nin askeri darbe dönemlerinin yoÄŸun yaÅŸandığı, üniversite eÄŸitimlerinin ve barınma hizmetlerinin sıkıntılı olduÄŸu, öÄŸrencilerin geliÅŸimiyle ilgili kaynakların çok kısıtlı olduÄŸu zamanlarda bu insanlar bir araya gelerek vakfı kurmuÅŸlardır. O tarihte baÅŸlayan hizmet, bugün elliye veya yüze katlandı. Darbe dönemleri, '28 Åžubat', 'e-muhtıra' dönemleri, muhafazakar veya din ve deÄŸerler alanında hizmetler veren vakıfların görüÅŸleri itibarıyla çok zorlandığı yıllarda faaliyetler bayağı bir sekteye uÄŸramış. Allah'a ÅŸükür bunlar çok ağır yaptırımlar deÄŸildi. Bunlar, ÅŸubelerin kapatılması, yöneticilerin azillerinin istenmesi ve ceza davalarıyla yapılan yıldırmalardı."

"17-25 Aralık'tan sonra insanlar güvenilir yurt aradı"

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı DilberoÄŸlu, Paralel Devlet Yapılanması ile mücadelenin kendilerini iki hususta etkilediÄŸini belirterek, ÅŸöyle devam etti:

"Bu yapı ortaya çıktığında insanımız çok büyük bir boÅŸlukta kaldı. Aslında biz, kaynaklarını büyük manada yurtçuluk faaliyetlerine ayırmış bir vakıf deÄŸiliz. 17-25 Aralık süreçlerinden sonra insanlarımız çocuklarını teslim edecek, gerçekten güvenecekleri yerleri aradıkları için biz de yurt faaliyetlerimize ağırlık vermek durumunda kaldık. Kapasiteyi her yıl yüzde 20-30 artırmaya çalışıyoruz. Bu sürecin ilk etkisi böyle oldu. Bir de hak etmediÄŸimiz birtakım ithamlara maruz kaldık. 36 yıllık geçmiÅŸi olan vakfın gönüllü hizmeti üreten birçok insanı olması, imam hatip camiasına yönelik çalışmalarımız... Bunların en önemlisi, hükümetin vakfa yönelik kayırmaları olduÄŸu yönündeydi. Tahsis veya devletle bir proje yaptığımız zaman bunları bir iltimas olarak gösteren imalar vardı."

DilberoÄŸlu, vakfın Milli EÄŸitim Bakanlığıyla yaptığı projelerin, "Milli EÄŸitimi dizayn" çabaları olarak gösterildiÄŸine iÅŸaret ederek, kamuoyunda bu yönde algı oluÅŸturulmak istendiÄŸine iÅŸaret etti.

"Bu tezgahı kuranlara hakkımızı helal etmiyoruz"

Faaliyetlerinin sivil toplum çerçevesinde ve devletin yükünü azaltmak amacıyla yapıldığını yineleyen DilberoÄŸlu, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü: 

"Özellikle yaptığımız toplantıların bazıları, 'paralel yapı' denilen örgüt tarafından dinlendi. Medyaya veya buna muhalif olacak siyasi partilere servis edildi. Bu anlamda bizim için büyük bir maÄŸduriyet oldu. Hak etmediÄŸimiz algı oluÅŸturuldu. 36 yıllık bir vakfa bu ithamı yapmak büyük bir haksızlık. Biz kıyamete kadar bu hizmetin yürümesi konusunda bir irade taşıyoruz. Bugün o olmuÅŸ, yarın bir baÅŸkası olmuÅŸ çok önemli deÄŸil. Åžu an bizimle uyumlu çalışan, olması gerekeni yapan bir hükümetle ilgili bir algı çalışması yapıldı. Biz de bunu kırmaya gayret ettik. Bu anlamda bu ithamı yapanlara, bu tezgahı kuranlara, bu iftirayı atanlara hakkımızı helal etmiyoruz."

"Vakıfçılık hizmeti, Allah rızası için yapılır"

Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı DilberoÄŸlu, tamamen sivil bir inisiyatif olduklarını belirterek, yurt ve burs imkanı saÄŸladıkları öÄŸrencilerin sonraki hayatlarının takibini yapmadıklarını kaydetti. 

Faaliyetleri Allah rızası gözeterek icra ettiklerini dile getiren DilberoÄŸlu, ÅŸu ifadeleri kullandı:

"Bunlar, bizim iÅŸimize yarar, yarın hakim, savcı, polis olurlar, bunları kendi amaçlarımız doÄŸrultusunda kullanırız, diye düÅŸünmedik. '36 yıllık süreçte kimlere burs vermiÅŸiz. Onlara geri dönüp bakalım. Bir yerde vali, zengin bir iÅŸ adamı olmuÅŸlarsa burslara vicdanen destek olurlar' diye düÅŸündük. Baktık ki vakıf böyle bir envanter tutmamış. Biz, insanlara burs verirken 'Bu kadar hakime, bu kadar polise verelim, yarın bunları kullanırız' diye bir düÅŸünce içerisinde olmadık. Bundan sonra da olmayacağız, vakıfçılık hizmeti Allah rızası için yapılır."

"Paralel yapı kendi dışındakilere husumet besledi"

DilberoÄŸlu, Ensar Vakfı'nın Paralel Devlet Yapılanması tarafından rakip olarak görüldüÄŸüne dikkati çekerek, ÅŸöyle devam etti: 

"Sadece Ensar Vakfı deÄŸil, kendi potansiyeline rakip olacak bu alandaki bütün grup, cemaat ve sivil toplum kuruluÅŸlarına karşı büyük-küçük, gizli-aÅŸikar husumet içerisinde oldular. Bunu faaliyetlerimize karşı yaptıkları tutumlardan anlayabiliyoruz. Kendi faaliyetlerini kutsayıp bizim faaliyetlerimizi kötüler tarza yaklaşımlarından ve algı çalışmalarından bunu anlıyoruz. Bunun zirve yaptığı nokta ise bizim imam hatip okullarıyla ilgili yapmış olduÄŸumuz, kaliteyi artırmak için gönüllü katılımla yapılan toplantıları bir ÅŸekilde dinleyip bunun CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin eliyle medyaya duyurulmasıydı. O toplantıda bulunan Bilal ErdoÄŸan ve vakıf üzerinden 'Milli EÄŸitime yön veriliyor' algısı oluÅŸturmaya çalıştılar." 

"Haklarımızı helal etmiyoruz"

Yapılanları unutmayacaklarını kaydeden DilberoÄŸlu, "Bu dünyada ve ahirette haklarımızı helal etmiyoruz. Hukuki anlamda yapılacak her türlü müracaatın arkasında ve takipçisi olacağız. Hakkımızı yedirmeyeceÄŸiz" dedi.

DilberoÄŸlu, 17-25 Aralık'tan önce de Paralel Devlet Yapılanması'nın vakfa yönelik faaliyetlerinin olduÄŸunu belirterek, ÅŸu bilgileri verdi:

"Bunlar, bu tarz iÅŸlemleri büyük bir gizlilik içinde yaptıkları için, bunları o dönemlerde anlayamıyorduk. GeçmiÅŸe baktığımızda 36 yıllık bu vakfın bürokraside bir ya da iki gönüllüsü varken, bu yapının ise binlerce polisi, hakimi, savcısı ve üst düzey bürokratı var. Bunlar eliyle, kamuyla iÅŸi olan pek çok vakıfların birçok talebinin kadük bırakıldığına ÅŸahit olduk. Bir yerin tahsisi, kullandırılması ve projenin onaylanmasıyla ilgili hangi bakanlıkla olursa olsun çıkan sorunların arkasında 'Paralel Yapı'nın bürokratları vardı. Bunlar, kendi düÅŸünce dünyalarına uygun sivil toplum kuruluÅŸu ve derneklere kamu kaynağını açmış ve çok büyük usulsüzlükler de yapmışlar. Biz ise bunlardan bihaber iyi niyet içerisinde bunların yanında çok küçük kalacak talepleri de dile getirmekte zorlandık. Bizim gibi vakıfların kamuyla iÅŸbirliÄŸi yapmasını engellediklerini geriye bakınca anlıyoruz. Ä°mzalarını ve yetkilerini kullanarak taleplerimizi reddetmiÅŸ ve bizi inkar etmiÅŸler. Bunun bilinçli yapıldığını geriye dönük olarak algılıyoruz."

"Vatana ihanet ve alçaklıklar var"

Bir sivil toplum kuruluÅŸu olarak Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele çalışmalarına destek vereceklerini anlatan Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti BaÅŸkanı Ä°smail Cenk DilberoÄŸlu, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu: 

"Bu yapıya yönelik irade açıklayan ve mücadele edeceÄŸini söyleyen bir siyasi hareket var. Biz, bu hükümetin bu yolda yaptıklarını destekler mahiyette Milli Ä°rade Platformu adıyla oluÅŸturulan bir platforma destek verdik. Bunu milli bir dava gördük. 'Vatana ihanet derecesine gelecek büyük haksızlıklar ve alçaklıklar var' dedik. Bundan sonra da hükümet bu mücadeleyi sürdürecekse biz buna destek vermeye devam edeceÄŸiz. Bu bir dava sürecine dönerse, yetkili organlarımızla görüÅŸüp, karar alıp buna müdahil oluruz."

DilberoÄŸlu, yakın vadede ÅŸubeleÅŸmeye çok önem verdiklerini anlatarak, ÅŸube kurarak hizmet üretmek isteyenlere de fırsat verdiklerini belirtti. 

Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere büyükÅŸehirlerde yurt ve ev taleplerine yetiÅŸemediklerini aktaran DilberoÄŸlu, devlet kadar olmasa da iyi bir hizmet vermeye çalıştıklarını anlattı.

DilberoÄŸlu, yüksek lisans ve doktora öÄŸrencilerine yönelik projeler hazırladıkları bilgisini vererek, bu alanda da mevcut sayıyı artırmayı amaçladıklarını kaydetti.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.