Sosyal Medya

Güncel

İngilizlerin petrol oyunu Osmanlı'yı nasıl yıkmıştı?

İngilizlerin petrol oyunuyla Osmanlı'yı nasıl yıktığını Beijing University of Chemical Technology profesörlerinden William Engdahl Derin Tarih'in Ağustos sayısı için yazdı.



Profesör William Engdahl'ın ilginç detaylarla dolu yazısından çarpıcı bir bölüm ÅŸöyle:

1873 yılında Ä°ngiltere tarihinde Büyük Bunalım olarak bilinen ciddi bir ekonomik bunalım yaÅŸandı. 1896 yılına kadar neredeyse çeyrek yüzyıl boyunca etkisini artırarak devam ettiren bu bunalım, 1914'te patlak veren Büyük SavaÅŸ'a zemin hazırlayan ÅŸartların oluÅŸmasında çok büyük rol oynadı. 1873 bunalımı Ä°ngiltere'nin sanayi alanındaki rekabet edebilirliÄŸini daha da azalttı. Fiyat seviyeleri muntazaman düÅŸtü; deflasyon, kâr marjı ve ücretlerdeki düÅŸüÅŸle birleÅŸti. Devasa miktarda sermaye atıl durumda kaldı ya da kazanç elde etmek üzere yurtdışına yöneldi. 1800'lü yılların son Ä°ngiltere'nin dünyanın en önemli ekonomik gücü olarak sahip olduÄŸu hakim konumu kaybediÅŸinin baÅŸlangıcını oluÅŸturdu. Teknolojideki devrim, kömürden petrole geçiÅŸti. 1890'lardan sonra, güvenli petrol enerjisi arayışı, Majestelerinin donanması ve Majestelerinin hükümeti için en önemli gündem maddesi haline geldi. Petrolün kontrolüne dönük küresel savaÅŸ günbegün yaklaşıyordu. Bu yıllarda Osmanlı padiÅŸahı II. Abdülhamid Almanların kendi ülkesine olan ilgilerini yanıtsız bırakmadı ve Ä°ngilizlerin petrol oyununa Almanlar ile karşılık vermek istedi. BaÄŸdat'a yapılacak demiryolu hattı bu sebeple oldukça önemli bir hâl kazandı. Demiryolunu yapacak ülke petrol arama imtiyazını da elde edecekti. Almanlar bu imtiyazı elde ettiler ve kazanmış gibi gözüktüler. Ä°ngilizlerin bu imtiyaz duydukları rahatsızlık dünya siyasi dengelerini kısa süre içinde deÄŸiÅŸtirdi.

Nisan 1913'te Ä°ngiltere DışiÅŸleri Bakanlığı, Londra'daki Türk BaÅŸkonsolosuna Mezopotamya petrolleriyle ilgili bir niyet mektubu yolladı. “Majestelerinin Hükümeti... Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nun vakit kaybetmeden Mezopotamya'nın petrol kuyuları ile ilgili olarak Ä°ngiltere'nin bu kuyular üzerindeki kontrolünü tasdik eden düzenlemeleri, incelikli konularda da onay alacak ÅŸekilde yapmasını beklemektedir...”


1909'da Ä°ngiltere Kralı Edward'ın bir gezinin ardından dile getirdiÄŸi isteÄŸiyle kalburüstü bir Londralı bankacı olan Sir Ernest Cassel tarafından Türkiye Millî Bankası kuruldu. Cassel'in bir ortağı da Ermeni asıllı zengin bir Osmanlı eÅŸrafı olan Kalust Gülbenkyan adında gizemli bir kiÅŸiydi. Yeni Türkiye Millî Bankası'nda Osmanlı asıllı baÅŸka hiçbir üye yoktu. Yönetim kurulunda Londra Bankası'ndan Hugo Baring, Dük Kramer ve Baronlar Ashburton, Northbrook ve Revelstone yer alıyordu.

Abdülhamid'den petrol imtiyazı koparmak

Bu dönemde Lord Cromer Ä°ngiltere Bankası'nın da başındaydı. Ä°stanbul'daki bu elit Ä°ngiliz kliÄŸi o zamanlar Türkiye Petrol (Turkish Petroleum) Åžirketi'ni kurdu. Gülbenkyan'ın ÅŸirkette yüklü bir hissesi vardı.

Amaç, Sultan'dan Mezopotamya'daki petrollerle ilgili imtiyaz koparmaktı. Bununla eÅŸ zamanlı olarak Ä°ngiltere-Basra Petrol Åžirketi adında ikinci bir Ä°ngiliz ÅŸirketi de Basra petrolleri üzerindeki haklarını, Mezopotamya ile Basra arasındaki tartışmalı sınırları kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸletmesi için uÄŸraşıyordu. II. Abdülhamid'den petrol keÅŸfiyle ilgili imtiyaz almayı baÅŸarmış olan tek aktörse Deutsche Bank'a ait BaÄŸdat Demiryolu Åžirketi'ydi. Ä°ngilizlerse bu durumu deÄŸiÅŸtirmek üzereydi.

Ä°ngiltere'nin baskıları Alman ÅŸirketini bir dizi taviz vermeye zorladı. 1912'de ve sonrasında 1914 baÅŸlarında savaşın patlak vermesinden hemen önce Ä°ngiliz ve Alman hükümetlerinin desteÄŸini arkasına alan (Ä°ngiliz) Türk Petrol Åžirketi'nin organizasyon yapısı yeniden düzenlendi. Hisseli sermaye ikiye katlandı. Bu hisselerin yarısı, gizlice Ä°ngiliz Hükümeti tarafından kontrol edilen Ä°ngiliz-Basra Petrol Åžirketi'ne devredildi. %25'i Ä°ngiltere-Hollanda ortaklığındaki Hollanda Kraliyeti'ne ait Shell grubuna gitti. Geri kalan %25'lik hisse ise Deutsche Bank grubu tarafından kontrol ediliyordu.

Deutsche Bank BaÄŸdat demiryolunun her iki tarafında kalan bölgede yürütülecek petrol arama faaliyetleriyle ilgili imtiyaza sahip olan yegane taraftı. Nihayetinde Shell ve Ä°ngiliz-Basra Petrol Åžirketi bir anlaÅŸma yaparak Gülbenkyan'a hisselerinden %2,5'luk bir pay vermeyi kabul etti. Böylece Gülbenkyan'ın %5'lik bir hissesi olmuÅŸ oldu.

Ä°ngiltere neden savaÅŸa girmiÅŸti?

Haziran 1914'te, savaşın çıkmasından sadece birkaç gün önce Ä°ngiliz Hükümeti Ä°ngiliz-Basra Petrol Åžirketi'nin (APOC) hisselerinin çoÄŸunu el altından satın aldı ve böylece APOC'un Deutsche Bank'a ait Türkiye Petrol Åžirketi'ndeki çoÄŸunluk hissesini de ele geçirmiÅŸ oldu.

Ä°ngiltere neden 1914'te Almanya'nın endüstriyel ekonomisinin geliÅŸimini önlemek için bir dünya savaşına girme riskini göze aldı?

Ä°ngiltere'nin AÄŸustos 1914'te savaÅŸ ilan etmesinin ardındaki temel neden, Deutsche Bank'tan Karl Helfferich tarafından ÅŸu sözlerle açıklanıyordu: “[Ä°ngiltere'nin savaÅŸa girmesinin temel nedeni] köklü Ä°ngiliz politikası geleneÄŸidir. Ä°ngiltere bu politika sayesinde büyük bir güce dönüÅŸmüÅŸtür ve yine bu politika vasıtasıyla bu niteliÄŸini korumayı hedeflemektedir”.

Sonuç olarak Almanya hızla yalnızlaÅŸtırılarak I. Dünya Savaşı'na giden süreçteki bloklaÅŸmalar meydana geldi. Esasına baktığımızda I. Dünya Savaşı'nın en önemli sebeplerinden biri petrol bölgelerinin paylaşımıydı. Bu paylaşım savaşında Ä°ngilizlerin düÅŸüncelerinde Osmanlı devletine yer yoktu.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.